KARŞILAMA PAZARI

(Palm Sunday – Zeytin Dalı Pazarı)

 

VAAZ-KELAM ÇALIŞMASI (TASLAK)

 

Sabah Duası

Mezmur 61; 62,

Çıkış 12:37-51, Mezmur 73:21-28

 

Ana İbadet Düzeni [A Takvim Yılı]

Sabah Duasında okunmamış ise İbadetin başlangıcından önce Çıkış 12:37-51

 

Açılış Övgüsü

Zekeriya 9:9-12, Mezmur 24

Ondalık-Sunu-Sadakaların Kutsanması

I.Korintliler 1:18-25

Rabbin Sofrası

Matta 21:1-11, Mezmur 118:1-2, 19-29

 

Oruç ve Alçalış Dönemi boyunca günah, denenme, Mesih ile çatışan kimselerin bahsedildiği Kelam okumalarına odaklanarak günah yüzünden insanın mutluluğunu kaybetmesi, günah ve günahın getirdiği yargı üzerinde düşündük.

 

Böylece bu Pazar günü Çıkış 12. bölümün bize hatırlattığı üzere Mısır’dan kurtuluşu düşündüğümüz büyük hafta başlıyor. Böylece bu hafta boyunca Mesih’in acılarına, sıkıntılarına odaklanarak günahın Tanrı’yı ne kadar öfkelendirdiğini, günahın cezasının ne kadar büyük olduğunu, günah ve kötülüğü kaldırmak için aramıza gelen Mesih’e bilgisizlik karanlığının nasıl saldırdığını yeniden hatırlayacağız. Bütün bunlar da bizleri kurtuluşumuzun ne denli paha biçilmez olduğu görmeye ve kurtuluş armağanı için Kutsal Üçlübir Tanrı’ya şükretmeye yönlendiriyor.

 

Bu hafta dünya kiliseleri Mesih’in Yeruşalime olan yolculuğu üzerine Kelam Okuması ile (Matta 21:1-11, Markos 11:1-11, Luka 19:28-40) Paskalya Yortusu hazırlığına başlamış oluyor. Bu okumalar Mesih’in Yeruşalim’i ziyaretinin öncekilerden farklılığının altını çiziyor.

 

Yuhanna 11:47-57 ayetlerinde Mesih’in hizmetinin, vaazlarının, mucizelerinin ününün her tarafa yayılmasından dolayı dönemin dini önderlerinin rahatsız olduğunu görüyoruz. Ve bu kişiler aralarında konuşurken “48 Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes O'na iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar” şeklinde bir düşünce ile Mesih’in ortadan kaldırılmasını konuşuyorlardı. Bu toplantı sırasında Başkahin “50 Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi sizin için daha uygun” diyerek “Mesih’in, sadece İsrail uğruna değil, Tanrı'nın dağılmış çocuklarını toplayıp birleştirmek için öleceğine dair peygamberlikte bulunmuş (51-52)” oldu.

 

Böylece Fısıh Bayramı yaklaşınca kalabalıkların Yeruşalim’e gittiğini ve Mesih’in barama katılıp katılmayacağını, Yeruşaime gelip gelmeyeceğini merak etiklerini okuyruz (Yuhanna 11:55-56). Çünkü halkın ileri gelenleri O’nun yakalanması için her tarafa haber göndermişlerdir (57).

 

Benzer bir olayı Yuhanna 7.bölümde de görmekteyiz:

Yuhanna 7:1 Bundan sonra İsa Celile'de dolaşmaya başladı. Yahudi yetkililer O'nu öldürmeyi amaçladıkları için Yahudiye'de dolaşmak istemiyordu.

 

Çardak Bayramı öncesinde Mesih’in ortalıkta dolaşması bir risk olarak ortaya çıkıyor; özellikle Mesih’in kardeşleri –iman etmemiş olmalarına rağmen- O’nun gözlerden uzaklaşmasını istiyorlar (2-3). Bu sırada gelişen olaylara bakın:

Yuhanna 7:11 Yahudi yetkililer O'nu bayram sırasında arıyor, "O nerede?" diye soruyorlardı.

12 Kalabalık arasında O'nunla ilgili bir sürü laf fısıldanıyordu. Bazıları, "İyi adamdır", bazıları da, "Hayır, tam tersine, halkı saptırıyor" diyorlardı.

13 Bununla birlikte yetkililerden korktukları için, hiç kimse O'ndan açıkça söz etmiyordu.

 

Her iki örnekten de şunu anlayabiliriz. Bir ilahiyatçı kadar olmasa da halk, Mesih ve Yeruşalim –tapınak- arasında bir bağlantı kurmuştur. Bayramlar gündelik hayatın içine Kelamın dolayısı ile de Tanrısallığın en yoğun girip yaşandığı özel zamanlardır. Tanrı’nın halkı olma bilincinin sonraki kuşaklara taşınmasında ayrı bir rolü vardır. Böylece bayramların dini duyguların en yoğun yaşandığı zamanlar olduğunu göz önüne alırsak; halk arasında, Mesih’in Yeruşalim’deki tapınağa gelerek İsrail’e özgürlük ve refah getirmesi beklentisinin ne denli yüksek olduğu daha da anlaşılabilir.

 

Burada her iki örnekten şunu görebiliriz: o dönemdeki Mesih beklentisi, Mesih’in bir “kral-komutan” olarak geleceği üzerinde yoğunlaşmıştı. Neden? O dönemde İsrail Roma işgali altında idi; dolayısı ile halkın beklentisi Mesih’in gelmesi ve putperest bir halkın işgalinden kurtulmak yönünde idi. Ve bunun bir sonucu olarak Mesih gelip İsrail’i başka bir ulus ve başka bir kültürün egemenliğinden kurtarınca İsrail’i hem adilce yönetecek hem de gelecekteki olabilecek saldırılardan koruyabilecek bir güçlü kral beklentisi en üst düzeyde idi.

 

Böylece Mesih beklentisi ve krallık düşüncesi yan yana idi. Şüphesiz ki, halkın bu düşüncesi ardında yatan şey “Kutsal Kitap öğretilerine literal olarak bakmaları” yani kelime anlamında görmeleri idi.

 

II.Samuel 7:12-14 ayetlerinde Davut’a bir vaat verildiğini görmekteyiz:

12 Sen ölüp atalarına kavuşunca, senden sonra soyundan birini ortaya çıkarıp krallığını pekiştireceğim.

13 Adıma bir tapınak kuracak olan odur. Ben de onun krallığının tahtını sonsuza dek sürdüreceğim.

14 Ben ona baba olacağım, o da bana oğul olacak. Kötülük yapınca, onu insanların değneğiyle, insanların vuruşlarıyla yola getireceğim.

15 Ama senin önünden kaldırdığım Saul'dan esirgediğim sevgiyi hiçbir zaman esirgemeyeceğim.

16 Soyun ve krallığın sonsuza dek önümde duracak; tahtın sonsuza dek sürecektir.

 

Bu ayetler Davut’tan sonra kral olacak Süleyman hakkında konuşuyor; ama aynı zamanda Mesih’in krallığı hakkında da konuşuyor. Dünyasal hiçbir krallık sonsuza dek sürmüyor. Ancak Tanrı bu vaatlerde “gelecek olan krallığın tahtını sonsuza dek sürdüreceğini” müjdeliyor. Sonsuzluk Tanrı’nın bir sıfatı olduğu için bu vaatler açık bir şekilde Mesih hakkında Müjdelemektedir. Böylece Mesih’in aramıza gelişinin arifesinde Melek tarafından Meryem’e müjdelenen şu söz Samuel Kitabındaki bu peygamberliği doğrulamaktadır:

Luka 1:33 O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.

 

Böylece Tanrı halkı mükemmel olmayan insan krallıkları altında yaşarken Mesih’in krallığını özlemiştir. Ve Yine Davut’a verilen peygamberliğin yerine geldiğini gören Tanrı halkı, Tanrı’nın vaatlerine olan sadakatini görerek şükretmiş ve Süleymanın Krallığından çok daha zaferli, çok daha bereketli olacağına imöan ile Mesih’in krallığını özlemiştir.

 

Ancak Mesih’in geldiği zaman bizlerin gözlerini dünyasal olandan ruhsal olana çevirmiştir; çünkü Mesih’in krallığı bu dünyadan değildi.

Yuhanna 8:23 İsa onlara, "Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım" dedi. "Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim.

18:36 İsa, "Benim krallığım bu dünyadan değildir" diye karşılık verdi. "Krallığım bu dünyadan olsaydı, yandaşlarım, Yahudi yetkililere teslim edilmemem için savaşırlardı. Oysa benim krallığım buradan değildir."

 

Mesih’in Yeruşalim’e girişi O’nun daha önce söylediği şu sözler ile ilişkili olarak ortaya çıkıyor:

Markos 8:31 İsa, İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.

 

Böylece Mesih Yeruşalim’e sıradan biri gibi değil; bir kral olarak giriyor. Öğrencilerinden sıpayı alıp getirmesini isteyerek bu yürüyüşün diğerlerinden ayrıcalık olduğunu belli ediyor.

 

Yeruşalim’e gitmekte olan hacılardan kimisi Hac ve Fısıh Mezmurlarını terennüm ederek kimisi yüksek sesli bir dua olarak okuyarak ilerlerken Mesih İsa’yı “RAB’bin adıyla gelen biri” olarak; İsrail’in özlemle beklediği “Kral-Mesih” olarak selamladılar.

 

Ancak Mesih İşaya 52:13-53:12 ayetlerinde yazıldığı üzere Yeruşalim’e halkın günahlarını üstlenmek için gidecekti.

 

Ancak halkın beklentisi Zekeriya 9:9 ayetinde Müjdelenen Kralı-Mesih üzerinde yoğunlaşırken Mesih kendi halkının günah ve kirliliğinden temizlenmesi hakkında düşünüyordu.

 

Tanrı halkının Musa önderliğinde Mısır’dan çıkışı büyük bir olaydı; ve bu aynı zamanda fiziksel bir çıkış idi. Ancak şimdi Tanrı halkı Mesih aracılığı ile daha büyük bir çıkış yapması gerekiyordu; böylece Tanrı halkı Mesih aracılığı ile ruhsal bir çıkış yaşaması lazımdı; öyle ki, Tanrı halkı Göksel Yeruşalim’e girebilsin.

 

Böylece Mesih’in Yeruşalim’e girişini hatırladığımız bu Pazar Günü ile başlayan ve Paskalya Yortusuna kadar devam edecek olan Elem Haftasına (Kutsal Hafta) girmiş oluyoruz. Bu hafta boyunca olan Kelam Okumalarımızda yas ve acı çekmek gibi konulara Mesih merkezli bir şekilde odaklanacağız. Paskalya Pazarına geldiğimizde ise bütün bu acıların bittiği ölümden dirilişi, Mesih’teki ölümden yeniden doğuşumuzu kutlayacağız.

Size esenlik olsun

 

Sabah okumaları

Akşam okumaları

Pazartesi: Ağıtlar 2:8-19

Ağıtlar 1:1-12a

 

Salı: Ağıtlar 3:40-51

Ağıtlar 3:1-18

 

Çarşamba: İşaya 63:1-9

Yeremya 11:18-20

 

Perşembe: Yuhanna 17

Luka 22:3-28

 

Cuma: Ağıtlar 5:15-22

Yuhanna 19:1-37

 

Cumartesi: Eyüp 19:21-27

Hoşeya 6:1-6