Şükran Ayinine Giriş

 

 

Rab’bin Sofrasına geldiğimizde şunları iyi hatırlayalım:

-dua ve tapınma zamanımız içinde ağzımızın neler söylediğini, kulağımızın neler duyduğunu gözden geçirmeliyiz;

-bu gün okunan Kutsal Yazıları tekrar hatırlayın;

-söylediğimiz ilahileri ve bunu takip eden övgü ve şükran dualarımızı tekrar hatırlayın;

-genel dualarımız, ondalık sunu ve sadakalarımızdan sonra Tanrı Sözünün vaazı ile Müjde’yi biraz daha iyi anlamayı ve böylece Tanrı’ya biraz daha yaklaşmayı pratik etmiş oluyoruz.

-bütün bunlar da bizi Rab’bin önünde tövbe ve alçalışla yenilenmeye davet etmektedir.

-böylece Kelam, Dua, Ondalık-Sunu-Sadaka, Kutsal ve İlahi Sözün Vaazı, Tövbe ve Alçalış zamanı ile tapınmanın Kelam Töreni bölümünü tamamlamış oluyoruz.

 

Bizler Şükran Ayinine geçerken tapınmamızın birinci bölümü olan Kelam Töreni yüreklerimizi hazırlamış olmalıdır. Böylece bu tapınma zamanının bütün tanıklığı ile Tanrı’nın emirlerini, yasaklarını, vaatlerini düşünerek yüreklerimizi bu sofraya hazırlamalıyız.

 

Rab’bin Sofrası başlangıcında okuduğumuz I.Korintliler 11:27-31 ayetleri bu tapınma zamanı ışığında bir önceki kiliseye gelişimizden bu güne kadar olan zamanı gözden geçirmemiz için teşvik vermekte ve uyarmaktadır.

 

Yaşamlarınız Mesih’teki kurtuluş armağanı için övgü ve şükranla dolu mu; yaşamlarınız Mesih’teki kutsallık ile yıkanmış bir şekilde devam ediyor mu? I.Korintliler bölümünden okuduğumuz ayetler bunları gözden geçirmeniz; ve eğer yaşamlarımızda itiraf edilmemiş bir alan varsa bunu Mesih’in çarmıhına getirmeniz için size verilmiş bir teşvik ve uyarıdır.

 

I.Korintliler bölümünden okuduğumuz ayetler aynı zamanda Tanrı’nın geçmişte yaptığı, bu gün sizlerde yaptığı ve gelecekte yapacağı adil işi için, merhametli ve lütufkar işi için şükredelim diye; bu sofraya yaklaşmadan önce size verilmiş bir zamanı doğru değerlendirmeniz için bir uyarı ve teşviktir.

 

Rab’bin Sofrasına her zaman İncil’den bir bölüm okuyup hatırlayarak giriyoruz; çünkü bu sofra İncil’den çıkmıştır. Bu da bize tekrar ve tekrar kurtuluşumuzun Mesih’in işine bağlı olduğunu hatırlatır. Mesih Müjde’de okuduğumuz sözü ve işi doğrultusunda acıya, utanca ve ölüme katlanmak üzere haça gerilmiştir. Bu da bizleri Mesih’e şükranla övgü sunmaya yönlendirmektedir. Bu yüzden de bu sakramente Şükran Ayini diyoruz; çünkü bu bir lütuf sakramentidir. Bu yüzden de Rab’bin Sofrası bir tövbe ayini değildir, bir Şükran Ayinidir.

 

Her şey kadir Baba Tanrımız

Kutsal Ruh’u ile yüreklerinizin gözleri aydınlansın ki,

Hristiyan çağrısından doğan umutla,

kutsal mirasınızın yüce zenginliğinde daima sevinin;

kilisesi uğruna yüceliğinden soyunup alçalarak aramıza gelen,

gaddarlıkla hükmolunarak çarmıha gerilen;

ama şan ve görkemle dirilerek,

bir gün tekrar gelecek olan Mesih’in

görkemi ve kudretinin aşkın büyüklüğü daima sevinciniz olsun.