I./II. SELANİKLİLER MEKTUBU

 

Selanik’te Durum

Tüm Yeni Ahit içindeki kitapların ilk yazılanları Galatyalılar Mektubu ya da Selanikliler Mektubudur. Pavlus Selanik’teki kiliseyi başlattıktan en fazla birkaç ay sonra bu mektupları yazdı. Pavlus birinci misyon yolculuğunda Kıbrıs’a, güney ve orta Anadolu’ya gitti. İkinci yolculukta Anadolu’daki değişik yerlerden Avrupa kıtasına geçti. Filipi’de ilk vaazı verdikten sonra bazı Yahudilerin kıskançlığı yüzünden Pavlus ve Silas’ı dövülüp hapishaneye konuldu. Bundan sonra Pavlus ve Silas vaaz vermek için Selanik’e gittiler.

 

Roma’nın en büyük ve önemli yolu Selanik’ten geçmekteydi. Pavlus üç sinagogda vaaz verdikten sonra sert bir tepki ile karşılaştı. Bundan sonra Pavlus ve Silas buradan kaçıp Veriya’ya gittiler. Veriya’daki birkaç Yahudi tekrar Müjde’ye karşı sert çıkınca Pavlus’u diğer imanlılar Atina’ya gönderdiler. Atina’dan sonra Korint’e gittiler. Palvus bu geziler sırasında oluşan küçük kiliselerin durumunu merak ettiğinden dolayı kiliselerden haber almak için Timoteus’u bu kiliselere gönderdi. Timoteus’un bu kiliseler için iyi haberler getirmesi üzerine Pavlus hemen I.Selanikliler Mektubunu yazdı.

 

Pavlus I.Selanikliler Mektubunu yazdıktan sonra kiliseden tekrar haber aldı. Kilise bazı konularda Pavlus’un Mektubunu çok iyi dinlemişti. Fakat bazı konularda Pavlus’un daha öğretiş ve teşvik vermesi gerekti. Bunun üzerine Pavlus [Korint’teyken] II.Selanikliler Mektubunu yazdı.

 

Daha sonra Pavlus’un Selanik Kilisesi ile ilişkisi devam etti. Pavlus, Erastus ve Timoteus’u oraya gönderdi. Kendisi daha sonra iki defa orayı ziyaret etti. Aynı zamanda Pavlus ile Selanik kilisesinden bazı kimseler birlikte yolculuklara katıldı (Aristarhus, Sekundus ve belkie Dimas).

 

PAVLUS’UN HİZMETİNİN SAVUNMASI

Selanik’te Pavlus’a karşı olan kişiler vardır. Bu kimseler Pavlus’a iftira ederek topluluktan yeni kimseleri doğru yoldan saptırmaya çalıştılar; ‘Pavlus’un öğretişi Tanrı’dan değil’ diye sözlerle kiliseyi yıkmaya çalıştılar. Ancak Pavlus kendisi yüceltmek istemedi ve bunun yerine baskı altındaki yeni imanlıları ruhsal olarak güçlendirmek istedi (I/2:14).

 

O çağda fesefeciler para için kasaba kasaba gezerlerdi. Pavlus’a karşı çıkan insanlara göre ‘Pavlus da yalnız para ilgilenen biriydi’. Pavlus kendisini suçlayanlara şu şekilde karşılık verdi (I/2:1-13):

2:1 ziyaret amacımız boş bir amaç için değildi

2:2 savunduğumuz inanç uğruna eziyet gördük, aşağılandık, şiddetli karşı koymalara rağmen, tanrısal Müjde'yi size duyurmak için Tanrımız'dan cesaret aldık.

2:3 Çağrımızın hileli bir yönü yoktur, sizi aldatmadık.

2:4 Müjde'yi emanet almaya layık görülmüş kimseler olarak olarak Müjde’yi duyuruyoruz, Tanrı'yı hoşnut etmeye çalışıyoruz.

2:5 açgözlülü değiliz.

2:6 övgü peşinde değiliz.

2:7 elçisel yetkimizi bir anne gibi şefkatle davranmak için kullandık.

2:8 size sevgiyle bağlandık, kendi canlarımızı da paylaşmaya razıydık.

2:9 size yük olmamak için gece gündüz çalıştık.

2:10 sizlere karşı kutsal, adil, kusursuz olarak davrandık; kutsal, adil, kusursuz olarak.

2:11 size bir baba gibi davrandık.

2:12 Sizi yüreklendirdik, teselli ettik; sizleri egemenliğine ve yüceliğine çağıran Tanrı'ya yaraşır biçimde yaşamaya özendirdik.

2:13 Tanrı'ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden duyup kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi, Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür.

 

I/2:17-3:10 ayetler arasında Pavlus’un Selanik’te kalmak istemesine rağmen şiddetli baskılardan dolayı kaçmak zorunda olduğunu öğreniyoruz:

2:17 – Kardeşler, kısa bir süre için, düşüncede olmasa da bedende sizden ırak düştük. Ama büyük bir özlemle yüzünüzü tekrar görmek için çok çaba gösterdik.

2:18 – yanınıza gelmek istiyorduk... bunu birkaç kez[1] istedim.

3:1 – İşte bu özleme daha fazla dayanacak halimiz kalmayınca...

3:5 – Bu nedenle ben de fazla dayanamadım, ...iman durumunuzu öğrenmek için Timoteos’u gönderdim.

3:8-9 – Selanikliler iman içinde sabit durduğu öğrendikten sonra böyle yazdı: ‘biz asıl o zaman yaşarız. Tanrımız’ın önünde sizden ötürü büyük sevinç duymaktayız. Buna karşılık Tanrımız’a sizin için yeterince nasıl şükredebiliriz?’

3:10 – Sizinle yüz yüze görüşmek ve iman konusundaki eksiklerinizi tamamlamak için gece gündüz var gücümüzle dua ediyoruz.

 

Selaniklilere ikinci mektupta Pavlus kendisini savunmuyor. Muhtemelen Pavlus’un ilk mektubu gereken etkiyi gösterdi ve birinci mektubun yazılmasını gerektiren sorunlar kalkmış oldu.

 

PASTÖR PAVLUS

Romalılar Mektubunda ilahiyatçı bir Pavlus görebiliriz. Orada Müjde’nin güzelliğini ve derinliğini anlatmaya çalışıyordu. Selanikliler Mektubunda ise Pavlus’un çobanlık yönü belirgin olarak karşıya çıkar. Pavlus Selanik Kilisesindeki imanlı halk için çalışıyor; onların ruhsal yönden büyümesi ile daha fazla ilgileniyor. Pavlus, onların Kelami davranışlarla Mesih’te büyüdüğünden emin olmak istiyor. Onlara öğretişte bulunarak teşvik etmek istiyor. Pavlus uzun süre Selanik Kilisesi için kalamasa bile onların durumu için Tanrı’ya güveniyor. Çünkü Rab onları doğru yola yönlendirecektir. İsa Mesih’in çobansız koyunlara benzeyen bir halka baktığı gibi[2] Pavlus da Selanik Kilisesine bakıyor ve onlara yardım etmek istiyor. I/2:3-12 ayetlerinde Pavlus sadece kendini savunmuyor aynı zamanda tüm Hristiyan Pastörlere ve kilise önderlerine güzel bir örnek vermiş oluyor. Bu ayetler bize Pavlus’un Pastörel yetkisini, öğretiş otoritesini de gösteriyor:

I/2:13 Tanrı'ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden duyup kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi, Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür.

I/4: 2 Rab İsa'nın yetkisiyle size hangi buyrukları ilettiğimizi biliyorsunuz.

 

HRİSTİYAN YAŞAM

Selanik Kilisesinin Hristiyan hayatını doğru bir şekilde devam etmesi Pavlus’un en büyük ilgisini oluşturuyor. Pavlus kiliseye etraflarındaki dünya gibi değil, gerçek Hristiyanlar gibi yaşamaları için teşvik veriyor.[3]

 

Antik Roma ve Grek kültüründe Hristiyan Ahlakı açısından günlük yaşamda çok iğrenç şeylerle karşılaşmak mümkündü. Genel olarak o kültür evlilik ile alay edip eşcinselliği ve rasgele cinsi münasebeti yüceltti. Eşcinsel ilişkiler evlilik ilişkileri kadar yaygındı. Dini törenlerde cinsel ilişkiler yer alırdı. Bu tapınaklarda erkek ve kadın fahişeler vardı. Bu kültürde Hristiyanlar her zaman baskı ve ayırtı altındaydılar. Selanikliler Mektubu oradaki kiliseye cinsel paklığın önemini anlatı (I/4:3-6). Hristiyanlar günaha tutsak olarak yaşayamazdı. Çünkü Hristiyanlar ışık ve gündüzün çocukları yaşamalıydı (I/5:5). Çünkü Hristiyanlar dünyanın ahlak standartlarına göre değil, Tanrı’nın ahlak standartlarına göre yaşamalıydı (I.4:3-8). Bu konunun içinde presbiterlere saygı gösterilmesi de vardı.[4]

 

İkinci mektupta Pavlus baskılardan korkanlara ve İsa’nın geleceğinden emin olmayan ümitsiz kimselere, iman hayatındaki yeni kimselere teşvik vermeye devam eder (II/2:1-2). Çünkü bazı kimseler İsa Mesih’in geldiğini duymuşlardı ama ikinci defa gelişi üzerinde bilgileri yoktu. Bunun üzerine Mektup doğru yola devam etmeyenleri uyarır (II/1:6-8; 3:4). Hristiyanları sapık yollardan korumaya çalışır (I./2:15-16; II/2:15).

 

Bazı sapkın öğreti yayan kimseler Pavlus’tan geldiğini öne sürdükleri sahte bir mektupla Kiliseyi yanlış yönlendirmeye çalıştılar. Bu kimseler Rab’bin gününün geldiğini söylüyorlardı ancak Pavlus bunun böyle olmadığını söyledi (II/2:3).

 

Diğer yandan “Rab’bin Günü” hakkında bazı kimselerin aklında olan şey muhtemelen o günün korkunçluğu idi.[5] Acaba Rab geldiğinde kilise kendisini korku ve dehşet için mi bulacaktı? Bu mektup kiliseyi o günün gelişinden önce bazı olayların olacağı yönünde uyarır: (“imandan dönüş” ve “yasa tanımaz adam” (II/2:3).

 

Selanik kilisesinde bazı kişiler düzenli olarak çalışmak istemediler ve diğer imanlılardan yardım beklediler (I/4:11-12).[6] Pavlus her Hristiyanın gündelik ekmek için çalışması gerektiği vurguladı (II/3:6-12):

II/2:6 Zamanı gelince ortaya çıkarılacak olan bu adamı şimdilik neyin engellediğini biliyorsunuz.

7 Evet, yasa tanımazlığın gizli gücü şu anda bile etkindir; ama bu gücü şimdilik engelleyen ortadan kaldırılıncaya dek görevini sürdürecektir.

 

Böylece Mektup, Hristiyanları imanda ayık ve uyanık olmaya ve imanda ayakta durmaya teşvik eder:

I/5:4 Ama kardeşler, siz karanlıkta değilsiniz ki, o gün sizi hırsız gibi yakalasın. 5 Hepiniz ışık çocukları, gündüz çocuklarısınız. Geceye ya da karanlığa ait değiliz.

6 Öyleyse başkaları gibi uyumayalım, ayık ve uyanık olalım.

7 Çünkü uyuyanlar gece uyur, sarhoş olanlar da gece sarhoş olurlar.

8 Gündüze ait olan bizlerse, iman ve sevgi zırhını kuşanıp başımıza miğfer olarak kurtuluş umudunu giyerek ayık duralım.

II/2: 15 Öyleyse dayanın, kardeşlerim! İster sözle ister mektupla, size ilettiğimiz öğretilere sımsıkı tutunun.

 

Öyleyse Hristiyanlar Tanrı’nın her şeyi kontrolde tuttuğuna iman ederek Tanrı’nın kendi amaçlarını uygun zamanda, uygun şekilde yerine getireceğine ve kilisesini koruyacağına ümit etmelidirler (I/5:23-24; II/2:11-12):

I/5:9 Çünkü Tanrı bizi gazaba uğrayalım diye değil, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla kurtuluşa kavuşalım diye belirledi.

10 Mesih bizler için öldü; öyle ki, ister uyanık ister uykuda olalım, O'nunla birlikte yaşayalım.

II/2:13 Ama biz, ey Rab'bin sevdiği kardeşler, sizler için her zaman Tanrı'ya şükran borçluyuz. Çünkü Tanrı, Ruh aracılığıyla kutsal kılınıp gerçeğe inanarak kurtulmanız için sizi ta başlangıçtan seçti.

14 Rabbimiz İsa Mesih'in yüceliğine kavuşmanız için, bildirdiğimiz Müjde'yle sizi bu kurtuluşa çağırdı.

 

Bu kilisede ruhsal armağanlar hakkında bir karmaşıklık vardı. Herkesin armağanları Rab’bin yüceliği ve imanlıların iyiliği için kullanması gerekirdi. Pavlus onlara diğer imanlı kardeşlerin armağanlara engel teşkil eden davranışlardan kaçınmak gerektiğini yazdı.[7]

 

İman, Ümit ve Sevgi[8] bu mektupta da vurgulanmıştır (I/1:2-3; 5:8). Bu yüzden Pavlus kiliseye bazen kardeşler diye hitap etmek yerine “İman eden sizler” (I/2:10) “Siz imanlılarda” (I/2:13) gibi ifadeler kullanır. Çünkü “imandan dönüş” dönemi gelmeden Mesih günü gelmeyecektir (II/2:3). O zamanlarda “gerçeği sevmeye ve kurtulmaya yanaşmayan” kimseler gözükecektir (II/2:10-12).

 

Selanik Kilisesinin iman durumu başka kiliselere teşvik olacak kadar yayılmıştı (I/1:7). Pavlus Selanik'ten kovulduktan sonra oradaki imanlılar baskı ile karşılaştılar. Ancak Onların imanı baskıları sevinçle karşıladı (1:6). Selanik’ten kaçmak zorunda kalan Pavlus’a Timoteos'un kilise hakkında iyi haberler getirmesi, imanda sabit olarak devam ettikleri için Pavlus’u çok sevindirdi (I/3:6-7).

 

İkinci mektupta da Pavlus onların imanı için Tanrı’ya şükran doludur. Diğer kiliselere Selanik'teki kilisenin imanı örnek göstermektedir (II/1:3-4).

 

Fakat yalnız onların imanını övmek için değil, imanda daha büyüyüp ileriye gitmeleri için de onların yanına Timoteos'u göndermiştir:

I/3:1-3 İşte bu özleme daha fazla dayanacak halimiz kalmayınca Atina'da yalnız bırakılmaya razı olduk ve Mesih'in Müjdesi'ni yayan Tanrı emektaşı kardeşimiz Timoteos'u yanınıza gönderdik. Bu sıkıntılardan ötürü kimse sarsılmasın diye sizi imanda güçlendirip yüreklendirmesini istedik. Sıkıntılardan geçmek için  belirlendiğimizi siz de biliyorsunuz.[9]

 

Pavlus kilisenin imanı kadar sevgisi için de şükran doludur. (I/3:6-8). Çünkü Tanrı kiliseye birbirimizi nasıl seveceğimizi öğretmiştir (I/4:9-10). İkinci mektup da Pavlus onların artarak büyüyen iman ve sevgilerinden dolayı Tanrı’ya şükran borçludur (II/1:3). Selanik kilisesi böyle takdire layık sevgide devam edip ilerlemesi için teşvik edilir:

I/4: 9 Kardeşlik sevgisi konusunda kimsenin size bir şey yazmasına gerek yoktur. Çünkü Tanrı size birbirinizi sevmeyi öğretti.

10 Gerçekte bütün Makedonya'daki kardeşlerin hepsini seviyorsunuz. Kardeşler, size rica ediyoruz, bu konuda daha da ilerleyin.[10]

 

Diğer yandan iman ve sevgide Pavlus onların ümidini över ve “Rabbimiz İsa Mesih’e bağlamış oldukları umutta” onları teşvik eder:

I/1 2-3 Dualarımızda sizleri anıyor, her zaman hepiniz için Tanrı'ya şükrediyoruz. İmanın ürünü olan etkinliğinizi, sevgiye dayanan emeğinizi ve Rabbimiz İsa Mesih'e bağladığınız umuttan kaynaklanan dayanıklılığınızı Babamız Tanrı'nın önünde durmadan anıyoruz.

 

İman ve sevgi “Kurtuluş umudunun miğferinde” korunmalıdır:

I/5:8 Gündüze ait olan bizlerse, iman ve sevgi zırhını kuşanıp başımıza miğfer olarak kurtuluş umudunu giyerek ayık duralım.

 

Pavlus'un umudu kilisenin umudu ile çok bağlantılıdır (I/2:19). Bu yüzden umut dolu imanlılar ile umutsuz yaşayan diğer insanları karşılaştırır. Diğer yandan Selanik kilisesinin terk etmiş olduğu putperest inanış “ölüm” konusunda çok açık değildi ve bu konu onlar için korku ve bilinmezlik ifade ediyordu. Onların kafasında “acaba ölmüş olan sevdiklerimizi bir daha görebilecek miyiz?” sorusu geçmiş olmalıydı. Pavlus, Rab’bin sözüne dayalı olarak elçisel yetki ile onlara Mesih geldiğinde iman etmiş olarak halen ölmüş olanlarla birlikte O’nun yanında olacaklarını söyledi:

I/4:13 Kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz (Efesliler 2:12).

I/4:15 Rab'bin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rab'bin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz.

I/4:17 Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab'bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab'le birlikte olacağız.

 

Mektupta 'Ümit' kelime olarak ‘sevgi’ ve ‘iman’ kadar çok geçmiyor. Fakat “ümit” kavram olarak mektupta güçlü bir şekilde görülür. Bu yüzden Pavlus, İsa Mesih'in cennetten dönüşünü sabırla bekleyen Selanik kilisesini över:

I/1:9-10 Çünkü herkes bizi ne kadar iyi karşıladığınızı anlatıp duruyor. Yaşayan gerçek Tanrı'ya kulluk etmek, O'nun ölümden dirilttiği ve bizleri gelecek gazaptan kurtaran Oğlu İsa'nın göklerden gelişini beklemek üzere putlardan Tanrı'ya nasıl döndüğünüzü anlatıyorlar.

 

I/1:2-3 ayeti Selanik kilisesini umuttan kaynaklanan dayanıklılığı için övüyor:

I/1: 2-3 Dualarımızda sizleri anıyor, her zaman hepiniz için Tanrı'ya şükrediyoruz. İmanın ürünü olan etkinliğinizi, sevgiye dayanan emeğinizi ve Rabbimiz İsa Mesih'e bağladığınız umuttan kaynaklanan dayanıklılığınızı Babamız Tanrı'nın önünde durmadan anıyoruz.

 

Bu kelime (upomonh) II/1:4 ve II/3:5ayetinlerinde “sabır” olarak tercüme edilmiştir. Bu kelime de ‘dayanıklılık’ anlamı da vardır: Bu durumda II/3:5 ayetini şu şekilde tercüme edebiliriz:

II/3: 5 Rab yüreklerinizi Tanrı'nın sevgisine, Mesih'in sabrına yöneltsin.

II/3: 5 Rab yüreklerinizi Tanrı'nın sevgisine, Mesih'in sabırlı dayanıklılığına yöneltsin.

 

Yani Kilisenin iman, ümit ve sevgisi her şeyin kaynağı olan Tanrı’dan geliyor. Hristiyanlar gerçeğe iman ederler, çünkü Tanrı bizi seçti ve bu imana Müjde aracılığıyla çağırdı.[11] Kilisenin imanı vardır çünkü Tanrı kiliseye sadakat göstermektedir.[12] Pavlus’un kiliseye olan sevgisi ile İsa Mesih’in kiliseye duyduğu sevgi arasında bir bağlantı ve bir paralellik vardır:

I/2:8: Sizlere öylesine gönülden bağlanmıştık ki, sizinle yalnız Tanrı'nın müjdesini değil, kendi canlarımızı da paylaşmaya razıydık. İşte sizi o denli seviyorduk![13]

 

Öyleyse Tanrı’nın onlara olan sevgisinden dolayı (II/2:13) Selanik kilisesi de başka kimseleri sevebilir ve bu sevgiye dayanan iyi işler (II/2:15; 3:13) yapabilir:

I/2:13 Tanrı'ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden işitip kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür.

I/2:15-16 Rab İsa'yı ve peygamberleri öldüren, bize de zulmeden Yahudilerdir. Diğer uluslardan olanlarla konuşmamızı ve böylece onların kurtulmasını engellemekle Tanrı'nın hoşnutsuzluğuna yol açıyor ve tüm insanlara düşman oluyorlar. Böylelikle durmadan günah üstüne günah yığıyorlar. Ve sonunda Tanrı'nın gazabına uğramış bulunuyorlar.

17 Kardeşler, kısa bir süre için, düşüncede olmasa da bedende sizden ırak düştük. Ama büyük bir özlemle yüzünüzü tekrar görmek için çok çaba gösterdik.

 

Tanrı’dan kaynaklanan iman, ümit ve sevgi Selanik kilisesi kadar bu gün bizlerin de ihtiyacıdır.

 

ZULÜM

Her çağdaki imanlılar için ‘zulüm’ önemli bir konudur. Selanikliler Mektubu da bu konuya değinerek kiliseyi acılar ve denenmeler karşısında ruhsal olarak güçlendirmek ister (I/2:14).

 

Kutsal Yazılar sıkıntıların Hristiyan hayatı için bir şey anlattığını öğretiyor:

II.Timoteos 3:12Mesih İsa'ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi de zulüm görecek.[14]

 

Öyleyse Selanik kilisesinin muhalefet ve zorluklarla karşılaşması garip bir şey değildir. Çünkü bu zorluklar aracılığı ile Tanrı adil olan yargısını göstermektedir:

II/1:4 Bu nedenle bizler, katlandığınız tüm zulüm ve sıkıntılar karşısındaki sabır ve imanınızdan ötürü Tanrı'nın toplulukları arasında sizinle övünüyoruz.

5 Bütün bunlar, Tanrı'nın adil yargısının bir belirtisidir. Sonuç olarak, uğrunda acı çektiğiniz Tanrı'nın Egemenliğine layık sayılacaksınız.

6-8 Tanrı adil olanı yapacak; size sıkıntı verenlere sıkıntı ile karşılık verecek, sıkıntı çeken sizleri ise bizimle birlikte rahatlatacaktır. Bütün bunlar, Rab İsa alev alev yanan ateş içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak. Rabbimiz İsa, Tanrı'yı tanımayanları ve kendisiyle ilgili müjdeye uymayanları cezalandıracak.

 

Selanik kilisesinin karşılaştığı sıkıntılarda yeni imanlılar muhtemelen “Acaba Tanrı neden bu sıkıntılarımızla ilgilenmiyor” diye düşünmüştü. Bu yüzden Pavlus onlara kendisinin de sıkıntı ve zorluklarla karşılaştığını hatırlatır:

I/2:1 Kardeşler, size yaptığımız ziyaretin boşa gitmediğini siz de biliyorsunuz. 2 Bildiğiniz gibi, daha önce Filipi'de eziyet görmüş, aşağılanmıştık. Ama şiddetli karşı koymalara rağmen, tanrısal Müjde'yi size duyurmak için Tanrımız'dan cesaret aldık.

 

Böylece Pavlus sıkıntıları Tanrısal yolda yürüyen Hristiyanlara yalnız olmadıklarını (I/3:4) ve bu sıkıntıların da Tanrı’nın amacının bir parçası olduğunu vurgular.

 

Aynı şekilde İsa Mesih de acı çekti[15] ve Yahuda bölgesindeki imanlılar da acı çekti. Şimdi de Selanik Kilisesi İsa Mesih’e iman edip ve O’nun öğretişinde kaldığı için acı çekmektedir. Onların bu acılara katlanışı Tanrısal hoşnutluğu sağladığından Pavlus kilisenin böyle ruhsal ilerleyişinden dolayı Tanrı’ya şükran doludur.[16] Bu yüzden Pavlus, yardımcısı Timoteos’u oraya göndererek onların imanı cesaretlendirmek ister (I/3:4).[17] Aynı şekilde ele verildiği gece İsa Mesih, Elçilerini gelecek olan sıkıntılar için uyarmıştı. [18] Böylece denenme ve sıkıntı geldiğinde Elçilerin teşviksiz kalmasını istememişti. Bu mektup da Selanik Kilisesi için aynı teşvik görevini yapmaktadır.

 

YARGI

Kilise baskı ve acılarla karşılaştığında bazı kimseler “acaba Tanrı artık kilisesi ile ilgilenmiyor mu?” diye düşündüler. Ancak Mektuptaki ayetler Tanrı’nın kilisesi ile ilgilendiği ve kötüleri bir gün cezalandıracağı yönünde bilgilendirir: kötülerin payı sonunda Tanrı’nın yargısından gazap almak olacaktır:

I/2:14 Çünkü kardeşler, siz, Tanrı'nın Yahudiye'de bulunan ve Mesih İsa'ya bağlı olan topluluklarını örnek aldınız. Onların Yahudilerden çektiği sıkıntıların aynısını siz de kendi yurttaşlarınızdan çektiniz.

15-16 Rab İsa'yı ve peygamberleri öldüren, bize de zulmeden Yahudilerdir. Diğer uluslardan olanlarla konuşmamızı ve böylece onların kurtulmasını engellemekle Tanrı'nın hoşnutsuzluğuna yol açıyor ve tüm insanlara düşman oluyorlar. Böylelikle durmadan günah üstüne günah yığıyorlar. Ve sonunda Tanrı'nın gazabına uğramış bulunuyorlar.

 

Aynı şekilde ikinci mektupta da kötülerin cezalandırılacağı, acılara dayanan Tanrı’nın kilisesisin galip geleceği vurgulanır:

II/1:5 Bütün bunlar, Tanrı'nın adil yargısının bir belirtisidir. Sonuç olarak, uğrunda acı çektiğiniz Tanrı'nın Egemenliğine layık sayılacaksınız.

6-8 Tanrı adil olanı yapacak; size sıkıntı verenlere sıkıntı ile karşılık verecek, sıkıntı çeken sizleri ise bizimle birlikte rahatlatacaktır. Bütün bunlar, Rab İsa alev alev yanan ateş içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak. Rabbimiz İsa, Tanrı'yı tanımayanları ve kendisiyle ilgili müjdeye uymayanları cezalandıracak.

9-10 Böyleleri, O'nun varlığından ve gücünün yüceliğinden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar. Tüm bunlar, Rab'bin kendi kutsalları arasında yüceltilmek ve bütün imanlılarda hayranlık uyandırmak üzere geldiği gün olacaktır. Sizler ise iman edenlerdensiniz. Çünkü size ettiğimiz tanıklığa inandınız.

 

Yargı ve eskatoloji hakkındaki konular birbiriyle çok bağlantılıdır. Tarihin sonunda bütün kötülük yapanlar yargılanacak ve bütün imanlılar Tanrı ve tüm dünya önünde haklı çıkarılacaktır: “Rab İsa kutsal melekleriyle ve alev alev yanan ateş içinde gökten geldiği zaman acı çeken kilisesinin rahata kavuşturacaktır” (II/1:6-8).

 

ESKATAOLJİ

Selaniklilere Mektup Eskataloji hakkında daha çok bilgi vermektedir. Mektuptaki her bölümün sonunda İsa Mesih’in tekrar gelişi bir ilahinin nakaratı gibi tekrarlanır.[19] Bu ayetler Mesih’in ikinci gelişine ait kronolojik ve çok detaylı bir bilgi vermekten öte sıkıntı ve baskı altındaki kiliseye ümit ve teselli vermek için yazılmıştır. Bu ayetlerden Tanrı’nın halkının zaferli tarafta olduğunu, kilisesini ödüllendirip kötüleri cezalandıracağını öğreniyoruz. Diğer yandan bu ayetlerde kilise acı çekmeye çağrılıyor (I/1:6; 3:1-4; II/1:5).[20]

 

O dönemde kiliseden bazıları İsa Mesih’in çok yakında gelip kendilerini alıp cennet götüreceğini düşünmüştü. Ancak aradan geçen zaman içinde kilise üyelerinden bazıları ölünce “bu kimseler acaba fırsatı kaçırdılar mı?” sorusu kafalarını meşgul etti (I/3:12; II/2:1-3).

 

 


 

[1] Orijinal Grekçe ‘birkaç kez’ ‘tekrar ve tekrar’ anlam geliyor.

[2] Markos 6:34-35

[3] I/4:3 Tanrı'nın isteği şudur: kutsal olmanız, cinsel ahlaksızlıktan kaçınmanız, 4-5 her birinizin, Tanrı'yı tanımayan uluslar gibi şehvet tutkusuyla değil, kutsallık ve saygınlık içinde kendine bir eş alması 6 ve bu konuda haksızlık edip kardeşini aldatmamasıdır. Daha önce de size söylediğimiz ve sizi uyardığımız gibi, Rab bütün bu suçlardan ötürü insanları cezalandıracaktır. 7 Çünkü Tanrı bizi ahlaksızlığa değil, kutsallık içinde yaşamaya çağırdı. 8 Dolayısıyla bu çağrıyı reddeden kişi, insanı değil, size Kutsal Ruhunu veren Tanrı'yı reddetmiş olur.

[4] I/5:12-13: Kardeşler, aranızda çalışanların, Rab'bin yolunda size önderlik edip öğüt verenlerin değerini bilmenizi rica ederiz. 13 Yaptıkları işten ötürü onlara sonsuz saygı ve sevgi gösterin. Birbirinizle barış içinde yaşayın.

[5] Yoel 1:15-20; 2:1-11, 31, Obadya 15, 16, Tsefanya 1:14-18 # Diğer yandan Rab’bin Günü bir bereketin habercisiydi (Yoel 2:28-32, Mika 1:4-5, Tsefanya 3:9-20). Öyleyse sıkıntı ve zorluklarla tanışmış olan Selanik Kilisesi için Rab’bin Günü (İsa Mesih’in ikinci gelişi) çok anlamlıydı.

[6] Belki de bu kimseler Rab’bin Günü’nün yakın olduğu düşüncesiyle bir işte çalışmak istemediler ve böylece kiliseye yük olmaya başladılar.

[7] 5:19 Ruh'u söndürmeyin. 20 Peygamberlik sözlerini küçümsemeyin.

[8] I.Korintliler 13:13: İşte böylece, kalıcı olan üç şey vardır: iman, ümit ve sevgi. Bunlardan en üstün olanı da sevgidir. Koloseliler 1:5-6: İman ve sevginiz, göklerde sizin için saklı bulunan ümitten kaynaklanıyor. Bu ümidin haberini gerçeğin bildirisinden, yani daha önce size ulaşmış olan Müjde'den aldınız. Müjde, tıpkı onu işittiğiniz ve Tanrı'nın lütfunu gerçekten anladığınız günden beri aranızda olduğu gibi, bütün dünyada da meyve vermekte ve yayılmaktadır.

[9] Timoteus’un dönüşünden sonra da Pavlus gece gündüz onların imanının büyümesi için dua etmektedir (I/3:10).Aynı şekilde Pavlus ikinci mektupta da “imana dayanan her eylemlerini Tanrı sonuca ulaştırsın” diye dua eder (II/1:11).

[10] Onların sevgide büyümesi için üç ayrı dua daha göze çarpar(I/3:12; 5:13; II/3:5)

[11] I/2:13 Tanrı'ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden işitip kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür. 14 Çünkü kardeşler, siz, Tanrı'nın Yahudiye'de bulunan ve Mesih İsa'ya bağlı olan topluluklarını örnek aldınız. Onların Yahudilerden çektiği sıkıntıların aynısını siz de kendi yurttaşlarınızdan çektiniz.

[12] I/5:24 Sizi çağıran Tanrı güvenilirdir ve bunu yapacaktır.; II/3:3: Ama Rab güvenilirdir. O sizi pekiştirecek, kötü olandan koruyacaktır.

[13] Mesih de kiliseyi canını feda edecek kadar büyük bir tutku ile sevmişti (Efesliler 5:25).

[14] I.Petrus 4:12: Sevgili kardeşlerim, sınanmanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi garipsemeyin.

[15] I/1:6: Siz de büyük sıkıntılara rağmen, Kutsal Ruh'un verdiği sevinçle Tanrı sözünü kabul ederek bizi ve Rab'bi örnek aldınız. I/2:15-16: Rab İsa'yı ve peygamberleri öldüren, bize de zulmeden Yahudilerdir. Diğer uluslardan olanlarla konuşmamızı ve böylece onların kurtulmasını engellemekle Tanrı'nın hoşnutsuzluğuna yol açıyor ve tüm insanlara düşman oluyorlar. Böylelikle durmadan günah üstüne günah yığıyorlar. Ve sonunda Tanrı'nın gazabına uğramış bulunuyorlar.

[16] I/2:13 Tanrı'ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden işitip kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür. 14 Çünkü kardeşler, siz, Tanrı'nın Yahudiye'de bulunan ve Mesih İsa'ya bağlı olan topluluklarını örnek aldınız. Onların Yahudilerden çektiği sıkıntıların aynısını siz de kendi yurttaşlarınızdan çektiniz (... 15-16)

[17] I/3:1-3: İşte bu özleme daha fazla dayanacak halimiz kalmayınca Atina'da yalnız bırakılmaya razı olduk ve Mesih'in müjdesini yayan Tanrı emektaşı kardeşimiz Timoteyus'u yanınıza gönderdik. Bu sıkıntılardan ötürü kimse sarsılmasın diye sizi imanda güçlendirip cesaretlendirmesini istedik. Sıkıntılardan geçmek üzere belirlendiğimizi siz de biliyorsunuz.

[18] Yuhanna 16:1: "Bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim. 2 Sizi havra dışı edecekler. Evet, öyle bir saat geliyor ki, sizi öldüren herkes Tanrı'ya hizmet ettiğini sanacak. 3 Bunları, ne Baba'yı ne de beni tanımadıkları için yapacaklar. 4 Bunları size şimdiden bildiriyorum. Öyle ki, saati gelince bunları size söylediğimi hatırlayasınız. Başlangıçta bunları size söylemedim. Çünkü sizinle birlikteydim.

[19] I/1:9-10; 2:19-20; 3:13; 4:13-18; 5:1-11, 23-24; II/1:5-12; 2:1-12

[20] II.Timoteyus 2:3, 12, I.Petrus 4:12, Filipililer 1:29-30, Yakup 1:2-4, 12