Vaaz/Kelam Çalışması: İman
Açıklaması Üzerine
Presbiteryen Kilisesi,
Reform Seminer Notu
Yazan: Rev. Donald Cobb
Editör: Rev. İlhan Keskinöz
Elçisel
İman Açıklaması…
7. “Kutsal Ruh’tan vücut buldu ve bakire Meryem’den
doğdu”
(Luka 1:26-38; Yuhanna
1:12-14; Efesliler 2:14-18)
Mesih’in
bakireden doğması, bize hem Tanrı’nın hükümdarlığını hem de Mesih’in tamamen
tanrısal ve tamamen insani yönünü gösteriyor; Mesih’in günahsız olarak, yeni
bir insanlığın başı olarak geldiğini açığa vuruyor.
Heidelberg İlmihali 35. [İsa] ‘Kutsal Ruh’tan
vücut buldu ve bakire Meryem’den doğdu’ ne demektir?
Davut’un soyundan olabilmesi için1 gerçek
ve sonsuz Tanrı olan ve öyle kalan Tanrı’nın sonsuz Oğlu2 Kutsal
Ruh’un işleyişi ile3 bakire Meryem’in et ve kanından gerçek insan
doğasını kendi üzerine aldı.4 Günah haricinde5 her
şekilde kardeşleri gibiydi.6
1
II.Samuel 7:12-16, Mezmur 132:11, Matta 1:1, (Luka 1:32), Romalılar 1:3
2
Yuhanna 1:1; 10:30-36, Elçilerin İşleri
13.33, Mezmur 2.7, (Romalılar 1:3; 9:5), Koloseliler 1:15-17; I.Yuhanna
5:20
3
Luka 1:35
4
Matta 1:18-23; Yuhanna 1:14; Galatyalılar 4:4; İbraniler 2:14
5
Filipililer 2:7; İbraniler 2:17
6
İbraniler 4:15; 7:26-27
Heidelberg İlmihali 36. Bu kutsal kavramın ve Mesih’in doğumunun size yararı nedir?
O bizler için aracıdır,7 O’nun masumiyetinde ve mükemmel olan
kutsallığında O, Tanrı’nın benim günahım için olan görüşünü -günahlı
doğduğumdan-8 kaldırıyor.
7
I.Timoteyus 2:5, 6; İbraniler 9:13-15
8
Romalılar 8:3, 4; II.Korintliler 5:21; Galatyalılar 4:4, 5; I.Petrus 1:18, 19
A-) İSA’NIN
BAKİREDEN DOĞMASI VE TANRI’NIN HÜKÜMDARLIĞI
Mesih’in
bakireden doğması, ilk olarak Tanrı’nın
kurtuluş işinde her şeye mutlak hakim olmasını vurguluyor. Çünkü kurtuluş,
insanların teşebbüsleri, çabaları veya aramalarının sonucu değildir. Aksine
Tanrı, “belirlenen zamanda” (Romalılar 5:6) kurtuluşumuz için olan isteğini yerine getirdi. Yani
kurtuluşumuzun “yönü”, “aşağıdan
yukarıya doğru”
değil –yani insan, kendini Tanrı’ya doğru yükseltmiyor– yukarıdan aşağıya
doğrudur: Tanrı, lütfuyla bizi O’nun yanına getirmek üzere bize eğiliyor.
Kurtuluş işinde, günahlı insanların teşebbüsleri tam olarak bir yana konuluyor.
Luka 1: 35 Melek ona şöyle yanıt
verdi: "Kutsal Ruh senin
üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek.
Mesih’in
olağan bir doğumdan farklı olarak doğması, bir gerçeği güçlü bir şekilde
vurguluyor: Kurtuluş işinde [insan değil] Tanrı tam olarak etkindir.
Luka 1: 38 "Ben Rab'bin kuluyum" dedi Meryem,
"Bana dediğin gibi olsun."
Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.
Bu
durumda Meryem’in işi de hareket etmek değil,
Tanrı’nın isteğini kabul etmektir.
Tanrı’nın seçimi ve kararı, Meryem’in tanrısayarlığı veya başka kişisel
niteliklerine bağlı değildir. Tanrı’nın kendi seçimi ve kararını açıklaması,
Meryem’in “Tanrı’nın lütfuna erişmesi” (Luka 1:30) yani Tanrı’nın
lütfunun onu bulmasıdır![1]
Böylece
kurtuluş, derinden minnettar olmamız
gereken Tanrı’nın bir işi olarak
karşımıza çıkar. Kurtuluşu hak etmediğimiz bir armağan olarak, sınırsız bir
lütuf olarak alıyoruz. Kutsal Kitap, İsa’nın bakireden doğması ve ruhsal
doğuşumuz arasında bir bağ kuruyor –zaten ikisi de Tanrı’nın karşılıksız
lütfundan kaynaklanıyor:
Yuhanna 1: 12-13 Ancak,
kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanri’nın çocukları olma
hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne bedenin isteğinden, ne de insanın isteğinden
doğdular; tersine, Tanrı’dan doğdular.
Bu
demek değildir ki bizim isteğimiz bir yana konuluyor! Ama Tanrı’nın lütfu bizim
kararımızdan önce gelerek onu
üretiyor ve mümkün kılıyor. O’nu kabul etmemiz üzere taş gibi yüreklerimizi
yumuşatıyor.[2] Böylece O’nun lütfu en önemli yeri alıyor:
kendimize değil, O’nun lütfuna bakıyoruz.[3] İsa’nın bakireden doğması, yani Tanrı’nın
işinde bu “yeni başlangıç”, bize, lütufla
kurtulduğumuzu hatırlatıyor!
[1] “Meryem, Tanrı’nın ilk işinin gözlerini ona
çevirmesi olduğunu itiraf ediyor: ayrıca bu, Tanrı’nın en büyük işidir, çünkü
bütün diğer işleri kapsıyor, kurtuluşa ilişkin her şey bu işten kaynaklanıyor.
Tanrı, birine bakmak üzere yüzünü ona çevirdiğinde bunun sonucu lütuf ve
berekettir, mutlaka tüm diğer armağanlar ve işler bundan gelecektir... Meryem
‘Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi. İşte, bundan böyle tüm kuşaklar
beni mutlu sayacak’ dediğinde, Tanrı’nın ona bakmasını en büyük iş olarak
saydığını görüyoruz (Luka 1:48). Meryem’in şükran ilahisine dikkatle bakınız.
Meryem, insanların onun hakkında iyi şeyler söyleyip, onun doğruluğunu ilân
edeceklerini, bakireliğini ve alçak gönüllülüğünü öveceklerini veya yaptıkları
konusunda şarkılar söyleyeceklerini bahsetmiyor. Hayır, ancak Tanrı onunla
ilgilendiği için, kendisini mutlu sayacaklarını söylüyor...”; Martin Luther,
Magnificat.
[2] Yeremya 24:7, Hezekiel 36:26
[3] Romalılar 9:6; Filipliler 2:12-13. Kutsal
Yazılar imanımızın ve Mesihçi hareketlerimizin “Tanrı’dan doğmuş” olmamızdan
kaynaklandığını söylüyor, böylece Tanrı’nın hem kurtuluşumuz hem de itaatimizde
hâkim olduğunu vurguluyor (I. Yuhanna 2:29; 3:9; 4:7; 5:1, 4, 18). Bundan
ziyade, “yeniden doğuş” (Yuhanna: 3:3) ifadesi, daha doğru olarak “üstten
doğma” yani Tanrı’nın Ruh’unun teşebbüsü ve hareketi sayesinde doğma olarak
tercüme edilebilir (Yuhanna 3:5-6, 8).