VAAZLAR

 

FİLİPİLİLER VAAZLARI

 

X / 2:5-11

 

5 Mesih İsa'da olan düşünce sizde de olsun.[1]

2:5 ayeti 2:1-4 ayetlerini 2:6-11 ayetlerine bağlamaktadır. Filipi kilisesinin yaşadığı ayrılığın kökünde olan gurura yönelik Pavlus’un söylevini (1:27-2.4), Mesih’in gerçek yumuşak huyluluk ve alçalışının büyüklüğünü ve bütün bunların bizler için olan önemini anlamamıza yardım eder. Mesih yalnızca örneğimiz[2] değil ama O hepimizin Rab’bi ve Kurtarıcısıdır (2:11; 3:20).

 

6 Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde,[3] Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.[4]

Tanrı özüne sahip: Bu ifade bir gerçeğin altını çizer –gerçek gibi görünen bir şeyin değil- Mesih’in Tanrısallığı bu ayette çok açıktır.

 

hak saymadı: Bu ifade ile demek istenen şey şudur: “Tanrısallık Mesih’in halihazırda sahip olduğu bir şey iken”. Yani açık bir şekilde görünen şey şudur ki; Mesih kendisinde olmayan bir şey için hak iddia etmiyor. Mesih Tanrı olduğu halde sahip olduğu ayrıcalıklara da yapışmıyor, [beden alarak aramıza gelmek için] bütün bunlara sarılmıyor.

 

7-8 Ama yüceliğinden soyunarak kul[5] özünü aldı ve insan benzeyişinde[6] doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme,[7] çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı.

2:7-8 WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI VIII/2, WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 36

 

2:6-8 ayetleri Mesih’in alçakgönüllülüğünü ve yumuşak huyluluğunu şiirsel bir ifade ile kutlar, över.

 

yüceliğinden soyunarak: Mesih burada Tanrılığını (Tanrısal kimliğini) bir kenara bıraktığını söylemiyor. Ayet Mesih’in göksel görkemi ve durumundan kendisini alçalttığını vurguluyor. Mesih’in kendi kendini boş kılmasını üç temel ifade ile açıklamaktayız: [beden] aldı, [aramıza] geldi, [kul] oldu. Yuhanna 17:5 ayeti Mesih’in aramıza gelmeden önceki yüceliğine açıklık getirmektedir. Öyleyse bu ayet Mesih’in kilise uğruna neleri bıraktığını anlamamıza yardımcı oluyor.

 

insan biçimine bürünmüş: bu ifade “yüceliğinden soyunmak” ifadesinin anlamını güçlendiriyor –Mesih sadece insan gibi görünmüyor, gerçekten insan oluyor.

 

kul: Buradaki ifade köle anlamındadır ve Mesih’in kendi isteği ile göksel görkemini bıraktığını çok canlı bir şekilde anlatmaktadır. BELÇİKA İNANÇ AÇIKLAMASI 18, 26, Heidelberg İlmihali 35

 

 

insan benzeyişinde: buradaki benzeyişinde ifadesi bizi yanıltmamalıdır. Mesih sadece insana benzemiyor, tamamıyla insanlığı alıyor çünkü çarmıh üzerinde bir insan gibi ölecektir. O, tam olarak insan olmuştur ama diğer insanlardan farkı şudur: O günahsızdır (II.Korintliler 5:21).

 

yüceliğinden soyunarak... kendini alçalttı: bu iki ifadenin paralelliğine dikkat edin. Her ikiside Mesih’in kendi isteğinin bir sonucudur.

 

boyun eğip: Baba’ya eşit olan Mesih’in Baba’nın isteğine itaati[8] başka herhangi bir kimsenin itaatinden oldukça önemlidir. Pavlus’un bu ifadesi Mesih’in yaşam boyu süren itaatini kapsamaktadır. Bu olağan üstü itaat Mesih’in ölümü ile doruğa ulaşır.

 

çarmıh: Mesih’in kendi isteği ile katlandığı bu acılı ölüm bir kimsenin uğrayabileceği en aşağı düzeydeki utanç ve acı ile dolu bir ölümdü.[9] Mesih bu ölüme kendi isteği ile katlandı (WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI VIII/4, WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 49, WESTMİNSTER KISA İLMİHAL 27, BELÇİKA İNANÇ AÇIKLAMASI 21, Hİ 40).

9 Bunun için de Tanrı O'nu pek çok yükseltti[10] ve O'na her adın üstünde olan adı bağışladı.[11]

bunun için de Tanrı: Mesih’in bu olağanüstü itaatine Baba doğrudan cevap veriyor.

 

O’nu pek çok yükseltti: Mesih başlangıçta insan doğasını almak için gönüllü olarak bıraktığı Baba’ya eşit olan görkemli konumuna yeniden yükseltiliyor.[12]

 

10-11 Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi[13] diz çöksün[14] ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab[15] olduğunu açıkça söylesin.

2:9-11 ayetleri Mesih’in yüceltilmesini, yüce görkemini şiirsel bir ifade ile kutlar ve över.

 

İsa’nın adı: İsa Mesih’e ait olan “Rab” ünvanı demek istenmektedir. Çünkü bu isim her dizin önünde çökeceği, tapacağı ve Onun Tanrılığını kabul ve ilan edeceği en üst bir isimdir (Efesliler 1:19-21, Koloseliler 2:25); (WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 54)

 

Göktekiler, yerdekiler ve yer altındakiler: Efesliler 1:18-21, Koloseliler 2:15[16]

 

Baba Tanrı’nın: İsa Mesih Baba’nın Oğludur. Tanrısallığın üç kişisi böylece birleşmiştir. Oğula tapınma sunmak Baba’yı onurlandırır (BELÇİKA İNANÇ AÇIKLAMASI 10)

 

Rab: Mesih’in alçakgönüllülüğü ve yumuşakhuyluluğu aynı zamanda Onun görkemidir (Matta 23:12). Her adın üstünde ad “Rab” adıdır (2:9). Bu ad Mesih’in gerçek Tanrı olduğunu göstermektedir.[17] Bu övgü sözü hem Kurtarıcımızın (Mesih’in) insanlığını (İSA) hem de Tanrısallığını (RAB) kucaklamaktadır. Ona, Tanrı-İnsan (beden almış SÖZ)[18] olarak tapınılır.

 

Her kurtuluş tecrübesi; kişinin İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcı olarak kabul etmesi, aslında bir insanın İsa Mesih’in verdiği sonsuz yaşamı tecrübe etmesidir. Hristiyan hayatı Rab’bin yaşamlarımızda yapmak istediği şekilde ilerlemeye çalışmaktır. Bu anlamda İsa Mesih bizler için büyük önem taşıdığına göre bütün imkanlarımızla Onu tanımaya çalışmak bizim en başta gelen görevimiz olmalıdır.

 

Eğer İsa Mesih sizlerin hayatlarını ölümden yaşama getirdiyse, sizler de Onun yaşayışına, tanıklığına, Kutsal Kitap’taki bildirisine yabancı kalamazsınız. İsa Mesih’in izlemeniz için bıraktığı yaşam modeli bu dünyada yaşayabileceğiniz en üst ruhani ve dünyasal hayat örneğidir.

 

2:1-4 ayetleri arasında Pavlus’un birlik için yaptığı çağrı burada daha açıklığa kavuşuyor: 2:5 ayeti Mesih İsa’da olan düşünce sizde de olsun diyor. Böylelikle İsa Mesih’in bizlere baktığı gibi bizler de aynı düşünceyle insanlığa bakabiliriz, İsa Mesih’in yeryüzündeki hizmeti boyunca insanlığa davrandığı gibi bizler de öylece yaşayabiliriz. Birliği sağlayacak en önemli unsur Mesih İsa’daki düşünce üzerinde birlik olabilmektir.

 

Pavlus bu ayetten hemen sonra (2:6) şöyle diyor: Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı.

 

1-) Mesih’i Rab ve kurtarıcı olarak tanımak, Onun bilgisinde ilerlemek için Mesih’teki düşünceyi giyinmek gerekir. Tanrı’yı tanımakta ilerlemek için, kutsallıkta büyümek için, Mesih’teki düşüncede birleşmek gerekir. Benliği ve dünyasallığı çarmıha germek için, şeytanın oyunlarına düşmemek için Mesih’te olan düşünceye sahip olmak gerekir. Yani bu dünyada galip bir hayat sürmek için Mesih’teki düşünceyi giyinmek gerekir.

 

2-) Dünya İsa Mesih’i anlamadı, tanıyamadı. Betlehem’de Bakire Meryem’den doğan birini Tanrı’nın Oğlu olarak kabul edemedi. NEDEN? Bu soruya Korintliler Mektubunda şu cevabı buluyoruz:

I.Korintliler 1:18Çarmıhla ilgili bildiri mahvolanlar için saçmalık, ama kurtulmakta olan bizler için Tanrı'nın gücüdür. 19Nitekim şöyle yazılmıştır:

«Bilgelerin bilgeliğini yok edeceğim,

zekilerin zekâsını boşa çıkaracağım.»

20O halde bilge kişi nerede? Din bilgini nerede? Bu çağın hünerli tartışmacısı nerede? Tanrı, dünya bilgeliğinin saçma olduğunu göstermedi mi? 21Mademki dünya, Tanrı'nın bilgeliğine göre Tanrı'yı kendi bilgeliğiyle tanımadı, Tanrı, iman edenleri, saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı oldu

 

Çünkü Tanrı ve O’nun kutsal bildirisi dünya düşüncesiyle anlaşılacak birşey değildir. Mesih’teki düşüncede birleşmek lazımdır. Mesih’te olan düşüncede birleşir isek bizler de kendi haklarımızdan, kendi çıkarlarımızdan, kendi isteklerimizden, kendi zevklerimizden önce başkalarının iyiliğini göz önüne almaya başlarız. Bu durumda 2:6 ayetini yaşantımıza uygulamış oluruz.

 

Kilise Tarihi boyunca bazı kimselerin iman kahramanları olarak öne çıkmış olması, yaşadıkları dönemi Mesih’in yüceliği ve övülmesi adına etkileyebilmiş olmaları bundandır. Bu kişiler Mesih’te olan düşünceye bizlerden biraz daha yaklaştılar ve dünyanın ayartılarına karşı benliklerini çarmıha germeyi böylece başardılar.

 

2:6 ayeti Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı diyor. Dikkat edilirse Mesih Tanrı’ya eşittir, Mesih Tanrı’dır demektedir. İşte görünmez Tanrı’nın kendisini İsa Mesih’te açıkladığı gerçeği bir kez daha kiliseye hatırlatılıyor (imanımızı etkin kılan, lütfu anlaşılır kılan, kurtuluşumuzu görülebilir kılan bu gerçek değil mi?) Tanrı’dan Tanrı, Nurdan Nur, Hayattan Hayat, Baba’dan doğmuş ve her şeyin kendisi yoluyla yaratılmış olduğu işte bu İsa Mesih’in Rab ve Kurtarıcılığı bu ayette dünyaya ilan edilir (öyle ki, mübarek umudumuzun O’nda olduğu bilinsin). İşte, Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymayan Mesih yüceliğinden soyundu, kul özünü aldı ve insan benzeyişinde doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı (2:6-8). Böylece Mesih ‘İmanuel’ -Tanrı bizimle-[19] oldu. Kendi yüceliğinden soyunarak alçakgönüllü bir hizmetçi gibi hizmet etti, aramızda yaşadı. Bunun için de Tanrı O'nu pek çok yükseltti ve O'na her adın üstünde olan adı bağışladı (2:9).

 

2:6 ayetinin bize hatırlattığı şey Adem’in yaptığı hatadır. Adem Tanrı’nın suretinde yaratılmışken (Tekvin 1:26) Tanrı gibi olmak istedi (Tekvin 3:5). Fakat İsa ise Tanrı’ya eşit iken insan biçimine bürünüp kendini hizmetçi gibi alçalttı ve itaat etti (2:8).

 

2:7 ayetinde ise Mesih’in kendini yüceliğinden boş kılıp hizmetçi gibi olması, İşaya peygamberin (52:13-53:12) müjdelediği acı çeken hizmetçinin geldiğini göstermektedir. İsa çarmıha yürüdüğünde canını ölüme dökmüş (İşaya 53.12), hayatını boş kılan bir hizmetçi olmaktadır (İşaya 52.12). Bu da aynı şekilde Adem’in yapmayı reddetmiş olduğu Tanrı’ya hizmet içindi.

 

2:8 ayetinde Mesih’in ölüme yürümesi aslında Adem’in yeryüzüne getirdiği ölümü yenmek ve kaldırmak içindir. Tanrı Oğlu, Adem’in itaatsizliğini kaldırmak ve Tanrı’nın yargısını üzerine alarak bizleri ölümden kurtarmak için ölüme yürüdü. Adem’in bıraktığı ölüm mirası bizlerin üzerinde egemen iken aynı şekilde Mesih ölüme yürüyüp onu alt ettiği zaman bu bize aklanma getirdi (Romalılar 5:12-21). Adem cennet bahçesinde Tanrı’nın isteğine ve planına karşı gelmiş oldu. Ama İsa Getsamani bahçesinde (Luka 22:42) Tanrı’nın planına ve isteğine teslim oldu.

 

Mesih kendini böyle alçaltmış ve Adem’in hatasını düzeltmiş olarak Kurtarıcı işini tamamladığında zaten ait olduğu, layık olduğu onur O’na tekrar veriliyor (2:9). O’na bütün yaratılışın önünde secde kılacağı, her adın üzerinde olan bir ad veriliyor: ‘Kurtarıcı’, ‘Rab’ (2:10-11). Bu da İşaya’nın (45:15, 18, 21, 23) peygamberlik sözlerinin arkasında yatan şeydir.

 

Müjde’nin çağrısında tek bir ruhta dimdik durmak (1:27) böyle bir yumuşakhuyluluk ve alçakgönüllülüğü gerekli kılar. Hristiyanlar Mesih’te olan düşünceye sahip olmadıkça kendilerini Mesih gibi alçaltamazlar. Gurur, Mesih’e ait olanların karakter özelliklerinden biri değildir. Ama gururun tam zıddı olan yumuşak huyluluk ve alçakgönüllülük Mesih’e ait olanların düşüncesini ve eylemlerini belirlemelidir.

 

Tanrı şimdi İsa Mesih’e verdiği yüceliği kilisesine vermek istiyor. Bu noktada sanırım hiç kimsenin bir itirazı yoktur. Sonsuz yaşam, bereketler, lütuf ve Tanrısal armağanlar... Sanırım bunlar herkesin almak istediği şeyler. Ama bizim sorumuz kendimizi Mesih gibi alçaltabilmekte yatıyor. Evet! Mesih şan ve görkem içinde dirilmiştir. Evet! Mesih şan ve görkem için de göğe çıkmıştır. Bunun arkasındaki gerçek ise yüceliğinden soyunmak ve kendini alçaltmaktır hizmet etmek ve havarilerin ayaklarını yıkayıp haç üzerindeki ölüme boyun eğmektir.

 

Bugün sizler kendinizi alçaltıp Pavlus gibi İsa Mesih’e kul olmayı mı seçiyor sunuz yoksa kendi krallığınızı ilan edip herkesin size hizmet etmesini mi bekliyor sunuz? Pavlus’un bu sözleri bizi bu gerçekle yüzleşmeye yönlendiriyor. İşte, bu yüceliğinden soyunan ve kendini alçaltıp çarmıh üzerindeki ölüme boyun eğen İsa tekrar gelecektir. Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça söylesin (2:10-11). O son yargı gününde herkes Mesih’in Rab olduğunu görecek ama bazıları için durum çok geç olacaktır. 2:5-11 ayetlerini okuduğumuzda biz günahlılar için yüceliğinden soyunan, sahip olduğu yücelik ve görkemi bırakıp insan benzeyişini alıp kendini alçaltan bir Rab’bin çarmıh üzerindeki ölüme boyun eğmesi karşısında Baba’nın tekrar O’na yücelik ve onuru geri vermesi sizleri de dirilmiş Rab’bin huzurunda secde kılmaya teşvik etmiyor mu? Bir gün (O’na inanmayanlar dahil) göğün, yerin ve yerin altındakilerin hepsinin İsa Mesih’in önünde eğilecek olması sizleri de övgü ve tapınmaya teşvik etmiyor mu?

 



[1] Matta 11:29

[2] Romalılar 15: 1 İmanı güçlü olan bizler, kendimizi hoşnut etmeye değil, güçsüz olanların zayıflıklarını yüklenmeye borçluyuz. 2Her birimiz, komşusunu ruhça geliştirmek amacıyla, komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin. 3Nitekim Mesih bile kendini hoşnut etmeye çalışmadı. Yazılmış olduğu gibi, «Seni aşağılayanların aşağılamalarına ben uğradım. II.Korintliler 10: 1‑2Sizinle birlikteyken ürkek, ama aranızda değilken yiğit kesilen ben Pavlus, Mesih'teki alçakgönüllülük ve yumuşaklıkla size rica ediyor, yalvarıyorum: yanınıza geldiğim zaman, bizi doğal benliğe göre yaşayanlardan sayan bazılarına karşı takınmak niyetinde olduğum sert tavrı aynı cesaretle size karşı takınmaya zorlamayın beni.

[3] Yuhanna 1:1

[4] Yuhanna 5:18

[5] Matta 20:28

[6] Yuhanna 1:14, İbraniler 2:17

[7] Matta 26:39, Yuhanna 10:18, İbraniler 2:17 

[8] İbraniler 10:5 Bunun için Mesih dünyaya gelirken şöyle diyor: Kurban ve sunu istemedin, ama benim için bir beden hazırladın. 6Yakılmalık adaklardan ve günah için sunulan kurbanlardan hoşnut olmadın. 7O zaman dedim ki, `Yasa kitabında benim için yazılmış olduğu gibi, senin isteğini yapmak üzere, ey Tanrım, işte geldim.'» 8Mesih ilkönce, «Kurbanları, sunuları, yakılmalık adakları ve günah için sunulan kurbanları istemedin ve bunlardan hoşnut olmadın» dedi. Oysa bunlar Yasa'nın bir gereği olarak sunulur. 9Sonra da, «Senin isteğini yapmak üzere işte geldim» dedi. Yani Mesih, ikinciyi geçerli kılmak için birinciyi kaldırıyor.

[9] Romalılar 3:21-26

[10] Elçilerin İşleri 2:33, İbraniler 2:9

[11] Efesliler 1:20-21

[12] Yuhanna 16:28 Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum. İbraniler 2:9 Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa'yı, Tanrı'nın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye, çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz. 10Birçok oğulu yüceliğe eriştirirken onların kurtuluş öncüsünü acılarla yetkinliğe erdirmesi, her şeyin kendisi için ve kendi aracılığıyla var olduğu Tanrı'ya uygun düşüyordu. 14 Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis'i, ölüm aracılığıyla etkisiz hale getirmek üzere onlarla aynı insan yapısını aldı.

[13] Matta 28:18

[14] Romalılar 14:14

[15] Yuhanna 13:13

[16] Efesliler 1:18-20 O'nun çağrısından doğan ümidi, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini ve iman eden bizler için etkin olan kudretinin aşkın büyüklüğünü anlamanız için, yüreklerinizin gözleri aydınlansın diye dua ediyorum. Bu kudret, Tanrı'nın, Mesih'i ölümden diriltirken ve göksel yerlerde kendi sağında oturturken O'nda sergilediği üstün güçle aynı etkinliktedir. 21 Tanrı, Mesih'i tüm yönetim ve hükümranlıkların, tüm güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak tüm adların çok üstüne çıkardı. Koloseliler 2:15 Yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi.

[17] I.Yuhanna 5:20 Yine biliyoruz ki, Tanrı'nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan'ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan'dayız, O'nun Oğlu İsa Mesih'teyiz. Kendisi gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır.

[18] Yuhanna 1:1, 14, Romalılar 8:3, Galatyalılar 4:4

[19] İşaya 7:14, Matta 1:21-23