Vaaz/Kelam Çalışması: İman Açıklaması Üzerine

Presbiteryen Kilisesi, Reform Seminer Notu

Yazan: Rev. Donald Cobb

Editör: Rev. İlhan Keskinöz

 

Elçisel İman Açıklaması…

 

7. “Kutsal Ruh’tan vücut buldu ve bakire Meryem’den doğdu”

(Luka 1:26-38; Yuhanna 1:12-14; Efesliler 2:14-18)

 

Mesih’in bakireden doğması, bize hem Tanrı’nın hükümdarlığını hem de Mesih’in tamamen tanrısal ve tamamen insani yönünü gösteriyor; Mesih’in günahsız olarak, yeni bir insanlığın başı olarak geldiğini açığa vuruyor.

 

 

Heidelberg İlmihali 35.

Heidelberg İlmihali 36.

 

 

B-) İSA MESİH, GERÇEK TANRI VE GERÇEK İNSAN

Mesih’in beden alıp aramıza gelmesinde Tanrı, kurtuluş konusuna tamamen yeni bir öğe getiriyor:

Yuhanna 1:14 Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliğini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.

 

Kurtuluşumuz için Tanrı, şaşılacak bir şey yaptı: İsa Mesih’te kendini bize bağladı. Yani İsa Mesih’e baktığımız zaman, Tanrı’yı görüyoruz.[1] Mesih’in bakireden doğması, beşikteki bebeğin sadece bir insandan sınırsızca daha büyük olduğunu gösteriyor; çünkü Kutsal Ruh’un gücü aracılığıyla doğmuştur, ayrıca gerçek “Tanrı Oğlu’dur” (Luka 1:35). Mesih’in doğmasının gizemli olması, Tanrı’nın vücut bulmasının gizemli olduğunu vurguluyor.

 

Şuna dikkat etmek önemlidir: Tanrı vücut bulduğu zaman, aslında ne gerçek Tanrı ne de gerçek insan olan bir varlık yaratmak üzere, tanrısal ve insani açılar birbirine karıştırılmadı (yani Tanrı kendisini yeni bir şeye dönüştürmedi). Tam aksine, kavrayamadığımız bir şekilde İsa Mesih gerçekten ve tam olarak insandır ve aynı zamanda gerçekten ve tam olarak Tanrı’dır. Kalkedon (Kadıköy) İnanç Açıklaması (451), Mesih’in kişiliği hakkında yanlış sonuçların yolunu kesmek amacıyla bunun bir gizem olduğunu itiraf ediyor: “bir ve aynı Oğul, Rabbimiz İsa Mesih, aynı zamanda tanrılık ve insanlıkta tam, gerçek Tanrı ve gerçek insan, iki tabiatla tanınan, karışıklıksız, değişimsiz, bölünmesiz, ayrılıksız”

 

Bu nedenle Mesih, sadece insani bir yaşama sahip gibi görünen ama aslında ancak insanın dış görünüşüne sahip olan, vücut bulmuş Tanrı Oğlu değildir. Aksine bakire Meryem’in rahmine düştüğü andan itibaren her yönden bizim gibi ama günahsız gerçek bir insandır.[2] “Vücut buldu” ifadesini Tanrı’nın sadece insani bir beden aldığı anlamına geldiğini düşünerek yanılmayalım. Öyle olsaydı; Mesih tamamıyla Tanrı olacaktı ama tamamıyla insan olarak kabul edilemezdi. Ama Mesih tam olarak Tanrı olduğu kadar tam bir insan olmasaydı, Aracımız[3] olamazdı. Aynı şekilde tam bir insan olmasaydı, insanlar için belirlenen cezayı çekemezdi. Pavlus’un dediği gibi “Çünkü tek bir Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında tek bir Aracı vardır. Bu da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. Uygun zamanda verilmiş olan tanıklık budur” (I.Timoteyus 2:5-6). Aslında Mesih’in tam olarak insan olması reddedilirse, bu iman açıklamasının ikinci bölümünde ilan edilen tüm gerçekler anlamsız oluyor.[4]

 

Diğer taraftan Mesih, gerçekten ve tam olarak Tanrı olmasaydı, Tanrı bizden uzak olan bir yabancı olacaktı. Ancak Tanrı’nın kendisi bize kendi kişiliğini geçerli ve kesin bir şekilde açıklayabilirdi. Gerçek ışığı ve gerçek yaşamını kavrayabilelim diye Tanrı kendini bize tanıtmayı seçti:[5] 

Yuhanna 1: 18 Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba'nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O'nu tanıttı.

 

Bu nedenle sonsuz Oğul insan olarak aramıza geldi ve İmmanuel (yani “Tanrı bizimle”) olmak, aramızda yaşamak, bizim yolumuzda yürümek, Baba’nın isteğinden saptığımız yerde bizim yerimize itaat etmek üzere gelmiştir. Gerçekte aynı zamanda hem Tanrı hem insan olan biri çarmıhta Tanrı’nın günahlarımıza karşı olan gazabını çekebilirdi.[6] Sık sık ona magnum mysterium adı verilen Mesih’in bakire bir kızdan doğmasının “büyük gizi”, kurtuluşumuzun sırrına ve mucizesine gözlerimizi çeviriyor.

 

 



[1] İbraniler 1:3, Yuhanna 12:45; 14:8-10

[2] İbraniler 2:10-18; 4:15,16; 5:7-9.

[3] 6. Madde (Mesih İsa’ya), paragraf B.

[4] Mesih’in tam olarak insanlığı, Kutsal Yazılarda merkezi olan başka bir öğretişin önemini vurguluyor – Mesih’le birleşmemiz: imanlı olarak sahip olduğumuz tüm nitelikler ve şeyler, Mesih’le birleşmiş olmamızdan kaynaklanıyor. Kurtarıcıyla birleşmemizin gerçeği, sonraki bölümlerin anlaşılması için gereklidir. Bu öğretişi açıklayan ve daha derinden inceleyen ek bölümüne (yani 19. bölümüne) bakınız.

[5] Yuhanna 14: 6 İsa, "Yol, gerçek ve yaşam Ben'im" dedi. "Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez. 7 Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız. Artık O'nu tanıyorsunuz, O'nu gördünüz." 8 Filipus, "Ya Rab, bize Baba'yı göster, bu bize yeter" dedi. 9 İsa, "Filipus" dedi, "Bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür. Sen nasıl, 'Bize Baba'yı göster' diyorsun?

[6] Heidelberg İlmihali bu iki şeyin gerekliliğini güzel bir şekilde açıklıyor: 16. [Aracı (Kurtarıcı)] Neden tam insan ve tam doğru olmalı? Tanrı’nın adaleti günah işleyenlerden insan doğasının günahın bedelini ödemesini talep eder, fakat bir günahkar bunu başkaları (ve kendisi) için yapamaz. 17. [Aracı (Kurtarıcı)] Neden gerçek Tanrı olmalı? Kendi Tanrısallığının gücü ile Tanrı’nın öfkesinin ağırlığını Kendi insanlığında taşıyabilir, doğruluk ve yaşamı bizim için kazanır. Bizi yeniler