Vaaz/Kelam Çalışması: İman
Açıklaması Üzerine
Presbiteryen Kilisesi,
Reform Seminer Notu
Yazan: Rev. Donald Cobb
Editör: Rev. İlhan Keskinöz
Elçisel
İman Açıklaması…
İLAVE BÖLÜM:
“Mesih’le Birleşme”
B-) Mesih’le Birleşme ve İmanlı Yaşam
I.Korintliler 1: 30 Ama siz Tanrı
sayesinde Mesih İsa'dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk,
kutsallık ve kurtuluş oldu.
“Mesih İsa’da” olduğumuz için çarmıhta
sağlanan doğruluk bize veriliyor;
böylece Tanrı bizim günahımızı değil, Mesih’te ve O’nun pak doğruluğundaki kutsal kılnmış olan bizi görmekten
memnundur.[1]
Ama
temsilcimizle –veya Kutsal Yazıların sık sık kullandığı sözüyle “başımızla”–
birleşmemizin tek sonucu Tanrı’nın bizi Oğlunun sayesinde doğru sayması değildir. Mesih, ayrıca kutsallaşmamız olmuştur. Kutsal Ruh’un
etkinliğiyle Mesih’in mükemmel insanlığının etkisi kendini bizim yaşamlarımızda
hissettiriyor (bazen bizim ancak kısmen kavrayabildiğimiz bir şekilde); Mesih
kendi mükemmel yaşamında sergilediği itaat ve kutsallığı bizim yaşamlarımıza koyuyor. Böylece Mesih’in
Ruh’u bizi “yücelik üstüne yücelikle”
diri Rab’bin benzerliğine değiştiriyor (II.Korintliler 3:18). Kutsal Yazılar
sadece Mesih’te olduğumuzu değil,
Mesih’in bizde olduğunu da beyan
ediyor: yüceliğe kavuşma ümidi olan Müjde’nin özündedeki sır, O’nun değiştirici
huzurudur (Koloseliler 1:26-27). Mesih’in bizde biçimlenmesi, O’nun kutsallığı
yaşamlarımızda geçtikçe daha çok görülmesi (Galatyalılar 4:19) için
çabalıyoruz!
Bu
öğretiş, Mesih’in işinin engin birliğini
vurguluyor: O’na “aşılanmış”
olduğumuz için, işinin doluluğu bize veriliyor. Bu iş hiç bir şekilde parçalara
ayırılamaz: İsa Mesih, Kurtarıcımız olunca, mutlaka ve her zaman aynı
sebeplerle tüm yaşamımızın Rab’bi ve Efendisi olacaktır; İsa Mesih bizleri “kutsallaştıran” kişi olmadıkça bizi “Tanrı’ya satın alan İsa’mız” olması da
mümkün değildir. İman aracılığıyla “O’nunla
bir” olduğumuz andan itibaren O’nun
kişiliğinin kapsadığı doğruluk [ve başka tüm Tanrısal lütuflar] bize
bol bol hediye edilerek bizi değiştirmeye
başlıyor.[2] Ve varlığımızın son
hedefi olarak sergilenen diri Mesih’in yüceliği, kendini o andan itibaren ancak
kısmen ve büyük bir çapta “saklı” olmasına rağmen bizde göstermeye
başlıyor.[3]
Olduğumuz
ve olacağımız herşey ve kurtulmamızda bize verilecek olan herşey, İsa Mesih’te
bulunuyor. Mesih, kurtuluşumuz, doğruluğumuz, kutsallığımız ve yüceltilmemiz
olmuştur. O yaşamımız olmuştur
(Koloseliler 3:4; Filipililer 1:21). Bu nedenle, imanlı yaşam kendi özerk
çabalarımız aracılığıyla ilerlemek (Yeni Ahit’in sözüyle doğal benliğin
yönetiminde yaşamak) anlamına gelmiyor. Aksine, devamlı Mesih’e bakarak, O’na dayanarak yaşıyoruz.
[1] Romalılar 3:23-26; 4:23-25; 8:1,
Galatyalılar 2:21
[2] “Mesih, birini kutsal kılmadan kimseyi
aklamıyor. Aklama ve kutsal kılınma, sonsuz ve çözülmesi mümkün olmayan bir
bağla birbirine bağlıdır: hikmetiyle aydınlattığı kişileri satın alıyor; satın
aldığı kişileri, aklıyor; akladığı kişileri kutsal kılıyor. (...) Mesih’te
doğruluğa kavuşmak istiyor musunuz? İlk önce Mesih size ait olmalı; ama O’nun
kutsallığını paylaşmadan O size ait olamaz, çünkü Mesih parçalara ayırılamaz.
Tanrı, ancak kendini bize vererek bize bu yararları verdiği için, onları aynı
anda veriyor ve asla birbirinden ayrı olarak vermiyor. Böylece şunu açık olarak
görüyoruz: iyi işler aracılığıyla aklanmıyoruz ama iyi işler olmadan da
aklanmıyoruz, çünkü bizi aklatan Mesih’le birleşmemizde kutsal kılınmak, doğru
sayılmak kadar önemlidir”; J. Calvin, Christian Institutes III, XVI, 1.
[3] II.Korintliler 4:16-17