Vaaz/Kelam Çalışması: İman
Açıklaması Üzerine
Presbiteryen Kilisesi,
Reform Seminer Notu
Yazan: Rev. Donald Cobb
Editör: Rev. İlhan Keskinöz
Elçisel
İman Açıklaması…
2. “Tek Tanrı’ya”
(Yeremya 9:23-24,
Galatyalılar 4:4-5)
Tanrı,
bizi O’nunla beraber olmamız için yarattı; Mesih aracılığıyla Tanrı’yla
barışmış oluyoruz. Tarihte etkin olan Tanrı kendini üçlübir Tanrı olarak
açıklıyor.
Heidelberg İlmihali: 24.
Heidelberg İlmihali: 25
Belçika İnanç Açıklaması; Bölüm 1
B-) TARİHİN TANRI’SI
Tanrı
bizi O’nunla paydaşlıkta bulunmamız için yarattı; ama tanımamız gereken bu
Tanrı kim? İlk olarak şunu
diyebiliriz: Tanrı, tarihin Tanrı’sıdır.[1] Hristiyanlık, Tanrı’nın kendi vahyinde
tarihsel gerçeklerin[2] peçesini zamansız bir şekilde kaldırmadığı
ilan ediyor. Hristiyan imanı Tanrı’nın “kendisi” hakkında felsefi bir bilgi
değildir; Hristiyan imanı yapmamız ve yapmamız gereken şeylerin listesine
dayalı bir iman değildir. İman Açıklaması’nın gösterdiği gibi iman, her şeyden
önce tarihtir; imanımız diri Tanrı’nın Kendini açığa vurup Kendini
bize vermek amacıyla yaptığı tarihsel olaylara dayalıdır:
Galatyalılar 4: 4-5 Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında
olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz
Oğlu'nu gönderdi. Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım.[3]
İman
Açıklaması yaratılıştan (“göğün ve yerin
yaratanı”) başlayarak ebediyete giderek (“ölülerin dirilişi ve sonsuz yaşam”) imanın tarihsel açısını
vurguluyor. Kurtuluşumuzda etkin olan tarihte belirlenen olaylara önem veriyor:
“Mesih’in vücut bulması, Pontiyus Pilatus zamanında acı çekmesi, üçüncü gün ölüler arasından dirilmesi” gibi...
İlk
günah yüzünden insan soyu ve dünya derin bir şekilde bozulmuştur.
Hristiyanlığın imanına bu açıdan baktığımızda şunu söyleyebiliriz: Hristiyan imanı aslında tüm yaratılışın
Tanrı ile barıştırılıp satın alınmasının tarihidir. Yani Hristiyanlığın
temel ve en ortada olan öğesi şudur:
Tanrı ve O’nun hareketi, Tanrı ve O’nun getirdiği kurtuluş...
Hristiyan
imanı radikal bir şekilde, tartışmasız bir şekilde Tanrı’ya ve O’nun işlerine
odaklanmıştır. Böylece tek bir seferde herkes için kazanılan kurtuluşun
yaşamlarımıza uygulanması, yani kutsallaşmamızı da kapsayan bir imandır.
İşaya 26:12 Ya RAB, bizi esenliğe çıkaracak sensin,
Çünkü ne yaptıysak hepsi senin başarındır.[4].
Öyleyse
şunu söyleyebiliriz: itaatimiz ve iyi işlerimiz Tanrı’nın bütün bu
kurtuluşumuzu sağlayan hareketinin sonuçlarıdır!
Öyleyse
bütün tutumumuz ve imanlı olarak itaatkarlığımız her şeyden önce Tanrı’ya geçmişte yaptığı, şimdi yapmakta olduğu ve
gelecekte yapacağı şeyler için minnettarlık duymanın bir ifadesi olmalıdır.
I.Yuhanna 4: 10 Tanrı'yı biz sevmiş
değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu'nu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak
dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur. 11 Sevgili kardeşlerim, Tanrı bizi bu kadar
çok sevdiğine göre biz de birbirimizi sevmeye borçluyuz.
Öyleyse
hareketlerimiz, her zaman Tanrı’nın koruyucu hareketlerine şükreden bir
karşılık olmalıdır! Heidelberg
İlhimali şöyle bir açıklama gertiriyor:
86. Günahlarımızın ıstıraplarından Tanrı’nın lütfuyla yalnızca Mesih aracılığı ile kurtulup bunları kendimiz kazanmadığımız halde neden hala iyi işler yapmak zorundayız?
Tabi
ki, Mesih bizlerin kefaretini kanıyla ödedi. Biz iyi işler yapıyoruz çünkü
bizim için yaptığı her şey için bütün yaşamımızla Tanrı’ya olan şükranımızı
gösterebilelim diye ve bizim aracılığımızla övülsün diye Mesih, Ruh’uyla
bizleri kendi benzerliğine dönüştürmek üzere yeniliyor.
Hristiyan
hayatı sevinçli bir şükran hayatıdır! Açıkça kendi kendimize sormamız gereken
soru şudur: benim yaşamım öyle mi? Tanrı’nın bana verdiği ve her gün beni onda
koruduğu, hak etmediğim kurtuluşun ve O’nda sahip olduğum paydaşlık
ayrıcalığının farkında mıyım? O’na şükrederek mi yaşıyorum? Yaşamım Tanrı’yı
tanıyan biri olduğuma tanıklık ediyor mu?
[1] Tanrı kendini yaratılış ile açıklıyor
(Tekvin 1:1 “başlangıçta….” ). Tarihin başlagıcı ile birlikte açıklıyor.
[2] Mesih’in yeryüzüne gelmesi tarihsel bir
gerçektir. Ancak bunun gerçekleşmesi önceden bildirilmilştir ve zaman dolunca
gerçekleşmiştir. Aynı şekilde Mesih’in hizmeti, kurtuluşumuzla ilgili olarak
yapması gereken diğer şeyler da önceden bildirilmiş bir tarihsel gerçeklik
içerir. Bu durumda Tanrı Kutsal Kitap’ta yazılı olmayan bir şey yapmıyor
demektir ki, bu da Hristiyanların Kutsal Kitap’a olan imanlarını ve bakış
açılarını belirleyici bir yön vermektedir. Böylece Kutsal Kitap kendi
bahsettiğinden başka bir kurtuluş yoluna Hristiyanların gözlerini ve
kulaklarını kapamıştır.
[3] Kutsal Kitap’ın Tanrı’sı “Felsefecilerin ve
bilim adamlarının değil, İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısıdır”(B.Pascal)
[Tekvin 50:24, Çıkış 2:24; 3:6, 15-16; 4;5; 6:3, 8; 32:13; 33:1, Levililer
26:42, Sayılar 32:11, Tesniye 1:8; 6:10-11; 9:5; 29:13; 30:20; 34:4].
[4] I.Korintliler 1:8, 30; I.Selanikliler
5:23,24.