Hristiyanlıkta
ONDALIK, SUNU VE SADAKA
“Dünyasal zenginlik ve mal konusunda Kutsal Kitap’a göre edinmemiz gereken yüreğin ne olduğu ve Hristiyanlıkta Ondalık-Sunu-Sadaka hakkında bir araştırma”
KONU:
1-) “Ondalık-Sunu-Sadaka” hakkında “çoğu insan neden maddi kurbanlar ver[e]miyor?” sorusundan yola çıkarak; bunların ne olduğu, neden verildiği konusunu açıklığa kavuşturmak; ve böylece bu kurbanların ne olduğunu anlatmaya ya da Kutsal Kitap’ta olduğunun ispatına kalkmadan; “'Verme' konusunda değişmesi gereken yürek tutumu” hakkında Kutsal Kitap’ın, Hristiyanlara kazandırmak istediği yürek tutumu ve berekti doğru anlamak.
2-) “Hristiaynlıkta Ondalık-Sunu-Sadaka” konusuna bakarak, bu konddaki ilgisizliği, isteksizliği, kararsızlığı, bilgisizliği ve/veya umursamazlığı ortaya çıkarmak.
XVI.1-) Maddi Kurbanları Veririz, Çünkü…
Tesniye 5:14 Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB'be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, öküzün, eşeğin ya da herhangi bir hayvanın, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Öyle ki, senin gibi erkek ve kadın kölelerin de dinlensinler.
15 Mısır'da köle olduğunu ve Tanrın RAB'bin seni oradan güçlü ve kudretli eliyle çıkardığını anımsayacaksın. Tanrın RAB bu yüzden Şabat Günü'nü tutmanı buyurdu.
Halkını Mısır’dan (kölelik evinden) kurtaran Tanrı, bu halka Kutsal Yasa’yı ve Şabat (Sebt) gününü verdi.
Tesniye 6:10-11 Tanrınız RAB atalarınıza, İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a içtiği ant uyarınca, sizi vereceği ülkeye -inşa etmediğiniz büyük ve güzel kentleri, biriktirmediğiniz iyi eşyalarla dolu evleri, siz emek vermeden kazılmış sarnıçları, dikmediğiniz bağları, zeytinlikleri olan ülkeye- götürecek. Orada yiyip doyacaksınız.
12 O zaman dikkat edin! Sizi Mısır'dan, köle olduğunuz ülkeden çıkaran RAB'bi unutmayın.
Halkını Mısır’dan (kölelik evinden) kurtaran Tanrı, kutsal antlaşmasına olan sadakatinden dolayı bu halka geçimi sağlayan işler üzerinde doygunluk ve tatmin verdi.
Tesniye 10:17 Çünkü Tanrınız RAB, tanrıların Tanrısı, rablerin Rabbi'dir. O kimseyi kayırmayan, rüşvet almayan, ulu, güçlü, heybetli Tanrı'dır.
18 Öksüzlerin, dul kadınların hakkını gözetir. Yabancıları sever, onlara yiyecek, giyecek sağlar.
19 Siz de yabancıları seveceksiniz. Çünkü Mısır'da siz de yabancıydınız.
Halkını Mısır’dan (kölelik evinden) kurtaran Tanrı, bu halka kendi soydaşlarına ve diğer uluslara adil davranmayı (rüşvet almayan) ve insanı sevmeyi verdi.
Tesniye 15:6 Tanrınız RAB verdiği söz uyarınca sizi kutsayacak. Siz birçok ulusa ödünç vereceksiniz, ama siz ödünç almayacaksınız. Siz birçok ulusu yöneteceksiniz, ama onlar sizi yönetmeyecek.
7 "Tanrınız RAB'bin size vereceği ülkenin herhangi bir kentinde yaşayan kardeşlerinizden biri yoksulsa, yüreğinizi katılaştırmayın, yoksul kardeşinize elisıkı davranmayın.
8 Tersine, eliniz açık olsun; gereksinimlerini karşılayacak
kadar ona ödünç verin.
9 'Yedinci yıl, borçları bağışlama yılı yakındır diyerek yüreğinizde kötü düşünce barındırmaktan sakının. Öyle ki, yoksul kardeşinize karşı elisıkı davranıp ona yardım etmekten kaçınmayasınız. Yoksul kardeşiniz sizden RAB'be yakınabilir, siz de günah işlemiş olursunuz.
10 Ona bol bol verin, verirken yüreğinizde isteksizlik olmasın. Bundan ötürü Tanrınız RAB bütün işlerinizde ve el attığınız her şeyde sizi kutsayacaktır.
11 Ülkede her zaman yoksullar olacak. Bunun için, ülkenizde yaşayan kardeşlerinize, yoksullara, gereksinimi olanlara eliaçık davranmanızı buyuruyorum."
… 15 Mısır'da köle olduğunuzu, Tanrınız RAB'bin sizi kurtardığını anımsayın. Bu buyruğu bugün size bunun için veriyorum.
Halkını Mısır’dan (kölelik evinden) kurtaran Tanrı, bu halka kutsamasını verdi; öyle ki, halk da yoksul, kimsesiz, muhtaç ve garip olan bütün insanlara karşı eli sıkı değil, eli açık olsun.
Tanrı’nın iman atamız İbrahim’e verdiği antlaşma ve vaatlere göre Mısır’dan –kölelik evinden– halkını kurtarmasına bu halkın vereceği cevap da bu olmalıydı:
– Tanrı’nın yasasını tutmak, sadece bu Tanrı’ya tapınmak
(Mısır’da köle olduğunu unutmadan)
– Tanrı’dan zevk alarak yaşamak, Tanrı’dan zevk alarak yiyip doymak
(Mısır’da köle olduğunu unutmadan)
– Rüşvet almadan; yani aç gözlü olmadan ve adam kayırmadan adaletli olmak; ve insanı sevmek
(Mısır’da köle olduğunu unutmadan)
– Tanrı’nın antlaşmasının vaatlerine ve bereketlerine sarılarak ihtiyaç içindeki kimselere cömert olmak; ve bunu Mısır’da köle olduğunu unutmadan yapmak.
Çünkü Tanrı’nın muhtaç ve savunmasız kimselere özel bir ilgisi vardır:
Çıkış 22:25 Halkıma, aranızda yaşayan bir yoksula ödünç para verirseniz, ona tefeci gibi davranmayacaksınız. Üzerine faiz eklemeyeceksiniz.
Levililer 19:15 Yargılarken haksızlık yapmayacaksın. Yoksula ayrıcalık göstermeyecek, güçlüyü kayırmayacaksın. Komşunu adaletle yargılayacaksın.
Mezmur 68:5 Kutsal konutundaki Tanrı,
Öksüzlerin babası, dul kadınların savunucusudur.
6 Tanrı kimsesizlere ev verir,
Tutsakları özgürlüğe ve gönence kavuşturur,
Ama başkaldıranlar kurak yerde oturur.
10 Halkın oraya yerleşti,
İyiliğinle mazlumların geçimini sağladın, ey Tanrı.
Mezmur 72:13 Yoksula, düşküne acır,
Düşkünlerin canını kurtarır.
Mezmur 113: 7 Düşkünü yerden kaldırır,
Yoksulu çöplükten çıkarır…
Çünkü Tanrı’nın Krallığı açların doyduğu, hastaların iyileştiği, sıkıntıların teselli bulduğu bir yerdir. Çünkü Tanrı’nın Mesih’teki sonsuz Krallığı doğruluk ve esenliğin buluştuğu bir yer olacaktır:
Vahiy 21:3 Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: "İşte, Tanrı'nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O'nun halkı olacaklar, Tanrı'nın kendisi de onların arasında bulunacak.
4 Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı."
Böylece Kutsal Yazılar boyunca Tanrı’nın yüreğine bu şekilde yakın olarak yaşamanın özendirildiğini görmekteyiz (İşaya 58:6-11):
Mezmur 112:5 Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren,
İşlerini adaletle yürüten insana!
9 Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi;
Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır,
Gücü ve saygınlığı artar.
Süleyman’ın Meselleri 14:21 Komşuyu hor görmek günahtır,
Ne mutlu mazluma lütfedene!
31 Muhtacı ezen, Yaradanı'nı hor görüyor demektir.
Yoksula acıyansa Yaradan'ı yüceltir.
19:17 Yoksula acıyan kişi RAB'be ödünç vermiş olur,
Yaptığı iyilik için RAB onu ödüllendirir.
22:9 Cömert olan kutsanır,
Çünkü yemeğini yoksullarla paylaşır.
Böylece maddi kurbanları verirken sadece kilisemiz için değil, yaşadığımız her yerde Tanrı’nın Krallığı görünür ve yüreklerde özlenir olsun diye veririz. Ve kölelikten özgürlüğe kavuşmuş bir halk olarak, güçsüz ve muhtaç insanlara uzanan Mesih’in bir eli olmak üzere veririz.
“Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur” diyen Tanrı Sözü’nün yaşamlarınıza sevinçli bir bereket olmasını dilerim.