KİLİSE TAKVİMİ

&

Hristiyan İbadeti

 

Vaaz Vermek

(sermon)

 

Tesniye kitabı, Tanrı halkının çocukları ve torunları dahil, RAB'bin buyruklarına, kurallarına ve ilkelerine yaşam boyunca, bütün uyarak Tanrı’dan korkmayı ve Rab’bin Yasasını çocuklara öğretmeyi Rabbin emri olarak açıklamaktadır (Tesniye 6:1-9). Aynı şekilde Rab, Harun'a “Kutsalla bayağı olanı, kirliyle temizi birbirinden ayırt etmelisiniz. RAB'bin Musa aracılığıyla İsrail halkına bildirdiği bütün kuralları onlara öğretmelisiniz” diye emretmişti (Levililer 10:8-11). Böylece Kutsal Kitap’ın vaaz edilmesinin Tanrı’nın yüce amaçlarına hizmet etmesi için Tanrı tarafından teşkil edilmiş bir uygulama olduğunu söylemeye cesaretimiz vardır.[1]

 

Böylece Tanrı halkı tarih boyunca zaman zaman uygulamada duraklamaları olsa bile vaaz vermeyi ve vaazı dinlemeyi ciddiye almışlardır:

Nehemya 8: 2 Yedinci ayın birinci günü Kâhin Ezra Yasa Kitabı'nı halkın toplandığı yere getirdi. Dinleyip anlayabilecek kadın erkek herkes oradaydı. 3 Ezra Su Kapısı'nın karşısındaki alanda kadınların, erkeklerin ve anlayabilecek yaştaki çocukların önünde, sabahtan öğlene kadar Yasa Kitabı'nı okudu. Herkes dikkatle dinledi.

8:7 Levililer'den Yeşu, Bani, Şerevya, Yamin, Akkuv, Şabbetay, Hodiya, Maaseya, Kelita, Azarya, Yozavat, Hanan ve Pelaya ayakta duran halka yasayı anlattılar. 8 Tanrı'nın yasa kitabını okuyup açıkladılar, herkesin anlamasını sağlayacak biçimde yorumladılar.

 

Aynı şekilde Yeni Ahit içinde de vaaz verip öğretmenin soylu bir amaca hizmet etmek üzere –İsa Mesih’in uygulamalarından öğrenildiği üzere- devam ettiğini görmekteyiz:

Koloseliler 3:16 Mesih'in sözü tüm zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tüm bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, mezmurlar, ilahiler ve ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı'ya nağmeler yükseltin.

I.Timoteyus 4: 6 Bunları kardeşlere öğütlersen, imanın ve izlediğin iyi öğretinin sözleriyle beslenmiş olarak Mesih İsa'nın iyi bir hizmetkârı olursun.

8 Bedeni eğitmenin az bir yararı var; ama şimdiki ve gelecek yaşamın vaadini içeren Tanrı yolunda yürümek her yönden yararlıdır. 9 Bu söz güvenilirdir ve her bakımdan kabule layıktır. 10 Bunun için emek veriyor ve mücadele ediyoruz. Çünkü ümidimizi, bütün insanların, özellikle iman edenlerin Kurtarıcısı olan, yaşayan Tanrı'ya bağlamışızdır. 11 Bunları buyur ve öğret. 

II.Timoteyus 2:24 Rab'bin kulu kavgacı olmamalı. Tersine, herkese karşı sevecen ve öğretmeye yetenekli olmalı, haksızlıklara sabırla dayanmalı.

 

İsa Mesih, Eski Ahitten beri devam eden bu uygulamayı Kiliseye de devam ettirmesi için örnek olarak bırakmıştır. Çünkü İsa Mesih “İyi tohumu eken, İnsanoğlu'dur” (Matta 13:37). İsa Mesih kendisinin ve geliş amacının Eski Ahit boyunca bildirilen bir gerçeğin tamamlanması olduğunu ve Yasa’nın anlamını halka vaaz ederken akılda kalıcı olması sebebiyle yaratılıştan ve doğadan örnekler göstererek vaazlar vermiştir:

Matta 24:32 «İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.

Markos 4:34 Benzetme kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı. Ama kendi öğrencileriyle yalnız kaldığında, onlara her şeyi açıklardı.

Luka 24:27 Sonra [İsa] Musa'nın ve tüm peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazıların hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı.

 

Tanrı Sözü’nün okunması ve doğru bir şekilde vaaz edilmesine karşı duran bir kültür kiliseyi daha başlangıcından rahatsız etmiştir. Çünkü Kelam okunup vaaz edildiğinde dünyasal felsefe ve inanışların otoritesi sarsılır. Vaaz vermek, Kelam hakkında konuşmaktan veya “nasıl mutlu bir hayat yaşarız, nasıl doğru bir evlilik kararı veririz, nasıl ruhsal veya fiziksel sağlığımızı koruruz, nasıl evimizi esenlikli ve kazancımızı bereketli tutmayı başarabiliriz” sorularına cevap aramaktan öte MESİH MERKEZLİ olarak bir İMAN AÇIKLAMASIDIR. Çünkü Hristiyan inancı bu dünyadaki geçici olan zamandaki bereketlerden daha önce canlarımızın sonsuz yaşamdaki kurtuluşuna, yani insanın esas ihtiyacına cevap verir.

 

I.Selanikliler 2:3 Çağrımızın kaynağında yalan ya da kirli bir emel olmadığı gibi, bunun hileli bir yönü de yoktur. 4 Tersine, Tanrı tarafından Müjde'yi emanet almaya layık görüldüğümüz için, biz insanları değil, yüreklerimizi sınayan Tanrı'yı hoşnut edecek şekilde konuşuyoruz.

Titus 2:7-8 İyi olanı yaparak her konuda onlara örnek ol. Öğretişinde dürüst ve ağırbaşlı ol, kimsenin kınayamayacağı doğru sözler söyle. Öyle ki bize karşı gelen, hakkımızda söyleyecek fena bir söz bulamayıp utansın.

Vaaz vermek, kilise ibadetinde merkez bir unsurdur. Kelami bir vaaz Mesih Merkezli olarak bina edilir. Böylece Tanrı halkı vaaz aracılığı ile Tanrı halkı olmanın bilincine varır, Tanrı Halkı olmanın sorumluluklarına sarılır. Öyleyse bir kilise ibadetinde üç kısım göze çarpar:[2]

- Kelam Okuması, Dualar ve İlahilerle Tapınma

- Mesih Merkezli VAAZ

- Sakramentlerin Sunulması

 

Böylece vaaz vermek yüce bir amaca hizmet ettiğinden sadece öğrenmiş olmak için bilgilendirmeyi amaçlamaz. Çünkü kuru bilgi sadece kendini beğenmişlik getirir:

Süleymanın Meselleri 3:7 Kendini bilge biri olarak görme,

RAB'den kork, kötülükten uzak dur.

İşaya 5:21 Kendilerini bilge görenlerin, akıllı sananların vay haline[3]

 

Yaratılış nasıl Tanrı’nın ağzından çıkan söz ile meydana geldiyse, Mesih’teki Yeni Yaratılışımız da Tanrı’nın yaşayan Sözü (LOGOS) aracılığıyla olacaktır. Yakup Mektubu (1:18) şöyle diyor,

“O [Baba], ...bizi, kendi isteği uyarınca, gerçeğin bildirisiyle yaşama kavuşturdu”

 

Gerçeğin bildirisi terimi burada kurtuluş hakkındaki bildiriyi ve yeni yaşam veren Kişiyi anlatmak üzere yapılan bir vurgudur. Aynı şeyi I.Petrus Mektubu da (1:23) vurgular:

“Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrı’nın diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz”.

 

Böylece Gerçeğin Bildirisi ve Tanrı’nın Diri [ve Kalıcı] Sözü İsa Mesih’in kendisinde birleşmektedir. İkisi de, aracılığıyla yeniden doğduğumuz ‘Tanrı’nın diri ve kalıcı Sözü’dür.

 

Vaaz aracılığı ile Mesih’te Açıklanan Sözün Gücü açığa çıkar. Yeni Antlaşma’da İsa Mesih Tanrısal Logos, ya da Tanrısal Söz olarak tanımlanır. Bu ifade Tanrı Söz’ünün dinamik gücünü tümüyle ortaya koymaktadır (Yuhanna 1:1).

 

Biricik Oğul, Tanrı’nın Sözüyle bir olarak tanıtılır ve böylece Tanrı, Kutsal Kitaptaki mesajın ve Beden Alan Sözdeki kişinin kendisi ile ayrılmaz bir bütün olduğunu açıklar. Tanrı Sözü, Mesih’te beden almıştır. Tanrı’nın ruhsal etkinliği, Kutsal Kitabın içinde bulundurduğu gerçekler aracılığıyla sürer.

 

Tanrı, kendi Sözü’nde var olmayı ve Sözü aracılığıyla çalışmayı seçmiştir: “her şey LOGOS (İsa Mesih) aracılığı ile var olmuştur” (Yuhanna 1:1, 2-3). İbraniler Mektubu (1:3) Tanrı’nın her şeyi “kudretli sözüyle devam ettirdiğini” ilan ederek başlar. Çünkü LOGOS, Tanrı’nın amaçlarını gerçekleştirmek için aramıza bir bedende gelmiştir.

 

Bu sebepten, Kutsal Kitap, vaaz veren kişinin, Kendisini Kutsal Kitapta açıklayan Tanrı’ya ve O’nun Mesih’ine hizmet etmesinde ısrar eder:

II.Timoteyus 2:14 Bu konuları imanlılara hatırlat. Dinleyenleri felakete sürüklemekten başka hiçbir yararı olmayan kelime kavgaları çıkarmamaları için onları Tanrı'nın önünde uyar. 15 Gerçeğin bildirisini doğru kullanarak kendini Tanrı'ya makbul ve alnı ak bir işçi olarak sunmaya gayret et.

 

Kutsal Kitapın gerçekleri pasif şeyler değildir. Tanrı Sözü “diri ve etkili” olduğu için bizi denetler, dizginler ve inceler: “yüreğin düşüncelerini ve amaçlarını yargılar”

İbraniler 4:12 Tanrı'nın sözü diri ve etkilidir, iki ağızlı her kılıçtan keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler; yüreğin düşüncelerini ve amaçlarını yargılar.

 

Yeni Ahit Grekçe’sinde Tanrı’nın gücü ifade etmek için kullanılan kelime “dunamis” kelimesidir (dinamit kelimesi buradan türemişdir).

Romalılar 1:16 Çünkü ben Müjde'den utanmıyorum. Müjde, önce Yahudilerin, sonra da Yahudi olmayanların olmak üzere, iman eden herkesin kurtuluşu için Tanrı'nın gücüdür.

 

Böylece vaaz eden kişi Tanrı Sözü’nün zenginliklerini vaaz ettiğinde Tanrı’nın Söz’ündeki en yüce amaçlar ilan edilmiş olur. Böylece Kutsal Söz içindeki güç[4] açığa çıkar. Vaaz, vaaz edenin yeteneğine değil de Kelam ile birlikte çalışan Kutsal Ruh’un gücüne dayanmalıdır. Böylece Kutsal Sözdeki Tanrı’nın gücü vaaz aracılığı ile ortaya çıkar:

I.Korintliler 2:3 Ben size zayıflık ve korku içinde geldim, nasıl da titriyordum! 4 Sözüm ve bildirim, insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine değil, Ruh'un kanıtlayıcı gücüne dayanıyordu. 5 Öyle ki, imanınız insanların bilgeliğine değil, Tanrı'nın gücüne dayansın.[5]

 

Bu sebepten vaaz eden kişi konuşma becerisinden utanmadan vaaz etmelidir (Romalılar 1:16). Çünkü Müjde’nin Gücü, vaaz edenin gücünün çok üstündür. Bu yüzden de Kelam’ın vaazı konuşma ustalığının başaramayacağını şeyi başarır (I.Korintliler 2:4) ve dinleyicilerin yürek katılıklarını -dinamitin kayaları parçalaması gibi- kırar ve taştan yürekleri etten yürekler haline getirir. Çünkü vaaz aracılığı ile “kurtuluş getiren güçte olan Kutsal Yazılardaki güvenilir ilkeler Mesih İsa merkezli olarak açığa çıkar, Tanrı halkını bilge kılınır, Kelam aracılığı ile Tanrı’nın azarlaması, yola getirmesi ve doğruluk konusundaki eğitimi” verilmiş olur (II.Timoteyus 3:15-16).

 

Bu yüzden kilise, vaaz vermenin ne kadar önemli olduğunu

ve vaaz vermede nelerin gerçekten önemli olduğunu anlamış insanlara

[el koyarak] vaaz yetkisi verir (II.Timoteyus 1:6).

 



[1] Mezmur 78:6 Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler, Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar. Hezekiel 44:23 [kahinler] Kutsalla bayağı arasındaki ayrımı halkıma onlar öğretecek, kirliyle temizi ayırt etmeyi onlar gösterecekler.

[2] Böylece İbadet iki bölümden oluşur: Kelam Töreni ve Şükran Ayini.

[3] I.Korintliler 8:1, Galatyalılar 6:3

[4] Tanrı Sözü yaratır: Tekvin 1:3, yönetir: Mezmur 147:15-18, ikna eder: Yeremya 23:28-29, amaçlarını yerine getirir: İşaya 55:10-11, insan planlarını etkisiz bırakır: Filipililer 1:18.

[5] Aynı şekilde Timoteyus da gençliğinin utangaçlığı ve ustaca söz söyleyebilme çekingenliği içindeydi. Ancak Elçi Pavlus, vaazın “insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine değil, Ruh'un kanıtlayıcı gücüne dayanması” gerektiğinin bilincinde olarak Timotetus’a el koyar (II.Timoteyus 1:6 Bu nedenle, ellerimi senin üzerine koymamla Tanrı'nın sana verdiği armağanı alevlendirmen gerektiğini hatırlatıyorum).