ΚUTSAL KİTAP’TAN ÖZDEYİŞLER

 

ÖNSÖZ

 

Kutsal Kitap’tan Özdeyişler İsrail’in dil sanatında şiir yazınının en belirgin temsilcisi olarak kabul edilir. Giriş kesimine (Bölüm 1-9) az ileride değineceğiz.  Bu yazının ağırlığı başlıca iki toplamadan oluşur: Bölüm 10:1-22:16’ya kadar. Bunlar Süleyman’ın Hazinesi’nden adıyla bilinir. Bu kesimde okuyucu 375 tanımlamaya rastlar. Bölüm 25:1-29:27’ye kadar, Süleyman’ın Hazinesi’nden ikinci derlemeyi içerir. Bunları da Yahuda kralı Hezekiya derleyerek topladı. Buradaysa 128 tanımlamaya rastlanır.

 

Yapıtın ağırlığını oluşturan bu toplamalara ayrıntılı başka yazılar da alınmıştır:

BİLGELERİN DERLEMESİ (bölüm 22:17-24:22’ye kadar)

BİLGELERİN EK BİR DÜZENLEMESİ (bölüm 24:23-34’e kadar)

Ayrıca şu parçalar yapıtın başka ekleridir:

AĞUR’UN ÖZDEYİŞLERİ (bölüm 30:1-14’e kadar)

SAYISAL ÖZDEYİŞLER (bölüm 30:15-33’e kadar)

LEMUEL’İN ÖZDEYİŞLERİ (bölüm 31:1-9’a kadar)

Bu canlı yazın,

ÖRNEK KADIN’ın betimini çizen bir şiirle noktalanıyor (bölüm 31:10-31’e kadar).

 

Ayrıca yazının uzun giriş kesiminden söz edilmeli. Bölüm 1-9’da bilge baba oğluna bilgiyi övüyor ve onu enikonu tanıtıyor. Bu arada bilginin kendisi de belirgin özellikle konuşuyor. Çeşitli kesimlerde ÖZDEYİŞLER eseme (mantık) kurallarından öteye gidiyor, birbiriyle bağdaşıklığı olabilecek konular düşünceler, ardışıklık öneme alınmaksızın hep bir arada ele alınıyor. Bu Tanrı esini Önsöz’le Sonsöz (epilog) arasında sunulan bir toplama yapıtıdır; binyıllar boyunca niceleri sağduyulu ruhsal bilgi aşamasında eğitmiş, sayısız insanı ruhsal-kavramsal olgunluğa eriştirmiştir.

 

Tanrı esinlemesiyle, insan diliyle yazılan bu tarihsel yapıt, İsrail’de yazın sanatının gelişmesine ve olgunlaşmasına okuyucunun dikkatini çeker. İki geniş kesimde ÖZDEYİŞLER (Meseller) sanatının başlangıçtaki atılımlarıyla yüz yüze gelmekteyiz. Ek kesimlere bakıldığında, düzenlemenin daha ayrıntılı olduğu belirir. SAYISAL ÖZDEYİŞLER (30:15-33) kendine özgü inceliği anlatır (bkz. 6:16-19). Bunlar birer bilmece özelliğiyle konuşmaktadır. Bu sanat Süleyman’ın çağında geniş çapta geçerliydi. Bölüm 1-9 kesimi uzun konuşma-yazı biçimindedir. İki yerde bilgelik araya girmekte, doğrudan doğruya herkese seslenmekte (1:20-33; bölüm 8).

 

Kutsal Kitap’ın en ilginç parçalarından birini oluşturan bu yapıtlar dizisi, dünya dilleri arasında Türkçe’de de yüz yılı aşkın bir zamandan bu yana okunagelmektedir. Türkçe yeryüzü dilleri arasında deyimleri, özdeyişleriyle en canlı ve zengin dillerden biridir. Bu yapıtta belirtilen birçok gerçek herkesçe bilinen kullanımların katkısıyla açıklığa gelebilir. Bunu gözönünde tutarak çok iyi bilinen Türkçe kullanımları, her çağa seslenen bu tanrısal esine işleme girişimini göze aldım. Böylece KUTSAL KİTAP’TAN ÖZDEYİŞLER çağdaş dilde daha kolay anlaşılabilir. Konular, sorunlar, yaşamsal bunalımlar onlara yaraşan kullanımlarla yanıtlanır, güncel kavramla ışığa gelir. Bunu yaparken metnin öz anlamı zorlanmadı, yazının ilettiği mesaj gölgelendirilmedi. Bunun için anlaşılan dile başvurarak düzenlenen bu parçaya çeviri denemez. Buna çağdaş dille ve deyimlerle anlatılan bir Eski Antlaşma yazısı demek daha doğru olur.

 

Başlangıçta değinilen iki derleme, geçmiş yüzyılları kapsayan düşünce göstergesidir. Bunları inceleyen insanlar, yapıtta yedide birinin ruhsal konulara eğildiğini anımsatıyor. Bu yazıda inanç ayrıntıları ele alınmıyor. Öğreti daha çok uygulamalı (pratik) yaşantı yöntemi üzerinde durmaktadır: Gerçeğe bağlılık, iç yaşam paklığı, sevgi, alçakgönüllülük, öte yandan da bunlara karşıtlıkla beliren düzensizlikler zinciri. Tüm yazıda vurgulanan gerçek, erdemlerin kökeni toplamı tanrısal bilgeliktir. Tanrı korkusu bu özelliğe dayanır. Yazılar evlilik dışı cinsel ilişkileri bütünüyle sergiler ve kınar. Yazındaki sonsöz kadını sayan, önemini belirten çarpıcı bir anımsatmadır. 8. bölümde bilginin kişisel özellikle konuştuğu dikkati çeker. Yeryüzünde insan yaşamını bilgi düzenler ve yönlendirir. Yaratılış’ta Yaratan’ın evrenleri kuruşunda bilgi etkindir (aktif). Bu açıklama Yeni Antlaşma’da okuyucuyu Mesih’in insana Tanrı’ca atanan bilgelik olduğuna götürür. “Mesih İsa bağlılığınız Tanrı’dandır. Mesih Tanrı tarafından bizler için bilgelik kılındı: Doğruluğumuz, kutsanışımız, kurtuluşumuz O’dur” (I.Korintoslular 1:30).

Thomas Cosmades -- 2010

 

Bölüm 1

 

Başlık ve Yazının Amacı

 

1İsrail kralı Davut’un oğlu Süleyman’ın Özdeyişleri:

2Ademoğullarına bilgeliği ve sıkıdüzeni bilmesi,
İçerikli bilge sözlerini kavraması için.

3Bilgeli tutum, erdem, adalet, doğruluk

      Kapsamında.eğitilmek için..

4Basit kişiyi sağlıklı yargıya,
Genç bireyi bilgiye ve sağgörüye iletsin diye.

5Bilgeli olan da dinlesin ve sağduyuda gelişsin.
Anlayışlı insan yaşamsal bilgi edinsin.

6Özdeyişi ve soyut kullanımı,
Bilgelerin sözlerini ve gizemlerini anlayabilsin.

7RAB korkusu bilginin başlangıcıdır.
Akılsızlar bilgiyi ve sıkıdüzeni hor görür.

 

I. BİLGELİĞİN YÜREKLENDİRMESİ

 

Bozukdüzen Arkadaşlıktan Kendini Sakın

 

8Evladım, babanın verdiği eğitime kulak kesil,
Annesinin öğretişine boş veren biri olma.

9Çünkü bunlar gönlü açan çelenktir,
Başını boynunu süsleyen birer takı..

10Evladım, bozukdüzen kişiler seni ayartırsa, uyma buna:

11 “Bizlere katıl, suçsuzun kanını akıtmak için pusuya yatalım,
Bize zarar vermeyene karşı tuzak kuralım,

12“Onları Ölüler Ülkesi uyarınca dipdiri yutalım;
Çukuru boylayanlar örneğince diri diri..

13“Her çeşidinden değerli mala konarız;
Evlerimizi çapulla yağmayla doldururuz.

14“Gel katıl bizlere; ortaklaşa kesemiz olacak.”

15Evladım, onlarla yol arkadaşlığı etme;
Onların izlediği yoldan adımın ırak olsun.

16Çünkü kötülüğe fırlayan ayak taşırlar;

      Kan dökmeye koşarlar.

17Çünkü çevreyi gözetleyen kuşun

      Gözü önünde ağ kurmak boşunadır.

18Bu insanların pusu kurması kanlarını amaç edinir.
Kurdukları tuzak canları pahasınadır.

19Budur kaba kuvvetle kazanç elde edenin izlediği yol;
Ona sarılanın canını mahveder.

 

Bilgelik Konuşuyor, Uyarıyor

 

20Bilgelik dışarıda yüksek sesle bağırıyor;
Meydanlarda sesini duyuruyor.

21Patırtılı kavşaklarda haykırıyor;
Kent kapılarında diyeceğini duyuruyor:

22“Ey kafasızlar! Ne vakte dek kafasızlığa sarılacaksınız?
Maytaba alanlar, ne vakte dek maytaba almaktan zevkleneceksiniz?
Akılsızlar ne vakte dek bilgiden iğrenecek?

23“Uyarıma kulak verin. Bakın! Üzerinize ruhumu dökeceğim;
Sözlerimi size bildireceğim.

24“Çünkü sizleri çağırınca bunu kulak ardı ettiniz,
Elimi uzattım, önem veren olmadı.

25“Danışma önerimin bütününe omuz silktiniz;
Kınamamı teptiniz.

26“Öte yandan ben, başınıza gelene güleceğim;
Paniğe düştüğünüzde halinizle eğleneceğim.

27“Panik kasırga gibi bastırınca,

     Acı görgüler tayfun gibi saldırınca,
Üzerinize sıkıntı ve kaygı gelince..

28“Bu durumda beni çağıracaklar, ama yanıtlamayacağım,
Dövünmeyle beni arayacaklar, ama bulmayacaklar.

29“Çünkü bilgiden iğrendiler;
Hem de RAB korkusunu yeğlemediler.

30“Danışma önerime aldırış etmediler.
Üstelik uyarımı bütünüyle aşağı gördüler.

31“Bu nedenle eylemlerine yaraşan ürünü yiyecekler,
Kendi düzenleriyle tıka basa dolacaklar.

32“Bön kişiler dönekliklerinin kurbanı olacak;
Akılsızların kayıtsızlığı kendilerini tüketecek.

33“Ama beni dinleyen güvenlikte yaşayacak;
Kötülükten korkmaz rahat ömür geçirecek.”

 

Bölüm 2

 

Bilgelik, Bozukdüzen Bağlılıklara Karşı Savunucu

 

1“Evladım, sözlerimi değerlendirirsen,
Buyruklarımı öz varlığında saklarsan,

2“Kulağını bilgeliğe eğersen,
Yüreğini anlama yeteneğiyle uyuma getirirsen.

3“Bu böyledir; sorunların içyüzünü bilme isteğiyle yanarsan,
Kavrayış gücüne seslenirsen,

4“Gümüş ararcasına onu ararsan,
Defineler ardından koşarcasına onu araştırırsan,

5“RAB korkusunu o zaman anlayacaksın;
Tanrı bilgisine erişeceksin.

6“Çünkü RAB bilgelik sağlar,
O’nun ağzından bilgi ve anlayış çıkar.

7“Doğrulara sağduyu desteği hazır duruyor;
Dürüstlükle yaşayanlara kalkandır O.

8“Adalet yollarını kayıran,
Tanrısayarların yolunu savunan.

9“Hem hakkı, hem adaleti, hem sağlıklı gidişi,
Hem de bütünlüğün her bir çığırını o zaman anlayacaksın.

10“Çünkü yüreğine bilgelik gelecek,
Hem de canı hoşnut eden bilgi.

11“Sağgörü sana bekçilik edecek,
Sağlıklı yargı savunucun olacak.

12“Bunlar seni eğri büğrü gidişten koruyacak,
Tutarsız lakırdı çıkaranların laflarından kurtaracak.

13“Onlar ki, doğru yola rest çeker,
Karanlık yollarda yürümeyi yeğlerler,

14“Kötülüğe girişmekte sevinç duyarlar,
Yıkım getiren tutarsız yollardan haz duyarlar.

15“Adımları çarpık kişiler,
Dolap döndürümsü yolun yolcuları..

16“Hayat kadınından seni o kurtarır,
Yağ bal yaltaklanışıyla gelenden.

17Gençliğinin yaşam arkadaşını bırakan,

    “Tanrı’nın karşısında bağlandığı antlaşmayı unutandan.

18“O kadının evi ölüm dalışına çağırmakta,
Yollarıysa ölüm gölgesine uzanmakta..

19“Ziyaretine gidenlerin hiçbiri geri gelmez,
Yaşam yollarına erişmezler.

20“Bunu bilerek sen iyi kişilere özgü yolu izleyesin;
Doğruları betimleyen adımlar uyarınca yürüyesin.

21“Çünkü özyapısı dimdik olanların yurtta sürekliliği var;
Yetkin kişiler orada kalıcıdır.

22“Öte yandan kötüler süpürülüp götürülür,
Düzenbazlar da sökülüp atılır.

 

Bölüm 3

 

Bilgeliğin Yöntemi

 

1Evladım, öğrettiğimi unutma. Yüreğinde sakla buyruklarımı.

2Çünkü onlar sana günler bolluğu, yaşam uzunluğu getirecek,
Yıllar boyunca doluluk sağlayacak.

3Kayra ve gerçek daima seninle olsun;
Bağla onları boynuna, yaz onları yüreğinin tabelasına.

4Tanrı’nın ve insanların önünde lütuf ve bilgelik kazanacaksın.

5Tüm yüreğinle RAB’be güven, kendi anlayışına bel bağlama.

6Tüm yollarında O’nu değerlendir,
O da senin adımlarını doğrultacak.

7Kendi görüşünde bilgeliymiş gibi davranma;
RAB’ten kork, kötülüğe rest çek.

8Bedenine sağlık olur bu, kemiklerine de şifa.

9Varlığınla ve ürününün turfandasıyla RAB’bi yücelt.

10Böylece ambarların sürekli taşar,
Teknelerin taze şarapla, tıka basa dolar.

11Çocuğum, RAB’bin uyarısını küçümseme,
Ne de O’nun kınayışını bıkkınlıkla karşıla.

12RAB sevdiği insanı kınar;
Tıpkı babanın sevdiği çocuğa tutumu gibi..

 

 

 

Bilgeliğin Sevinci

 

13Ne mutlu bilgelik bulana! Anlayışa konana.

14Çünkü onu elde etmek gümüş kazanmaktan yeğdir;
Onun yararı yüksek ayar altından üstündür.

15Bilgelik yakutlardan daha değerlidir;
Özlenecek hiçbir şey onunla denkleştirilemez.

16Bilgeliğin sağ elinde yaşam uzunluğu var,
Sol elindeyse servet ve onur.

17Bilgeliğin yolları hoşnutluk vericidir;
Bütün çığırları da esenlik..

18Onu tutanlara yaşam ağacıdır,
Ona sımsıkı sarılanlar mutluluk kuşanımıyla donanır.

19RAB dünyayı bilgelikle yarattı,
Gökleri anlayışıyla yerli yerine koydu.

20O’nun bilgisiyle enginler yarıldı, bulutlar çiğ akıttı.

21Evladım! Sağlıklı öğüde, sağgörüye sarıl,
Kaçmasın bunlar dikkatinden.

22Ruhuna canlılık sağlayacaktır onlar,
Boynunu da süsleyecek.

23Bunu yaptığında yolunu güvenlikte sürdüreceksin;
Ayağın da kösteklenmeyecek.

24Yatağa uzanınca korkmayacaksın,

     Yattığında uykun tatlı olacak.

25Akılsızları ansızın bastıran ürküden yılma;
Ne de kötülere gelen beladan.

26Çünkü RAB’tır sana güven veren;
Ayaklarını tuzağa düşmekten esirgeyen.

27İyilik yaraşanlardan iyiliğini geri tutma; Elinden geleni yap.

28Gücün yetiyorsa arkadaşına,
“Şimdi git, yeniden gel, yarın vereceğim” deme.

29Sana güvenen kapı komşuna karşı tuzak kurma.

30Sana kötülük işlemeyenlerle durup dururken sürtüşmeye girme.

31Kaba kuvvete verilene imrenme,
Onun izlerinde yürümeyi yeğleme.

32Çünkü çarpık insan RAB’be bir tiksintidir;
Öte yandan dürüst insan RAB’bin güvenilenidir.

33RAB’bin laneti soysuzların konutundadır.
Ama O doğruların barınağını kutlu kılandır.

34Alaycılarla alay eder O,
Öte yandan alçak gönüllülere lütfu iner.

35Bilgelerin mirası onurdur, Akılsızlarınkiyse utanç kaftanı.

 

Bölüm 4

 

Bilgiyi Seç

 

1Ey çocuklar, baba eğitimini dinleyin,
Düşüncenizi toparlayın da kavrama erişin.

2Çünkü size sağlıklı ders veriyorum;
Öğrettiğimden ayrılmayın:

3Babamın yanında bir oğuldum;

      Annemin yaşta körpe evladıydım.

4Babam bana öğretti; şöyle konuştu:
“Yüreğin sözlerimi boynuna gerdanlık kılsın;
Buyruklarımı tut, böylece yaşayasın.

5“Bilgelik sağla, anlayış kazan.
Unutma, ağzımın sözlerinden sapma.

6“Bilgeliği bırakma; seni o koruyacaktır;
Onu sev, o da seni savunacaktır.

7“Bilgeliğin başlangıcı ne olabilir? Bilgi edinmek.
Neye mal olursa olsun, anlayış sahibi ol!

8“Onu ön safta sakla, o da seni ön sıraya getirir.
Onu kucakla, o da seni yükseltecektir.

9“Başına gönül açıcı bir çelenk yerleştirecek;
Sana güzellik tacını giydirecek.

10“Kulak ver çocuğum, sözlerimi değerlendir.
Böylelikle yaşamının yılları bollaşsın.

11“Bilgelik yolunu sana öğrettim,
Seni doğruluk yolunda yönelttim.

12“Yürürken adımların kösteklenmeyecek;
Koşarken sürçmeyecek.

13“Düzeltilmeye değer ver, bundan yüzgeri etme;
Onu koru, çünkü o senin yaşam yöntemindir.

14“Kötülerin yoluna ayak uydurma;
Şerefsizlerin çığırını izleme.

15“Kendini ondan sakın, yakınından geçme;
Yolunu değiştir; başka yön seç ve yolunda yürü.

16“Kötülük etmezlerse onları uyku tutmaz;
Birini sendeletmezlerse uykudan olurlar.

17“Çünkü yedikleri ekmek kötülük ürünüdür,
İçtikleri şarapsa kaba kuvvet karşılığı.

18“Öte yandan doğruların yolu tan ağartısı gibidir;
Gün aydınlanıncaya dek gitgide parlar.

19“Kötülerin yolu zifiri karanlığa benzer;
Neye takıldıklarını bilmezler.

20“Evladım, sözlerime kulak ver, Dediklerimi öneme al.

21“Onlar aklından hiç çıkmasın,
Onları yüreğinin derininde ağırla.

22“Çünkü onları bulanlara yaşam, bedenleri için de şifadır.

23“Tuttuğun her şeyin ön sırasında yüreğini içtenlikle savun;
Çünkü yaşamın kaynakları oradandır.

24“Dilini yalan dolandan ırak tut;
Lastikli söze karşı kendini savun.

25“Gözlerin dosdoğru yönü görsün;
Bakışın ileriye saptansın.

26“Ayağının atacağı adımları hesaba al;
Bununla bütün yolların sağlama bağlanır.

27“Ne sağa sap ne de sola;
Ayağını düzenbazlıktan çek.”

 

 

 

Bölüm 5

 

Ayartan Kadından Kaç,

Sevgini Bilgelikte Odakla

 

1Evladım, bilgeliğime yönel,
Anlayışla yüklü sözlerime kulağını aç,

2Böylelikle sağgörülü olasın;
Dudakların da bilgiye bekçilik etsin.

3Çünkü aklı cinsel ilişkide dolaşan kadının dilinden bal damlar;
Ağzıysa yağdan daha cerbezelidir.

4Eyvah! Sonu pelinotu ayarı acıdır;
İki ağızlı kılıç gibi keskindir.

5Onun ayakları ölüm yolculuğu eder,
Adımları ölüler ülkesine sürükler.

6Yaşama ileten yola dikkat etmez;
Yolları dolambaçlıdır, ama o bunu ayırt edemez.

7Gelin ey çocuklar, beni dinleyin;
Ve ağzımdan çıkan sözlerden sapmayın.

8Tuttuğun yol o kadından uzaklaşsın,
Onun evi kapısına yaklaşmasın.

9Olmaya ki onurunu başkalarına veresin,
Yıllarını da acımasızlara atayasın.

10Yabancılar senin varlığına konmasın,
Emeğin de senden olmayanın evini bina etmesin.

11Yaşamının bitiminde dövünmeyesin;
Hem bedenin hem de öz varlığın sona erişince.

12Ne dersin o zaman? Sıkıdüzene neden direnmişim?
Yüreğim uyarıya niçin aldırış etmemiş?

13Öğretmenlerimin sözünü dinlemedim,
Ne de eğitmenlerime kulak astım.

14Halkla topluluğun içinde yıkımıma ramak kalmıştı.

 

15Suyunu kendi sarnıcından iç;
Kuyundan akar sularla doy.

16Senin kaynakların sağa sola mı yayılsın?
Akarsuların meydanları mı sulasın?

17Hayır! Bunlar salt kendinin olsun.
Hem senin, hem de yabancıların değil!

18Kaynakların kutlansın,
Gençliğinin yaşam arkadaşıyla sevin.

19Gönül açıcı geyik, göz alıcı ceylan gibi,
Onun çekiciliğiyle sürekli mest olasın;
Sevgisi seni her an doyursun.

20Ey oğul! Oynak bir kadınla niçin büyülenesin?
Hayat kadınını neden kucaklayasın?

21Çünkü bir insanın tuttuğu yol RAB’bin gözü önündedir;
Onun her adımını O denetler.

22Düşük insanı kendi kötülükleri kenetler;
Günahının uğraşlarıyla onu kıskıvrak bağlar.

23Sıkıdüzen yokluğunda o mahvolacak;
Aşırı akılsızlığı ona yıkım getirecek.

 

Bölüm 6

 

İvedi Kefillikten Kendini Sıyır

 

1Evladım, eğer komşuna kefil oldunsa,
Eğer yabancıya yükümlülükle bağlandınsa,

2Kendi ağzının sözleriyle tuzağa düştünse,
Ağzının vaadıyla tutuldunsa,

3Evladım, kendini kurtarmak için ne edeceğini sana söyleyeyim;
Çünkü komşunun eline düştün! Toparlan,
Git komşunun önünde alçal, ona yalvar yakar.

4Gözlerine uyku girmesin, Göz kapakların örtülmesin.

5Ceylan elden kaçarak gidercesine kurtul.
Tuzak kuranın elinden kuşun çırpınarak uçması gibi..

 

Haylazla Karınca

 

6Ey haylaz, karıncaya git, Onun yollarını araştır ve bilge ol.

7Başında hükümran, bir başkan, bir komutan bulunmazken.

8Yaz aylarından yiyeceğini istifler,
Harman döneminde yiyeceğini biriktirir.

9Ne vakte dek yatacaksın, ey haylaz!
Uykundan ne zaman kımıldayıp uyanacaksın?

10Azıcık uyku, bir kestirmelik göz kapatma,
Dalıp gitmeye bir süre kol kavuşturma.

11Derken, yoksulluk yaşamına aylak aylak dolaşırcasına gelecek,
Gereksinim de bir saldırgan gibi.

 

Bayağı Kişinin Görünümü 12-15

 

12Bayağı insan, sütü bozuk kişi, Sakat sözlerle sağa sola dolaşır.

13Göz kırpar, ayağıyla yeri oynatır,
Eliyle de bir şeyler anlatır;

14Sapkın yürekle kötülük tasarlar, Sürekli nifak sokar.

15Bunun sonucunda yıkım onun başına ansızın gelecek;
Belini doğrultamayacağı düşüş bir anda onu bulacak.

 

 RAB’bi İğrendiren Yedi Düşüklük

 

16RAB’bi iğrendiren altı olgu vardır;
Evet, O’na tiksinti getiren yedi eylem:

17Yükseğe bakan gözler, yalancı dil,
Suçsuzun kanını akıtan eller,

18Bozuk düşük tasarılar düzenleyen yürek,
Kötülük doğrultusunda ivedilikle atılan adımlar,

19  Uydurma soluklarıyla devinen yalancı tanık,
Kardeşler arasına fesat saçan.

 

Babanın Sağlıklı Önerileri 20-34

 

20Evladım, babanın buyruğuna sarıl,
Annenin öğretişini baştan savma.

21Onları her durumda yüreğin üzerine bağla,
Üstelik boynuna sar.

22Yürürken sana yol gösterecek,
Yattığında üzerine bekçilik edecek,
Uyandığında seninle söyleşecek.

23Buyruk sana çırağdır, öğretiyse ışık.
Sıkıdüzen uyarıları yaşam yoludur.

24Çünkü seni kötü gözle bakan kadından korur,
Macera arayan kadının yumuşak dilinden savunur.

25Yüreğinde onun güzelliğiyle büyülenme,
Kirpikleriyle zapt edilme.

26Hayat kadını bir somun ekmek karşılığı elde edilebilir;
Ama erkeğe bağlı kadının karşılığı bireyin öz yaşamıdır.

27Bir insan koynuna ateş alır da giysisi yanmaz mı?

28Ya da birisi ateş korlarında yürürse,
Ayakları kavrulmaz mı?

29Komşusunun eşiyle ilişki kuran tıpkı bunun gibidir.
Ona yaklaşan hiç kimse suçsuz çıkarılmayacak.

30Hırsız çalınca, başkasının malına el uzatmaktan suçlanmaz mı?
Midesini doyurmaya olsa bile bu.

31Yakalanırsa yedi katını ödeyecek; Evinde ne varsa tümünü verecek.

32Evlilik dışı cinsel ilişkiye girenin anlayışı yoktur.
Bunu yapan canını mahveder.

33Onun payı kötek ve aşağılanmaktır;
Utancı ortadan kalkmayacaktır.

34Çünkü kıskançlık erkeği çileden çıkarır;
Öç sırası gelince kaş göz tanımaz.

35Hiçbir bağışlamalığa yanaşmaz;
Armağanla işi tatlıya bağlamanın da etkisi olmaz.

 

 

Bölüm 7

 

1Evladım, sözlerimi tut, Buyruklarımı aklına yığ.

2Buyruklarıma sarıl ki yaşama kavuşasın,
Öğretilerimi gözünün bebeği gibi koru,

3Onları parmaklarına bağla;
Yaz onları yüreğinin tabelasına.

4Bilgeliğe, “Sen kız kardeşimsin” de,
Anlayışı, çok yakın arkadaşın olarak adlandır.

5Böylece bunlar seni düşük karakterli kadından,
Yaltaklanan kadının yumuşak dilinden korur.

 

6Evimin penceresinden,
Kafesin arkasından dışarıya bir göz attım.

7Bir sürü bön genç arasında
Sağduyusu gitmiş birini ayırt ettim.

8Yol kadının evine yakın köşeden geçiyordu.
Adımları onun evine yönelten sokağa doğruldu.

9Gecenin karanlığı bastırıyordu.
Vakit akşamdı; alaca karanlık.

10Ansızın onu karşılamaya gelen bir kadın belirdi.
Kuşanımı genel kadınınkiydi, yüreği hoplamış gibiydi.

11Sesi patırtılı adımları uyumsuzdu, Bir o yana bir bu yana sıçraşıyordu;
Evinde oturma nedir bilmiyordu.

12Yok sokak yok çarşı, amacı her köşede avını tavlamaktı.

13Aniden gence yaklaştı,
Saygı nedir tanımadan onu öptü; Onu ayarlamaya koyuldu:

14“Selamet sunuları sunmaya borçluydum;
Bugün adaklarımı ödedim.

15“Bu nedenle seni karşılamaya çıktım;
İçtenlikle seni bulmaya geldim ve işte buldum.

16“Yatağımı örtülerle döşedim;
Mısır ipliğinden örgülenmiş türlü renkte örtüler.

17“Yatağıma mür, öd ve tarçın serptim.

18“Şimdi gel, doyasıya sevişmemizle sabahlayalım,
Sevişmenin tadını çıkaralım.

19“Erkeğim evde değil! Uzak bir yolculuğa çıktı;

20“Yanına bir torba gümüş aldı; dolunayda eve dönecek.”

21İkna edici dil ustalığıyla onu baştan çıkardı;
Yumuşak sözler kullanarak onu kandırdı.

22Genç, akılsız biri gibi onun ardından gitti;
Tıpkı boğazlanmaya götürülen öküz gibi.. İlmiksiz ip takılmış geyik gibi.

23Kuş tuzağa dalarcasına, duraksamadan o kadının ardından gider.
Bir ok onun ciğerine saplanıncaya dek.
Bunun yaşamı pahasına olacağını hiç kestiremeden.

24Gelin evlatlarım, sözümü dinleyin,
Ağzımdan çıkan sözlere kulak verin.

25Yüreğin seni onun tuttuğu yola çekmesin!
Onun çığırlarını izlemeyesin.

26Çünkü onun devirdiği canlar çoktur;
Kuşkusuz, canına kıydıkları hesaba gelmez.

27Onun konutu Ölüler Ülkesi’ne giden yoldur;
Ölümün egemen olduğu yerdir.

 

Bölüm 8

 

Bilgelik Kişisel Dille Konuşuyor 1-11

 

1Bilgelik çağırmıyor mu?
Anlayış kendi sesini duyurmuyor mu?

2Yol kenarında, yüksek yerlerin doruğunda
Yol kavşaklarında dikiliyor.

3Kentin ağzında, kapıların açıldığı noktada
Ana kapılarda yüksek sesle çağırıyor:

4“Size sesleniyorum ey ademoğulları;
Sesim insan soyunadır.

5“Ey akılsızlar, bilgi kapsamında değerlendirmeyi öğrenin;

      Ey kafasızlar sağduyuya kulak verin.

6“Duyun dinleyin; yetkiyle konuşacağım;
Benden doğruyu öğreneceksiniz.

7“Çünkü ağzım gerçeği söyleyecek.
Dudaklarım kötülükten tiksinir.

8“Her ne diyorsam doğruluk kapsamındadır;
Sözlerimde çarpuk çurpuk, düşük sakıt öğeler yok.

9“Anlayabilene tümü bir arada doğrudur.
Bilgi edinenlere bütünsel uzluktur.

10“Gümüş yerine benim öğretimi benimseyin;
Yüksek ayar altını özleyecek yerde bilgiyi yeğleyin.

11“Çünkü bilgelik yakutlardan yeğdir;
Senin içini açan hiçbir nesne onunla karşılaştırılamaz.”

 

Bilgelik Kendisini Övüyor; Bilgelik Yönetmenleri Yönetiyor 12-21

 

12“Ben bilgelik, ölçüyle değerlendirme konaklarında yaşarım;
Sağgörüyle bilgiyi bulurum.

13“RAB korkusu kötülükten tiksinmektir,
Büyüklenmekten, kurumdan,
Bozuk düzen yollardan ve yaraşmayan sözlerden tiksinirim.

14“Danışma ve sağduyulu karar bendedir;
Anlayış ve güç kaynağı ben’im.

15“Krallar benim aracılığımla yönetir,
Hükümranlar adaleti benim aracılığımla saptarlar.

16“Önderler ve soylular benim aracılığımla
Yeryuvarlağına egemenlik ederler.

17“Beni sevenleri ben severim;
İçtenlikle arayanlar beni bulurlar.

18“Bolluk ve yücelik yanımdadır.
Kalıcı servet ve doğruluk bendedir.

19“Ürünüm altından daha değerlidir,
Yüksek ayar altından. Sağlayışım seçkin gümüşten.

20“Ben doğruluk yolunda yürürüm; Adalet basamağında.

21“Beni sevenlere bolluk getiririm, Hazinelerini doldururum.”

 

Bilgeliğin Başlangıcı ve Yaratıcılığı 22-31

 

22“RAB beni yaratışının başlangıcında oluşturdu;
Uzun süre önceleri, eylemlerinin ilk sırada olanlarından.

23“Taa başlangıçta, çağlardan önce ben oluştum.
Yeryüzü temelinin atılışından önce.

24“Enginler oluşmadan;
Çağlar suların aktığı pınarlar biçim almadan önce ben oluştum.

25“Dağlar biçimlenmeden,
Yeryüzünün yükseklikleri belirmeden önce benim var oluşum bilinir.

26“Yeryuvarlağıyla ondaki koyakların,

      Toprakların tozların düzenlenişinden öncedir doğumum.

27“Gökleri yerli yerine koyarken, enginin yüzü üzerinde yarımküreyi çizerken.

28“Yüksekte gökyüzünü pekiştirirken,
Enginin pınarlarını biçimlendirirken.

29“Denize kendine özgü sınırı saptarken,
Sular kendilerine buyrulan bölgeyi doldururken,
Yeryüzünün temellerini kesinleştirirken,

30“Ben O’nun yanındaydım, Surekli sevinç getiren kurucu gibi;
Her gün O’nun karşısında sevinç duyardım.

31“O’nun dünyasında sevinçle
Ademoğullarına bakarak coşkuya gelirdim.”

 

İçtenlikli Çağrı 32-36

 

32“Şimdi ey evlatlar, dinleyin beni;
Çünkü yollarımı izleyenler mutluluktadır.

33“Öğretiyi dinleyin, bilgeli olun; bunu yadsımayın.

34“Gün günden beni dinlemekle kapılarımda uyanık duran,
Söveleri gözeten insana ne mutlu!

35“Çünkü beni bulan yaşama kavuşur,
RAB’bin önünde onay kazanır.

36“Ama beni göz ardı eden kendi canıyla oynar.
Bana sırtlarını çevirenler ölümü kucaklar.”

 

Bölüm 9

 

Bilgelik bir Hostes 1-6

 

1Bilgelik evini kurdu, Yedi direğine çekidüzen verdi.

2Sığırları boğazladı, şarabını dengeledi, Sofrasını kurdu.

3Hizmeçilerini saldı,
Kentin en yüksek yerinden seslensinler diye buyruğunu verdi.

4“Kafasız kim varsa kalksın gelsin.”
Aklı kıt olana da sesleniyor:

5“Buyurun, benimle şölene katılın;
Dengelediğim şaraptan için.

6“Bırakın şu akılsızlığı; yaşam bulun.. Anlayış yolunu tutun.”

 

Akılsızlık Akıl Kutusu Kesilmiş 7-12

 

7Maytaba alanı azarlayan maytaba özne olur.
Kötü kişiyi düzeltmeye kalkan başını belaya sokar.

8Eğleneni azarlama sana kin güder;
Bilgeyi azarla ve seni sever.

9Akıllıya ders ver, daha da akıllı olur.
Doğru olanı eğit, bilgisi çoğalır.

10RAB korkusu bilgeliğin başlangıcıdır.
Kutsal olanı bilmek anlayışın özüdür.

11Çünkü günlerin benim aracılığımla bollaşacak,
Ve yaşamın bol yıllarla dolacak.

12Bilgeliysen bu kendi yararınadır;
Tiye alansan zararını kendin çekersin.

 

Akılsız Bayan Akıl Ustası Kesilmiş 13-18

 

13Aklı gitmiş kadın değişkendir;
Basittir, kararları bilgiden kaynaklanmaz.

14Evinin kapısında oturur;
Kentin yüksek bir yerinde iskemleye yerleşir,

15Gelip geçenlere seslenir; Yolunu tutmuş gidenlere..

16“Ey basit olanlar, buraya gelin!”
Kafası işlemeyenleri ayartır:

17“Aşırılmış sular tatlıdır;
Gizlilikte yenen ekmeğe doyum olmaz”

18Eyvah! Orada ölümün konutladığını birey bilmez.
O kadının çağrılıları Ölüler Ülkesi’nin derinliklerindedir.

 

II. SÜLEYMAN’IN HAZİNESİNDEN İLK DERLEME

 

Bölüm 10

 

Süleyman’ın Özdeyişleri

 

1Bilgeli oğul babasına sevinç getirir;
Öte yandan akılsız oğul anasını dertlendirir.

2Bozukdüzen yolla yığılan hazineler yarar getirmez;
Tersine, doğruluk ölümden kurtarır.

3RAB doğru kişiyi aç bırakmaz;
Ama kötülerin dileğini köstekler.

4Aylak el yoksulluk getirir; Çalışkanın eli refah oluşturur.

5Yazın devşiren oğul akıllıdır;
Ama biçim döneminde uyuyan oğul utanç getirir.

6Doğru kişinin başı kutluluklarla doludur,
Ama kötülerin ağzı kaba kuvvet yatağıdır.

7Doğru kişinin anılması kutluluktur, Ama kötülerin adı çürür.

8Yüreği bilgeli kişi buyrukları değerlendirir,
Ama dudaklarını uçarılığa veren yıkım bulur.

9Erdemli adım atan güvenlikte yürür,
Ama eğri büğrü yolun yolcusu eninde sonunda açığa çıkar.

10 Gözleri ikiyüzlülükte kıpırdayanın ürünü kederdir;
Sözleri gevezelikte sapıtmışın görgüsü hüsrandır.

11Doğru insanın ağzı yaşam pınarıdır,
Ama kötülerin ağzı kaba kuvveti çöreklendirir.

12Kin kavgaya yol açar, Ama sevgi her suçu örter.

13Bilgelik, anlayışı yerinde olanın dudaklarını donatır,
Ama anlayışı kıt olanın sırtına değnek yaraşır.

14Bilgeler bilgiye bilgi katar,
Ama akılsızın ağzı açılınca felaket ufukta yol yapar.

15Varlıklının malı onun güçlü kalesidir;
Yoksulların yoksulluğu onların yıkımıdır.

16Doğrunun emeği yaşam yolunu çizer,
Öte yandan kötünün geliri günahlılık göstergesidir.

17Uyarıyı dinleyen yaşam yolundadır,
Tersine, kınayışı geriye tepen yolunu şaşırır.

18Kini örtbas edenin dudakları yalanla dolar taşar.
İftira uyduran kafadan kontaktır.

19Bol keseden laf söyleyenin ağzından yalan dolan eksik olmaz;
Buna karşı, dudak payı bırakan sağduyuludur.

20Doğrunun dili pak gümüştür;
Kötünün yüreği değerden düşmüştür.

21Doğrunun dudakları pek çok kişiyi eğitir,
Ama kafasızlar kavram besisizliğinde ölür.

22RAB’bin kutlayışı varlık getirir;
Hem de kedere yer bırakmaz.

23Akılsıza kötülük spor yapmaya benzer,
Ama bilgelik sağduyuluya zevktir.

24Kötünün korktuğu şey onun başına gelir,
Ama doğruların dileği karşılanacaktır.

25Kasırga gelip geçince kötü kişi yok olur;
Öte yandan doğru kişi sonsuzu kapsayan temeldir.

26Dişlere sirke gözlere duman neyse,
Aylak aylak dolaşan ulak da efendisine odur.

27RAB korkusu günleri arttırır;
Buna karşı kötülerin yılları kısıtlıdır.

28Doğruların umudu sevinçte yeşerir,
Ama kötünün bekleyişleri kurur gider.

29RAB’bin yolu yetkinlere hisardır;
Kötülereyse bozguna götürücü.

30Doğru insan sonsuz boyu sarsılmaz,
Buna karşı kötüler yeri miras almayacak.

31Doğrunun ağzı bilgelikle söz söyler,
Öte yandan abuk sabuk laf saçan dil kesilir.

32Doğrunun dudakları geçerli söz konuşur,
Ama kötülerin ağzı sapkınlık oluşturur.

 

Bölüm 11

 

1Yanıltıcı terazi RAB’bin önünde tiksinti oluşturur;
Buna karşı doğru tartı RAB’be hoşnutluk getirir.

2Kurumun ardından utanç gelir,
Ama alçakgönüllülük bilgelikle atbaşı beraber gider.

3Doğruların bütünlüğü onlara yöntemdir,
Ama çarpıklar kendi akılsızlıklarıyla mahvolur.

4Öfke gününde servet yarar sağlamaz.
Ama doğruluk ölüm karşısında savunucudur.

5Yetkin insanın doğruluğu ona yöntemdir,
Ama kötü insana kendi kötülüğü yıkım oluşturur.

6Doğruların doğruluğu onları kurtarır,
Ama düzenbazlar kendi entrikalarıyla yakalanır.

7Kötü insan ölünce yaşam yumağı dağılır;
Bunun gibi, tanrısaymazın bekleyişi boş çıkar.

8Doğru kişi beladan kurtarılır; Kötü insan yüzüstü ona dalar.

9Tanrısaymaz ağzıyla komşusunu mahvetmek ister;
Ama doğrular bilgi kullanarak kurtuluşa erer.

10Doğrunun refahı bir kenti sevindirir;
Öte yandan kötünün mahvı coşku getirir.

11Doğruların kutluluk getirmesiyle kent yükselir,
Ama kötülerin ağzı onların yıkımını oluşturur.

12Komşusunu aşağı görenin kavramı noksandır;
Ama kavramı yerinde olan diline egemen kesilir.

13Dedikoduyla uğraşan sağa sola sır yayar,
Ama güven aşılayan ağzını kapalı tutar.

14Sağlıklı görme olmayan yerde insanlar telef olur,
Ama danışmanın bol olduğu yerde güvenlik vardır.

15Yabancıya kefil olan acısını çeker;
Kefilliğe rest çeken rahat uyku uyur.

16Davranışları ölçülü kadın onur kazanır.
[Ama doğruluğa iğrenmeyle bakan kadın onursuzluğun tahtıdır.
Üşengeçler yoksulluğa gider,]  LXX
Atılganlar zenginliği elde eder.

17Sevecen insan kendi canını yararlandırır,
Ama acımasız birey canına elem çektirir.

18Sütü bozuk kişi yolsuzlukla kazanç elde eder,
Doğrulukla ekenin ödülü sağlam karşılıktır.

19Doğrulukta kararlı kişi yaşam bulur,
Ama düşüklüğü kovalayan ölümü yeğler.

20Bozukdüzen akılla oyalanan RAB’be iğrenti verir,
Ama yetkin yaşamlı kişi ona beğeni getirir.

21İyi bilesin, kötü insan cezasız kalmayacaktır,
Ama doğruların soyu kurtarılacaktır.

22Domuzun burnunda altın halka neyse,
Güzel, ama sağduyudan yoksun kadın da öyledir.

23Doğruların isteği daima iyilikle sonuçlanır;
Öte yandan kötülerin bekleyişi tanrısal öfkeyle noktalanır.

24Kimisi eliaçıklıkla dağıtır ve hep zenginleşir,
Başkası aşırı tutumludur, sadece yoksulluğun yolcusudur.

25Eliaçık kişi bollukla donatılacak,
Sulayansa kendisi sulanacak.

26İnsanlar tahıl istifleyeni lanetler,
Ama tahılını piyasaya çıkaranın başına kutluluk gelir.

27İçtenlikle iyiyi arayan bol lütuf bulur;
Ama bir insan kötü olanı ararsa başına kötülük gelir.

28Servetine bel bağlayan düşüş yolcusudur;
Öte yandan doğru insan taze yaprak gibi yeşerecek.

29Kendi evini altüst edenin mirası yeldir;
Kafasız insan aklı yerinde olana  uşaklık eder.

30Doğru kişinin ürünü yaşam ağacıdır;
Bilge kişi insanları kazanır.

31Yeryüzünde doğru insan kendine yaraşan karşılığı alıyorsa,
Kötü kişilerle günahlılar nerede kalır?

 

Bölüm 12

 

1Sıkıdüzeni seven bilgiyi sever,
Ama düzence öğüdünü kulak ardı eden ahmaklığa düşer.

2İyi insan RAB’ten lütuf bulur,
Öte yandan kötülük tasarlayanı O yargılar.

3Hiç kimse kötülükle kendine sağlam temel kuramaz,
Ama doğrunun kökü hiçbir zaman sökülmez.

4Ölçülü kadın eşinin tacıdır;
Buna karşı utanç oluşturan, kocasının kemiklerinde çürüklüktür.

5Doğrunun düşünceleri hakka dayanır;
Kötülerin danışmanlığı kaygan patikalara yöneltir.

6Kötünün sözleri ölüm tuzağıdır;
Öte yandan doğruların sözü kurtuluş sağlayıcıdır.

7Kötüler yıkılıp gider, Ama doğruların konutu hep kalıcıdır.

8Birey sağduyusu uyarınca övülür; Tutarsız akılla iş gören aşağılanır.

9Alt sıradan birinin tek uşağı olsun, gündelik ekmeğini de çıkarsın;
Kendisini önemli tutarken ekmeğini sağlayamayandan daha yeğdir o.

10Doğru kişi hayvanının canına saygı duyar,
Buna karşı kötünün sevecenliği bile acı duymaktan beridir.

11Toprağını işleyen insanın yeterli ekmeği vardır;
Boş uğraşlar ardından giden sağduyudan yoksundur.

12Kötü kişi kötülüğünü savunmaya kötünün hisarını özler,
Ama doğrunun kökü sapasağlam durur.

13Kötü insan dudaklarının tuzağında yakalanır,
Ama doğru kişi beladan kaçıp kurtulur.

14Ağzının sözleri insanı iyilikle doyurur,
İnsanın elinden çıkan iş kendisine geri gelir.

15Akılsızın tuttuğu yol kendi gözüne doğru görünür,
Ama akıllı insan verilen öğüdü dinler.

16Akılsız içerleyişini hemen gösterir,
Ama sağgörülü birey aşağılanışı soğukkanlılıkla karşılar.

17Gerçeği  söyleyen inandırıcı kanıt verir,
Ama yalancı tanık bir uçtan öbür uca aldatı ambarıdır.

18Kimisi yüreğe hançer saplarcasına tutarsız söz söyler,
Ama bilge insanın dili şifa getirir.

19Gerçekliğe dayananın sözleri sonsuz boyunca kalır,
Ama yalana şerbetli dil gelip geçicidir.

20Kötülük tasarlayanların yüreği aldatı yatağıdır,
Ama barışçılık ilkesini yayanlar sevinç gönencindedir.

21Doğru insanı kötü niyet etkileyemez;
Tersine düşük bireylerin yaşamı dertle dolup taşar.

22Yalan konuşan dudaklar RAB’be tiksinti getirir,
Tersine, doğrulukla iş yapanlar ona beğeni verir.

23Sağını solunu bilen içindeki bilgiyi sergilemez;
Buna karşı kafasızların yüreği derindeki kafasızlığı açığa vurur.

24Çalışkanların eli egemen olur;
Haylaz insan angarya işte kullanılır.

25Kaygı insan yüreğini uğraştırınca yürek çöküntüye uğrar,
Ama sağlıklı söz yüreği sevindirir.

26Doğru kişi insan kardeşe yöntem olur,
Ama kötülerin yolu onları saptırır.

27Aylak insan tuttuğu avı pişirmez,
Ama çalışkan insan bol ürün toplar.

28Doğruluk yolunda yaşam bulunur,
Ama aldatıcı patikalar ölüme sürükler.

 

Bölüm 13

 

1Bilge insan babasının öğüdünü değerlendirir;
Ama alaycı birey azarlamaya kulak asmaz.

2İyi insan ağzının sağlıklı ürünüyle doyurulur;
Ama kendini hainliğe kaptıranın kovalayışı kaba kuvvettir.

3Ağzına gem vuran yaşamını korur.
Öte yandan dilinin perhizi olmayanın sonu hüsrana uğramaktır.

4Tembelin canı hep çeker ama hiçbir şey bulamaz.
Öte yandan çalışkanın canı bollukla doyurulur.

5Doğru kişi yalan dolandan nefret eder;
Ama kötü insan ne utanır, ne de alçalmaya yanaşır.

6Doğruluk yolunu kendisine ilke edinenin savunucusu doğruluktur,
Ama günah kötünün sırtını yere getirir.

7Hiçbir şeyi yokken kendisini varlıklı gösteren var;
Öte yandan bol malı varken yoksul görünümü takınan.

8Varlıklı birey canını fidye ile kurtarır;
Yoksulun dokunulmazlığı kendi halidir.

9Doğru kişinin ışığı parıldayarak yanar,
Ama kötü insanın koru sönüp gider.

10Küstah birey ataklığıyla sürtüşme oluşturur,
Ama danışmayı değerlendiren bilgedir.

11Tez elden varlığa konan onu yitirir,
Buna karşı azar azar toplayan eldekini artırır.

12Bugün yarın gözlenen umut yüreğin yağını eritir,
Ama gerçekleşen özlem yaşamı canlandırır.

13Sağduyulu söze boş veren başına bela getirir,
Ama buyruğa değer veren ödüllendirilir.

14Bilgelerin öğretişi yaşam pınarıdır;
Bunlarla insan ölüm tuzaklarından çekilerek kurtarılır.

15Sağlıklı kavram lütuf kazandırır,
Ama sadakatsizin gittiği yol yıkıma götürür.

16Akıllı insan her ilişkide bilgiyle davranır;
Öte yandan kafasız birey ahmaksızlığını pazara çıkarır.

17Gereksiz davranan ulak kendisini belada bulur,
Ama sadık haberci şifa getirir.

18Denetime suratını ekşitenin payı yoksulluk ve utançtır,
Ama azarlamayı öneme alan onurlandırılır.

19Karşılanan iştah ruha tatlılık getirir,
Ama kötülüğe rest çekmek akılsızların harcı değildir.

20Bilgeyle birlikte yol aşan bilge olur;
Öte yandan akılsızlarla yol arkadaşlığı eden zarar bulur.

21Tehlikeli sonuç günahlıları adım adım izler,
Ama doğruların ödülü refahtır.

22İyi insan soyuna miras bırakır,
Ama günahlıların mirası doğrulara geçer.

23Yoksulun boş bırakılan tarlası bol ürün getirebilir,
Ama adaletsizlikle bu bile silinip götürülür.

24Değneği indirmekten sakınan kendi çocuğuna düşman kesilir,
Ama çocuğunu seven vaktinde onu düzenceye getirir.

25Doğru kişi canı doyasıya yemeğini yer,
Ama kötünün karnı doymak nedir bilmez.

 

Bölüm 14

 

1Gerçek anlamda bilge kadın evini kurar,
Ama akılsız kadın kendi eliyle onu yıkar.

2Doğru yolu tutan RAB’ten korkar,
Ama düzensiz yolu yeğ sayan O’nu aşağılar.

3Kafasızın sözleri kendi gururunun değneğidir;
Öte yandan bilgelerin dudağı onların savunucusudur.

4Öküzlerin yokluğunda yemlik bomboştur;
Buna karşı bol ürün öküz gücünün katkısıyla gerçekleşir.

5Gerçekçi tanık yalan söylemez,
Ama yalancı tanık yalan ardına yalan savurur.

6Alaycı kişi boş yere bilgi arar,
Ama anlayışlıya bilgi kolayından gelir.

7Akılsızın yanından çekil,
Çünkü ondan bilge dudaklar bekleyemezsin.

8Akıllı insanın bilgisi onun yolunu çizer,
Ama akılsızların uçarılığı göz boyayıcılıktır.

9Alaycılar günahı tiye alır,
Ama doğrular lütuf gönencindedir.

10Yürek kendi acılığını bilir,
Hangi yabancı onun sevincini paylaşabilir?

11Kötülerin konutu yerle bir edilecek;
Öte yandan doğruların çadırı gelişir.

12İnsanın gözüne doğru görülen yol vardır,
Ama onun sonucu ölüm getiricidir.

13Gülerken bile yürek dertle ezilir; Keder sevinci izleyebilir.

14Derininde döneklik taşıyan tuttuğu yolun ürünüyle tıka basa doyar;
Öte yandan iyi insan eylemlerinin ürününü toplar.

15Bön insan her lafa inanır,
Ama akıllı birey tuttuğu yola dikkat eder.

16Bilge insan önceden düşünür ve kötülükten ayrılır,
Ama akılsız olan pervasızdır; zarar getirici işlere atar kendini.

17Tezinden öfkelenen ayarsız kafayla iş görür,
 Öte yandan da sağgörülü insan kınanır.

18Bön kişilerin mirası akılsızlıktır, Ama akıllılar bilgi ile taçlanır.

19Kötüler yararlının önünde dize kapanır,
Yararsızlar da doğrular karşısında.

20Yoksul kişiden komşusu bile beri durur,
Ama varlıklının dostu çoktur.

21Komşusunu aşağı gören suç işler;
Öte yandan düşkünlere acıyan mutludur.

22Kötülük tasarlayanlar yanlış yolun yolcusu sayılmaz mı?
Öte yandan iyi huylu insan içten bağlılık ve sevgide bolluk gönencindedir.

23Her emeğin karşılığı kazançtır,
Ama bol keseden söyleyen yoksulluktan başka bir şey beklemesin.

24Bilgelerin tacı servet bolluğudur,
Ama akılsızların yetersizlik çelengi kafasızlıktır.

25Onurlu tanık yaşam kurtarır,
Ama her solukta yalan söyleyen düzenbazın biridir.

26RAB korkusu sağlam güvenliği içerir,
O bireyin evlatlarına sığınacak yer bulunur.

27RAB korkusu yaşam kaynağıdır;
Bireyi ölümün tuzaklarından sakındırır.

28Kralın yüceliği uyrukların yüksek sayısıdır;
Öte yandan uyruk yokluğunda hükümran mahva gider.

29Geç öfkelenenin anlayışı çoktur;
Ama ivedilikle kabaran akılsızlığın doruğundadır.

30Sakin ruh bedene sağlık getirir,
Ama hırs kemiklerde çürüklük oluşturur.

31Yoksulu ezen onun Yaratanı’nı aşağılar,
Ama muhtaca acıyan O’nu yüceltir.

32Kötü kişi kendi düzenleriyle yıkılır,
Ama doğru kişinin ölümünde sığınacağı yer vardır.

33Anlayışlı insanın yüreği bilgeliğin barınağıdır,
Ama kafasızların varlığında fark edilemeyen öğedir bu.

34Doğruluk bir ulusu yüceltir;
Oysa günah herhangi bir ulusa utanç getirir.

35Bilgeli uşak kralın onayını kendine çeker,
Ama kralın öfkesi utanç oluşturan uşağı hedefler.

 

Bölüm 15

 

1Yumuşak yanıt öfkeyi defeder,
Ama sert bir söz kızgınlığı körükler.

2Bilgenin dili bireyleri bilgiye özendirir,
Ama kafasızların ağzı saçmalık savurur.

3RAB’bin gözleri her yerdedir;
Aynı zamanda kötü ile iyiyi denetler.

4Nazik dil yaşam ağacıdır,
Ama dilin saçtığı çarpıklık, ruhu darmadağın eder.

5Dengesiz birey babasının düzenleyişini hiçe sayar,
Ama kınayışı öneme alan sağduyuludur.

6Doğru insanın evinde bol tarafından mal para bulunur,
Ama düşük bireyin geliri dert oluşturur.

7Bilgelerin dudakları bilgi saçar;
Kafasızların yüreğindeyse bunun tam tersi yatar.

8Bozuk kişinin sunusu RAB’be tiksinti getirir;
Öte yandan doğruların duası O’na beğeni verir.

9Kötü insanın tuttuğu yol RAB’bi iğrendirir;
Buna karşı doğruluğu kovalayan O’nun sevgisine öznedir.

10 Yoldan ayrılan sertlikle sıkıdüzene getirilir;
Kınayıştan iğrenen ölüm yolcusudur.

11Ölüler Ülkesi ve Mahvolma Bölgesi RAB’bin önünde apaçıktır.
Ademoğullarının yüreğiyse ne denli daha belirgin!

12Maytaba alan uyarılmaktan hoşlanmaz;
Bilgeye yaklaşıp danışmaya yanaşmaz.

13Sevinçli yürek yüzü güldürür, Ama yürekteki acı ruhu çöktürür.

14Kavramlı akıl bilgi araştırır,
Ama kafasızların ağzı ahmaklıkta odaklanır.

15Düşkünün bütün günleri perişanlıktır,
Ama sevinçli yürek sürekli şölen gönencindedir.

16RAB korkusunun yanı sıra azla yeterlilik,
Geniş kapsamlı varlığı bastıran kaygı yükünden yeğdir.

17Sevgi ile yenilen sebze yiyeceği
Kinle karın doyuran besili sığır şöleninden yeğdir.

18Öfkeli insan çatışmaya yol açar;
Ama öfkesini yenen sürtüşmeyi dışlar.

19Haylazın yolu dikenlerle kaplı çit gibidir;
Ama doğrularınki arızasız yol benzeridir.

20Bilgeli evlat babasını sevindirir,
Ama akılsız insan annesini aşağı görür.

21Kavram yokluğuyla boğuşana kafasızlık sevinçtir;
Öte yandan kavramı yerinde olan dümdüz yolun yolcusudur.

22Danışman bulunmayan yerde tasarılar boşa gider,
Ama danışman bolluğunda başarı kesinleşir.

23Yerinde verilen yanıt vereni sevindirir;
Taşı gediğine koymak, bunun uygunluğu daha da belirgindir.

24Bilgenin yolu yukarıyı, yaşam yöntemini gösterir;
Böylece alt yerlerdeki Ölüler Ülkesi’nden onu sakındırır.

25RAB kurumluların konutunu yerle bir eder;
Buna karşı dulun sınır taşını pekiştirir.

26Kötünün tasarıları iğrentidir;
Buna karşı pak insanın sözleri hoşnutluk dağıtıcıdır.

27Haksız kazanç ardından giden kendi konutuna bela getirir;
Öte yandan rüşvete rest çeken yaşam gönencindedir.

28Doğru kişi ne tür yanıt vereceğine kafasını işletir;
Buna karşı kötülerin ağzından düşüklük fışkırır.

29RAB kötülerden ıraktır; Öte yandan doğruların duasını yanıtlar.

30Parlak gözler yüreğe sevinç verir; İyi haber kemiklere güç getirir.

31Sağlıklı uyarıya kulağını açan bilgeler arasına katılır.

32 Düzeltilmeye içerleyen kendi canına düşman kesilir;
Ama disipline saygıyla yaklaşan bilgelik kazanır.

33RAB korkusu bilgelikte eğitim görmektir.
Alçakgönüllülük yükselişe ileten patikadır.

 

 Bölüm 16

 

1Ademoğlu düşüncelerini aklıyla planlayabilir,
Ama dile getirilen sözler RAB’tendir.

2İnsanın tüm tutumu kendisine pak görünür;
Ama RAB’tır ruhu tartıya vuran.

3Yaptığın her işi RAB’be bırak,
Planların o zaman gerçekleşecektir.

4RAB her şeyi belirli bir amaca yarattı;
Kötüyü bile yıkım gününe.

5İçinde büyüklenen insan RAB’be tiksinti getirir;
Kesinlikle bilinmeli, o kişi aklanmayacak.

6Kötülük lütuf göstermekle ve sadakatle silinir,
RAB korkusu bireyi kötülükten koparır.

7İnsanın tuttuğu yol RAB’bi hoşnut edince,
Düşman kesilenleri bile onunla barış ortamında yaşatır.

8Doğruluk ortamında elde edilen az gereksinim,
Haksızlıkla kazanılan bol gelirden bin kat iyidir.

9Ademoğlu gideceği yolu tasarlar, Ama adımlarını RAB yöneltir.

10Kralın ağzı Tanrı’nın buyruklarını yansıtır;
Bu nedenle kral adaleti zorlamasın.

11Hakkı koruyan terazi ve adaleti gözeten baskül RAB’bindir;
Torbadaki ağırlık taşları O’nu ilgilendirir.

12Kötülük krallara iğrentidir;
Çünkü kralın tahtı doğruluk kapsamında sağlamlaştırılır.

13Doğruyu konuşan dudaklar krala beğeni verir;
Doğruyu söyleyenleri krallar sever.

14Kralın öfkesi ölüm bildiricisidir, Ama bilge olan onu yatıştırır.

15Kralın yüzündeki gülümseme yaşam habercisidir;
Onun lütfu bahar yağmurunu taşıyan bulut gibidir.

16Bilgelik donatımı yüksek ayar altından da yeğdir;
Öyledir; anlayış sahibi olmak saf gümüşten üstündür.

17Kötülüğe rest çekmek anlayışlı bireyin kârıdır;
Adımlarına dikkat eden canını savunur.

18Büyüklenme yıkımın öncüsüdür;
Kurum satmak da düşüşün öncesi..

19Düşkünlerle alçakgönüllü ruh taşımak,
Güçlülerle ganimet paylaşmaktan yeğdir.

20Öğüde önem vermek refaha götürür;
RAB’be güvenmek de mutluluğa..

21 Yüreği bilgiye yönelik insan anlayışlıdır;
Gönül alan söz beraberinde inandırıcılık taşır.

22Bilgelik ona sahip olana yaşam pınarıdır;
Ama ahmak insan kendi ahmaklığıyla cezalandırılır.

23Bilgenin yüreği onun dilini yönlendirir;
Derininden çıkan sözler ağzın suyunu akıtır.

24Tatlı söz gümeç balı gibidir. Cana tatlı, bedene sağlık..

25İnsanın gözüne sağlıklı görünen yol vardır,
Ama onun sonu ölüm yollarıdır.

26Emekçinin iştahı onu verimli kılar;
Boğazı kendisini sürekli etkiler.

27Düşük insanın dudakları kötülük çukurunu kazar;
Onun dudaklarında yanan ateş varmışcasına.

28Bozukdüzen insan sürtüşme havası oluşturur;
Fısıl fısıl laf taşıyan dostluklar yıkar.

29Kaba kuvvet erbabı başkasını ayartır;
Onu bozukdüzen yola yöneltir.

30Gözünün kuyruğuyla bakan düzenbazlık planlar;
Dudaklarını kıpırdatan kötülüğün habercisidir.

31Ağarmış saçlar saygıdeğerliğin tacıdır;
Erdemli yaşama işarettir.

32Öfkeye ağırından kapılan, güçlülerden daha güçlüdür;
Ani tepkiye üstünlük kazanan, Kenti zaptedenden daha üstündür.

33Kura kucağa düşer, Ama her karar RAB’ten gelir.

 

Bölüm 17

 

1Barışıklıkta indirilen kuru bir lokma,
Çatışmalı şölen evinden yeğdir.

2Sağduyulu köle düş kırıklığı oluşturan oğula egemenlik eder;
Hem de kardeşler arasında mirasa konar.

3Gümüş potayı gerektirir, altın da ocağı;
Ama insanların yüreğini RAB çözümler.

4Kötülük tutsağı kötünün sözlerine kulak asar;
Yalana tutsak insan, Ordubozanın çıkardığı lakırdıya bel bağlar.

5Yoksulu tiye alan onun Yaratanı’nı maytaba alır.
Başkasının yıkımına sevinen bunun hesabını verecektir.

6Torunlar yaşlılara taçtır; Evlatların tacı ana babalarıdır.

7İnce sözün ahmakla yakınlığı olamaz;
Bunun gibi yalan dolan kıvırmanın da önderle.

8Rüşvet indiren tılsımmış gibi bir işi yürüttüğüne şaşar;
Hangi yönü tutarsa başarı kesin.

9Başkasının suçunu kapayan ona sevecenlikle davranır,
Ama sorunu diline dolayan can dostlara kara kedi geçirir.

10Anlayışlıya bir azarlama kafasıza yüz silleden daha etkindir.

11Bozukdüzen birey başkaldırma nedir, sadece onu bilir,
Bu nedenle kendisine zalim haberci yollanır.

12Yavrularından edilmiş dişi ayıya rastlamak
Aklını kaçıran sapıkla karşılaşmaktan yeğdir.

13İyiliği kötülükle karşılayanın yuvasından kötülük ayrılmaz.

14Çatışmanın başlangıcı suyu borudan kaçırmaya benzer;
İşi büyütmeden önce sürtüşmeden vazgeç!

15Kötüyü aklayan, suçsuzu suçlu çıkaran;
İkisi de RAB’be iğrentidir.

16Bilgi edinmeye yarayan para akılsızın elinde neye yarar?
Kafasızın biridir o.

17Gerçek dost her durumda sever;
Kardeş bunalımlarda yardımcı olmaya doğar.

18Akılsız birey ant içerek rehin verir;
Hem de komşusunun önünde kefilliği üstlenir.

19Sürtüşmeden hoşlanan günahı sever;
Yüksek perdeden atan kapıyı çatışmaya açar.

20Çarpık yürekli insan gelişmez;
Ortalığı karıştıran dil bela bulur.

21Ahmak evlat babasının başına derttir;
Akılsızın babası sevinç nedir bilmez.

22Neşeli yürek sağlığa etkin ilaçtır;
Öte yandan çökkün ruh kemiklerin gücünü kemirir.

23Kötü insan el altından rüşvet kabul eder,
Böylelikle adaletin işlerliğini köstekler.

24Anlayışlı bireyin dikkati hep bilgeliktedir;
Öte yandan ahmağın gözleri yeryüzünün dört bir yanındadır.

25Akılsız evlat babasını çileden çıkarır;
Onu doğuran anneyi de hüsrana uğratır.

26Dürüst insana ceza kesmek sağlıklı uygulama sayılamaz;
Soylu bireyi köteklemek de yersiz davranıştır.

27Sözlerini ölçebilen bilgedir;
Konuları soğukkanlılıkla tartabilen anlayışlıdır.

28Ağzını kapayan kafasız bile akıllı yerine geçer.
Dudaklarını sımsıkı tutanın kavramı yerli yerinde varsayılır.

 

Bölüm 18

 

1Genel dengesizliğe kayan hep kendi görüşüyle oyalanır;
Sağlıklı öğüde dayanamaz.

2Akılsız birey anlayış eksikliğinde bocalar;
Her durumda kendi açısını kovalar.

3Kötülüğün sızmasıyla hakir görücülük sırıtır;
Saygıduyarlığın uçmasıyla aşağılanma sıradan sayılır.

4İnsan ağzından çıkan sözler çağlar su gibidir;
Bilgelik pınarıyla derinden kaynayan su..

5Kötüye yanlılık göstermek fena tutumdur;
Ya da doğru kişiyi adaletten yoksun bırakmak.

6Kafasızın dudakları sürtüşme doğurur; Ağzıysa patağa çağrıdır.

7Akılsızın ağzı onu yıkımına götürür; Dudaklarıysa kendi tuzağıdır.

8Çekiştiricinin lakırdıları tulumba tatlısı gibidir;
İnsanın iç yaşamına iniverir.

9İşini askıda bırakan har vurup harman savuranın kardeşidir.

10RAB’bin adı güçlü hisardır,
Doğru birey oraya sığınır ve güvenliğe kavuşur.

11Zengin kişi varlığını sarsılmaz kenti,
Kendisini savunan yüksek kulesi kılar.

12Yıkım büyüklenişin ardılıdır;
Alçakgönüllülükse yüceliğin önceli.

13Birey konuyu duymadan yanıt vermeye kalkarsa,
Hem ahmaktır, hem de aşağılayıcı.

14Kişinin ruhu sayrılıkta onu destekler;
Ama ruh yaralanmışsa onu kim taşıyabilir?

15Bilgi anlayışlı kişiye gelir; Zeki insanın kulağı bilgi arar.

16Armağan onu verenin kapısını açar
Ve kişiyi önemli bireylerin katına koyar.

17Bir davada ağzını ilk açan haklı görünür;
Ama öbür taraf belirip onu sorgulayınca iş değişir.

18Kura anlaşmazlıkları durdurur; Güçlü rakipler arasında işi karara götürür.

19Gönülsüz kardeş surlu kentten de daha zor kazanılır;
Bu sıradan sürtüşmeler kale sürgüleri gibi direncildir.

20İnsan ağzının ürününden tatlanır;
Dudaklarının verdiğiyle gönence kavuşur.

21Ölüm de yaşam da dilin etkisindedir;
Onu kullanarak dostlar edin, Ürününden yesinler.

22Kendine bir eş bul iyiden iyiye RAB’bin gönencini elde edersin.

23Yoksul kişi kırılıp bükülerek söz söyler,
Ama varlıklı birey tok tok konuşur.

24Dost çoğaltan başına yıkım getirebilir;
Ama kardeşten de daha yakın dost bulunur.

 

Bölüm 19

 

1Yetkinlikte yaşayan yoksul,
Varlıklı olup da abuk sabuk konuşan kafasızdan daha iyi biridir.

2Bilgisizken içinde istekler eğleştirenden hayır bekleme;
Ayaklarını ivedi işlerde kullanan amaçladığı yoldan yoksunluğa uğrar.

3Ademoğlunun akılsızlığı kendisini yoldan kaydırır;
Üstelik o kişi RAB’bi suçlar.

4Servet dost sayısını çoğaltır;
Öte yandan darda bocalayan birey arkadaşları tarafından yadsınır.

5Yalancı tanık suçluluktan beri tutulmaz;
Uydurma laf kıvıran kaçıp kurtulamayacak.

6Eliaçık bireyin kayırmasını arayanlar çoktur;
Bol tarafından armağan dağıtanı herkes dost edinir.

7Yoksulun bütün yakınları onu yüzkarası sayar;
Bundan da daha açıkçası, ona dost bilinenler!
Adam onlara söylenecek söz arar, ama bulamaz.

8Bilgelik edinen kendi canını sever;
Kavram aşamasına gelen başarı sağlar.

9Yalancı tanık suçluluktan beri tutulmaz; Uydurma laf kıvıran mahvolacak.

10Akılsızın zevk u sefada gün tüketmesi çelişkinliktir;
Kölenin ileri gelenlere önderliği bundan da beterdir.

11Ağırbaşlılıkta olgunluğa erişen kızgınlığı dizginler;
Suça  aldırış etmemek kişinin onurudur.

12Kralın öfkesi aslanın kükreyişiyle çağrışımlıdır;
Öte yandan onun lütfu yeşillik üzerinde çiy gibidir.

13Ahmak evlat babasının karşısında felakettir;
Mır mır mırıldanan kadın da sürekli damlayan su kaçırması gibidir.

14Mülk ve mal atalardan miras alınır; Ama akıllı eş RAB sağlayışıdır.

15Aylaklık uyuşukluk oluşturur;
Üşengen insan eninde sonunda aç kalır.

16Buyruğu tutan güvenlikte yaşar;
Ama Tanrı yöntemini hafife alanın yolu ölüme çıkar.

17Yoksula eliaçıklıkla davranan RAB’be ödünç verir;
RAB onun karşılığını ödeyecektir.

18Umut varken çocuğunu yola getir;
Ama ona ölüm oluşturan hırsla davranma.

19Aşırı öfkeyle taşan başına ceza getirir;
Bireyi kurtarmaya çalış, ha bire aynı şeyi yapman gerekecek.

20Danışmaya, öğüt almaya yaklaş, İlerisi için bilgelik edinesin.

21Ademoğlunun yüreği bir sürü plan eğleştirir;
Ama eninde sonunda RAB’bin tasarısı saptanır.

22Ademoğlundan beklenen sadakattir; Yoksul birey yalancıdan yeğdir.

23RAB korkusu yaşama iletir; Ona sahip olan doygundur, zarara gelmekten arıdır.

24Aylak insan sahana elini daldırır, Daha sonra onu ağzına eriştirmez.

25Maytaba alanı tokatla, bön bireye ders olur;
Anlayışı yerinde olanı azarla, bunu bilgisine katkı kılar.

26Babasına karşı zorba kesilen, anasını da dışarıya atan
Utancından yere geçecek, bir yüz karası olacak.

27Evladım, uyarıları kulak ardı edersen,

      Bilgi ile yüklü sözleri tepersin,

28Ciğeri beş para etmez tanık adaleti pabucunun altına yazar;
Düşük insanın ağzı eğri büğrü düşüklüğü aşağıya indirir.

29Maytaba alanlara yargı haphazırdır; Akılsızların sırtına da patak.

 

Bölüm 20

 

1Şarap insanı küstahlaştırır,
Sert içki kişiyi gürültücülüğe taşır; ona yakalanan aklını kaçırmıştır.

2Kralın öfkesi genç aslanın kükreyişiyle çağrışımdadır;
Onun kızgınlığına yol açan kendi yaşamını tehlikeye atar.

3Ademoğlunun çatışmadan beri durması asalettir,
Ama kafasız birey sürtüşmeye yol açar.

4Haylaz birey güzün çift sürmez, Biçim döneminde ürün bekler;
Ama nerede yeşeren umut?

5İnsanın yüreğinde içten içe danışma derin kuyunun sularına benzer;
Ama kavramlı birey onu yüzeye çıkarır.

6Sadakatini ilan edenlerin sayısı çoktur;
Ama güvenilir kişiyi kim bulabilir?

7Birisi parlak karakterli, okka dört yüz dirhem yaşam sürüyorsa,
Onun ardıcı evlatlar mutludur.

8Yargı tahtında oturan kral gözüyle her kötülüğü elekten geçirir.

9Yüreğimi pak kıldım diyebilen çıkar mı?
Günahımdan paklandım diyebilen.

10Yok tartıda yok ölçüde çifte standart,
Her ikisi de RAB’be iğrençtir.

11Genç yaşta olan işleriyle kendisini sergiler;
Tutumu davranışı pak mı, doğru mu?

12İşiten kulak, gören göz; İkisini de RAB var etti.

13Uykucu olmayasın, kendini yoksullukta bulursun;
Aç gözlerini, bollukla doyurulursun.

14Satın alan satana, “Tongaya bastım, ama neyse” der;
Sonra da gider, “Kelepire kondum” diye övünür!

15Yerin altı altınla, değerli taşla dolu;
Ama bilge dudaklara ender hazine gibi bakılsın.

16Üstünkörü tanışıklığı olana kefillik vaadinde bulunanın giysisini al;
Tümden yabancı olana güvence verenin nesi varsa ona el koy!

17Kandırıcılıkla elde edilen ekmeğin tadı bambaşkadır;
Ama ardından onun ağzı çakılla dolacaktır.

18Sağlıklı planlar sağlam danışmayla tümlenir;
 Sağduyulu öğüt uyarınca atılasın savaşa.

19Sağlı sollu çekiştiren sır yayar;
Sakın kendini, ağzı gevşek olanla arkadaşlıktan.

20Annesini babasını lanetleyenin ışığı koyu karanlıkta söndürülür.

21Başlangıçta çabuğundan edinilen miras, Sonunda kutluluk getirmez.

22İşlediğin kötülüğün hıncını alacağım demeden önce RAB’bi bekle;
O’nun savunması kesindir.

23Tartıda başka başka ağırlık RAB’be iğrençliktir;
Düzmece terazi O’nun gözünde tiksindiricidir.

24 RAB’tır insanın adımlarını kararlaştıran,
Ademoğlu kendi yolunu nasıl kavrayabilsin?

25İyice düşünmeden bir adakta bulunmak;
Vaat ettikten sonra da kararı incelemek tehlikeli oyundur.

26Bilge kral kötüleri karşısından savurur,
Sonra da üzerlerinden karar dövenini sürer.

27Ademoğlunun canı RAB’bin elinde lambadır,
Kişinin öz varlığını araştırır.

28Bağlılık ve sadakat kralın muhafızıdır;
Tahtı adalet kapsamında saptanır.

29Genç insanın görkemi onun güçlülüğüdür;
Yaşlının ağırbaşlılığı onun ak saçlarıdır.

30Acısı içine çöken patak kötülüğü giderir;
Dayak faslı kişinin iç varlığına disiplin getirir.

 

Bölüm 21

 

1Kralın yüreği RAB’bin elinde su yatağı gibidir;
Onu dilediği yöne doğrultur.

2Bireyin tuttuğu yolların her biri kendisince doğrudur;
Ama yürekleri tartmak RAB’bin işidir.

3Adaleti ve hakkı uygulamak
RAB’be kurban sunusundan daha yeğdir.

4Yükseklerde dolaşan göz, büyüklenen yürek,
Kötünün ışını –tümü günahtır.

5Çalışkanın kafası kesenkes bollukta odaklanır;
Öte yandan ivedilikle iş yürüten, yoksulluğun içine yuvarlanır.

6Yalancı dille servet biriktiren, Buharla sonuçlanan ölüm tuzağındadır.

7Sütü bozuk kişilerin kan akıtıcılığı sel gibi onları taşıyıp götürür.

      Nedeni, doğruyu uygulamayı akıldan dışlarlar.

8Suçla yüklü bireyin tuttuğu yol eğri büğrüdür;
Buna karşı yüreği temiz olanın tutumu dosdoğrudur.

9Damın bir köşesinde barınanın durumu
Dırdırcı kadınla bir arada yaşayanınkinden yeğdir.

10Düşük bireyin ruhu kötülük özler durur;
Komşusuna karşı acıma nedir bilmez.

11Maytaba alan cezalandırılınca kafasız insan bilgi sahibi olur.
Bilge eğitilince daha da bilgi edinir.

12Doğru kişi kötünün evine şöyle bir bakar;
Kötülerin yıkıma sürüklendiğini anlar.

13Yoksulun çığlığını kulak ardı eden,
Kendisine yardım gerekince bağıracak, ama işitilmeyecek.

14Gizlilikte verilen armağan öfkeyi yatıştırır;
Koyna sokulan rüşvet de aşırı kızgınlığı..

15 Hakkı uygulamak doğru bireye sevinçtir;
Ama kötülükte ağınanlara ruh çöküntüsü..

16Sağduyu ilkesine rest çeken,
Ölüler topluluğunda yatağını serecek.

17Hoşnutluğu zevkte odaklanan yoksulluk yolcusudur;
Şarapla seçkin yağı seven varlık edinemeyecek.

18Kötü insan iyinin fidyesidir; Hain birey de doğruların.

19Tek başına çölde yaşamak
Bezginlik verici huysuz kadınla yaşamaktan yeğdir.

20 Akıllı bireyin evi değerli hazineyle ve nevaleyle doludur;
Öte yandan akılsız kişi altından girip üstünden çıkar.

21Doğruluğu ve sadakati kovalayan, Yaşam ve onur bulacak.

22Akıllı birey güçlülerin kentini kuşatır;
Güvendikleri kaleyi yerle bir eder.

23Ağzına diline egemen olan kendini beladan korur.

24Gururlu, burnu Kaf dağında gezen, ukalâ..
Bunlar matrağa alanın adlarıdır.

25Haylazın kovalayışı kendisine ölümdür;
Çünkü onun elleri çalışmaktan beri durur.

26Hesapsız kişi gün boyu isteklerini sıralar;
Öte yandan doğru kişi elini uzatarak hep verir.

27Kötülerin kurbanı RAB’be tiksintidir;
Daha da beteri, onu sinsi amaçla getirirse.

28Uydurmacı tanık mahva gidecek;
Ama sözü gerçekte odaklanan, çocuklar yetiştirecek.

29Kötü kişi metin bir görünüş takınır;
Ama doğru insan yollarını perçinleştirir.

30Yok bilgelik, yok anlayış, yok danışma;
Hiçbiri de RAB’bin karşısında tutunamaz.

31Süvari alayı savaşa hazırlanır; Ama yengi RAB’be özgüdür.

 

Bölüm 22

 

1Temiz ad sınırsız servetten daha üstün tutulsun;
Saygınlık da gümüşle altından.

2Varlıklıyla yoksulun ortaklaşa bir özelliği var:
Her ikisinin Yaratanı RAB’tır.

3Anlayışlı birey gelen tehlikeyi görür ve kendisini gizler;
Ama bön kişi düşünmeden ona dalar ve zararlı çıkar.

4Alçakgönüllülüğün ve RAB korkusunun ödülü bol varlık,
Yücelik ve yaşamdır.

5Tutarsız insanın yolu diken ve tuzakla kaplıdır;
Kendisini savunmakla ilgilenen onlardan beri durur.

6Çocuğu tutacağı yol kapsamında yetiştir;
Yaşlanınca ondan ayrılmayacak.

7Varlıklı birey yoksulun üzerinde egemenliğini kurar;
Borç alan da borç verenin kölesi olur.

8Haksızlık eken kaygı biçer;
Onun öfke değneği paramparça olur.

9Yoksula yüreği sızlayan kutlanacak;
Çünkü ekmeğini onunla paylaşır.

10Maytaba alanı önünden dışla ve sürtüşme sona erer;
Atışmanın da, hak olanla matrak geçmenin de ardı kesilir.

11Yüreğin paklığına, dilin tatlılığına sevgisi olan,
Kralı kendine dost kılar.

12RAB’bin gözü bilginin koruyucusudur;
Öte yandan O hainin sözlerini yerle bir eder.

13Üşengenin kuruntusu dışarıda aslan var,
Yerimden kıpırdarsam öldürülürüm işkilinde odaklanır.

14Gevşek karakterli kadının ağzı derin çukurdur;

      RAB’bin kargışladığı insan oraya düşer.

15Akılsızlık çocuğun canına dokuludur,

      Disiplin değneği onu dışarıya atar.

16Kimisi yoksulu ezmekle onun refahına katkıda bulunur,

      Kimisi para babasına para yedirerek yoksulluğuna yardımcı olur.

.

 

III. BİLGELERİN DERLEMESİ

 

Otuz Söz Toplamasının Oluşturduğu Hazine

 

17Bilgelerin sözlerini dinlemeye aç kulağını; Aklını bilgime doğrult.

18Onları yüreğinde saklaman beğeni getirir;
Tümü de dudaklarında söylemeye hazır dursun.

19Bunlarla güvenin RAB’be olacak;
Bugün onları kafanda saklayasın diye sana vurguluyorum.

20İşte sana derleyip topladığım otuz temel öğretiyi yazdım;
Bilgiyle ve bilge öğütlerle yüklü.

21Doğru ve gerçek olanı sana göstereyim diye,
Bunlarla seni gönderene sağlıklı yanıtı veresin diye.

 

22Yoksulluğundan yararlanarak yoksulu soyma;
Ne de düşkünü yargıcın önünde ez!

23Bil ki, onların davası RAB’bin elindedir;
Onları soyanları O soyacak.

24Öfkeye sürüklenenle arkadaşlık etme;
Kızgınlığı taşanla yol arkadaşlığına girme.

25Ters durumda onun yollarını benimsersin,
Canını da tuzağa düşürürsün.

26Güvence verenlerden biri de sen olma;
Bir borca karşı kefaleti üstlenme.

27Ödeyemezsen, dikkat et; Altından döşeğini de alırlar.

28Atalarının saptamış olduğu eski sınır taşlarının yerini değiştirme.

29Tuttuğu işi başarıyla yapanı görüyor musun?
O, sıradan kişilerin değil, kralların önünde duracak.

 

Bölüm 23

 

1Hükümranla bir arada yemeğe oturunca
Karşındakine iyice dikkat et.

2Yiyeceğe meraklıysan boğazına bıçağı daya.

3Onun çerezleri seni büyülemesin,

      Çünkü onlar göz boyayıcıdır.

4Varlık edinmeye uğraşma;
Aklını kullan, bu kovalayıştan vazgeç!

5Gözlerini açıp kapamanla yok olur.
Zenginlik kanatlarını açarak uçar, Kartal gibi göklere çıkar.

6Gözünü senin tabağına dikenin ekmeğini yeme,
Canın onun çerezlerine imrenmesin.

7Çünkü o yediğin her lokmanın değerine bakar;
Öte yandan sana, “Ye, iç” der, ama yüreği senden yana değildir.

8Yediğin her sokumu kusarsın;
Ağzından çıkan hoş sözler boşa harcanır.

9Akılsızın önünde sözlerini esirge;
Çünkü söylediklerinin içeriğindeki bilgiyi aşağılar.

10Eski sınır taşlarının yerini değiştirme;
Ne de yetimlerin tarlasına el sür.

11Çünkü onların güçlü bir savunucusu vardır;
Onların davasını O üstlenir.

12Yüreğini disipline bırak, Kulaklarını da bilgiyle yüklü sözlere.

13Çocuktan disiplini beri tutma;
Onu değnekle dövsen de ölmesinden korkma!

14Onu değnekle döversen canını Ölüler Ülkesi’nden kurtarırsın.

15Evladım, yüreğin bilge olunca benim yüreğim de sevinçtedir.

16Dudakların gerçeği konuşursa, Tüm canımla sevinç  duyacağım.

17Günahlılara bakarak yüreğin isteklenmesin;
Gün günden RAB korkusunda olanlara özen.

18Kuşkusuz, ileride bir zaman var; Umudun boşa çıkmayacak.

19Evladım, dinle ve bilge ol; Yüreğini doğru yola yönelt.

20Şarap soğuranların, Midesine düşkün olanların arasına katılma.

21Çünkü bekriler, pisboğazlar kendilerini yoksullukta bulur;
Uyku tulumu olmak da kişiyi paçavralarda bırakır.

22Yaşamını kendisine borçlu olduğun babanı dinle;
Yaşlılığında anneni küçümseme.

23Gerçeği satın al, hiçbir zaman onu satma;
Bilgeliği, disiplini, anlayışı da.

24Doğru kişinin babası sevinçle coşar;
Bilgiyle donatımlı bir oğul babasını mest eder.

25Annenle babanın sevinmesine neden ol;
Seni dünyaya getiren derin zevk duysun.

26Evladım, kulağını doğrult sözüme;
Yollarıma bak da onları benimse.

27Hayat kadını derin mi derin çukurdur;
Gevşek kadın dapdaracık bir kuyu..

28Yol kesen soyucu gibi pusuda bekler;
Art arda sürçen erkeklerin sayısını çoğaltır.

29Kimdir ahla vahla kavrulan?
Kimdir sürtüşmeyle, yakınmayla, yersiz yarayla,

      Kan çanağına dönüşmüş gözlerle günlerine ağlayan?

 30Uzun uzadıya şarap kadehine yapışan,
Her çeşidinden demlenmiş şarabı soğuran.

31Şarabın çekici kızıllığına, kadehte parlamasına,
Rahatlıkla boğazdan kaymasına bakıp da aldanma;

32Bunun gerisinde yılanın dişi, engereğin sokuculuğu bekler.

33Gözlerin abuk sabuk oynayışlar görür,
Ağzından da olur olmaz lakırdılar dökülür.

34Okyanusun ortasında çalkalanan kişiye dönüşürsün,
Geminin donanımında  keyfe gelene.

35Başlarsın söylenmeye: “Vurdular bana, ama hiç tınmadım;
Patakladılar beni, ama umursamadım.

      Kendime gelir gelmez, haydi yeniden diyeceğim.”

 

Bölüm 24

 

1Sütü bozuk kişiler seni imrendirmesin;
Onların arasına katılmayı aklının ucuna bile getirme.

2Neden mi? Kafaları kaba kuvvete eğilimlidir,
Dudakları da sinsilik düzenlerine.

3Bilgelik ev kurar, sağlıklı kavram da onu güvenlikte tutar.

4Bilgelik ev odalarını donatır;
Bireyin satın alabileceği değerli ve iç açıcı nesnelerle onları doldurur.

5Bilgelik güçlülüğe üstün gelir;

      Bilge insan gücü kuvveti yerinde olana.

6Savaşlar üstün strajetiyle kazanılır;
Danışmanlar bolluğunda yengi kesinleşir.

7Kafasızlara bilgelik erişilemeyecek kadar yüksektir;
O kent kurulunda ağzını açmaz.

8Kötülük tasarlayana fesat kumkuması derler.

9Akılsız düzenler günahtır;

      Maytaba alan  başkalara  tiksinti getiren tiptir.

10Sarsıntı karşısında dayanıklılığın gitmişse,
Nerede kaldı gücün?

11Ölüme götürülenleri kurtar;
Sendeleye sendeleye ölüme sürüklenenleri çek ve kurtar.

12“Bunu bilmiyordum!” diyebilirsin;
Yüreklerin yargıcı buna dikkat etmiyor mu?
Ruhun gözeticisi bunu bilmiyor mu?
İşleri uyarınca ademoğluna karşılığı vermeyecek mi?

13Evladım, bal ye, sağlıklıdır;
Bal gümecinin süzmesi ağza tatlıdır.

14Bunun gibi bilgelik de ruhunda öylesi etkilidir.
Onu bulursan geleceğini sağlama bağlarsın; Umudun da boşa çıkmaz.

15Kulak ver, aşağılık insan:
Doğru kişinin konutunu amaçlayan düzene koyulma;
Ne de onun ocağına incir dik!

16Çünkü doğru birey yedi kez düşer ve yeni baştan belini doğrultur;
Buna karşu sütü bozuk insan yıkımla burun buruna gelir ve alaşağı edilir.

17Düşmanın yeri boylayınca buna sevinme; Onun düşüşüne oh çekme.

18Elbette RAB bunu görür ve tiksinir; Hem de ondan öfkesini uzaklaştırır.

19Kötülük eylemleri karşısında içerleme; Ne de kötü insanı kıskan!

20Çünkü kötülerin güvenle bakabileceği bir yarın yoktur;
Onların ışığı sönecektir.

21Evladım, RAB’ten kork ve O’nun yanı sıra kraldan;
Ne birine ne de öbürüne karşı sancak açanlara yoldaşlık et.

22Çünkü onların belası kaşla göz arası gelir.

      İkisinden oluşacak kötü sonucu kim düşünebilir?

 

IV. BİLGELERİN EK BİR DÜZENLEMESİ

 

23Bunlar da bilgelerden gelen sözlerdir:
Yargıda yanlılık sakat iştir.

24Suçluya, “Suçun yok” diyen yargıcı halklar kargışlar, Uluslar aşağılar.

25Öte yandan suçlunun payını verene mutluluk sağlanacak;
Onun üzerine kutluluk yağacak.

26Dosdoğru kapsamda yanıt vermek,
Dudakları öpen arkadaşın öpüşü gibidir.

27Önce dışarıdaki işi hazırla, Tarlanda yapılması gerekeni bütünle;
Sonunda da evini barkını düzenle.

28Kesin kanıtın olmaksızın komşuna karşı tanıklığa gitme;
Dudaklarınla doğruluğu kanıtlanmamış sözler düzenleme.

29Bana ettiğini ben de ona edeceğim deme.
Ne de, “Eylemine yaraşır yolda hıncımı alacağım” de.

30Haylazın tarlasından geçtim; Kavramsız bireyin de bağından,

31Baktım, her yan dikenlerle örtülü, Sağ sol ısırganlarla dolu,
Duvarın taşlarıysa sağa sola serpili.

32Gördüklerime durdum düşündüm; Bir ders edindim.

33Biraz uyku biraz kestirme,

      İstirahat için biraz da kolları kavuşturma.

34Bu durumda yoksulluk kabadayı gibi üzerine çökecek,
Gereksinim de bir saldırganı andırırcasına..

 

Bölüm 25

 

V. SÜLEYMAN’IN HAZİNESİNDEN İKİNCİ DERLEME

 

1Bunlar da Süleyman’ın Özdeyişleri’nden.
Onları Yahuda kralı Hezekiya’nın yakınları toplayıp derledi.

2Tanrı’nın yüceliği sayısız işi kendine saklamaktır;
Öte yandan kralların yüceliği olayları derinlemesine incelemektir.

3Göklerin yüceliği, yeryüzünün derinliği,
Kralın da iç dünyası araştırılamaz.

4Gümüşü dışıktan ayıracaksın,
Kuyumcunun potasına iş sağlayacaksın.

5Sütü bozuk bireyleri kralın katından uzaklaştır,
Böylelikle onun tahtı doğrulukta temelleşir.

6Kralın karşısında kendini öne alma;
Ne de kodamanlar arasında bir yer kovala.

7Çünkü yüzünü gördüğün kralın sana, “Ön sıraya buyur!” demesi,
“Lütfen geriye git!” demesinden yeğdir.

8Gördüklerini koz sayıp ivedilikle yargıcın karşısına çıkma;
Komşun kendi kozuyla gelince şaşırır kalırsın.

9Otur, davanı komşunla görüş; Kimsenin sırrını kimseye açma.

10Olabilir ki, seni işitir ve utancından yakayı kurtaramazsın.

11Yerinde söylenen söz,

      İşlenmiş gümüşte altın elma gibidir.

12Altın küpe ya da altın gerdanlık neyse,
Bilgeli kişinin azarını işiten kulak da öyledir.

13Biçim döneminde kar serinliği nasılsa,
Güvenilir ulak da kendisini gönderenlere öyledir:

     Baştakilerin ruhunu canlandıran.

14Nemsiz bulut ve yağmursuz yel neyse,
Vermemiş olduğu armağanla övünen de buna benzer.

15Hükümran sabırla ikna edilir; Yumuşak dil kemiği kırar.

16Bal mı buldun? Sadece yeterli oranda ye!
Olmaya ki bıkar ve yediğini kusarsın.

17Komşunun evine seyreklilikle uğra!
Yoksa onu bıktırır, sevgisini kine dönüştürürsün.

18Komşusuna karşı yalancı tanıklık eden,
Topuz, kılıç, sivri ok benzeridir.

19Bunalım anında sadakatsiz insana güvenirsen,
Sallanan dişe ya da aksayan ayağa umut bağlayana dönüşürsün.

20Yüklü cana ezgiyle yaklaşmak,
Soğukta kişinin sırtından paltoyu çıkarmak, Ya da yaraya sirke çalmaktır.

21Düşmanın açlıkla boğuşmaktaysa ona ekmek ver,
Susuzlukta kırılmaktaysa ona su sağla;

22Böylece onun başına ateş korları yığarsın.
RAB da senin karşılığını verecektir.

23Kuzey rüzgârı yağmuru getirir,
Bunu andırışta sürtüşmeci dil de öfkeli bakışları oluşturur.

24Dırdırcı kadınla yaşamaktansa
Damın bir köşesinde barınmak yeğdir.

25Susayana soğuk su neyse,
Irak ülkeden gelen iyi haber de öyledir.

26Suyu bulanık pınar ya da kirli kuyu neyse,
Kötünün yanında etkisi gitmiş doğru birey de odur.

27Bol balla doymanın yararlılığı yoktur;
Yücelik kovalamanın çektirdiği baş ağrısı bastırıcıdır.

28Öz varlığa egemen kesilemeyenin görünümü,
Surları yıkık kent gibidir.

 

Bölüm 26

 

1Yazın kar, hasatta yağmur hiç de aranmaz;
Kafasız bireye yücelik hiç yakışmaz.

2Serçenin sağa sola sıçraması, kırlangıcın yok şuraya yok buraya uçuşması nasılsa,
Nedensiz lanet de etki bırakmaktan yoksundur.

3Beygire kamçı, eşeğe gem, Kafasızların sırtına da kötek..

4Kafasız bireyi akılsızlığı uyarınca yanıtlama;
Olmaya ki sen de onun ayarına sürüklenesin.

5Kafasızı akılsızlığına yaraşır dille yanıtla,
Ters durumda kendi gözünde bilge kesilir o.

6Akılsızı bir göreve salan
Kendi ayaklarını keser, zararını da çeker.

7Kötürümün sarkık bacaklarına benzer,
Akılsızın ağzında bir özdeyiş,

8Mücevheri taş yığınına katmak sırasından,
Akılsızı önemseyen de öyledir.

9Sarhoşun sarıldığı dikenli çubuk neyse,
Akılsızların ağzında bir özdeyiş de odur.

10Sağındakini solundakini yaralayan okçu neyse,
İlk rastladığı kafasızı ya da başıboşu kiralayan da odur.

11Köpeğin kendi kusmuğuna döndüğü gibi,
Akılsızlığını yineleyen ahmak insan da odur.

12Kendini bilge sayana bir bak!
Akılsız birey ondan daha çok umut vericidir.

13Haylaz insan, “Yol üzerinde aslan var;
Sokaklarda aslan serbest dolaşıyor” der.

14Kapı menteşeleri üzerinde dönercesine,
Aylak da yatağında öyle döner.

15Aylak elini sahana daldırır;
Ne yazık, onu ağzına götürmeyi hesaba katmaz.

16Aylak kendi gözünde,
Akıllıca yanıt veren yedi kişiden daha bilgedir.

17Kendisini ilgilendirmeyen çatışmaya katılan,
Yoldan geçen köpeği kulaklarından tutan biri gibidir.

18Ateşli odun, ok ve ölüm saçan deli insan nasılsa,

19Komşusunu aldattıktan sonra bu bir şakaydı, diyen de öyledir.

20Odun tükenince ateş söner;
Bunun gibi laf taşıyanın bulunmadığı yerde sürtüşme son bulur.

21Kora kömür, ateşe odun neyse,
Sürtüşmeye başlangıç olan insan da odur.

22Dedikodu tatlı lokmalara benzer; Midenin taa derinine iner.

23Kötü yürekten boşalan büyüleyici dilin sözleri,
Gümüş posasıyla sıranmış toprak kap benzeridir.

24Kinle taşan öz yüreğini gizleyen,
Dudaklarını tatlı sözler söylemeye zorlar.

25Onun sözleri baldan tatlı olsa da inanma;
Çünkü derininde zehir yüklü yedi bozukluk yatar.

26Hıncını hileyle örtbas edebilse bile,
Sütü bozukluluğu topluluğun önünde sergilenecektir.

27Çukuru kazan oraya kendisi düşecek; Taşı yuvarlayan onun altında ezilecek.

28Yalancı dil yaraladığı kişilerden tiksinir;
Yaltaklık eden dil yıkım oluşturur.

 

Bölüm 27

 

1Yarınki güne bel bağlama; Çünkü onun neler getireceğini bilmezsin.

2Övünme kendinden değil, başkasından gelsin;
Övünç kendi dudaklarından değil, Çevren dışındaki birinden gelsin.

3Taş ağırdır, kum ise ezicidir;
Ama akılsızın insanı çileden çıkarması ikisinden de beterdir.

4Kızgınlık zalim, öfke de sarsıcıdır; ama kıskançlığa kim dayanabilir?

5Belirgin paylama üstü örtülü sevgiden yeğdir.

6Arkadaşın açtığı yaralar sadıktır,
Ama düşmanın öpücükleri haddi aşıcıdır.

7Tok insanı gümeç balı bile açmaz;

Ama yiyeceğin acısı bile acın yüreğini açar.

8Yuvasından kopan kuş nasılsa,
Ocağından ıraklara düşen insan da öyledir.

9Hoş kokulu yağla hint sümbülü cana sevinç getirir;
Dostla danışmaksa ruhun ezincini giderir.

10Kendi dostundan veya babanın dostundan yüz çevirme;
Başına bir dert düşünce gidip kardeşini evinde arama.
Yakın komşun ıraktaki kardeşten yeğdir.

11Evladım, bilge olursan yüreğimi sevindirirsin;
Böylece beni aşağılayanı yanıtlayabilirim.

12Bilge insan yaklaşan kötülüğü görür ve gizlenir;
Ama basit kafalı birey ona dalıverir, cezasını da üstlenir.

13Üstünkörü tanışıklığı olana kefillik vaadinde bulunanın giysisini al;
Tümden yabancı olana güvence verenin nesi varsa al!

14Sabah erkenden kalkıp bağıra bağıra
komşusuna kutluluk dileyenin selamı lanet yerini alır.

15Yağmurlu günde sürekli damlama
Dırdırcı kadının tutumuyla çağrışımlıdır.

16Onu dizginlemeye çalışmak,
Esen rüzgârı, ya da sağ elinin avucuyla,

Zeytinyağını tutma çabasına benzer.

17Demir demiri biler, İnsan da insanın yüzünü.

18İncir ağacının bakımıyla ilgilenen onun ürününü yer;
Efendisinin yararına dikkat eden onurlandırılır.

19Suda yansıyan yüz benzeri, İnsanın ruhu insanın öz niteliğini yansıtır.

20Ölüler Ülkesi ve Mahvolma Bölgesi doyma nedir bilmez;
Bunlar gibi insanın gözü de ‘Yeter’ diyemez.

21Gümüş potayı gerektirir, altın da ocağı,
İnsanın karakteriyse kazandığı övgüyle denenir.

22Kafasızı buğdayla bir arada dibekte tokmakla döv;
Yine de akıl eksikliği ondan gitmez.

23Sürülerinin durumuyla ilgilen; Güttüğün baş hayvanlara iyi bak.

24Çünkü varlığın kalıcı değil;
Ne de kralın tacı kuşaktan kuşağa sürecek.

25Çayır kurur, taze çimen filizlenir; Dağda yetişen ot toplanır.

26Kuzular giysini sağlar, Erkeçler tarlanın bedelini..

27Ailenin gereksinimini karşılayacak yeterli süt bulunur;
Evini doyuracak besi ve hizmetçilerini destekleyecek bakım.

 

Bölüm 28

 

1Kendisinin ardına düşen biri olmadan kötü kişi kaçar;
Öte yandan doğru kişiler genç aslan gibi dimdik durur.

2 Ademoğulları kaba kuvvete verilince her baştan bir ses çıkar;
Buna karşı anlayışlı ve sağgörülü insanlar ülkede düzen sağlar.

3Yoksula baskı uygulayan sefil, Ürünü mahveden sağanak gibidir.

4Yasadan ayrılan zalimlerin övücüsüdür;
Yasaya bağlı olan bunlara direnendir.

5Kötüler adaletten bilgisizdir;
Buna karşı RAB’bi arayanlar her bakımdan anlayışlıdır.

6Yoksulluk, öte yandan da erdeme bağlılık,
Varlıklıyken yolsuzluğa tutsaklıktan bin kat yeğdir.

7Ruhsal yasayı sayan evlat anlayışlıdır;
Öte yandan boğazına düşkünlerin dostu babasına utançtır.

8Faiz ve tefecilik yoluyla para istifleyen,
Kazancını yoksullar doğrultusunda sevecene bırakır.

9Ruhsal yasaya karşı kulağını tıkayanın duası dileği bile tiksindiricidir.

10Doğru kişiyi çarpık yola saptıran, Kazdığı çukura kendisi düşecek.
Öte yandan suçluluğa kapılmayanın mirası bol olacak.

11Varlıklı birey güya keskin zekâlıymış tutumunu takınabilir,
Ama anlayışı yerinde olan yoksul onun içini okur.

12Doğru kişilerin yengisi coşkunluk tepkisi oluşturur.
Öte yandan düzenbazların üstünlüğü çevreyi sindirir.

13Suçlarını örtbas eden hayır görmeyecek;
Tersine, onları ikrar edip bırakan sevecenliğe kavuşacak.

14Her zaman RAB korkusuyla yaşayana ne mutlu!
Buna karşı yüreğini katılaştıran acımasızlık görecek.

15Kükreyen aslan, saldıran ayı nasıl davranırsa,
Savunmasız bir halkın başındaki diktatör de öyledir.

16Kafasızlıkta ağınan başkanın acıması yoktur;
Yolsuzluktan kaynaklanan kazanca rest çeken yaşamını uzatır.

17Eli kana bulanan ölümüne dek kaçak olsun;
Ona yardım eli uzatan çıkmasın.

18Doğruluğa bağlılıkla yaşayan güvenlik gönencindedir;
Ama sakat yolun yolcusu çukura yuvarlanacak.

19Toprağını işleyen insanın yeterli ekmeği vardır;
Boş uğraşlar ardından giden yoksullukla boğuşacak.

20Sadık insan kutluluklarla doyurulacak;
Öte yandan tez elden varlık sağlayan cezasız bırakılmayacak.

21Yanlılık göstermek iyi tutum olamaz;
Ademoğlu bir somun ekmek için bile haksızlıkta bulunabilir.

22 Eli sıkı, gözü doymaz  birey servet ardından koşar;
Üzerine gereksinim çökebilir olduğunu aklının ucuna getirmez.

23Birini paylayan bunun sonrasında onay kazanır;
Dilini pohpohlamaya kullanandan çok.

24Anasını babasını soyup da, bunda günah yok diyen,
Eşkıyanın yol arkadaşıdır.

25Açgözlü insan sürtüşme getirir; Ama RAB’be güvenen bollanıp gelişir.

26Kendi kafasına güvenen akılsızdır;

      Ama gününü bilgelikte geçiren, güvenliğin gönencindedir.

27Yoksula yardım eli uzatan gereksinim duymayacak;
Buna karşı onu görmezlikten gelen lanetten başka bir şey almayacak.

28Kötüler başa geçince insanlar kaçacak delik arar;
Ama onlar yok olunca doğruların sayısı artar.

 

Bölüm 29

 

1Azar ardına azar alıp da dikbaşlılıkta direnen,
Ansızın çaresiz çöküşte bulacak kendisini.

2Adalet bağlıları başa gelince halk sevinç bulur;
Öte yandan sütü bozuk kişiler yönetimi ele geçirince halk dövünür.

3Bilgiyi seven babasına sevinç getirir;
Ama hayat kadınlarıyla içli dışlı olan malını savurur.

4Kral adaletle ülkesine denge getirir;
Öte yandan yolsuzluk ağında yakalanan onu yıkıma götürür.

5Komşusuna yaltaklık eden onun ayaklarına tuzak kurar.

6Kötü niyetli insan günahında yakalanır;
Buna karşı doğru kişi yaşam gönenciyle coşar, sevinçle çağlar.

7Doğru kişi yoksulların hakkını savunur;
Kötü bireye gelince o bu tür bilgiden ıraktır.

8Maytaba alanlar (ormanlı) kentleri ateşe verir;
Ama bilgeler kızgınlığı püskürtür.

9Bilge kafasızla davaya gitsin;
O öfkelenir, maytaba alır, hiçbir yolla ciddiliği takınamaz.

10Kan güdenler okka dört yüz dirhem insanı çekemez;
Öte yandan doğrular onu savunur.

11Akılsız insan tüm öfkesini sergiler;
Ama bilge kişi onu sabırla bastırır.

12Hükümran yalana dolana kulağını açarsa,
Tüm çevresi bozukdüzen kişilerden oluşur.

13Yoksulun da, insanları baskı altında tutanın da ortaklaşa bir benzerliği var:
İkisinin de yaşam ışığını RAB verir.

14Düşkünleri adaletle yöneten kralın tahtı sürekli kalıcıdır.

15Değnek ve disiplin bilgelik getirir;
Ama kafasının dileğine bırakılan evlat annesini utandırır.

16Sütü bozuk yetkililer yönetimi ele geçirince,
Günah elverişli ortamı bulur;
Eninde sonunda doğrular onların düşüşünü seyredecektir.

17Evladını disipline sok, günlerini rahata kavuşturacak;
Canına her bakımdan beğeni getirecek.

18Peygamberlik sözü yokluğunda ademoğulları çekinmeyi bir yana iter;
Ama ruhsal yasayı sayanlara ne mutlu!

19Uşak kupkuru sözlerle disiplin bilmez,
Dediklerini anlar ama onlara önem vermez.

20Sözlerini ivedilikle sürdüren birini görürsen,
Bilesin ki, ahmağa ondan daha çok umut vardır.

21Uşağını küçük yaştan şımartan,
Sonunda onu mirasçılar arasında bulur.

22Öfkeyle yöneltilen saldırganlığa yol açar;
Kızgınlıkla etkilenen günaha günah katar.

23Bireyin gururu onu devirir;
Öte yandan engin yürekli insan yükseltilir.

24Hırsızın ortağı kendisinin düşmanıdır;
Lanet altında yaşar, baklayı ağzından çıkaramaz.

25Bireyin korkuları onun tuzağıdır.
Ama RAB’be güvenen sağlam kalededir.

26Hükümranın onayını arayanlar çoktur;
Ama adalet RAB’ten kaynaklanır.

27Haksız birey haklıya iğrentidir;
Doğruluğu ilke edinense bozukdüzen kişiye tiksintidir.

 

 

Bölüm 30

 

VI. AĞUR’UN ÖZDEYİŞLERİ

 

1Massa’dan Yake oğlu Ağur’un bilgi sözleri.
Bir adam İtiyel’e ve İtiyel’in yanı sıra Ukal’a sesleniyor:

2Yorgun düştüm ya Tanrım! Yoruldum, yıprandım.
Kuşkusuz, insanlar arasında ben bilgisi en kıt olanıyım, ya Tanrım!
Kendimde insan kafası yok;

3Bilgeliği öğrenebilecek yeterlilik bende eksik.
Ne de Kutsal Olan’la ilgili bilgi edinebilmek var!

4Kimdir göklere yükselip de yine inen?
Kimdir yeli avuçlarında toplayan?
Kimdir suları giysisiyle sarıp sarmalayan?
Kimdir dünyanın sınırlarını belirleyen?
Adı nedir, oğlunun adı nedir? Eğer bilebilirsen..

 

5Tanrı’nın her sözü denenmiştir; Kendisine sığınanlara kalkandır.

6O’nun sözüne hiçbir şey katma;
Olmaya ki seni paylar, yalancı çıkarsın.

 

7Sen’den iki nimet diledim;
Ölümümden önce esirgeme bunları benden:

8Üçkâğıtçılıkla yalanı benden uzaklaştır;
Beni ne yoksullukta bırak, ne de varlık içinde yaşat.
Beni gıdama gerekli besiyle doyur.

9Olmaya ki, bol olanaklara konup,
“RAB da kim oluyor!” diyerek Seni yadsıyayım!
Öte yandan yoksulluğa düşüp de çalmayayım,
Tanrım’ın adını karalamayayım.

 

10Köleyi efendisine kötüleme;
Yoksa seni lanetler ve karşılığını ağır ödersin.

 

11Öyleleri var ki, babalarını kargışlar,
Annelerini de kutlu kılmazlar.

12Öyleleri var ki, kendi gözlerinde apaktır;
Öte yandan da arınmanın ne olduğunu bilmezler.

13Öyleleri var ki, bakışlarıyla yükseklerde dolaşır;
Gözleri herkesi küçük görür.

14Öyleleri var ki, dişleri kılıç, azı dişleri de bıçak dizisidir;
Suçsuzları yeryüzünden yiyip tüketmek,
Yoksullarıysa evinden barkından etmek isterler.

 

VII. SAYISAL ÖZDEYİŞLER

 

15Sülüğün iki kızı vardır;
Biri ‘ver’ der, öbürü de ‘yine ver!’
Hiçbir zaman doymayan üç şey var;
‘Yeter’ demeyi bilmeyen dört şey:

16Ölüler Ülkesi, döl vermeyen rahim,
Suya susayan yer, ‘Yeter’ demeyen ateş.

17Babasını tiye alanın, yaşlı annesinin sözünü saymayanın
Gözünü kırın kargaları oyacak, çaylaklar didikleyecek.

18Beni şaşırtan üç şey var;
Kavrayamadığım dört şey:

19Kartalın gökyüzünde uçuşu,
Yılanın kayalıkta karnıyla sürüklenişi,
Geminin denizde yol yapması,
Erkeğin genç kızla sevişmesi.

20Kendisini cinsel ilişkiyle tüketen kadının görünümü şöyledir:
Ağzını siler, ardından da ‘Ben ne yaptım ki!’ der.

21Yeri sarsan üç olgu vardır;
Yerin katlanamadığı dört olgu:

22Krallığa yükselen köle, bol yiyeceğe konan budala,

23Kocaya kavuşan sevgiden yoksun kadın,
Ev hanımının sandalyesine kurulan hizmetçi.

24Yeryüzünde küçük ama aşırı oranda akıllı dört yaratık vardır:

25Güçten yoksun karınca topluluğu;
Yiyeceklerini yazdan biriktirecek kadar derin düşünceli.

26Kaya porsukları; yuvalarını kaya kovuklarında kuran güçsüz bir küme,

27Kralsız, buna karşın binler bölüğü düzeninde ilerleyen çekirge topluluğu;

28Elle yakalanabilen, öte yandan da kral saraylarında gezen kertenkele.

 

29Yürüyüşü haşmetli üç yaratık var; adım atışı görkemli dört yaratık:

30Canlı varlıkların en güçlüsü,
Hiç kimsenin karşısında kılını kıpırdatmayan aslan.

31Kasılarak adım atan horoz ve teke.
Bir de, ordusunun başında adım atan kral.

 

32Eğer kafasızlık ederek yükseklerde dolaştınsa,
Kötü niyetle yöneltildinse,
Pespaye dil kullandınsa, elinle ağzını tut.

33Çünkü dövülen sütten tereyağı oluşur,
Zorlanan burun kan koyuverir,
Sürtüşme çatışmaya götürür.

 

Bölüm 31

 

VIII. LEMUEL’İN ÖZDEYİŞLERİ

 

1Massa kralı Lemuel’in annesi eğitiminde öğrendiği özdeyişler:

2Oğlum, sana ne söyleyeyim,
Dünyaya getirdiğim, dileklerime verilen yanıtın ürünü!

3Gençliğinin gücünü kadınlara verme,
Kralları yıkan cilveliklere kapılma.

4Ey Lemuel, içki krallara yaraşmaz, krallar şarap içmemeli;
Yönetenler sert içkiden beri durmalı.

5İçkiye dalarlarsa yasanın buyruklarını unutuverirler;
Ezilenin haklarını tanımazlıktan gelirler.

6Mahva sürüklenenlere sert içki ver;
Depresyonda yıprananlara şarap ikram et!

7Kadehe sarılsın, yoksulluğunu unutuversin;
Gayrı bunalımlarını anmasın.

8Ağzını aç, hakkı ezilenler yararına konuş;
Savunmasızların hakkını davasını üstlen.

9Ağzını aç, hak yargıyı açıkla;
Yoksulun muhtacın inleyişine gerekli desteği üstlen.

 

IX. ÖRNEK KADINLA İLGİLİ AKROSTİŞ ŞİİR

 

10Yeteneği yerinde olan kadını kim bulabilir?
Çünkü onun değeri yakutlardan üstündür.

11Kocasının ona güveni kesindir;
O eşin yararlılığı hiç sınır bilmez.

12Herhangi bir bozuklukta payı yoktur bu kadının;
Yaşam süresince ona salt iyilikle davranır.

13Yünle ketenledir ilgisi;
Onları seçerek canı gönülden işe koyulmakta.

14Yüklü gemileri andırır çabası;
Evinin nevalesini taa ıraklardan getirip düzer.

15 Tan ağarmadan kalkar;
Aile üyelerini doyurur, hizmetçilere görevlerini bölüştürür.

16Sağa sola bakarak düşünür, belirli bir tarlayı göze kestirir;
Ellerinin emeğiyle satın aldığı bağı değerlendirir.

17Görevlerini fiziksel gücüyle destekler;
Pazılarının işlerliğiyle işini bütünler,

18Alışverişlerini başarıyla noktalar;
Geceleyin lambası hiç dinmeyen çabasını kanıtlar.

19Ellerini örekeye yapıştırır, Avuçlarını iği işletmeye kullanır.

20Yoksula eliaçıklıkla davranır; Fakire fıkaraya özveriyle yaklaşır.

21Kış fırtına onun ailesine kaygı değil;

      Çünkü herkese dayanıklı giysiler sağlanmış.

22Yatak örtülerini kendisi dokur;
Sırtındaki giysiler ince ketenden erguvandır.

23Eşi kentin önemli kişileriyle oturup kalkar; Kent kurulunda nam yapar.

24Ketenden dokuduğu giysileri dikip piyasaya sürer;
Tüccarlara kemerler yetiştirir.

25Güç ve onurdur onun kuşanımı; Gelen güne soğukkanlılıkla yaklaşır.

26Ağzını açtığında bilgece konuşur; Dili lütuf ögretir, nezaket kesp eder.

27Gözlerini ev halkının yaşantısında odaklar;
Önünde haylazlığın sözü bile konu edilmez.

28Evlatları ayağa dikilip ona mutluluk sunar;
Eşi de onun erdemlerini diliyle sıralar:

29”Birçok kadın övülecek iş yapar; Ama sen tümünü geride bıraktın.”

30Çekicilik göz boyayıcıdır, güzellik de gelip geçici;
Yüreğinde Tanrı korkusu olandır övüncü hak eden.

31Uğraşlarının ürününe bakarak ona saygı gösterin;
Kentin kapılarında kendi işleri ona övgüler getirsin.