Şükran Ayinine Giriş

 

+(I. vaaz)

Dua, tapınma, tanıklık ve paydaşlık ile devam eden Hristiyan hayatında, Babamız Tanrımız’ın Kutsal Ruhu’yla canlarımıza göksel aydınlanış vermesini dileyerek Rab’bin Sofrasına yaklaşıyoruz. Bu sakrament bizlerin hem Tanrı ile diyalogumuzu güçlendirdiğimiz hem de Mesih’in bedeni olan diğer üyelerle ilişkimizi yenilediğimiz gizemli bir kutlama zamanıdır.

 

Çünkü Tanrı bu sofra ile inanç sahiplerine özel bir şekilde konuşur; böylece onun cömertliğini dilimizle ilân ettiğimiz gibi yürek gözlerimizle de görmeyi ve imanda güçlenmeyi tecrübe ederiz –Kutsal Ruh ile mesh edilmeyi dileyerek.

 

Tanrı’nın göksel bereketleri olmaksızın bu ölümlü yaşam boyunca esenlik yaşamını bulamayacağımızı bilerek; gözlerimizi Tanrı’nın lütuf ve merhamet tahtına çevirmiş olarak kutsal sevgisi için Baba Tanrı’ya ellerimizi açarız; öyle ki, taş yürekleri et yürek yapan Kutsal Ruh’un gücünde yüreklerimizin gözünü aydınlatsın; yaşam ışığı Rabbimiz İsa Mesih’te günahın ve bilgisizliğin karanlığı aydınlansın.

 

Lütfunun derinliği ve zenginliği ile; bereketlerle dolu mesh edilmişliğin üzerimize çözülmesi için Baba’ya, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a tövbe ve itirafla, övgü ve şükranla yaklaşarak; hayatımızın günleri boyunca kötü olandan bizleri korumasını dileyerek bu sofraya yaklaşıyoruz;

öyle ki, yaşamlarımız da Tanrı’nın Kutsal Müjdesine layık olsun;

öyle ki, yaşamlarımız esenlik ve bilgelikle dolu olarak Tanrı’yı daima hoşnut etsin diye sonsuz şifa için daima O’nun elini, şefkatli dokunuşunu aramayı bilelim.

 

Bu sofraya yaklaşırken Kelam ve dua aklımızı ve yüreğimizi tekrar ve tekrar yıkayarak Tanrı’nın önünde uygun bir şekilde durabilmeyi arıyoruz; Tanrı’nın önünde Müjde’ye yaraşır yaşamlarla O’nun bizlere olan lütfuna layık olabilmeyi arıyoruz.

 

+(II. vaaz)

Bizler Kutsal Sofraya yaklaşırken Kutsal Kitap’ın bildirisi ve kilisenin tanıklığının yüreklerimizi ve yaşamlarımızı güçlendirmesini arıyoruz;

öyle ki, inananlar olarak yaşamlarımız Tanrı’ya sunulmuş hoş kokulu bir şükran sunusu olsun;

öyle ki, Baba Tanrı’nın Kurtarıcımız ve Rabbimiz İsa Mesih’teki yüce lütfu bizlerin yaşam ve tanıklığı aracılığı ile de övülsün.

 

Böylece bizler Rab’bin Sofrası için bir araya geldiğimizde Kutsal Yazıların vaatlerini, emir ve yasaklarla verilmiş olan bereketlerini hatırlıyor ve bunları yaşamlarımıza yeniden davet ediyoruz. Bütün bunlar da bizleri Tanrı önünde alçalışa, günahların itirafına davet ediyor.

 

Böylece Mesih’in yüceliğinden soyunarak beden alıp aramıza gelişini, vaftizini, orucunu, çölde denenmesini; kurtuluş Müjde’sini vaaz edişini, mucizelerini ve öğretişini hatırlayarak kutsal umudumuzda yenilenmeyi arıyoruz.

 

Mesih’in getsamani bahçesindeki kan gibi damlayan teri, derin ve acılı üzüntüsü ile çarmıhı ve acı çekmesi ile, ölümü ve gömülmesini tekrar hatırlıyor; kurtuluşumuzun ne denli paha biçilmez bir bedel ile satın alındığını yeniden düşünüyoruz.

 

Böylece vaftizimizle bize mühürlenmiş olan Tanrı’nın kutsal antlaşmasına yeniden sarılmayı arıyor; elçisel imanda yeniden güçlenmeyi diliyoruz. 

 

Kurtarıcı İsa Mesih’in olağan üstü dirilişine, görkemle göğe yükselişine ve Kutsal Ruh’u gönderişine bakarak; Mesih’in tekrar gelişi umudunda yenilenmeyi tecrübe ediyoruz.

 

Kutsal Ruh’un bağışladığı ölümsüzlükle; günaha, benliğe ve şeytana ölmeyi; dünyasallığı Mesih’le birlikte çarmıha gerebilmeyi diliyoruz.

 

Mesih İsa'daki vaftizimizle O'nun ölümüne vaftiz edildiğimizi, Mesih’le birleşmiş olarak O’nun ölümünde ölüme gömüldüğümüzü; [Mesih aracılığında] yeni bir yaşam sürmek üzere O'nunla paydaşlığımızın bize Mesih’inkine benzer bir diriliş verdiğini şükranla hatırlıyor (Romalılar 6:2-11); adanmışlıkla devam edebilmek için Tanrı’nın gücü ve teşvikine sığınmayı arıyoruz.

 

Böylece bu Şabat Ayinimizde kulağımızın duyduğu ve ağzımızın itiraf ettiği bütün Kelami gerçekleri hatırlayarak bu sofraya katılalım; ve aldığımız bu sakramentle bize verilen lütuf için şükrederek kiliseden ayrılalım.

 

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Krallığı kutsaldır;

şimdi, daima ve sonsuza kadar. amin.