KİLİSE TAKVİMİ

&

Hristiyan İbadeti

 

Mezmurlar ve Dua

 

Eski ahit Halkının tapınmada Kutsal Yazıların bu denli bol bir şekilde okunmasına verdiği önem belki de Mezmurlar Kitabı gibi [dua ve ilahi kitabı olarak] bir bereketin doğmasına yol açmıştır. Böylece Kutsal Yazılar okundukça Tanrı halkının umudu tazelenmiş ve Mesih beklentisi sürekli olarak yüreklerinde bir açlık gibi kalmıştır. Böylece bizler Kutsal Yazıları sadece emir ve yasakları öğrenmiş olmak için okumuyoruz. Bu Kutsal Yazılar ile hayatımız yenileniyor, dualarımıza güç katıyoruz, en güzel dua şeklini bu Kutsal Yazılardan öğreniyoruz.

 

Çıkış 34: 6 Musa'nın önünden geçerek, "Ben Yahve'yim" dedi, "Yahve, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık Tanrı. 7 Binlercesine sevgi gösterir, suçlarını, başkaldırılarını, günahlarını bağışlarım. Hiçbir suçu cezasız bırakmam. Babaların işlediği günahın hesabını oğullarından, torunlarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.

Kutsal Yazılara bağlı kalarak dua etmenin Kelami bir uygulama olduğunu görmekteyiz. Çıkış 34. bölümdeki Tanrı’nın kendisini açıklamasının daha sonra Tanrı halkının dualarına dönüştüğünü görüyoruz.

 

Sayılar 14:18, II.Tarihler 30:9, Nehemya 9:17, 31, Mezmur 103:8; 111:4, 112:4; 116:5; 145:8, Yoel 2:13, Yunus 4:2 ayetlerinde Çıkış Kitabındaki bu ayetin temel alındığını kolayca görebiliriz.

 

Aynı şekilde Yeni Ahit içinde gördüğümüz İlk Mezmurlardan Magnificat, Hanna’nın şükran Duası üzerine bina olmuştur (Luka 1.46-55, I.Samuel 2:1-10).

 

Süleyman tapınağı Tanrı’ya adarken yaptığı duasında Mezmur kullanmıştır (II.Tarihler 6:40-42, Memur 132:8-9).

 

İsa Mesih’in duası Mezmurlardan gelmiştir (Mezmur 22:1, 31:5, Matta 27:46, Luka 23:46).

 

Eziyet ve sıkıntılar altındaki ilk kiliseler Mezmur 146 ve Mezmur 2 ayetlerini kendi duaları yapmışlardır (Elçilerin işleri 4:24-30).

 

J.Calvin “beynimiz put fabrikasıdır” demiştir. Eğer Kutsal Yazılara bağlı kalmadan dua edersek yanlış şeyler söyleyebiliriz ya da yanlış yürek tutumlarıyla istemeyi alışkanlık haline getirebiliriz: Havariler dua etmeyi İsa Mesih’ten öğrendiler (Luka 11:1). Öyleyse her çağda kilise Kutsal Yazılara bakarak dua etmeyi öğrenmelidir.

 

Yakup 1:5 Sizden birinin bilgelikte eksiği varsa, herkese cömertçe, azarlamadan veren Tanrı'dan istesin; Tanrı ona verecektir. 6 Yalnız hiç kuşku duymadan, imanla istesin. Çünkü kuşku duyan kişi rüzgârın sürükleyip savurduğu deniz dalgasına benzer.

Yakup 1:5 ayeti dua etmeyi teşvik ediyor. Ancak 6.duanın kaynaklandığı yürek tutumunun duada önemli konu olduğunu hatırlatıyor. Böylece de duanın Kutsal Yazılarla desteklenmesi, duanın Kutsal Yazılarla hazırlanmış bir yürekten kaynaklanması konusuna geliyoruz. Yani Tanrı bizden günahlarımızı itiraf etmemizi istediğinde (I.Yuhanna 1:9), kutsal olmamızı isteğinde (I.Petrus 1:16), birbirimizin yüklerini taşımamızı istediğinde (Galatyalılar 6:2), Kutsal Yazılara bakarak aklımızı ve yüreğimizi Kutsal Yazılarla hazırladığımızda duamızın Tanrı tarafından cevaplanmasına başka bir durumdan daha yakınız demektir.

 

Hristiyan tapınma geleneğinde Mezmurlar ve Dua’nın elele gittiğini görmekteyiz:

Efesliler 5:19 Birbirinize Mezmurlar, ilahiler ve ruhsal ezgiler söyleyerek yüreğinizde Rab'be nağmeler yükseltin, terennüm edin.

Koloseliler 3:16 Mesih'in sözü tüm zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tüm bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, Mezmurlar, ilahiler ve ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı'ya nağmeler yükseltin.

 

Bu ayetler ışığında Yakup 5:13 ayetinin “İçinizden biri sıkıntıda mı? Dua etsin. Biri sevinçli mi? İlahi söylesin” diyen öğretisinde “İlahi söylesin” ifadesini “Mezmur terennüm etsin, Mezmurları şarkı yapsın” şeklinde de yorumlayabiliriz.

 

Aziz Benedict bütün Mezmurlar Kitabını bir hafta içinde bitiren bir dua düzeni oluşturmuştu. Protestan Reformu da aynı şekilde tapınma hayatı içinde Mezmurlara özel ilgi göstermiştir. Luther için halkın kendi dilinde söyleyebileceği Mezmurların düzenlenmesi çok önemliydi. 1531 yılında Augsburg bölgesindeki Protestanların söyleyebileceği 85 mezmur vardı. Augsburg’taki Aziz Ulrich Kilisesinin ikinci pastörü (asscoiate Pastor) Jacob Dachser pek çok Mezmuru yeniden düzenledi. 1537 yılına gelindiğinde Strazburg’lu Protestanların kendi dillerinde mezmurların tamamını söyleyebilecekleri bir form oluşmuştu bile. 16.yüzyılda Fransız şair Clement Marot Fransızca olarak halkın okuyabileceği bir şekilde Mezmurları düzenledi. John Calvin Strasborg’ta yaşayan Fransız göçmenlerin kilisesinde Marot’un düzenlediği Mezmurları kullandı. Tarih boyunca Mezmurların ilahi ve dua olarak kullanılması kilisenin tapınma hayatının önemli bir parçası oldu. Çünkü Mezmurlar Kitabı insan duygularının tamamına hitap eden bir zenginlik içermektedir. Mezmurları kendi duası yaparak düzenli bir şekilde kullanan kimseler Tanrı’ya seslenişlerinde kendilerinden katacak eksik kalan bir şey kalmadığını göreceklerdir.

 

Kutsal Kitap içimizde dua eden Kutsal Ruh’a dikkatimizi çekiyor:

Romalılar 8:15 Çünkü sizi tekrar korkuya götüren kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, «Abba, Baba!» diye sesleniriz. 16 Ruh'un kendisi, bizim ruhumuzla birlikte, Tanrı'nın çocukları olduğumuza tanıklık eder.

Galatyalılar 4:6 Oğullar olduğunuz için Tanrı, öz Oğlunun «Abba! Baba!» diye seslenen Ruhunu yüreklerinize gönderdi.

 

Öyleyse Mezmurlarla dua ederiz ve bunu uygulamayı cemaatimize öğretiriz. Çünkü Mezmurlar Kutsal Ruh’un dualarıdır. Bu yüzden kilise daima dualarında Mezmurları kullanmıştır:

Elçilerin İşleri 4:25 Kutsal Ruh aracılığıyla kulun atamız Davut'un ağzından şöyle dedin: ‘Uluslar neden hiddetlendi,

halklar neden boş düzenler kurdu?

26 Yeryüzünün kralları saf bağladı,

Yöneticiler Rab’be ve O’nun Mesihine karşı birleşti’[1]

 

Görülüyor ki, Tanrı’nın Davut aracılığı ile kendi halkına seslendiği Mezmurlar aynı zamanda Yeruşalim’deki ilk kilisenin de Tanrı’ya seslendiği bir dua oldu. Bu örnek bize tarih içinde Mezmurların Tanrı ve halkı arasında adeta karşılıklı bir okuma, bir diyalog şeklinde nasıl kullanıldığını gösteriyor [Aslında genel olarak Kutsal Kitap’ın kendisi Tanrı ve O’na ait halk arasındaki diyaloğu göstermektedir].

 

Tanrı halkı yüzyıllar boyunca Mezmurlarla dua etti, çünkü Mezmurlar Tanrı’nın ezgisi, Tanrı’nın ilahisidir:

Mezmurlar 137: 4 Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini

El toprağında?

Mezmur 42: 8 Gündüz RAB sevgisini gösterir,

(gündüzleyin Rab sevgisiyle beni yönlendirir)[2]

Gece ilahi söyler, dua ederim

(Geceleyin O’nun ilahisi benimledir)

Yaşamımın Tanrısı'na.

(Dua ederim, yaşamımın Tanrısı'na)

 

Kilisede topluluk halinde yapılan duaların eğitici bir yönü vardır. Mezmurlar kilisede tekrar ve tekrar kullanıldıkça topluluk kendiliğinden dua etmenin Kelami lisanını öğrenmiş olur. Böylece kişiler gerek tek başlarına gerekse küçük gruplarda ne zaman ve ne şekilde dua edebileceklerini öğrenirler. Mezmurlara dayalı olarak yapılan ilahiler ve toplu dualar ise bizlere kişisel dualarımızı nasıl yapabileceğimizi, kişisel olarak dilek, övgü, yakarış ve tövbemizi dualarımızda nasıl dile getirebileceğimizi öğretirler. Mezmurların karşılıklı olarak okunması da bunu öğrenmenin en iyi yoludur.

 

Yeremya 1: 4 RAB bana şöyle seslendi:

5 "Ana rahminde sana biçim vermeden önce tanıdım seni.

Doğmadan önce seni ayırdım,

Uluslara peygamber atadım."

6 Bunun üzerine, "Ah, Rab Yahve, konuşmayı bilmiyorum, çünkü gencim" diye karşı çıktım.

7 RAB, "'Gencim' deme" dedi, "Seni göndereceğim herkese gidecek, sana buyuracağım her şeyi söyleyeceksin.

8 Onlardan korkma, çünkü seni kurtarmak için ben seninleyim." Böyle diyor RAB.

Buradaki ayetlerde gördüğümüz üzere Tanrı ile halkı arasında bir diyalog mevcuttur. Mezmurları bu şekilde kullanarak Tanrı’nın geçmişte yaptığı seslenişe bu gün bizlere yeniden cevap vermiş oluruz.

 

Mezmurları doğrudan okuyarak dua edebileceğimiz gibi, karşılıklı okuma[3] (responsive reading) dediğimiz şekilde de dua olarak kullanabiliriz. Örneğin:

Yöneten: Mezmur 91: 1 Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan,

Her Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.

Cemaat: 2 "O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Tanrım'dır, O'na güvenirim."

Yöneten: 3 Çünkü O seni avcı tuzağından,

Ölümcül hastalıktan kurtarır.

Cemaat: 4 Seni kanatlarının altına alır,

Onların altına sığınırsın.

O'nun sadakati senin kalkanın, siperin olur.

 

Ya da aynı mezmur diğer bir şekilde karşılıklı olarak okunabilir:

Mezmur 91: 1 Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan,

Her Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.

2 "O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Tanrım'dır, O'na güvenirim."

3 Çünkü O seni avcı tuzağından,

Ölümcül hastalıktan kurtarır.

O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Tanrım'dır, O'na güvenirim."

4 Seni kanatlarının altına alır,

Onların altına sığınırsın.

O'nun sadakati senin kalkanın, siperin olur.

O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için,

"Tanrım'dır, O'na güvenirim."

 

Bu her iki şekilde de Karşılıklı okunan Mezmurun sonunda dua ve övgü sunulması uygun olur. Çünkü Davut’un Şükran ilahisinin sonunda halkın “Amin” cevapları övgülerle birkte yükseliyor:

I.Tarihler 16: 36 İsrail'in Tanrısı RAB'be

Öncesizlikten sonsuza dek övgüler olsun!

" Bütün halk, "Amin!" diyerek RAB'be övgüler sundu.

 

Kısa olan Mezmurları karşılıklı okuma yapmak zor olduğundan bunları ya diğer bir Mezmur ile birleştirerek ya da koronun söylemesine müsaade ederek aynı amaçlı kullanabiliriz.

 

ÖRNEK: Mezmurlar ve Dua

(Mezmur 16)

Yüce olan Tanrımız,

Efendimiz Sensin, Sana sığınırız.

 

Yanlış yollardan ve kötülük yapanlardan Sana sığınırız,

gerçeğin, esenliğin ve mutluluğun yolu Sensin.

 

Halkına pay olarak verdiğin harika miras için Sana şükürler olsun.

Gerçek yaşam Sensin, ya Rab,

Yaşamımızı senin ellerine bırakırız.

Gecede ve gündüzde kutsal öğütlerinle bizlere yol gösteren Rabbimiz,

İlan ederiz ki, Sana baktığımız günler boyunca

fırtınalı denizlerin ortasında bile korkmayız.

 

Canımızı ölümden, bedenimizi çukurdan kurtaran Sensin.

yol, gerçek ve yaşam Sensin.

her dilek ve yakarışımız sende cevap bulur,

her ihtiyacımız senin acıyan elinle bereketlenir,

gerçek huzur, gerçek mutluluk Senin elinden gelir. Amin.

 



[1] Mezmur 2:1-2

[2] İtalik olarak yazılı olan tercüme değişik Kutsal Kitap tercümelerine bakılarak kontrol edilmiştir ve orijinal metne daha yakın bir tercümedir. Refomation Study Bible, Zondervan, 2003: at night his song is with me. New Geneva Study Bible, Thomas Nelson Publishers, 1995: And in the night His song shall be with me. The Knowing Jesus Study Bible, Zondervan, 1999: at night his song is with me. The Ryrie Study Bible, Moody Bible Institute, 1986: at night his song is with me.

[3] Bu türde yaptığımız okumalar, selamlama ve bereketlemer, dualar Tanrı ve halkı arasındaki diyaloğun bir resmidir. Bir anlamda İşaya’nın cennette bir tapınmaya tanık olduğu zaman (6:1-11) Tanrı ile arasındaki karşılıklı konuşmanın taklit edilmesidir (I.Samuel 3:10 RAB gelip orada durdu ve önceki gibi, "Samuel, Samuel!" diye seslendi. Samuel, "Konuş, kulun dinliyor" diye yanıtladı.).