VAAZLAR

 

FİLİPİLİLER VAAZLARI

 

XVI / 3:4-11

 

4 Ben aslında benliğe de güvenebilirdim. Eğer başka bir kimse benliğe güvenebileceğini sanıyorsa, ben buna daha çok güvenebilirim.[1]

3:4-9 ayetleri için WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 60

 

5 Doğumumun sekizinci günü sünnet oldum[2]. İsrail soyundan[3], Benyamin oymağından,[4] özbeöz İbraniyim. Kutsal Yasa'ya bağlılık derseniz, Ferisiydim.[5]

özbeöz İbraniyim: ya da İbranilerin İbranisiyim. Bu ifade kişinin diaspora Yahudilerinden olmadığını, evinde İbranice veya Aramice konuşulan bir kimse olduğunu vurguluyor (Elçilerin İşleri 22:2-3; 6:1).

 

Ferisiydim: “kutsal Yasa’ya bağlılık” kötü bir şey değildi ancak güvenini onun üzerine bina etmesi günahtı.

 

6 Gayret derseniz, inanlılar topluluğuna[6] zulmeden biriydim.[7] Yasa'ya dayanan doğruluk[8] derseniz, kusursuzdum.

kusursuzdum: Pavlus burada günahsız (I.Timoteyus 1.12-13, 15) biri olduğu söylemiyor (Romalılar 7:7-13). Yaşam şekliyle Eski Ahit’e olan bağlılığını ifade etmeye çalışıyor. Pavlus’un yasaya bağlılığı saygı duyulacak bir şeydir. Ancak 3:3-4 ayetlerinde üç defa bahsi geçen “güven” kelimesine dikkat edin. Bu yaptığı şey üzerine dayalı bir “güven” ise aslında Pavlus’un Mesih’e iman ettiği zaman anlayabildiği günahını oluşturuyordu.

 

7 Ama bana kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar[9] saydım.

zarar saydım: Pavlus, Mesih’ten önceki dini inanışını çok sıkı bir şekilde tutuyordu, başka birinden daha asil bir nesilden idi, başka bir kimseden [bilgi ve yaşayış olarak] daha üst bir durumdaydı. Pavlus bu haliyle gurur ve kendine güvenin en üst denenmesi içinde yaşamaktaydı.[10] Pavlus kişisel olarak kendisine kazanç[11] olan ve kendine güvenin kaynağındaki her şeyi özgürce Mesih için bırakıyor.

8-9 Dahası var, kendisi uğruna her şeyi yitirdiğim Rabbim İsa Mesih'i tanımanın[12] üstün değeri yanında her şeyi zarar sayıyorum, süprüntü sayıyorum. Öyle ki, Mesih'i kazanayım ve Kutsal Yasa'ya[13] dayanan kendime özgü bir doğruluğa[14] değil, Mesih'e iman[15] etmekle kazanılan, iman sonucu Tanrı'dan gelen doğruluğa[16] sahip olarak Mesih'le birleşmiş olayım.

8-11: Heidelberg İlmihali 60, WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 172

zarar sayıyorum: “Mesih’i tanımanın üstün değerine” ulaşmak için gereken her şeyi atmak gerekiyor. Çünkü Mesih kiliseyi kazanmak uğruna çok büyük bir bedel ödemiştir. BELÇİKA İNANÇ AÇIKLAMASI 21

 

süprüntü sayıyorum: Pavlus Rab İsa Mesih'i tanımanın üstün bilgisinin karşısında olan her şeyi pislik kabul ediyor ve hayatından atıyor. Gurur ve kendine güven bir insan için çok kötüdür çünkü kendi gözünde insan kendisini büyük gördükçe Tanrı’nın gözünde daha da küçülür (Luka 18:9-14, Efesliler 2:8-9). 3:9-11: ayetlerinin ne dediğine dikkat edin.[17] 3:9 ayeti aklanma, 3:10 ayeti kutsallaşma, 3:11 ayeti yüceltilme hakkında konuşur. Aynı sıralamayı 2:6-11 ayetlerine bakarak gözlemleyiniz (Mesih aramıza gelip acı çekiyor ve sonunda yüceltiliyor. Bizler de bu dünyada Onun acılarına paydaş olan inananlar olarak bir gün yüceltilmeyi alacağız).

 

kendime özgü bir doğruluğa değil: Pavlus yasaya itaat etmekle insan başarılarına dayanan bir kurtuluşu vaaz etmiyor. Aksine Mesih’le birleşmiş olanlara verilen Tanrı’dan gelen doğruluk ile olan bir kurtuluşu tanıtıyor.[18]

 

İman sonucu: İman Tanrı’nın armağanıdır (Romalılar 3:22; 5:17). İsa, imanın merkezidir (nesnesidir).[19] Bu ifade “Sadece İsa” kavramını getiriyor. Pavlus da kendi güvendiği şeyleri bırakarak sadece İsa’ya güveniyor. İman kurtuluşun sebebi değil aracısıdır. Yani kişisel imanın gücüne bağlı olarak kurtuluş gelmiyor ancak iman Mesih’te zaferli olduğu için, iman Mesih’e bağlı olduğu için kurtuluş getiriyor (Romalılar 3:22, 5:17). WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XI/1, WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 70, 72-73, WESTMİNSTER KISA İLMİHAL 33, 86, BELÇİKA İNANÇ AÇIKLAMASI 22

 

10-11 Ölümünde O'na benzeyerek O'nu tanımak, dirilişinin[20] gücünü[21] ve acılarına[22] ortak[23] olmanın ne demek olduğunu bilmek ve böylece ne yapıp yapıp ölümden dirilişe[24] erişmek istiyorum.

Onu tanımak: Bu Pavlus’un tutku ile istediği bir şeydir (1:20-23). Fakat burada sadece akli bir tanıma, bilgi sahibi olma şeklinde bir şeyden bahsetmiyor. Pavlus kişisel olarak derinleşen bir birleşme ve ilişki üzerine dayalı bir ‘tanıma’dan bahsediyor.

 

dirilişinin: Çarmıha gerilmiş fakat dirilmiş Mesih’i Pavlus burada Hristiyan yaşamı için temel olarak tanımlıyor. Çünkü Mesih’in acılarına paydaş olmakla Mesih’in dirilişinin gücü Hristiyan hayatında açığa çıkıyor (II.Korintliler 4:7, 10-11). Diriliş Mesih’in acıları ile tanımlanan bir şeydir, sadece bir şehitlikle ilgili bir şey değildir (2:17) ve Mesih’in dirilişi bizlerin yalnızca öldükten sonraki hayatı için değil bu hayatı içinde önemli bir güçtür. WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XIII/1; XXVI/1

 

böylece: Pavlus sözü burada bir gerçeğe bağlayarak tamamlıyor. İnananların dayanması ve korunması Tanrı’nın kral olarak isteğinin ve işinin bir sonucudur.[25]

 

Dirilişe erişmek: Mesih’in acılarına paydaş olmak bizleri ölümden dirilişte Onun yüceliğine paydaş olmaya hazırlayacaktır (3:20-21).[26]

 

Kar etmek günümüz dünyasında herkesin bildiği bir kavramdır. Günümüzde kazanç ya da kazanmak temel bir iş ve amaç olarak öğretilmektedir. Fakat İsa Mesih, çılgın bir kazanma ve daha fazlasına sahip olma tutkusu içindeki dünyaya bu dünyadaki maddi kazancın öldükten sonra bir şeye yaramadığını öğretiyor:

Markos 8: 34Öğrencileriyle birlikte halkı da yanına çağırıp şöyle konuştu: «Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin. 35Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek; canını benim ve Müjde'nin uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır. 36İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur? 37İnsan, kendi canına karşılık ne verebilir?

Bu ayetlerde açıkca İsa Mesih canını yitirdikten sonra dünyayı kazanmış olmanın boş olduğunu öğretiyor. Dünyamız bugün daha fazla para için bir koşturma içinde. Daha fazla güç ve prestij için bir yarış içinde. Fakat İsa Mesih Markos 8:34-37 ayetlerindeki böyle bir öğretişle kişilerin dikkatini dünyasal olandan ruhani olana çevirir. Rab’bimiz kurtuluşun anlaşılmasını ve kişilerde gerçeğin büyümesini istiyor.

 

Pavlus bu bölümde kendi hayatındaki kazanç sayılabilecek her şeyi sıraladıktan sonra aslında bedende sahip olduğu bütün bu şeylerin Tanrı katında doğruluk ve aklanma sayılmaya yetmediğini hatırlatıyor. Bu yüzden de Mesih uğruna her şeyi zarar saymaktadır.

 

Pavlus gerçek sünnetliliği Ruh’ta tapınmak, Mesih İsa’ya güvenmek; O’nunla övünmek ve benliğe güvenmemek (3:3) olarak tanımladıktan sonra aslında benliğe güvenmeyi gerekli kılacak bir nokta kalmıyor. Ama Pavlus eğer benlikte güvenmeye değer bir şey olsaydı herkesten çok kendisinin güvenebileceğini hatırlatıyor.

 

Kazandığımızı sandığımız bazı şeyler kayıptır (3:4-6)

Havari, Tanrı’nın standartlarıyla yargılandığı zaman kendisinde kazanç gibi görülen hiçbir şeyin O’nu kurtarmaya yetmeyeceğinin anlaşılmasını istemektedir. Sünnetli olmak, İsrail soyundan ve Benyamin oymağından olmak, Kutsal Yasa’ya bağlı biri olmak, Ferisi olmak onda gururdan başka bir şeye sebep olmamış, bütün bunlar Pavlus’ta gurur çoğaltmıştır. Bu yüzden kendi inancı dışındaki insanları küçümsemiş ve onlara eziyet etmiştir.[27] Kutsal Yasayı tutması ve Ferisilik ile ilgili bütün gayreti İstefan’ın şehit edilmesine engel olamadı. Bütün bunları Tanrı adına yaptığı zannetmekteydi. Kutsal Yasa’nın kurallarını tutmakta, bayramlar, oruç günleri, tapınaktaki dua zamanları gibi hususları dikkate alma ve izleme konusunda Havari ‘kusursuzdum’ diye ifade etmektedir. Pavlus biyografisini verdiği bu ayetlerde aslında eskiden, İsa Mesih’e iman etmeden önceki hayatına ait olan gururu açıklamaktadır.[28]

 

Havari Pavlus bütün bunların Tanrı’nın İsa Mesih’te sunduğu o çok özel lütfa eşdeğer olmadığını öğretiyor. Pavlus’un hayatına baktığımızda (3:4-6) onun benliğe güvenmesini sağlayan şeylerin aslında gururdan başka hiçbir şey kazandırmadığını görebiliriz. Pavlus aile gururuna değiniyor: İsrail’li olmak, Benyamin oymağından olmak başka uluslara düşmanca bakmaya sebep olabilir Fakat bizler ailemizden ya da geçmişten gelen bir işarete değil, sonsuz yaşam için doğru bir işarete sahip olmamız gerekiyor. İsrail’li olmak işaretinden daha öte bir işarete sahip olmamız gerekmektedir. İşte, bu işaret ise İsa Mesih’te Tanrı’nın ev halkı olma işaretidir.

 

Pavlus İsa Mesih’e iman etmeden önce Ferisi idi. Bu Yahudiliğin en dindar kolunu oluşturan gruptu. Bir Ferisinin imanı asla sorgulanamazdı. Pavlus Şam yolunda dirilmiş Rab İsa Mesih ile karşılaşana kadar durumu böyleydi. Ferisilikte olduğu üzere Kutsal Yazıları ezbere bilmek Tanrı için iman ve itaatten sonra gelen bir konudur. Tanrı’ya ve O’nun sunduğu kurtuluşa alçakgönüllülükle iman etmek Tanrı’nın gözünde Ferisi olmaktan daha önemli bir konudur.

 

Pavlus’un İsa Mesih’e iman etmeden önceki hayatında var olan gururlardan bir diğerini kendi başarılarına güvenmek olarak tanımlayabiliriz. Pavlus yaşıtlarından daha gayretli olduğunu hatırlatmaktadır. Bu yüzden İsa Mesih’e iman ettikten sonra Pavlus eğer bedensel başarılar yeterli olsaydı kendisinin herkesten daha fazlasını hak edeceğini söylemektedir.

 

Pavlus’un İsa Mesih’e iman etmeden önce sahip olduğu diğer bir gurur ise ahlak gururudur. Pavlus iman etmeden önceki hayatında kendisinin en yüksek ahlaki standartta yaşadığını düşünen biridir. Bu gurur Pavlus’un gözünde diğer insanları ve özellikle Hristiyanları doğru yola getirilmesi gereken insanlar olarak görmesine sebep olmuştur. Bu yüzden Pavlus, İsa Mesih’e iman edene kadar imanlılar topluluğuna zulmeden biri olarak ün yapmıştır. Gerçek şudur ki, bizlerin kendi doğruluğu İsa Mesih’in kutsal varlığının önünde kirli bir paçavradır.

 

Bazı kayıplarımız bir kazançtır (3:7-11)

Pavlus elde ettiği her şeyin, kazanç saydığı şeylerin onda büyük gurur olduğunu Şam yolunda İsa Mesih’le karşılaştıktan sonra görür ve bunları zarar sayar (Lütuf bedensel başarılarla alınabilecek bir şey olsaydı zaten lütuf olmazdı). Havari artık geçmişinde övünç olacak her şeyi İsa Mesih’te zarar ve süprüntü saymaktadır.

 

İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcı olarak kabul etmek bir kişinin hayatı için en önemli karardır. İsa Mesih’i kabul etmekle kaybedeceğimiz tek bir şey vardır: o da cehennemdir. İsa Mesih’i kabul etmekle ne kazanacağız? Pavlus 3:8-11 ayetlerinde bu soruya cevap verir.

 

Pavlus, Tanrı tarafından kabul edilen bir hayat yaşadığını düşünürken Mesih’le karşılaşır ve aslında Tanrı’nın onaylamadığı bir durumda olduğunu görür. Kutsallıkta ilerlediğini düşünürken Stefan’ın öldürülmesine bulaştığını farkeder. Kendisinde doğruluk olarak gördüğü şeylerin aslında aleyhine bir davaya tanıklık edeceğini görür. Başarı olarak düşündüğü her şeyin aslında birer hata olduğunu anlar. Bu yüzden de şu itirafı yapar: Ama bana kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar saydım.

 

Bir zamanlar benliğe ve bedenin işlerine güvenen Pavlus şimdi Rab İsa Mesih’i tanımanın üstün değeri, bilgisinden söz etmektedir (3:8). Pavlus artık yaşamda daha üstün şeyleri keşfetmiştir. Mesih’i tanıma bilgisini mukayese edebileceği başka bir bilgi olmadığını görür.

 

Bir zamanlar kendi doğruluğuna güvenen Pavlus, Mesih’i hayatına kabul edince Mesih’e iman etmekle kazanılan doğruluğun değerinin farkına varmıştır (3:9). Mesih’le birleşmek Havarinin geçmişte ümit bağladığı şeylerin aslında ne kadar boş olduğunu görmesine sebep olmuştur. Mesih’le birleşmek, Tanrı ile ve insanlık ailesiyle yeni bir ilişkinin başlangıcı olmuştur. Bu da kişinin sahip olduğu yeni bir pozisyondur.

 

Havari, Tanrı ile çok yakın bir dostluktan bahsetmektedir. Eskiden güvendiğiniz şeylerin (3:4-6) süprüntü olduğunu görmek sizler için de Tanrı ile yeni ve doğru bir ilişkinin başlangıcı olacaktır. Havari, Mesih’e benzemek ya da O’nun gibi olmak kavramlarıyla ruhani hayatlarımıza yeni bir derinlik kazandırmak ister (3:10). Dirilişin gücünü bilmek, Tanrı’yı kişisel olarak bilmek Tanrı’yla dostluğun başlangıcıdır. Bu bilgi kişisel tecrübeyi içeren bir bilgidir. Ve Pavlus bu kişisel tecrübeyi bizlerin birçok ders çıkaracağı oranda yoğun bir şekilde yaşar.

 

Eskiden kazanç olarak düşündüğümüz şeylerin artık Mesih’te süprüntü olduğunu görmek bize yeni bir umut vermiştir. Bu diriliş umududur (3:11). Benliğe ve bedensel başarılara güvenmeyen, ancak İsa Mesih’e güvenen ve O’nunla övünen gerçek Hristiyanları bu dünyada galip kılan, imanda sarsılmaz ve adanmış kılan şey İsa Mesih’in dirilişine ortak olma ümididir. O’nun yeniden gelecek olması bizleri kazanan tarafta olarak esenlik ve sevinç içinde bir yaşama yönlendirmektedir. Pavlus’un mektup boyunca gördüğümüz sevinci, diriliş umuduna ortak olan siz Hristiyanları da sevinmeye ve bu umuttan dolayı şükretmeye yönlendirmiyor mu?

 



[1] güvenebilirdim: II.Korintliler 5:16; 11:18, daha çok güvenebilirim:II.Korintliler 11:22-23

[2] Luka 1:59, Tekvin 17:2

[3] II.Korintliler 11:22, Romalılar 9:3-4; 11:1

[4] Romalılar 11:1, (I.Samuel 9:1-2; Pavlus’un ismi Kral Saul’dan geliyor olabilir)

[5] Elçilerin İşleri 23:3, 6; 26:5, Galatyalılar 1:14

[6] Elçilerin İşleri 8:3

[7] Elçilerin İşleri 7:58-60; 8:3; 9:13-14; 22:4-5; 26:9-11, I.Korintliler 15:9; Galatyalılar 1:13-14

[8] Romalılar 10:5

[9] Matta 13:44, Luka 14:33

[10] Luka 18:9-14, Efesliler 2: 8Çünkü iman ederek kayrayla kurtulmuş bulunuyorsunuz. Bu kendi başarınız değildir. Tanrı armağanıdır. 9Kişinin yaptığı işler nedeniyle değildir. Öyle ki, kimse övünmesin.

[11] O dönemde Yahudilik Roma İmparatorluğunun güvencesi altındaydı, Hristiyanlar için ise hem Yahudiler hemde Roma dünyası tarafından red edilmekteydiler. En başta can güvenceleri yoktu. Buna bağlı olarak pekçok vatandaşlık ayrıcalıklarından faydalanamama durumu söz konusuydu.

[12] Efesliler 4:13, II.Petrus 1:2

[13] Romalılar 10:5

[14] Romalılar 10:3

[15] Romalılar 9:30

[16] Romalılar 1:17

[17] Filipililer 3: 9Öyle ki, O'nunla tam birleşeyim. Ruhsal yasaya uymakla kazanılan kişisel doğruluğa artık bel bağlamayayım. Tersine Mesih'e imanla Tanrı'dan gelen ve imana dayanan doğrulukla donatılmış bulunayım (WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XI/1-5, Hİ 1, 37-39, 45, 56, 59-61, 84, 126).

10Tüm isteğim, Mesih'i ve dirilişinin gücünü bilmek, O'nun çekmiş olduğu işkenceleri paylaşmak, O'nun ölümüyle O'nun gibi olmaktır (WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XIII/1-3 Hİ 32, 43, 76, 86, 115, 122, 124).

11Umudum ölüler arasından dirilişe erişmektir.

[18] Romalılar 1.16-17; 3.21-26

[19] Galatyalılar 2:16 Yine de kişinin, Kutsal Yasa'nın gereklerini yapmakla değil, İsa Mesih'e olan imanla aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de, Yasa'nın gereklerini yapmakla değil, Mesih'e imanla aklanalım diye Mesih İsa'ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa'nın gereklerini yapmakla aklanmaz.

[20] Vahiy 20.5-6

[21] Efesliler 1:19Bunun yanı sıra da iman eden bizlerde O'nun gücünün aşkın görkemini kavrayasınız. Bu, O'nun güçlülüğünün egemenliği uyarınca işlemektedir. 20Mesih'i ölüler arasından dirilterek göksel yerlerde kendi sağında oturtana özgü güçtür bu.

[22] Romalılar 8:17

[23] acılarına ortak olmak: Romalılar 6.3-5 Mesih İsa ile birleşme yolunda vaftiz edilen bizlerin O’nun ölümünde birleşme yolunda vaftiz edildiğimizi bilmiyor musunuz? Çünkü vaftiz yolula O’nunla birlikte ölüme gömüldük. Öyleki, Baba’nın görkemli gücüyle Mesih ölüler arasından nasıl dirldiyse, bizde vaktimizi yepyeni bir yaşamda geçirebilelim. Çünkü ölümün benzerliğinde O’nunla birleştiysek, dirilişinin benzerliğinde de birleşmemiz doğaldır.

[24] Elçilerin İşleri 26.6-8

[25] 1:6; 2:13; 3:12-14, 21 ( 1, 46-47, 49, 51, 53-54, 127, WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XI/5; XVII/1-3)

[26] Romalılar 8:17 Eğer Tanrı'nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesih'le birlikte yüceltilmek üzere Mesih'le birlikte acı çekiyorsak, Tanrı'nın mirasçılarıyız, Mesih'le ortak mirasçılarız.

[27] Elçilerin İşleri 8:1; 22:19-20

[28] Pavlus aynı şekilde Mesih’e iman etmeden önceki hayatında kendisine göre dindarlık gereği olarak yapması zorunlu olan şeyleri şimdi Mesih’sel bir bakış açısıyla değerlendirmektedir: Koloseliler 2:16 Bu nedenle yiyecek ve içecek, bayram, yeni ay ya da Sept günü konusunda hiç kimse sizi yargılamasın. 17Bunlar gelecek şeylerin gölgesidir, aslı ise Mesih'tedir. Koloseliler 2:20-21 Mesih'le birlikte ölüp dünyanın temel ilkelerinden kurtulduğunuza göre, dünyada yaşayanlar gibi niçin, «Şunu tutma», «Bunu tatma», «Şuna dokunma» gibi kurallara uyuyorsunuz? 22Bu kuralların hepsi, kullanıldıkça yok olacak nesnelerle ilgilidir; insanların buyruklarına ve öğretilerine dayanırlar. 23Kuşkusuz bu kuralların uydurma dindarlık, sahte alçakgönüllülük ve bedene eziyet açısından bilgece bir görünüşü vardır; ama doğal benliğin düşkünlüğünü önlemekte hiçbir yararları yoktur.