YUHANNA

 

Sinoptik İnciller genellikle Mesih İsa’nın Celile’deki hizmetini (İsa Mesih’in son haftası hariç) anlatırken Yuhanna ise genellikle İsa’nın Yahudiye’deki hizmet anlatır. Yuhanna, sinoptik İncillerdeki benzer olayları anlatmaz –Mesih in doğumu, vaftizi, dağda görünümün değişmesi, cin çıkartma, Getsemani bahçesindeki ıstırap, Rab’bin Sofrası, Zeytin Dağındaki vaaz (Matta 24, Markos 13, Luka 21).

 

Sinop İnciller benzetmeler ve kısa olaylar anlatılırken Yuhanna, daha uzun konuşmaları kullanır. Sinop İnciller genelde Tanrı’nın Krallığı konusuna yer verirken Yuhanna sonsuz yaşam konusuna daha fazla ağırlık verir.

 

Sinop İnciller ‘sonsuz yaşam’ konusuna gelecek zaman açısından bakarken (Markos 9:43, 45; Matta 7:14; 25:46) Yuhanna Müjdesinde ise sonsuz yaşam bu hayatta, yani şimdiki zamanda başlamıştır.

 

Sinop İncillerde “Gelecek Çağ” İsa Mesih aracılığıyla başladığı için “şimdiki zaman” ve “gelecek zaman” çatışmaktadır (Markos 1:15; 10:15; Matta 7:21; 11:11). Ama Yuhanna Müjdesinde ise Yukarıdaki ve Aşağıdaki Dünya çatışmaktadır.

 

Zebedi’nin Oğlu olan Yuhanna Kutsal Kitap’ın bu bölümünü yazmıştır. Yuhanna kendisini “İsa’nın sevdiği öğrenci” olarak tanımlar:

13: 23 Öğrencilerinden biri İsa'nın göğsüne yaslanmıştı. İsa onu severdi.

19: 26 İsa, annesiyle sevdiği öğrencinin yakınında durduğunu görünce annesine,"Anne, işte oğlun!" dedi. 27 Sonra öğrenciye, "İşte, annen!" dedi. O andan itibaren bu öğrenci İsa'nın annesini kendi evine aldı.

20: 2 Koşarak Simun Petrus'a ve İsa'nın sevdiği öbür öğrenciye geldi. "Rab'bi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz" dedi.

21: 7 İsa'nın sevdiği öğrenci, Petrus'a, "Bu Rab'dir!" dedi. Simun Petrus O'nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı.

21: 20 Petrus arkasına döndü, İsa'nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve, "Ya Rab, sana kim ihanet edecek?" diye soran öğrencidir.

 

Bu ayetler Elçi Yuhanna’nın kendi adıyla anılan bu bölümün yazılış amacını özetler:

20: 30 İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi. 31 Ne var ki yazılanlar, İsa'nın, Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.

 

Yuhanna Müjdesini üç bölümde inceleyebiliriz:

1-) Doğumu ve Tanrı Oğlu Mesih İsa’nın Hazırlanması (1:1-2:11)

Yuhanna Müjdesi İsa’nın sadece bir insan olmadığını öncelikle açıklığa kavuşturur. İsa’yı, Mesih ve insanlığa sonsuz yaşamı armağan etmeye gelen yaşam ışığı olarak tanıttığında O’nu sadece iyi bir insan, kutsal bir insan, ahlaki yönü çok güçlü bir öğretmen gibi düşünmeye kapıları kapatmış olur. Böylece okuyucular sonsuz Tanrı Oğlu’nun ilahi kimliğine ve O’nun yaşam veren mesajına dikkat etmeye davet edilir.

 

2-) Tanrı Oğlu İsa’nın Mesajı ve Hizmeti (2:12-12:50)

İsa Mesih tek tek kişilerle buluşur, kalabalıklara vaaz eder, Elçileri eğitir, dini önderlerle tartışır. O’nun Tanrı Oğulluğu hakkındaki mesajını [günümüzde olduğu gibi] kimi kabul eder, kimi sessiz kalır, kimi karışır, kimi kabullenmez –Zamanın değişmesine karşın insanların kalpleri aynı kalıyor ve bu günde insanlar İsa hakkında benzeri şekillerde tepkiler göstermektedirler.

 

3-) Tanrı Oğlu Mesih İsa’nın Ölümü ve Dirilişi (13:1-21:25)

Yuhanna 13-16 bölümlerinde İsa’nın tutuklanmasından önceki geceye yer verilir. 17. bölüm İsa’nın pastörel duasını bizlere verir. 18-19 bölümleri tutuklanması, çarmıha gerilmesi ve gömülmesini anlatır. 20-21 bölümleri dirilmesi ve dirildikten sonra görülmesini anlatır. Mesih İsa kendi ölümü ve dirilişine ilişkin çok açık olsa bile Elçiler o dönemde bunu açıkça anlamadılar. ‘Diriliş’ onlar için anlaşılması zor bir konudur. Bu günün insanları da bazı açıdan Tomas gibidir, duymuş olsa bile yüz yüze fiziksel bir karşılaşma olmadan inanmaz. Fakat bütün bunlara göz tanığı olan güvenilir kimselerin tanıklıklarına güvenebiliriz (I.Yuhanna 1:1-4).

 

1:1 Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

1:2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.

Elçi Yuhanna, İsa Mesih’in kimliğini Müjde’nin başında açıkladığında kitabın tamamını bu konuya odaklar. Elçi, İsa Mesih’in hayatına ve öğretişlerine yakından tanık olmuş biri olaraktan İsa’nın yaptığı “belirti’leri” ve öğretişleri 1:1-2 ayetlerinin gerçekliğinin kanıtları olarak önümüze koyar.

 

Diğer yandan Elçi, İsa Mesih kendisinin önceden varoluşunu ve sonsuzluğunu ifade etmek için kullandığı “Ben” ve “Ben’im” ifadelerini Müjde’de kaydettiğinde 1:1-2 ayetlerinde ne demek isteğini açıklamış olur:[1]

- 6:35 Yaşam ekmeği Ben'im

- 8:35 Ben dünyanın ışığıyım

- 9:5 Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im

- 10:7 Ben koyunların kapısıyım

- 10:11 Ben iyi çobanım

- 10:14 Ben iyi çobanım 

- 11: 25 Diriliş ve yaşam Ben'im

- 14: 6 Yol, gerçek ve yaşam Ben'im

- 15:1 Ben gerçek asmayım

 

Ancak İsa Mesih sadece iddialı sözler söyleyen iyi bir konuşmacı değildir. O, söylediklerini mucizelerle destekler ve hem kendisini hem de sözlerinin gerçekliğini ispatlar:

- suyun şaraba çevrilmesi (2:1-11)

- bir memurun oğlunun iyileştirilmesi (4:46-54)

- Beytesta’da bir kötürümün iyileştirilmesi (5:1-9)

- beşbin kişinin doyurulması (6:1-14)

- su üstünde yürümesi (6:16-21)

- kör adamın iyileşmesi (9:1-41)

- Lazar’ın diriltilmesi (11:1-44)

[İsa’nın Ölümden Dirilmesi (20:1-29)]

[Dirilişten Sonra Elçilerin Balık Tutmasına Sağlaması (21:1-14)]

[Dirilişten Sonra Elçilerle Konuşması (21:15-22)]

 

MESİH İSA’NIN İLAHİ YÖNÜ

Yuhanna Müjde’si İsa Mesih’i, Tanrı’nın sesini işitenlerin gideceği tek adres olarak gösterir:

6:45 ... Baba'yı işiten ve O'ndan öğrenen herkes bana gelir.

 

Bu yüzden Tanrı’yı tanımanın tek yolu Mesih İsa’yı tanımaktır:

8:18 Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız."

14: 7 Beni tanısaydınız, Babam'ı da tanırdınız...

14:21 Kim buyruklarımı bilir ve yerine getirirse, işte beni seven odur. Beni seveni Babam da sevecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.

 

Aynı şekilde İsa Mesih, peygamberlik sözlerinin işaret ettiği, vaat ettiği tek kişidir. Öyleyse Kutsal Yazılara iman etmek İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcı, Ezeli ve Ebedi Tanrı Oğlu olarak kabul etmeyi gerekli kılar:

5: 46 Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. 47 Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?[2]

 

Böylece İsa Mesih doğrudan Tanrı’nın sözlerini iletmektedir (7:16; 8:26, 28; 14:24). Ve bu gerçeğe Tanrı’nın kendisi tanıklık etmektedir:

8: 18 Kendim için tanıklık eden bir ben varım, bir de beni gönderen Baba benim için tanıklık ediyor (5:37 [5:30, 36]).

 

Yani İsa’nın bildirisi ve tanıklığı Tanrı’ya dayanmaktadır:

7:16 ...Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir

10: 14-15 Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni tanıdığı, ben de Baba'yı tanıdığım gibi, benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm.

 

Çünkü İsa Mesih, Tanrı’nın adına gelmiştir [Tanrı tarafından gönderilmiştir] (7:28-29; 8:42):

5: 43 Ben Babam'ın adına geldim, ama beni kabul etmiyorsunuz. Oysa başka birisi kendi adına gelirse, onu kabul edeceksiniz.

 

Bu yüzden kendisi aşağıdan (yerden [topraktan]) değil, göklerdendir:[3]

8: 23 İsa onlara, "Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım" dedi. "Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim.

 

Tanrı tarafından gönderildiği için de [diğer insanlar ya da peygamberler gibi toprağa değil] Tanrı’ya dönecektir:

7: 33 İsa, "Kısa bir süre daha sizinleyim" dedi, "Sonra beni gönderene gideceğim.

7:34 Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz.

36 'Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz'

 

Kutsal Kitabın tanıttığı İsa Mesih, Baba ile aynı yüceliği paylaşır:

8: 54 İsa şu karşılığı verdi: "Eğer ben kendimi yüceltirsem, yüceliğim hiçtir. Beni yücelten, 'Tanrımız' diye çağırdığınız Babam'dır.

 

Çünkü O, ezeli ve ebedidir:

8: 56 Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve

sevindi.

8 58 İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi.

 

Bu yüzden Kutsal Kitap’ın Matta, Markos, Luka bölümlerinde olduğu gibi Mesih İsa’nın fiziksel doğumu ile başlangıç yaparak değil de zaten O’nun Tanrı Sözü olarak başlangıçtan beri Baba ile birlikte olduğunu vurgulayarak başlar (1:1-18).

 

1: 10 O, dünyadaydı, dünya O'nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O'nu tanımadı.

Her şeyin aracılığı ile yaratıldığı Tanrı Sözü İsa Mesih başlangıçtan beri vardı.

 

Bu yüzden yaratılıştan beri Tanrı tarihi İsa Mesih’e tanıklık etmektedir.

5: 39 Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! 40 Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz.

45 Baba'nın önünde sizi suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan, umut

bağladığınız Musa'dır. 46 Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. 47 Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?"

 

Ancak Tanrı Sözü beden olup aramızda yaşamaya geldiğinde kendi halkı O’nu reddetmiştir (1:11; 5:1-16; 7:41-44, 45-52; 8:37-52; 10:20, 31-39; 11:47-54; 12:37):

5: 16 Şabat Günü böyle şeyler yaptığı için İsa'ya zulmetmeye başladılar.

7: 19 Musa size Kutsal Yasa'yı vermedi mi? Yine de hiçbiriniz Yasa'yı yerine getirmiyor. Neden beni öldürmek istiyorsunuz?

7: 25 Yeruşalimliler'in bazıları, "Öldürmek istedikleri adam bu değil mi?" diyorlardı.26 "Bakın, açıkça konuşuyor, O'na bir şey demiyorlar. Yoksa önderler O'nun Mesih olduğunu gerçekten kabul ettiler mi?

9: 22 Yahudi yetkililerden korktukları için böyle konuştular. Çünkü yetkililer, İsa'nın Mesih olduğunu açıkça söyleyeni havra dışı etmek için aralarında sözbirliği etmişlerdi.

 

Tanrı Sözü olan İsa reddedilmesine rağmen üst kat odada yaptığı konuşmada sevgisinin ne denli gerçek olduğunu gösterir:

13: 1 ... İsa, bu dünyadan ayrılıp Baba'ya gideceği saatin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi.

13: 5 Sonra bir leğene su doldurup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline doladığı havluyla kurulamaya başladı.

 

Böylece İsa çarmıha gideceğini bilerekten Elçilere “sevgi buyruğu” verir (14:21; 15:9-10, 12-13, 17):

13: 34 Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin. 35 Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.

 

İsa’nın Pastörel Duası (17. bölüm) ve dirilişten sonra Elçilere görünmesi (20-21. bölümler) bu sevginin bir görünür bir işaretidir.

 

SONSUZ YAŞAM

Yuhanna Müjdesi’nde Sonsuz Yaşam İsa Mesih ile ilişkilendirilir:

1: 4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.

10: 10 Hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir. Bense insanlar

yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim.

17: 3 Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i

tanımalarıdır.

 

Mesih’in “beden alıp aramıza gelmesi” mucizesi aynı zamanda O’nun insanda yeniden doğuş veren yaratıcılığı (1:13) ile birbirini tamamlar.

 

Tanrı kendi yarattığı dünyayı sevdiği için biricik Oğlunu göndererek kayıp insanlığa kurtuluş sunar (3:15-16, 36). Sonsuz yaşam böylece İsa Mesih aracılığı ile açıklanır:[4]

4: 14 Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak.

6: 27 Geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Tanrı O'na bu onayı vermiştir.

6: 32 İsa onlara dedi ki, "Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa

vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir. 33 Çünkü Tanrı'nın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir." 34 Onlar da, "Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!" dediler. 35 İsa, "Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz" dedi.

 

İSA MESİH’İN KİMLİĞİ

İsa Mesih yaratılışta Baba ile birlikte olan ‘Söz’dür; O, dünyayı yaratmıştır ve şimdi beden alarak aramıza gelmiş ve gerçek Tanrı’yı bizlere tanıtmıştır (1:1-3,10, 14, 18).

 

O, ‘Mesih’tir (1:41; 11:27; 20:31), lütuf ve gerçek O’nun aracılığı ile gelmiştir (1:17). Mesih dünyadan değil, Göktendir, bu yüzden de herkesten (bütün peygamberlerden) üstündür (3:31).

 

Tanrı’dan konuşur (3:32, 34; 7:26, 28-29). O’nun mucizeleri (7:31) ve işleri (10:24-25) O’nun beklenen Mesih olduğunu göstermek için yeterliydi. Tanrı’dan geldiği için Tanrı’ya döneceğini daha çarmıha gerilmeden önce söylemişti (7:33-34, 36; 12:35; 13:33). Bizler ancak Kutsal Ruh’la Mesh Edilmiş Olan’a iman ile Kutsal Ruh’u alabiliriz (7:37-39).

 

Mesih İsa’ya iman edenler O’nun “dünyaya gelecek olan Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman ederler” (11:27). İsa Mesih ‘Tanrı’nın Oğlu’dur (1:34, 49; 3:16-17; 11:4, 27). Sadece İsa’ya iman edenler O’nun Tanrı Oğlu olduğunu iddia etmediler, İsa’nın düşmanları da kendisinin Tanrı Oğlu olduğu yolundaki sözleri kabul ettiğini (5:19-23) söylemişlerdir (5:18; 19:7). İsa Mesih beden almış Tanrı Sözüdür (1:1-2, 14) , yani ‘Tanrı ve İnsanoğlu’dur (1:18, 51; 20:28).

 

İnsanoğlu tıpkı Musa’nın çölde yılanı kaldırdığı gibi çarmıha gerilmek üzere (12:23-24, 32-33) göklerden yeryüzüne insanlara sonsuz yaşam vermek üzere gelmiştir (3:13-15). İnsanoğlu yeryüzüne gelen diğer peygamberlerden farklı olarak yargılama yetkisine sahiptir (5:27). İman ve sonsuz yaşam İnsanoğlu’nun yetkisine iman etmekle ilişkilidir (6:27). İnsanoğlu çarmıh aracılığı ile iman edenlere sonsuz yaşamı verecektir (6:53-58). İnsanoğlu ölüp dirildikten sonra göğe yükselecektir çünkü O her zaman Baba ile birliktedir (6:62; 8:28-29). Bu yüzden İnsanoğlu tapınmayı almaya layıktır (9:35-38). Çünkü İnsanoğlu yüceltildiğinde Tanrı yüceltilmiş olur (13:31-32).[5]

 

LOGOS

1: 1 Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. 2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. 3 Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.

 

İsa Mesih’in evrenselliği Logos (kelam, söz) kelimesi ile ifade edilir.[6] İsa Mesih başlangıçtan beri var olan, Tanrı ile beraber olan ve yaratılışta etkin olan ‘Söz’dür. 1:1 ayeti ile Tekvin 1:1 ayeti arasında bir paralellik vardır. Aynı şekilde 8:58 ayetinde yine aynı fikri görmekteyiz:

8: 58 İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi.[7]

 

Logos[8] kelimesi Yunan felsefesine ait bir sözcük olmakla beraber yaratılışa baktığımızda dünyanın ve içindekilerin Tanrı’nın sözü ile yaratıldığını görüyoruz. Yani Logos Tanrı’nın söylediğini yerine getiriyor, yani Tanrı isteğinin yerine getirilmesini ve yaratılışını Logos aracılığı ile gerçekleştiriyor:

Mezmur 33: 6 Gökler RAB'bin sözüyle,

Gök cisimleri ağzından çıkan solukla yaratıldı.[9]

Tekvin 1: 3 Tanrı, «Işık olsun» diye buyurdu ve ışık oldu.

Tekvin 1: 6 Tanrı, «Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın» diye buyurdu. 7 Ve öyle oldu...

 

Yani yaratılışa dikkatle baktığımızda Tanrı her şeyi Logos ile yaratıyor (Tekvin 1:1-26).

 

Yuhanna Logos’tan bahsederken O’na bir kişilik atfeder. Logos beden almıştır ve aramızda yaşamıştır, (1:14) ve insanlar Yaşam Sözü olan Logos’tan işitmiş, duymuş, Logos’u görmüş, dokunmuş ve paydaşlıkta bulunmuşlardır. Onlar Logos ile paydaşlıkta bulunduklarında bunun anlamı Baba ve insan olmuş Logos olan Oğul (İsa Mesih) ile paydaşlıkta bulunduklarıdır (I.Yuhanna 1:1-4).

 

Eski Ahit’te Rab’bin Sözü kelimeleri yaklaşık 250 defa kullanılmıştır (Tekvin 1:3; Mezmur 33:6). Logos kavram olarak Eski Ahit’te “Rab’bin Sözü” ifadesinden gelmiştir. Eski Ahit’te “Rab’bin Sözü” ifadesinin işaret ettiği şey Yuhanna Müjdesindeki “Logos” kelimesi ile aynı karakter özelliği göstermektedir:[10]

İşaya 45: 23 Kendi üzerime ant içtim,

Ağzımdan çıkan söz doğrudur, boşa çıkmaz:

Her diz önümde çökecek,

Her dil bana ant içecek.

 

Kutsal Yazılar Eski Ahitte bahsi geçen LOGOS’un İsa Mesih olduğuna dikkatimizi çeker:

Filipililer 2: 10-11 Öyle ki, İsa'nın adı anıldığında gökteki, yerdeki ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı'nın yüceltilmesi için İsa Mesih'in Rab olduğunu açıkça söylesin.

 

Logos’u bir kişi olarak gösteren acaba yeni bir şey mi öğretmektedir? Ancak Eski Ahit’in de aynı şekilde Logos’tan bir kişi olarak bahsettiğini görmekteyiz:[11]

Mezmur 119: 50 Acı çektiğimde beni avutan budur,

Sözün bana yaşam verir.

İşaya 55: 11 Ağzımdan çıkan söz de öyle olacaktır.

Bana boş dönmeyecek,

İstemimi yerine getirecek,

Yapması için onu gönderdiğim işi başaracaktır.

 

Yuhanna Müjdesi LOGOS hakkında öğretirken İsa Mesih’e odaklanıp bize şu gerçekleri öğretir:

1-) Logos sonsuzlukta (önceden beri) vardır (1:1)

2-) İsa Mesih (Logos) Tanrı’yla birliktedir ve Tanrı’dır (1:1).

3-) İsa Mesih, yaratılışın aracısıdır (1:3, I.Korintliler 8:6; Koloseliler 1:16

4-) Logos insan oldu (1:14). Yani Kutsal Kitap kendisini bütün Grek felsefelerinden ayırıyor. Tanrı çok yüksek olduğu halde dünyamıza inip insan oldu.

5-) Logos insan olarak yaşamı (1:4); ışığı (1:4-5); lütfu, gerçeği ve yüceliği (1:14) ve Tanrı’nın kendisini (1:18) açıklıyor.

 

İSA’NIN YÜCELİĞİ

1: 14 Söz, insan olup aramızda yaşadı. O'nun yüceliğini Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul'un yüceliğini gördük.

 

İsa Mesih yücelik içinde sadece Elçilere görünmemiştir. Bu yücelik açıkça halka ilan edilmiştir:

2: 11 İsa bu ilk doğaüstü belirtisini Celile'nin Kana Köyü'nde gerçekleştirdi ve yüceliğini gösterdi. Öğrencileri de O'na iman ettiler.

 

Aynı şekilde İsa’nın Lazar’ı diriltmesi mucizesi de O’nun yüceliğinin ilan edilmesinidir:

11: 40 İsa ona, Ben sana, 'İman edersen Tanrı'nın yüceliğini göreceksin' demedim mi?

 

İsa’nın yüceliği Tanrısaldır ve İsa Tanrıdan yücelik alan tek kimsedir:

8: 54 İsa şu karşılığı verdi: "Eğer ben kendimi yüceltirsem, yüceliğim hiçtir. Beni yücelten, 'Tanrımız' diye çağırdığınız Babam'dır.

17: 22 Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar (12:28; 17:24).

 

Ancak bu yücelik en mükemmel bir şekilde O’nun çarmıha gerilmesinde açıklanacaktır. Çarmıh ve diriliş İsa Mesih’in yüceliğinin ifade edildiği en merkez konudur:[12]

7: 39 Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu.

Ruh henüz verilmemişti. Çünkü İsa henüz yüceltilmemişti.

12: 16 Öğrencileri ilkin bunları anlamadılar. Ama İsa yüceltildikten sonra bu sözlerin O'nun hakkında yazıldığını, halkın bunları O'nun için yaptığını hatırladılar.

12: 23 İsa, "İnsanoğlu'nun yüceltileceği saat geldi" diye karşılık verdi. 24 "Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.

12: 28 Baba, adını yücelt!" Bunun üzerine gökten bir ses geldi: "Adımı yücelttim ve yine yücelteceğim." 29 Orada duran ve bunu işiten kalabalık, "Gök gürledi" dedi. Başkaları, "Bir melek O'nunla konuştu" dedi. 30 İsa, "Bu ses benim için değil, sizin içindi" dedi.

13: 31 Yahuda dışarı çıkınca İsa, "İnsanoğlu şimdi yüceltildi" dedi. "Tanrı da O'nda yüceltildi.

21: 19 Bunu, Tanrı'yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi. Sonra ona, "Ardımdan gel" dedi.

 

İsa’nın yüceliğine Kutsal Ruh tanık etmektedir:

6: 14 O beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek.

 

İsa Mesih yaratılmış biri değil Tanrı ile daima beraber olan biridir (1:1-2). Bu yüzden O, Eski Ahit’te müjdelenmiş olan biridir (5:39, 45-47; 6:14; 7:40):

1: 45 Filipus, Natanel'i bularak ona, "Musa'nın Kutsal Yasa'da hakkında

yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsa'yı bulduk" dedi.

 

Bundan sonra Natanel “Rabbî, sen Tanrı'nın Oğlu'sun, sen İsrail'in Kralı'sın!” şeklinde Mesih’in yüceliğini ilan ettiğinde (1:49) İsa şu karşılığı veriyor:

1: 50 … "Seni incir ağacının altında gördüğümü söylediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin." 51 Sonra da, "Size doğrusunu söyleyeyim, göğün açıldığını, Tanrı meleklerinin İnsanoğlu üzerinde yükselip indiklerini göreceksiniz" dedi.

 

İsa’nın bu sözleri Tekvin 28:10-17 ayetlerindeki Yakup’un düşü ile ilişkilidir. Yakup’un göğe çıktığı merdiven gökten dünyaya gelen İsa Mesih’i simgelemektedir. Yakup bu merdivene baktığında inip çıkan melekleri görüyor; Yani bu merdiven (İSA) Yakup ile Tanrı arasında bir ilişki kurmaktadır. O halde İsa Mesih bir peygamberden çok daha öte olarak kendi yüceliğini Tanrı ve insan arasındaki tek köprü (aracılık)[13] olarak açıklar.

 

Eski Ahit’te müjdelenmiş olan bu Kişi lütuf ve gerçekle doludur. Eski Ahit döneminde kendi görkemini çölde değişik şekillerde gösteren Tanrı[14] daha sonra kendisini biraz daha görünür bir şekilde açıklamak istemişti. Bu yüzden Tanrı, halkının toplanıp Kendisi ile buluşması için özel bir yer yapılmasını istedi:

Çıkış 25: 8 Aralarında yaşamam için bana kutsal bir yer yapsınlar.

 

Toplanma (buluşma) Çadırından sonra Tanrı kendi varlığını tapınakta göstermişti:

Çıkış 40: 34 O zaman bulut Buluşma Çadırı'nı kapladı ve RAB'bin görkemi konutu doldurdu.

I.Krallar 8: 10 Kâhinler Kutsal Yer'den çıkınca, RAB'bin Tapınağı'nı bir bulut doldurdu.

 

Ancak Tanrı bu sefer kendisini İsa Mesih’te (bir bedende) göstermeyi seçtimiştir (1:14).

 

Bu yüzden İsa Mesih’i tarih içinde gelmiş olan peygamberlerden ayrı olarak Tanrı’nın düşmüş insanlığa önceden hazırladığı bir planın gereği olarak yeryüzüne geldiğini görüyoruz. Bu yüzden İsa bir haberci ya da peygamberden faklıdır. O, Baba’nın biricik Oğlu’dur (1:17-18, 49; 3:16-18; 19:7), bu yüzden Tanrı’ya Baba demiştir (2:16; 5:17-26, 36; 14:20-24).

 

O, görünmez Tanrı’nın görüntüsüdür (12:44-45, Koloseliler 1:15) yani Tanrı’dan çıkıp gelmiştir, Tanrı’dır (8:42, 46; 13:1-3, 13-14; 20:28). Bu yüzden O’nun Tanrısal nitelikleri Tanrı’nınkine eşittir; O sonsuzdur (8:56-58).

 

Bu sebepten Tanrısal yüceliğin görünür tek sahibi olan İsa Mesih’e tapınma sunulur (5:17-24; 9:35-39; 20:26-29).[15] Çünkü Kutsal Yazılar O’nu açıkça Tanrı olarak gösterir (Yuhanna 1:1-2, 14; 20:28-29).[16]

 

1: 17 Kutsal Yasa Musa aracılığıyla verildi, ama lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi. 18 Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba'nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O'nu tanıttı.

Yuhanna Müjdesinde Musa’nın ismi 10 kereden fazla geçer. Kutsal Yazılar böylece İsa’yı ve O’nun kimliğini Eski Ahit ile ilişkilendirir. Eski Ahit’te Musa’ya bile Görünmeyen Tanrı[17] şimdi İsa Mesih’te tüm doluluğu ile gözükmekte Tanrı’nın lütuf ve gerçeğini aramıza getirmekteydi.[18] Öyleyse Musa’nın üzerinde kısmen parlayan Tanrı’nın görkemi şimdi beden alarak aramıza gelmiş ve Musa’nınkinden daha yüce bir parlaklıkla parlamaktaydı (II.Korintliler 3:7-4:6).

 

Böylece Eski Ahit’te Mesihsel resimler Yeni Ahit’te tüm parlaklığı ile ortaya çıkar:

Yaşam Suyu[19]

4: 10 İsa kadına şu yanıtı verdi: "Eğer sen Tanrı'nın armağanını ve sana, 'Bana su ver, içeyim' diyenin kim olduğunu bilseydin, sen O'ndan dilerdin, O da sana yaşam suyunu verirdi." 11 Kadın, "Efendim" dedi, "Su çekecek bir şeyin yok, kuyu da derin, yaşam suyunu nereden bulacaksın? 12 Sen, bu kuyuyu bize vermiş, kendisi, oğulları ve davarları ondan içmiş olan atamız Yakup'tan daha mı büyüksün?" 13 İsa şöyle yanıt verdi: "Bu sudan her içen yine susayacak. 14 Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak."

İsa Mesih’in bu kadınla su üzerine olan sohbetinin esas konusu daha sonra İsa’nın kendisi üzerinde odaklanmaktadır. 4:21-26 ayetlerine baktığımızda konu, su konusundan tapınma konusuna dönüyor. İsa kendisiyle her zaman ve her yerde ilişki içinde olunmasını sonsuz yaşamla ile ilişkilendiriyor.

 

6: 35 İsa, "Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz" dedi.

7: 37 Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: "Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin. 38 Kutsal Yazı'da dendiği gibi, bana iman edenin 'içinden diri su ırmakları akacaktır.'" 39 Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu. Ruh henüz verilmemişti. Çünkü İsa henüz yüceltilmemişti. 40 Halktan bazıları bu sözleri işitince, "Gerçekten beklediğimiz peygamber budur" dediler.

Bu ayetlere Hezekiel 47:1-12 ayetleri ışığında bakınca şunu görüyoruz: 1. ayette tapınaktan su çıktığını görmekteyiz. Bu suyun önce çok az olduğunu fakat daha sonra büyük bir nehir olduğu gözükmektedir (5.ayet). Bu su daha sonra Lut gölüne (Ölü Deniz) dökülüyor ve böylece buradaki tuzlu suya yaşam geliyor. İsa Mesih’in kendisiyle ilgili olarak tapınakta konuşurken Hezekiel ayetlerindeki benzetmeyi kullanması sonsuz yaşamın sadece İsa Mesih’te olduğunu vurgulamaktadır. Hezekiel kitabındaki nehir benzetmesi İsa Mesih’te gerçekleşmiştir.

 

İsrail Halkı’nın çöldeki su gereksinmesi hayati bir konu idi. Musa bu suyu kayaya vurarak çıkarmıştı (Çıkış 17:1-6). Yeni Ahit o zamanki suyu Mesih ile ilişkilendirmektedir:

I.Korintliler 10: 4 hepsi aynı ruhsal içeceği içti. Artlarından gelen ruhsal kayadan içtiler; o kaya Mesih'ti.

 

Yeremya 2: 12 Ey gökler, şaşın buna,

Tir tir titreyin, şaşakalın" diyor RAB.

13 "Çünkü halkım iki kötülük yaptı:

Beni, diri suların pınarını bıraktı,

Kendilerine sarnıçlar,

Su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdılar.

Yeremya’nın peygamberlik sözlerinde “su” Tanrı’yı simgeliyor. İnsanlar gerçek Tanrı’yı bırakıp kendi yollarına gidiyorlar. İsa ise kendisinin “yaşam suyu” olduğunu ilan ettiğinde İsrail halkının çölde yaşaması için gerekli olan su örneğinde olduğu gibi tek gerçek Tanrı’ya dönebilmek için kendisine gelinmesi şart olarak göstermektedir. Yani sonsuz yaşam için Mesih ile ilişki içinde olmak anlamındadır.

 

Yaşam Ekmeği[20]

6: 27 Geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Tanrı O'na bu onayı vermiştir.[21]

6: 31 "Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, 'Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.'" 32 İsa onlara dedi ki, "Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir.[22] 33 Çünkü Tanrı'nın ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir." 34 Onlar da, "Efendimiz, bizlere her zaman bu ekmeği ver!" dediler. 35 İsa, "Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden hiçbir zaman susamaz" dedi.

İsa Mesih bu ayetlerde Eski Ahit’te zamanında Tanrı ve halkı arasında geçen çok hayati bir olayı hatırlatarak Musa zamanında İsrail halkına verilen ekmeğin kendisini simgelediğini hatırlatır.

 

Öyleyse İsrail halkının yaşaması için çölde gökten verilen ekmek ne kadar önemli olmuşsa şimdiki zamanda İsa Mesih’in verdiği ekmek de sonsuz yaşam için o kadar vazgeçilmezdir.

6: 38 Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini yerine getirmek için gökten indim. 39 Beni gönderenin isteği, bana verdiklerinden hiçbirini yitirmemem, son gün hepsini diriltmemdir.

6: 41 "Gökten inmiş olan ekmek Ben'im" dediği için Yahudiler O'na karşı söylenmeye başladılar.

6: 48 Yaşam ekmeği Ben'im.  49 Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler. 50 Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. 51 Gökten inmiş olan diri ekmek Ben'im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir."

 

“Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.” Sözü İbraniler 10:5 ayetinde açıklığa kavuşuyor:

Bunun için Mesih dünyaya gelirken şöyle diyor:

"Kurban ve sunu istemedin,

Ama bana bir beden hazırladın.

 

Mesih dünyanın yaşamı uğruna verilen ekmek olmak için önce beden alıp aramıza geliyor. Sembolik olarak bizim ekmeği yememiz Mesih’in kurban oluşunu simgelemektedir. Bu da İbraniler 10:5 ayetinde bahsedilen bedenin ne için hazırlandığını açıklıyor:

6: 52 Bunun üzerine Yahudiler, "Bu adam yememiz için bedenini bize nasıl verebilir?" diyerek birbirleriyle çekişmeye başladılar. 53 İsa onlara şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, İnsanoğlu'nun bedenini yiyip kanını içmedikçe,[23] sizde yaşam olmaz. 54 Bedenimi yiyenin, kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır ve ben onu son günde dirilteceğim. 55 Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım gerçek içecektir. 56 Bedenimi yiyip kanımı içen bende yaşar, ben de onda. 57 Yaşayan Baba beni gönderdiği ve ben Baba'nın aracılığıyla yaşadığım gibi, bedenimi yiyen de benim aracılığımla yaşayacak. 58 İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar."

İbraniler 10:10 Tanrı'nın bu isteği uyarınca, İsa Mesih'in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla kutsal kılındık.

 

Yaşam Işığı[24]

İşaya 59.9 Diyorlar ki, "Bu yüzden adalet bizden uzak,

Doğruluk bize erişemiyor.

Işık bekliyoruz, yalnız karanlık var;

Parıltı bekliyor, koyu karanlıkta yürüyoruz.

İşaya peygamber bu sözleri kime söylüyor? Öncelikle Tanrı halkına. İşaya peygamber Tanrı halkının ışığa ihtiyacı olduğunun altını çiziyor.

 

Böylece Mesih’in gelişine ilişkin peygamberlik sözlerini okurken vaat edilen Mesih’in “ışık” ile simgelendirilmesi bizleri şaşırtmaz:

İşaya 9: 2 Karanlıkta yürüyen halk

Büyük bir ışık görecek;

Ölümün gölgelediği diyarda

Yaşayanların üzerine ışık parlayacak.[25]

 

Tanrı halkı’nın Mısırdan çıkışında Tanrı onlara gündüz bir bulut sütunu içinde yol göstererek, geceleyin bir ateş sütunu içinde ışık vererek onlara öncülük etmesi (Çıkış 13:21-22) Mesih’in Tanrı halkına öncülük etmesinin bir ön resmidir. Aynı zamanda Toplanma Çadırındaki kandillik (Çıkış 25:31-37) Tanrı halkının aydınlanmaya olan ihtiyacını simgeliyordu. Mesih İsa ise halkın ihtiyacı olan ışığın kendisi olduğunu söylemektedir:

1: 4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.[26] 5 Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi. 6 Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. 7 Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi.[27] 8 Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi. 9 Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. 10 O, dünyadaydı, dünya O'nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O'nu tanımadı.

3: 19 Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. 20 Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. 21 Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.[28]

8: 12 İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur."

9: 5 Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im."

 

İsa yakında gerçekleşecek olan kendi ölümünü karanlık ile ilişkilendirir.

12: 35 İsa, "Işık kısa bir süre daha aranızdadır" dedi. "Karanlıkta kalmamak için ışığınız varken yürüyün. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez. 36 Sizde ışık varken ışığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız." İsa bu sözleri söyledikten sonra uzaklaşıp onlardan gizlendi.

12: 46 Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.

 

İlk yaratılışta yaşanan düşüş karanlığı getirmişti. Ancak Tekvin 3:15 ayeti ile verilen Mesih vaadi “Işık karanlıkta parlar” diyen (1:5) ayet gibi düşmüş insanlara karanlıkta olmalarına rağmen bir umut ışığı vermekteydi. Bu noktadan hareket ile İsa’nın ışık benzetmesi ile anlatılması gelecekte tamamlanacak ve mükemmelleşecek olan Tanrı’nın Krallığına işaret etmektedir. Yeni Yeruşalim’de Tanrı, halkının arasında yaşayacak ve onları aydınlatacaktır:

Vahiy 22: 5 Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Tanrı onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler.[29]

 

Yani Eski Ahit boyunca peygamberlikler ve vaatlerle parlayan bu Işık (Mesih vaadi) Yeni Ahit döneminde de Tanrı’yı ve O’nun görkemli niteliklerini ve görkemli işlerini açıklayarak parlamaktadır.

 

Fısıh kuzusu

 

1: 36 Oradan geçen İsa'ya bakarak, "İşte Tanrı Kuzusu!" dedi.

Elçilerin İşleri 8: 32 ..."Koyun gibi kesime götürüldü;

Kırkıcının önünde kuzu nasıl ses çıkarmazsa,

O da öylece ağzını açmadı.

I.Petrus 1: 18-19 Biliyorsunuz ki, atalarınızdan kalma boş yaşayışınızdan altın ya da gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih'in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz.

Kurban edilen kuzu fikri Kutsal Kitap’ta ilk defa karşımıza Tekvin kitabında çıkmaktadır. Tanrı Adem’e bahçedeki iyiyi ve kötüyü bilme ağacından yememesini emrederek bu emrin ihlal edilmesi durumunda ölüm cezası alacaklarını bildirmişti (Tekvin 2:16-17). İlk anne ve babamız bu emri bozduklarında ise Tanrı ölüm cezasını anında infaz etmeyip onları kendi merhametini simgeleyen deriden giysiler ile örttü (Tekvin 3: 21). Bu deri giysiler nereden gelmişti? Adem ve Havva bu olayda ilk olarak bir ölüme tanık oldular, bir hayvan kurban edilmiş ve derisi onlara giyecek olmuştu. Tekvin 3:15 ayetinde verilen Mesih vaadine baktığımızda Mesih ve şeytan arasında bir savaş olacağını ve bunun kanlı bir savaş olacağını göstermektedir. Bu da Mesih’in yaptığı kurban[30] işinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.

 

Ancak Mesih’in yaptığı kurban dünya üzerinde bir yer veya zamanla sınırlı değildir:

Yuhanna 3: 16 Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.

 

Tekvin 22:1-18 ayetlerinde İbrahim’in, sevdiği biricik oğlu İshak’ı (2, 12 ayetler)[31] kurban etmeye götürmesine tanık oluyoruz. Burada İshak babası İbrahim’e kurban için gerekli kuzunun nerede olduğunu sorunca İbrahim kurban kuzusunun Tanrı tarafından sağlanacağını söyledi (Tekvin 22:6-8). Kurban denilince akla bir kuzu gelmesi düşündürücüdür.

 

Kutsal Kitap herkesin günahlı olduğunu öğrettiğinden İshak mükemmel bir kurban olamazdı.[32] Mükemmel ve lekesiz kurbanı ancak Tanrı sağlayabilirdi. Tüm Eski Ahit boyunca gördüğümüz kurban simgeleri kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih'in değerli kanının yapacağı fidyeyi işaret etmekteydi.

 

İbraniler Mektubu İsa Mesih’te mükemmelleşecek olan imanı vurgularken Mesih’in yapacağı kurbana işaret ettiği içindir ki, bu olayı örnek göstermiştir:

İbraniler 11: 17 İbrahim sınandığı zaman imanla İshak'ı kurban olarak sundu. Vaatleri almış olan İbrahim biricik oğlunu kurban etmek üzereydi. 18 Oysa Tanrı ona, "Senin soyun İshak'la sürecek" demişti. 19 İbrahim Tanrı'nın ölüleri bile diriltebileceğini düşündü; nitekim İshak'ı simgesel şekilde ölümden geri aldı.

 

Tekvin 22: 14 Oraya «RAB sağlar» adını verdi. «RAB'bin dağında sağlanacaktır» sözü bu yüzden bugün de söyleniyor.

Eski Ahit kusursuz ve lekesiz kurbanı sadece Tanrı’nın sağlayabileceğini bildirdiğinde bütün kurban simgelerinin gelecekte açıklanacak daha mükemmel bir kurbana işaret ettiğini vurgulamış olur.

 

Yani Adem’den bu yana daha mükemmel bir kurban beklentisi hep vardı. Bu yüzden Eski Ahit’in son peygamberi Vaftizci Yahya, İsa Mesih’i gördüğünde bu özlem ve şaşkınlıkla şunu söyleyebildi:

1: 29 Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi:

"İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!

 

Çıkış 12:1-14 ayetleri bize Tanrı halkı İsrail’in Mısır’dan çıkışını anlatmaktadır. 5. ayet ev halkının kurtuluşu için seçilecek olan kuzunun kusursuz olması gerektiğini vurguluyor. Bu kurbanın kanının evin yan ve üst kapı söveleri üzerine sürüldüğünde (7.ayet) o eve ölüm girmeyecekti (13.ayet). Buradaki kurban ve kan İsrail halkının kurtarıcısı olmuştur. Yani İsrail halkı yerine ölen bir kurban kuzusu vardır. Yeni Ahit kitabı bizlere Fısıh kuzusunun İsa Mesih’i işaret ettiğini göstermektedir:

I.Korintliler 5: 7 Yeni bir hamur olabilmek için eski mayadan arınıp temizlenin. Zaten mayasızsınız. Çünkü Fısıh kuzumuz Mesih kurban edildi.

 

Çıkış 24:3-8 ayetlerinde on emri almış olan Musa’nın İsrail halkı ile antlaşma yapmasına tanık olmaktayız. Bunun için Musa Kutsal Yasayı halka bildirdikten sonra bir sunak yaptı (3-4 ayetler). Sunduğu kurbanların kanının yarısını sunağın üzerine serpti (Çünkü kan olmadan kutsama olmazdı). Kalan yarısını halkın üzerine serpti (çünkü kan olmadan bağışlama olmazdı).[33] Musa halkın üzerine kurban kanını serperken şöyle dedi:

“RAB'bin sizinle yaptığı antlaşmanın kanı budur”

 

Yeni Ahit İsa Mesih’in sembolik olarak katıldığı Fısıh yemeğinin yendiği akşam için bize Musa’nın İsrail halkı ile yaptığı antlaşmayı hatırlatan şu sözleri veriyor:

I.Korintliler 11: «Bu kâse kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.

 

Kefaret gününde (Günahları Bağışlatma Günü) İsrail halkı günahları bağışlatmak için bir kurbanı kanı akacak şekilde keserdi (Levililer 16:15), diğer bir kurbanı da İsrail halkının bütün suçlarını, isyanlarını, günahlarını üzerine yükleyip canlı olarak çöle salardı (Levililer 16:21-22). Yeni Ahit Kefaret Günü sunulan kurbanın gerçekte İsa Mesih ile ilişkili olduğunu gösteriyor:

İbraniler 9: 7 Ama iç bölmeye yılda bir kez yalnız başkâhin girebilir. Üstelik kendisi için ve halkın bilmeden işlediği suçlar için sunacağı kurban kanı olmaksızın giremez. 8 Kutsal Ruh bununla çadırın ilk bölmesi durdukça, kutsal yere giden yolun henüz açıkça gösterilmediğini belirtiyor.9 Bu, şimdiki çağ için bir örnektir; sunulan kurbanlarla sunuların tapınan kişinin vicdanını yetkinleştiremediğini gösteriyor. 10 Bunlar yalnız yiyecek, içecek, çeşitli dinsel yıkanmalarla ilgilidir; yeni düzenin başlangıcına kadar geçerli olan bedensel kurallardır. 11 Ama Mesih, gelecek iyi şeylerin başkâhini olarak ortaya çıktı. İnsan eliyle yapılmamış, yani bu yaratılıştan olmayan daha büyük, daha yetkin çadırdan geçti. 12 Tekelerle danaların kanıyla değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk ve son kez girdi. 13 Tekelerle boğaların kanı ve serpilen düve külü murdar olanları kutsal kılıyor, bedensel açıdan temizliyor. 14 Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz olarak Tanrı'ya sunmuş olan Mesih'in kanının, diri Tanrı'ya kulluk edebilmemiz için vicdanımızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir! 15 Bu nedenle, çağrılmış olanların vaat edilen sonsuz mirası almaları için Mesih yeni antlaşmanın aracısı oldu. Kendisi onları ilk antlaşma zamanında işledikleri suçlardan kurtarmak için fidye olarak öldü.

 

Tüm Eski Ahit boyunca çok fazla kurban görmekteyiz (İbraniler 9:22). Ancak o dönem halkı bu kurbanların kefaret etmek için yeterli olmadığını biliyordu (İbraniler 11:13-16, 39-40):

Mezmur 51: 5 Nitekim suç içinde doğdum ben,

Günah içinde annem bana hamile kaldı.

11 Beni huzurundan atma,

Kutsal Ruhun'u benden alma.

16 Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın,

Yoksa sunardım sana,

Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.

 

Böylece Eski Ahit halkı daha mükemmel bir kurban beklentisi içindeydi.[34] Yeni Ahit bizlere bu beklentinin İsa Mesih’te tamamlandığını göstermektedir:

İbraniler 9: 26 Öyle olsaydı, dünyanın kuruluşundan beri Mesih'in tekrar tekrar acı çekmesi gerekirdi. Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. 27-28 Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.

İbraniler 10: 1 Kutsal Yasa'da gelecek iyi şeylerin aslı yoktur, sadece gölgesi vardır. Bu nedenle Yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları sunarak Tanrı'ya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez. 2 Erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı. 3 Ancak o kurbanlar insanlara yıldan yıla günahlarını anımsatıyor. 4 Çünkü boğalarla tekelerin kanı günahları ortadan kaldıramaz.

İşaya 53: 5 Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi,

Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti.

Esenliğimiz için gerekli olan ceza

Ona verildi.

Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.

Romalılar 4: 25 İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi (I.Korintliler 15:3-4).

 

İşaya 53: 6 Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık,

Her birimiz kendi yoluna döndü.

Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.

I.Petrus 2: 24 Bizler günah karşısında ölelim, doğruluk uğruna yaşayalım diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O'nun yaralarıyla şifa buldunuz. 25 Çünkü yolunu şaşırmış koyunlar gibiydiniz, şimdiyse canlarınızın Çobanı'na ve Gözetmeni'ne döndünüz.

 

İşaya 53: 7 O baskı görüp eziyet çektiyse de

Ağzını açmadı.

Kesime götürülen kuzu gibi,

Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi

Açmadı ağzını.

Matta 27: 12 Başkâhinlerle ileri gelenler O'nu suçlayınca hiç karşılık vermedi (Markos 14:61; 15:5, Luka 23:9, Yuhanna 19:9).

Elçilerin İşleri 8: 32 Kutsal Yazılar'dan okuduğu bölüm şuydu: "Koyun gibi kesime götürüldü; Kırkıcının önünde kuzu nasıl ses çıkarmazsa, O da öylece ağzını açmadı. 33 Aşağılandığında adalet O'ndan esirgendi. O'nun soyunu kim anacak? Çünkü yeryüzündeki yaşamına son verildi."

 

İşaya 53: 8 Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü.

Halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden

Yaşayanlar diyarından atıldı.

Onun kuşağından bunu düşünen oldu mu?

Matta 27: 23 Pilatus, "O ne kötülük yaptı ki?" diye sordu. Onlar ise daha yüksek sesle, "Çarmıha gerilsin!" diye bağrışıp durdular. 24 Pilatus, elinden bir şey gelmediğini, tersine, bir kargaşalığın başladığını görünce su aldı, kalabalığın önünde ellerini yıkayıp şöyle dedi: "Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Bu işe siz bakın!" 25 Bütün halk şu karşılığı verdi: "O'nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızın üzerinde olsun!" 26 Bunun üzerine Pilatus onlar için Barabba'yı salıverdi. İsa'yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti (Luka 23:13-25)

 

İşaya 53: 10 Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun gördü,

Acı çekmesini istedi.

Canını suç sunusu olarak sunarsa

Soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak.

RAB'bin istemi onun aracılığıyla gerçekleşecek.

11 Canını feda ettiği için

Gördükleriyle hoşnut olacak.

RAB'bin doğru kulu, kendisini kabul eden birçoklarını

aklayacak.

Çünkü onların suçlarını o üstlendi.

Elçilerin İşleri 13: 36 "Davut, kendi kuşağında Tanrı'nın amacı uyarınca hizmet ettikten sonra gözlerini yaşama kapadı, ataları gibi gömüldü ve bedeni çürüyüp gitti. 37 Oysa Tanrı'nın dirilttiği Kişi'nin bedeni çürümedi. 38-39 Dolayısıyla kardeşler, şunu bilin ki, günahların bu Kişi aracılığıyla bağışlanacağı size duyurulmuş bulunuyor. Şöyle ki, iman eden herkes, Musa'nın Yasası'yla aklanamadığınız her suçtan O'nun aracılığıyla aklanır.

Romalılar 5: 15 Ne var ki, Tanrı'nın armağanı Adem'in suçu gibi değildir. Çünkü bir kişinin suçu yüzünden birçokları öldüyse, Tanrı'nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih'in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı. 16 Tanrı'nın bağışı o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; oysa birçok suçtan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı. 17 Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. 18 İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.

 

Neticede Kutsal Yazılar Eski Ahit halkının daha mükemmel olan bir kurban kuzusu beklentisinin Mesih’te tamamlandığını göstermektedir. Ama Mesih’in çarmıhından sonraki Tanrı halkı çarmıha gerilen bir kuzu değil de, dünyadayken bırakmış olduğu onur ve görkemi kuşanmış, tahtta oturan bir kuzu bekliyor:

Vahiy 5: 6 Tahtın, dört yaratığın ve ihtiyarların ortasında, boğazlanmış gibi duran bir Kuzu gördüm. Yedi boynuzu, yedi gözü vardı. Bunlar Tanrı'nın bütün dünyaya gönderilmiş yedi ruhudur.

7 Kuzu gelip tahtta oturanın sağ elinden tomarı aldı.

8 Tomarı alınca, dört yaratıkla yirmi dört ihtiyar O'nun önünde yere

kapandılar. Her birinin elinde birer lir ve kutsalların duaları olan buhur dolu

altın taslar vardı.

9 Yeni bir ezgi söylüyorlardı:

Tomarı almaya,

Mühürlerini açmaya layıksın!

Çünkü boğazlandın

Ve kanınla her oymaktan, her dilden,

Her halktan, her ulustan

İnsanları Tanrı'ya satın aldın.

 

Çöldeki yılan

 

3:14 Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu'nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir. 15 Öyle ki, O'na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.

Sayılar 21: 4 Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağı'ndan ayrıldılar. Ama yolda halk sabırsızlandı. 5 Tanrı'dan ve Musa'dan yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi Mısır'dan çıkardınız?" dediler, "Burada ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!" 6 Bunun üzerine RAB halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi. Yılanlar ısırınca İsrailliler'den birçok kişi öldü. 7 Halk Musa'ya gelip, "RAB'den ve senden yakınmakla günah işledik. Yalvar da, RAB aramızdan yılanları kaldırsın" dedi. Bunun üzerine Musa halk için yalvardı. 8 RAB Musa'ya, "Bir yılan yap ve onu bir direğin üzerine koy. Isırılan herkes ona bakınca yaşayacaktır" dedi.9 Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu. Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.[35]

 

Bu olay hem İsa Mesih’in çarmıhta yapacağı kurbana hem de O’na iman eden Yeni İsrail halkına işaret etmektedir. Zehirli bir yılanı temsilen yukarı kaldırılan bronz yılan gibi İnsanoğlu da “günahlı insan benzerliğinde” (Romalılar 8:3) olarak yukarı kaldırılacaktır (çarmıha gerilecektir). Günah ve homurdanma içindeki İsrail halkının kurtuluş için bronz yılana bakmasından başka bir yol olmadığı gibi, günahkar insanlık için de çarmıha gerilmiş İsa Mesih’e bakmaktan[36] başka bir kurtuluş yolu yoktu:

3: 15 Öyle ki, O'na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun. 16 "Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.

 

İsa Mesih’in kendisi hakkındaki tanıklığı

 

8: 56 Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi." 57 Yahudiler, "Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim'i de mi gördün?" dediler. 58 İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi.

Bu ayette İsa açık olarak kendisinin sonsuzluğunu (Oğul Tanrı) bizlere göstermektedir (1:1-3). İsa geldiği zaman Yahudiler O’nun yeni bir din getirdiğini zannettiler. Çünkü Yahudiler kendilerinin İbrahim’in yolunda yürüdüğünü düşünüyorlardı. Ancak bu ayetler bize İbrahim’in İsa Mesih yolunda yürüdüğünü, İsa Mesih’in yeni bir din getirmediğini göstermektedir.

 

İbraniler .1: 1 Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. 2 Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir.

Tüm Yeni Ahit boyunca olan fikir aynıdır: Eski Ahit’te atalarımıza konuşan Tanrı Yeni Ahit’te İsa Mesih aracılığı ile doğrudan konuşmuş ve son çağı başlatmıştır. Yani İsa’nın mesajı Tanrı’nın Eski Ahit’teki mesajının devamı ve tamamlanması niteliğindeydi.

 

Bu yüzden İsa Mesih konuşurken sıklıkla “Ben ya da Benim” ifadesini kullandı. Bu kelime Tanrı’nın Eski Ahitte kendisini açıklaması ile ilişkili olarak kullanılmıştı:

Çıkış 3:13 Musa şöyle karşılık verdi: «İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?» 14 Tanrı, «Ben Ben'im» dedi, «İsrailliler'e de ki, 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' 15 «İsrailliler'e de ki, 'Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı RAB gönderdi.' Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım. 16 Git, İsrail ileri gelenlerini topla, onlara şöyle de: 'Atalarınız İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un Tanrısı RAB[37] bana görünerek şunları söyledi: Sizinle ve Mısır'da size yapılanlarla yakından ilgileniyorum.

 

Eski zamanda Tanrı peygamberler aracılığı ile konuştuğundan Kutsal Yazılarda “Rab diyor” şeklinde ifadelere rastlarız. Bu son çağda ise insanlara doğrudan seslenen Tanrı “Ben; Ben’im” ya da “ben diyorum”[38] şeklinde konuşmuştur:

6:35 "Yaşam ekmeği Ben'im. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden

hiçbir zaman susamaz"

8:12 İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur."

10: 7 Bunun için İsa yine, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "Ben koyunların

kapısıyım.

10: 11 Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir.

11: 25 İsa ona, "Diriliş ve yaşam Ben'im" dedi. "Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.

14: 6 İsa, "Yol, gerçek ve yaşam Ben'im" dedi. "Benim aracılığım olmadan

Baba'ya kimse gelemez.

15:1 "Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır.

 

İki Dünya

Sinoptikler ve Mektuplar içinde “Bu Çağ” ifadesi “Bu Dünya” anlamında kullanılmıştır (Matta 12:32; I.Korintliler 1:20; 2:6-8;3:19). Fakat Yuhanna, YUKARADAKİ ve AŞAĞIDAKİ DÜNYAnın zıtlığını vurgular (8:23):

İsa, Yukarıdaki Dünyadan bu dünyaya gelip, bu dünyanın egemenini yargılamıştır -16:11.

İsa, karanlığa (aşağıdaki dünyaya) ışık vermek için gelmiştir -1:4, 5, 9; 11:9.

İsa’nın yetkisi Bu Dünyadan değildir (yukarıdandır) -6:38; 18:36.

İsa, Bu Dünyadaki işi bitirince Yukarıya dönecektir 3:12; 13:1; 6:62; 20:17.

İsa diri ekmek olarak sonsuz yaşamı vermek için Yukarıdan (gökten) gelmiştir -6:33, 41, 50, 51, 58.

 

Karanlık ve Işık

Aşağıdaki dünya (karanlık); Yukarıdaki dünya (ışık), çatışmaktadır:

1: 5 Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.

 

İsa, insanlar ışığa gelsinler diye dünyaya gelmiştir:

8: 12 İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur. (9:5; 11:9; 12:35, 46).

 

Işığa iman edeler ışığın çocukları olacaktır:

12: 36 Sizde ışık varken ışığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız... (1:12).

 

Işık bu dünyaya geldiği halde insanlar ışığa gelmek istemiyor (1:5-9, 11):

3: 19 Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. 20 Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz.

 

Beden ve Ruh

Fiziksel ve ruhsal dünyanın sahibi Tanrı’dır. Öyleyse “beden aşağıdaki dünyaya ait, Ruh yukarıdaki dünyaya ait; ‘Beden’ kirli ‘Ruh’ temiz diye bir şey söyleyemeyiz. Çünkü bunlar günahlı olarak yaratılmamıştır. ‘Beden’ aşağıdaki dünyanın zayıflığını ve güçsüzlüğünü göstermektedir. Kutsal Kitap “beden” kelimesini her zaman et ve kemik anlamında kullanmamıştır. Aynı zamanda ‘Beden’[39] insan doğasını temsil etmektedir. Beden yani insanlık günahlı yaratılmadı ama günaha düştü.

 

Bedenin kendisinde (et ve kemik) bir günah olmadığı için İsa Mesih ‘beden’ alarak aramıza gelmiştir. O yalnızca bir beden almadı aynı zamanda insan duygularına da sahipti. Yani günah dışında her yönden bizim gibiydi:

İbraniler 2: 14 Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis'i, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla aynı insan yapısını aldı.

İbraniler 2: 17 Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrı'ya hizmetinde merhametli ve sadık bir başkâhin olup halkın günahlarını bağışlatabilsin.

 

Bu durumda beden ruhsal yeterliliği kendi başına kazanamayacağı için yeniden (yukarıdan) doğması gerekti (3:3, 6). Mesih İsa bu dünya ve yukarıdaki dünya arasında köprü olmak için geldi. Çünkü o, yukarıdan olarak aşağıdaki dünyanın ihtiyacını çok iyi anladı.

 

Yalnızca Kutsal Ruh’un işi aracılığıyla beden yukarıdaki dünyanın bereketlerini yaşayabilir. Çünkü Sonsuz Yaşam Kutsal Ruh’tan bir armağandır. Bedenin sonsuzluğa karşı hiç bir etkisi yoktur (6:63).

 

4:24 ayeti ruhta ve gerçekte tapınma hakkında konuşuyor. Bu ayet insanın ruh hali veya ibadet şekli hakkında konuşmuyor. Ama doğru ibadetin yalnızca Tanrı’nın Kutsal Ruh’unda yapılacağını vurguluyor. Yani doğru ibadet için yalnız Kutsal Ruh bizi güçlendirir ve yönlendirir. Bu ayetin vurguladığı zıtlık, yukarıdaki ve aşağıdaki dünyalar arasındaki değildir. Bu ayetin vurguladığı şey; Mesih’in gelişine kadar geçerli olan ve Mesih’in yapacağı kurbana işaret eden ibadet şekli[40] ile İsa’nın başlattığı yeni ve çarmıhta tamamladığı SON ÇAĞIN ibadet biçimidir.

 

Kosmos

Bu Grekçe kelime bir kaç anlam ifade eder:

1. Tüm yaratılmış evren (Yuhanna 17:5, 24;  Matta 13:35; 24:21; 25:34; Luka 11:50).

2. Dünya (Yuhanna 11:9; 16:21; 21:25; Matta 14:9; Luka 12:30; Matta 4:8; 13:48).[41]

3. Tanrı yarattığı dünya.  Öyle – dünya iyi, kötü değil (1:3)

4. İnsanlık (Yuhanna 12:19; 18:20; 7:4; 14:22; 12:19; 18:20)

5. Tanrı KOSMOS’u seviyor.

 

Tanrı dünyayı sevdi (3:16)

Dünyayı kurtarmak için Oğlu’nu gönderdi (3:17; 12:47)

İsa, dünya’nın kurtarıcısı (4:42)

İsa dünyanın günahını kaldırmak için geldi (1:29)

İsa dünyaya yaşam vermek için geldi (6:33)

Bu ayetlere göre tüm insanlık Tanrı’nın sevgisinden dolayı kurtuluş aldı.

 

Yuhanna Müjdesi KOSMOS kelimesine kendine özgü bir anlam veriyor. Dünya günahkar, aldatıcı, düşmüş ve Tanrı’dan uzak insanı anlatmak için kullanılıyor. Öyleyse: ‘kosmos’ta yani insanlarda bu özellikler var:

Kötülük (7:7)

Tanrı tanımıyor (17:25)

Tanrı gönderdiği Mesih’i tanımıyor (1:10)

 

Grek felsefesine göre yaratılışın kendisi (yani her maddesel şeyler) kötü ve sadece ruhsal şeyler iyi idi. Fakat Kutsal Kitap bu düşünceye karşıdır. Yaratılışta olan her şey, fiziksel ve ruhsal şeylerin hepsi iyi idi (Tekvin 1:31). 1:10 ayeti ‘dünya (kosmos) O’nun aracılığıyla var oldu’ diyor. Öyleyse ‘kosmos’ iyilikten doğdu, ancak Tanrı’dan sapıp düştü ve kötülüğe köle oldu. Bu yüzden KOSMOS Tanrı’dan uzaklaştı. Bu yüzden KOSMOS Tanrı’dan ve Tanrı gönderdiği kurtarıcı Mesih’ten nefret ediyor (7:7; 15:18). Ve KOSMOS’u köle yapan kötülüğe ‘bu dünyanın egemeni’ ismi verilmektedir (12:31; 14:30; 16:11, I.Yuhanna 5:19 ).

 

Bu dünya ve İsa’nın öğrencileri arasında çok büyük bir ayrılık vardır. Tanrı, kendi halkını bu dünyadan seçmiştir . Onun için dünya Hristiyanlardan nefret etmektedir: (17: 11, 14-19; 15: 18-19).

 

Fakat İsa’yı takip edenler bu dünyadan kimseler olmakla birlikte dünyayı değil, Tanrı’yı sevmektedirler (I.Yuhanna 2:15). Elçilerin misyonu İsa’nın misyonunu tüm dünyaya yaymaktır (17:18). Mesih’e inananlar dünyadan zevk almayıp Tanrı’nın kurtuluş için olan amacından zevk alırlar (17: 15, 17, 19, I.Yuhanna 2:15-17).

 

KOSMOS ve Tanrı’nın halkı arasında bir ayrılık olmasına rağmen İsa’nın mesajını duyup iman edenler Tanrı’nın halkanın tarafına geçmektedir (17:6; 3:16; 20:31). Onun için de öğrencilerin Müjde’yi paylaşması gerekmektedir. KOSMOS Tanrı’nın Kutsal Ruh’unu kabul edemez (14:17). Fakat İsa’ya tanıklık etmek üzere gelen Kutsal Ruh’un yardımı ile İsa’yı görmeyenler bile iman edip O’nu kabul edecektir (17:21).

 

Kutsal Ruh

Eski Ahit Kutsal Ruh’tan bahsederken[42] bazen Ruh, bezen de soluk ya da nefes kelimesi kullanılır. Bütün bunlar bize Tanrı’nın gücünü anlatır:

Eyüp 33: 4 Beni Tanrı'nın Ruhu yarattı,

Her Şeye Gücü Yeten'in soluğu yaşam veriyor bana.[43]

Eyüp 27: 3 İçimde yaşam belirtisi olduğu sürece,

Tanrı'nın soluğu burnumda olduğu sürece,[44]

4 Ağzımdan kötü söz çıkmayacak,

Dilimden yalan dökülmeyecek.

 

Ayrıca Eski Ahit’te YHWH olarak geçen Rab kelimesi ile RUAH (Ruh) kelimesinin bazen yan yana kullanıldığını görmekteyiz. Yani “Ruh” kelimesi Tek olan Tanrı’yı ifade ederken kullanılmaktadır.[45] Bundan başka “Kutsal Ruh” tam kelime olarak Mezmur 51:11, İşaya 63:10-11 ayetlerinde geçmektedir.

 

İsa’nın beden alıp aramıza gelmesi Kutsal Ruh’un gücüyledir (Matta 1:18; Luka 1:35). Kutsal Kitap’ta İsa Mesih hakkında Vaftizci Yahya’nın ağzından bu söz çıkar: ‘O sizi Kutsal Ruh’la vaftiz edecek’ (Markos 1:8; Matta 3:11; Luka 3:16). İsa Mesih’in vaftizinde Kutsal Ruh’un belirgin bir şekilde açıklandığını görmekteyiz. Yine İsa Mesih’in çölde denenmeye gitmesi Kutsal Ruh aracılığı ile olur.

 

- İsa Mesih’in hizmetinde Kutsal Ruh’un etkin olduğunu görüyoruz (Matta 12:28, Matta 12:18; Luka 4:18).

- İsa Mesih, Kutsal Ruh’un iman edenlere verileceğini söylüyor (Luka 11:13).

- Zor zamanlarda Kutsal Ruh iman edenleri destekleyecektir (Matta 10:20; Luka 12:12, Markos 13:11).

 

Yuhanna Müjdesi Kutsal Ruh konusuna değinirken Snoptik İncillerdeki ayetleri destekler. Vaftizci Yahya’nın İsa Mesih hakkındaki görüşü Kutsal Ruh’tan kaynaklanmaktadır (1:32-34). Yuhanna Müjdesi, İsa Mesih’i her hangi bir kişi ya da peygamberden ayırmak için İsa’ya Kutsal Ruh ölçüsüz verildiğini (3:34) vurgular. Çünkü Mesih, Baba tarafından sevilen ve her şeyin kendisine teslim edildiği (3:35) bir kimsedir. Öyleyse Kutsal Ruh’u İsa Mesih başkalarına verebilir (20:22-23). O zaman aynı güçlü hizmet için İsa onlara Kutsal Ruh veriyor. 20:22-23 ayetlerindeki olay Pentekost gününün bir ön haberidir. 7:38-39 ayetleri Kutsal Ruh’un bereketini göstermektedir –Yaşam Suyu başlığına bakınız (4:14). 

 

İsa Mesih ile Eski Ahit dönemi kapanıyor. Eski Ahit’te Kutsal Ruh’un kişilerin üzerine gelip gittiğini görmekteyiz.[46] Fakat Yeni Ahitte ise Kutsal Ruh inananların İÇİNDE olacaktır (14:7). İsa’nın dünyadaki hizmetinde Kutsal Ruh, O’nun aracılığıyla öğrencilerle oldu. Fakat Pentekost’tan sonra Onların İçinde olacaktır. Yani Mesih gelince Kutsal Ruh daha fazla olarak Tanrı halkının üzerine dökülecektir (Yoel 2:28; Hezekiel 36:26-27). Yükseliş gününden sonra İsa dünyadaki hizmetini tamamlayarak öğrencilerinden ayrıldığından Pentekost’tan sonra Kutsal Ruh, imanlılara daha da yaklaşmış ve onları doldurmuştur (içinde olmuştur).

 

Yuhanna 3. bölüm insanların Kutsal Ruh’un işleyişi sayesinde Tanrı’nın Krallığına gireceklerini söylemektedir. 3:3 ayetinde ‘yeniden doğmak’ olarak bahsedilen kelime aynı zamanda ‘yukarıdan doğmak’ şeklinde tercüme edilebilir. Her ikisi de aşağıdaki dünyadan yukarıdaki dünyaya vatandaşlığa geçme anlamı belirgindir. Ancak açık olan şey şudur: sadece Kutsal Ruh aracılığıyla ile yeniden doğuşu almaktayız.

 

Yukarıdaki ve aşağıdaki dünya arasında engel duvarı vardır. Fakat KUTSAL RUH, Mesih aracılığıyla insanlar ve Tanrı arasındaki engel duvarını yıkmıştır. 3:6 ayeti ‘beden’ ile ‘Ruh’ farkı çok açık göstertiyor. Bedenden olan yukarıdaki dünyaya erişemez. ‘Beden’ yani dünyasal olan cennete ulaşamaz. Yalnız Kutsal Ruh YUKARIDAKİ DÜNYAYA girmek için yol açabilir ve yalnız Kutsal Ruh aracılığıyla tapınma Tanrı’nın yukarıdaki tahtına ulaşabilir (4:23-24).

 

Yuhanna 14:15-20; 14:25-27; 15:26-27; 16:7-16 ayetlerinde Kutsal Ruh’tan bahsederken “Avutucu, Yardımcı” anlamına gelen parakletos kelimesi kullanılmıştır. Parakletos bize Kutsal Ruh ve Kutsal Ruh’un işi hakkında öğretmektedir:

- Bu parakletos sonsuza dek inananlar ile birlikte kalacaktır (14: 16-17).

- Bu parakletos’u dünya kabul edemez (14: 16-17).

- Bu parakletos’u sadece Hristiyanlar tanıyacaktır (14: 16-17).

- Bu parakletos aramızda olacak ve içimizde yaşayacaktır (14: 16-17).

- Bu parakletos İsa Mesih adıyla gelecektir (14: 26).

- Bu parakletos her şeyi öğretecektir (14: 26).

- Bu parakletos İsa Mesih’in öğrettiği her şeyi hatırlatacaktır (14: 26).

- Bu parakletos İsa Mesih adıyla gelecektir (14: 26).

- Bu parakletos İsa Mesih’e tanıklık edecektir (15: 26).

- Bu parakletos’u İsa Mesih gittikten sonra gönderecektir (16: 7).

- Bu parakletos günah, doğruluk ve gelecek yargı konusunda dünyayı suçlu

olduğuna ikna edecektir (16: 8).

- Bu parakletos Hristiyanları tüm gerçeğe yöneltecektir (16:13).

- Bu parakletos kendiliğinden konuşmayacak, yalnız [İsa Mesih’ten] duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları bildirecektir (16:13).

 

İsa Mesih ve Kutsal Ruh arasında paralellikler vardır:

14: 16-17 Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.

 

- İsa Mesih ‘başka bir parakletos’ göndereceğini söylüyor. ‘Başka’ diyerek İsa kendisinin ‘parakletos’ olduğunu söylemiş olmaktadır. Kutsal Ruh, fiziksel olarak Cennet’e çıkan Mesih İsa’nın yerine gelecektir.

 

- Mesih İsa, Baba’dan gelmiştir. Kutsal Ruh da Baba ve Oğul’dan gelmiştir (5:43; 16:28; 18:37, 14:16, 26, 15:26; 16:7, 27-28). Yani her ikisi de gönderilmiştir.

- Oğul dileyecek ve Baba, Kutsal Ruh’u verecektir (14:16). Ama önce Baba, Oğul’u verdi (3:16, 17).

 

- Kutsal Ruh, Mesih İsa’nın isminde gelecektir (14:26). Mesih İsa da Baba’nın isminde gelmiştir (5:43).

 

- Kutsal Ruh, ‘Gerçeğin Ruhu’ ismini alır (14:17) . Mesih İsa’nın kendisi ‘Gerçek’ ismini alır (14:6)

 

- Parakletos ‘kutsal’ ismini alır (14:26). Mesih İsa da ‘Kutsal’ kutsal ismini alır (6:69).

 

- Mesih İsa öğrencilerle kısa zaman kalacaktır (13:33); fakat Kutsal Ruh sonsuza dek onlarla kalacaktır (14:16).

 

- Yuhanna 13. ve 17. bölümler arasında Mesih İsa yakında gideceğini ve fakat onlara tekrar geri döneceğini öğretmektedir (14:18, 28). İsa bu bölümlerde sadece ikinci defa gelişi hakkında konuşmuyor. Çünkü Kutsal Ruh aracılığıyla Pentekost’ta öğrencilere dönecektir.

 

Fakat dikkat etmeliyiz, İsa Mesih ve Kutsal Ruh çok yakındır ama aynı değildir; ayrı kişilerdir. Grekçede “pneuma” olarak yazılan ‘Ruh’ kelimesi Kutsal Ruh’un kişiliğini göstermektedir.

 

Kutsal Ruh’un Öğrencilere Misyonu

 

Hezekiel’in peygamberliği (Hezekiel 47:1-12) İsa Mesih’in Kutsal Ruh’u göndermesi ile gerçekleşmiş oldu. İsa’dan önce Kutsal Ruh insanlarla bu derece yakın ilişki içinde değildi (7:38-39).

 

Eski Ahit’te genellikle Kutsal Ruh özel durumlarda ve özel kişilerde kendisini göstermiştir –hakimleri güçlendirmesi gibi.[47] Kutsal Ruh çöldeki çadır yapan kişilere beceri, anlayış, bilgi ve hikmet verdi.[48] Eski Ahit’te yağ ile meshetme Kutsal Ruh’un inişi simgelemektedir.[49] Bazen Kutsal Ruh imanlı olmayan kimseler üzerinde de çalıştı.[50]

 

Fakat, şimdi Yeni Ahit altında Kutsal Ruh sonsuza dek tüm İsa Mesih’e ait halkın içinde oturmaya gelmektedir (14:16-17). Kutsal Ruh, Eski Ahit’te yalnız yöneticiler gibi özel kimseler üzerinde çalışırken Yeni Ahit döneminde tüm Tanrı halkı için etkin olmaktadır (Yoel 2:28-30; Elçilerin İşleri 2:1-3; 14-18).

 

Kutsal Ruh, Mesih’i yüceltmek için gelmiştir. Kutsal Ruh’un hizmeti İsa’ya işaret etmektir. Yani Kutsal Ruh, Mesih’ten alacak ve O’nu yüceltecektir (15:26; 16:14).

 

Kutsal Ruh, Gerçeğin Ruhu’dur (14:17; 16:13). Gerçeğe tanıklık etmek üzere gelecektir. İsa, Tanrı olarak yetkiyle öğretti fakat, Elçilerin daha fazla bilmesi gerekiyordu. Bunun için de Kutsal Ruh onları aydınlatma görevini üstlendi (16:12-13). Sadece ‘Gelecek’ (eskatalojik) şeyler değil ama onların hayatlarındaki her şey için öğretecektir. Bu da Yeni Ahit içindeki mektuplarda gördüğümüz üzere Hristiyanların Tanrıyla, dünyayla ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlemelerine yardımcı olan ve onlara yol gösteren öğretilerin tamamıdır.

 

Kutsal Ruh’un imanlıları güçlendirmesi onları daha iyi bir konuma getirecektir (16:7). Böylece onlar İsa’nın yeryüzünden ayrılışından sonra daha büyük şeyler yapacaklardır (14:12). Yani Kutsal Ruh daha fazla aydınlanma ve daha fazla anlayış getirecektir. Kutsal Ruh insanların hayatlarını radikal bir şekilde değiştirecektir.

 

Kutsal Ruh’un Dünyaya Misyonu

İmanlılar arasında Kutsal Ruh’un Öğretmen ve Aracı rolü vardır ama dünyadaki rolü farklıdır (16:8-11). Kutsal Ruh dünyaya olan yargı misyonunu Müjde’nin ilan edilmesiyle gerçekleştirir. Müjde ilan edilince imanlılar bereketlenir inançsızlar ise yargılanır. Çünkü Kutsal Ruh dünyaya onların günahını gösterir.[51] Genellikle bu dünyasal kişiler kendilerin iyi olduklarını düşünürler. Ve yaptıkları işlere güvenirler. Fakat Kutsal Ruh dünyada çalışarak kişilerin günahlarını onlara gösterir. Bu dünya İsa’yı yani Tanrı’nın Kutsalını öldürmüştür. Bu sebepten İsa’nın çarmıhı ve dirilişi onları suçladığından bu gerçeği duyunca kabul etmek istemezler. Ancak Mesih İsa’nın çarmıhta ölümü günah ve şeytan üzerinde kazılmış bir zaferdir!

 


 

Word Dosyası olarak indirmek için burayı tıklayın