VAAZLAR

 

YAKUP VAAZLARI

 

VI./ 2:8-13

8«Komşunu kendin gibi sev» diyen Kutsal Yazı'ya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasasını gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz. 9Ama insanlar arasında ayrım yaparsanız, günah işlemiş olursunuz; Yasa tarafından, Yasa'yı çiğneyenler olarak suçlu bulunursunuz. 10çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getiren, ama tek bir noktada ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur. 11Nitekim «Zina etme» demiş olan, aynı zamanda «Adam öldürme» demiştir. Eğer sen zina etmez, ama adam öldürürsen, Yasa'yı çiğnemiş olursun. 12özgürlük Yasası'yla yargılanacak olanlar gibi konuşun ve davranın. 13çünkü yargı, merhamet göstermemiş olana karşı merhametsizdir. Merhamet, yargıya galip gelir.

 

“Kutsal Yazı’daki egemen yasayı yerine getirirseniz iyi edersiniz: İnsan kardeŞini kendin gibi seveceksin.’[1] Ama adam kayırıyorsanız günah işliyorsunuz. Suç işleyen kişiler olarak ruhsal yasa tarafından suçlu çıkarılmaktasınız.[2] çünkü bir kimse ruhsal yasanın tümünü uygulayıp da tek konuda sendelerse, bütününe karşı suçlu[3] olur. çünkü, Zina etmeyeceksin’[4] diyen, bunun yanı sıra, Adam öldürmeyeceksin’[5] demiştir. Öyle ki, zina etmez ama adam öldürürsen, ruhsal yasayı çiğneyen biri oldun demektir. özgürlük yasası[6] uyarınca yargılanacak kişiler olarak konuşun, buna göre davranın. Acıma göstermeyenlere karşı tanrısal yargılama da acıma bilmeyecek. Ama yargılama karşısında acıma[7] üstün çıkar.

 

[i]Yakup, Tanrı’nın “komşunu kendin gibi sev” sözünü Tanrı’nın isteğinin bir ifadesi olarak görmektedir. Yakup, Mesih İsa’nın Yasa’nın öretişlerine köle gibi yapışmaktansa Tanrı istemine itaati içeren açık öğretilerini bir kez daha hatırlatmaktadır.[8] Tanrı’nın istemi Mesih’te bize sunulan sevgi ruhunda yaşamaktır.[9] Tanrı sevgimizi tam ve karşılıksız olarak bütün insanlara vermemizi istemektedir.

 

Tanrı yasası aynı zamanda Tanrı istemidir. Tanrı’nın istemi Mesih’in işlerinde ve kişiliğinde yerine gelmiştir. Tanrı’nın isteminde tam olarak yürümek için Mesih İsa’nın yolunda yürümemiz gerekmektedir.

Kralımızın egemen yasasını gerçekten izleyeceksek, o zaman doğru olanı yapmış oluruz. Komşusunu seven kralın yolunda yürüyor demektir.

Yakup, ayrımcılık yapan kişilerin Tanrı’nın yasasına göre durumlarının ne olduğunu bize göstererek bütün HRİSTİYANları uyarmaktadır (2:9). Yakup’un ortaya attığı tartışma iki ana nokta üzerinde durmaktadır.

 

İlki; yasa bir bütündür. Tanrı’nın isteminin olan yasının bir kuralını çiğnemek demek yasanın tamamını çiğnemek, üzerine şüphe getirmek ve itaatsizlikte bulunmamız demektir(2:10).

 

İkincisi; Yakup ayrımcılığı güçlü bir biçimde katletmenin başka bir şekli olarak tanımlamaktadır. Öldürme açık bir biçimde öfke içinde yerini almaktadır[10] Rab’bimiz özellikle etrafımızda “istenmeyen” kişilere yardım etmemizi ve merhamet göstermemizi istemektedir.[11] Bunu yapmakta başarısızlığa uğrarsak o zaman komşumuzu kendimiz gibi sevmeyi başaramamış oluruz. Sevgi eksikliği de bir tür cinayettir.

 

Ayrımcılık gösterdiğimiz zaman bir kişiyi bir diğerine tercih etmiş oluruz. En azından istenmeyen kişiye karşı sevgimizi esirgemiş oluruz. Onun sevilme hakkını elinden almış oluruz. İsa Mesih sevilmeyen kişiler için, toplumun dışladığı ve reddettiği kişiler için yakın bir ilişki, özel bir hizmet ve sevgi göstermiştir. Hristiyanların da aynı şekilde “Komşunu kendin gibi sev” emrini yerine getirmesi gereklidir. Bir hristiyan yoksulun, kimsesizin, öksüzlerin, dulların toplumun reddettiği kimselerin halinden anlar, onları dinler, imkanları ölçüsünde yardımcı olmaya çalışır.

 

Kutsal yasanın adam öldürmeyeceksin emri bir hristiyanın adamı nasıl yaşatabilirim, nasıl topluma kazandırabilirim gayretinde gerçek anlamına kavuşacaktır. Bir hristiyan Adam öldürmediği için rahat bir vicdan taşımaz. Hastalara, yoksullara çaresizlere imkanları ölçüsünde ulaşıp, onları teselli edip, acılarını hafifletmeye çalıştıkça vicdanı rahatlık bulur.

 

İnsanlar için özgürlüğün esas kaynağı Mesih İsa’ya imanla gelen Tanrı lütfudur. Bu lütuf, hiç hak etmeyen günahkarlara gösterilen Tanrı’nın merhametidir. Tanrı’nın karşılıksız merhameti özgürlük getirir. Yakup bütün inananları Tanrı’nın merhametinin yeni standardına göre konuşma ve davranmaya çağırmaktadır (2:13). Gerçek insan özgürlüğü bu standartlara uyulduğu sürece söz konusu olacaktır.

 

Yakup, yargılama üzerinde oluşturduğumuz bir standardı kendimize de uygulamamızı hatırlatır (2:13 / Romalılar 2:1-11). Özellikle başkalarının bize davranışlarından beklediğimiz ve onların izlemelerini arzuladığımız adalet standartları, bizim izlediğimiz standartlardan daha çok Tanrı istemine uygundur.

Biz eğer, herkes aynı kural ve değerde olsun diyor ve bu ölçülere göre adaletli davransın istiyorsak, Tanrı’nın mükemmel standardı altına önce kendimizi koymamız gerekmektedir.

 

Mesih İsa’da yargılanmayıp, önyargıya da tabi olmadığımıza göre[12] bir HRİSTİYANnın yaşamı da bu mükemmel merhamet ile dolu olarak başkalarına merhamet ve hizmet arzusuyla dolu olacaktır. Böyle bir kişinin yaşamında önyargıya, ayrımcılığa ve dünya standartları ile yargılamaya yer yoktur.

 

Denenmeleri sevinçle karşılamamız yüreğimizde önyargıya ve ayrımcılığa ne kadar yer ayırdığımıza bağlıdır. Rab’bimize olan güvenimiz, etrafımızdakilerle olan ilişkilerimizde, insanlar arasında fakir ya da zengin diye ayırım yapmayacağımız bir yaşam ve sevinç getirir.

 

Değerlendirme Soruları:

1-) Günümüzde insanların Tanrı’ya güveninde engel teşkil eden unsurlar neler olabilir?

2-) Ayrımcılık yapmayı ON EMİR ile nasıl ilişkilendirirsiniz?

3- Ön yargıdan kurtulmak için mektubun tamamında bize verilen kaynaklar nelerdir?

 



[1] Levililer 19.18

[2] Tesniye 1.17

[3] Matta 5.19, Galatyalılar 3.10

[4] Çıkış 20.14, Tesniye 5.18

[5] Çıkış 20.13, Tesniye 5.17

[6] Yakup 1.25

[7] Matta 5.7, 18.32-35

[8] Matta 22:34-40

[9] Yuhanna 15:9-17

[10] Matta 5:21-24

[11] Matta 25:31-46

[12] Romalılar 8:1-4



[i] Kaynakça: İncili’in Yakup Bölümü, William C. De Vries, kitabından alınmıştır.