Vaaz/Kelam Çalışması: İman
Açıklaması Üzerine
Presbiteryen Kilisesi,
Reform Seminer Notu
Yazan: Rev. Donald Cobb
Editör: Rev. İlhan Keskinöz
Elçisel
İman Açıklaması…
13. “Oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar
gelecektir”
(Romalılar 2:1-16; 8:1-4;
14:10-12)
İnsanoğlu
yani Mesih bir gün tekrar gelecek, böylelikle şimdiki çağ sona erecek ve yargı
Tanrı’ya karşı isyankarlık içinde yaşayanların son mahkumiyetini ama Mesih’e
ait olanların kurtuluşunu ilan edecektir.
Heidelberg İlmihali 52. Mesih’in geri dönüp ‘dirileri ve
ölüleri yargılaması’ sizler için nasıl bir tesellidir?
Bütün sıkıntı ve zulümlerde gözlerimi göğe çevirim, benim yerime
Tanrı’nın önünde yargıda durmuş olan ve üzerimdeki tüm laneti kaldıran ve tek
yargıç olan Onu emin bir şekilde beklerim.5 Benim ve kendisinin
bütün düşmanlarını sonsuz yargıya mahkum edecek fakat beni ve bütün seçilmiş
olanlarını göklerin görkemi ve sevinci içinde kendisinin olduğu yere alacak.6
5 Luka 21:28, Romalılar 8:22-25, Filipililer 3:20-21,
Titus 2:13, 14
6 Matta 25:31-46, I.Selanikliler 4:16-17,
II.Selanikliler 1:6-10
Westminster Uzun İlmihal 56. Mesih dünyayı yargılamak için tekrar gelişinde
nasıl yüceltilecektir?
Kötü insanlar tarafından haksız yere yargılanmış ve
mahkum edilmiş olan Mesih, son günde büyük bir güçle kendisinin ve Babası’nın
ve tüm kutsal meleklerinin yüceliğinin eksiksiz sergilenişiyle, Tanrı’nın borazanının baş
melek tarafından yüksek sesle çalınmasıyla, dünyayı doğruluk içinde yargılamak
için tekrar gelmesiyle yüceltilecektir.
Westminster İnanç
Açıklaması XXXIII/1. Tanrı, tüm güç ve yargının Baba tarafından kendisine verildiği İsa
Mesih aracılığıyla dünyayı doğrulukla yargılayacağı bir gün belirlemiştir. O
günde yalnızca günah işlemiş olan melekler değil, fakat tüm zamanlar boyunca
dünya yüzünde yaşamış olan her insan, düşüncelerinin, sözlerinin ve işlerinin
hesabını vermek ve bedendeyken yaptıkları iyi ya da kötü işlerinin uygun
karşılığı almak üzere Mesih’in yargı kürsüsü önünde duracaktır.
XXXIII/2. Tanrı’nın bu günü belirlemekteki
amacı, seçilmişlerin sonsuz kurtuluşunda O’nun merhametinin görkeminin; ve
reddedilmiş olanların lanetlenmesinde de Adaletinin sergilenmesidir. O andan
sonra, doğru kişiler sonsuz yaşama girer, ve Rab’bin varlığında olmaktan gelen
sevinç ve tazeliği tüm doluluğuyla alırlar: ancak Tanrı’yı tanımayan ve İsa
Mesih’in Müjdesine itaat etmeyen kötüler, sonsuz işkencelere atılarak, Rab’bin
huzurundan ve gücünün yüceliğinden mahrum kalarak sonsuza dek mahvolacaktır.
XXXIII/3. Mesih,
bütün insanların günah işlemekten caydırılması ve tanrısal olanların daha büyük
bir teselli bulması için bir yargı günü olacağına şüphe duymadan inanmamızı
istemektedir: bu nedenle Tanrı, tüm dünyasal güveni üzerlerinden atıp, Rab’bin
ne zaman geleceğini bilmediklerinden her an ayık ve uyanık durmaları, ve tüm
zamanlar boyunca “Gel Rab İsa, tez gel! Amin!” demeye hazır olmaları için o
günün zamanını insanlardan saklı tutmaktadır.
A-) TARİHİN SONU
Mesih’in
dirilişi ve Tanrı’nın egemenliğinin kesin olarak gelmesi arasındaki çağ, geçici
bir çağdır. Egemenliğin ilan edildiği ve büyüdüğü bir çağda yaşayoruz. “son
gün” halen gelmemiştir. Son
günde, şimdiki çağ sona erdiğinde imanın (inanmanın) yerine gözlerimizlerimizle
göreceğiz,[1] böylece gölge[2] yerine gerçek olacaktır. Sonsuz yaşam olan Mesih’in tekrar gelişiyle, Tanrının Krallığı hiç
bitmeyecek bir tamlık ile
ortaya
çıkacaktır.
Yuhanna 3:19-20:
Yargı da şudur: dünyaya ışık geldi, ama
insanlar ışığın yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.
Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve işleri açığa çıkmasın diye ışığa
gelmez.
Günahın
ikilemi şudur: insan, Tanrı’nın Rabliği, kutsallığı ve lütfu ne kadar çok
yüzyüze gelirse o kadar çok onlara karşı direniyor. Tanrısal Krallığın
(Egemenliğin) lütfu ve kuvvetli ışığı insanın isyankarlığını açığa vuruyor ve
yanılgısını ortaya çıkarıyor. Bu nedenle insanlık tarihi, asla “doğal olarak” Tanrı’nın Krallığını
kurma noktasına kadar gelişmeyecektir.
Günahlı bedenden ancak günahlı beden doğabilir. İlk Atamız Adem’den günahı miras aldık, geleceğe bırakacağımız miras da, geleceği emanet edeceğimiz kuşaklar da günahlı olacaktır. Mesih’in Rab olmasının ilanı ile, O’na ve O’nun habercilerine karşı büyüyen bir direnme hiç bitmeyecektir. Bu gerçek, II.Selanikliler Mektubunda (2:1-12) açıktır:
1-2 Rabbimiz İsa Mesih'in gelişine ve O'nunla birlikte olmak üzere
toplanmamıza gelince: kardeşler, size rica ediyoruz, Rab'bin gününün gelmiş
olduğunu ileri süren herhangi bir ruh, bir söz, ya da bizden gelmiş gibi
gösterilen bir mektup aklınızı hemen karıştırmasın, sizi telaşlandırmasın. 3 Kimse sizi
hiçbir şekilde aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan
o yasa tanımaz adam[3] ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. 4 O adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye
karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta Tanrı'nın tapınağında
oturup kendisini Tanrı ilan edecektir. 5 Bunları ben daha yanınızdayken size
söylediğimi hatırlamıyor musunuz? 6 Zamanı gelince ortaya çıkarılacak olan bu
adamı şimdilik neyin engellediğini biliyorsunuz. 7 Evet, yasa tanımazlığın
gizli gücü şu anda bile etkindir; ama bu gücü şimdilik engelleyen ortadan
kaldırılıncaya dek görevini sürdürecektir. 8 Bundan sonra Rab İsa'nın, ağzından
çıkan solukla öldüreceği, gelişinin görkemiyle yok edeceği o yasa tanımaz adam
ortaya çıkacak. 9-10 O, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda
ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan'ın etkinliğiyle
gelecek. Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından
mahvoluyorlar. 11 İşte bu nedenle Tanrı, yalana kanmaları için onların üzerine
yanıltıcı bir güç gönderiyor. 12 Öyle ki, gerçeğe inanmamış ve kötülükten
zevk almış olanların hepsi yargılansın.
Kutsal
Yazıların burada “o yasa tanımayan adam” hakkında söylediği şeyler tüm insanların kalbinde
olan isyankarlık eden kökün zirvesidir; bu isyankarlık tarih boyunca büyümeye
devam edecektir.[4] Bu nedenle, “yasa tanımazlığın gizli
gücü şu anda bile etkindir” (yani Pavlus’un zamanında bile!). İnsanın kaldırılması imkansız
isyankarlığından dolayı, ancak Tanrı Oğlu’nun gelmesi çağın sonunu getirebilir.
Ancak Mesih’in yargıç olarak gelmesi, insanlığın isyankarlığının ve
sapkınlığının devamlı büyümesini durdurabilir.
Elçilere
melekler tarafından söylendiği gibi “göğe çıktığını nasıl gördünüzse,
aynı şekilde geri gelecek” (Elçilerin İşleri 1:11) olan Mesih’in tekrar gelişi, çarmıhta halen
yenilmiş olan şeytanın egemenliğinin sonunu getirecektir. Böylece Tanrı’nın
herşey üzerindeki Krallığı kesin olarak mükemmelleşecektir. Mesih’in tekrar
gelişi bir borazan sesiyle ilan edilecek (I.Korintliler 15:52); böylece günah
ve kötülükle dolu şimdiki çağ sona erecektir. Mesih’in tekrar gelişi O’nu
beklememizin son hedefidir. Çünkü yücelikte Mesih’le birleşmiş olacağız: “Böylece
sonsuza dek Rab’le birlikte olacağız” (I.Selanikliler 4:17).
[1] İbraniler 11: 1 İman, umut edilenlere
güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır.
[2] I.Korintliler 13: 12 Şimdi her şeyi
aynadaki silik görüntü gibi görüyoruz, ama o zaman yüz yüze görüşeceğiz. Şimdi
bilgim sınırlıdır, ama o zaman bilindiğim gibi tam bileceğim.
[3] Kutsal
Kitap yorumcuları kötülük ve Tanrı’ya isyankarlıkta güçlü bir kişinin bir gün
dünya halklarını saptıracağını düşünmektedir. Bu da Mesih’e inanıyor gibi
görünüpte aslında imanları gerçeğe dayanmayan kişilerin açığa çıkmasına vesile
olacaktır.
[4] Tekvin 6:5; 8:21; Matta 13:30; 24:9-14; Vahiy 20:7-8