VAAZLAR

 

FİLİPİLİLER VAAZLARI

 

XIX / 4:1-7

 

1 Bu nedenle, ey sevgililer, sevincim, başımın tacı,[1] içten özlediğim[2] sevgili kardeşlerim, böylece Rab'de dimdik[3] durun.

dimdik durun: Pavlus bundan sonra 4:2-3 ayetine ilişkin bir öğütte bulunacaktır. Bu da yapılan sevgi gösterisini açıklamaktadır (4:1). Pavlus’un “dimdik durun”  diyen teşviği 1:27 ayetinde olan şeylerden söz etmektedir. Diğer yandan bu teşvik 3:20-21 ayetleriyle de ilgilidir. Pavlus Mesih’in dönüşünü hatırlayıp Filipi kilisesine “sevinç” ve “taç” hakkında hatırlatma yapar.[4]

 

Sahte öğretmenlerin özlediği dünyasal şeyler ve sevdikleri dünyaya karşılık Pavlus sevinç ve özlemini kiliseyi bir arada, Mesih’te görmekte buluyor.

 

2 Evodiya'ya rica ediyorum, Sintihe'ye rica ediyorum, Rab yolunda aynı düşüncede olun.[5]

aynı düşüncede olun: Pavlus kilisede etkisi olduğu düşünülen bu iki kadına rica ederek birbirleriyle aynı fikirde olmalarını değil, 2:1-2 ayetinde olduğu üzere her ikisinin de davranışlarında düşünce birliği içinde olmalarını istemektedir.

 

3 Evet, gerçek yoldaşım, sana da yalvarırım, bu kadınlara yardım et. Çünkü onlar benimle, Klement'le ve adları Yaşam Kitabı'nda[6] bulunan diğer emektaşlarımla birlikte Müjde'yi yaymak için mücadele ettiler.

gerçek yoldaşım: kilisedeki herkesin birlik olma konusunda sorumluluğu vardır.

 

4 Rab'de her zaman sevinin; yine söylüyorum, sevinin![7]

sevinin: Pavlus kilisenin içinde bulunduğu uyuşmazlıklar, zorluklar, güçlük ve yokluklarla olan denenmede bile itaat ederek sevinmelerini istiyor. Çünkü sevinç iyi ya da olumlu bir durumdan geriye kalan bir şey değil, Rab’den gelen bir şeydir.

 

5 Uysallığınız bütün insanlarca bilinsin. Rab'bin gelişi yakındır.[8]

Uysallığınız: Pavlus’un bahsettiği uysallık Mesih’ten gelen bir uysallıktır.[9] Mesih’te olan bir kişi kendi hakkı olanları bazen talep etmez ya da bunlarda ısrar etmez (2:1-4). Ancak böyle bir kişi (bağışlayan bir ruha sahip bir kişi) sevincin gizini keşfedebilir.

 

Rab’bin gelişi yakındır: İçinde bulunduğumuz zaman geçicidir. Mesih’in ikinci gelişi ile ilgili olarak ileriye doğru bakmalıyız (3:20-21) ve bundan umut almalıyız.

 

6 Hiç kaygılanmayın;[10] her konudaki dileklerinizi, Tanrı'ya[11] dua edip yalvararak şükranla[12] bildirin.

kaygılanmayın: 2:20 ayetinde de aynı kelime başkalarına sevgi göstermek hakkında kullanılmıştır. Burada ise kaygının Tanrı’ya güven ile bağdaşmayacağı gösterilmektedir. Pavlus burada kaygılanmayın derken bunun bir sınırı yoktur (hiç bir şey için kaygılanmayın). 3:1 ayetinde “sevinin” diyen Pavlus, bu ayette de özde aynı şeyi söylüyor.

 

dua edip yalvararak şükranla bildirin: Pavlus yalvarış ve şükran ile dileklerin sunulmasının önemine dikkat çeker. Duada dilekte bulunarak kaygıyı yok ederiz.[13] Duadaki şükran ise üzüntünün panzehiridir. WESTMİNSTER İNANÇ AÇIKLAMASI XXI/3, WESTMİNSTER UZUN İLMİHAL 104, 108, 178, 185, 193, 196, WESTMİNSTER KISA İLMİHAL 98

 

7 O zaman her türlü kavrayışı aşan Tanrı'nın esenliği[14] Mesih İsa aracılığıyla yüreklerinizi ve düşüncelerinizi koruyacaktır.

Tanrı’nın esenliği: Kaygıya karşılık olarak verilen cevap ise Tanrı’nın esenliğidir. Bu esenlik Mesih’te olanlara özeldir (aittir). Çünkü Mesih’ten gelir (1:1-2).[15]

 

Bizler insanları nasıl tanımlarız ve kaç sınıfta toplarız? Köylü, kentli, kültürlü, tahsilli v.s. bu tanımları çoğaltabiliriz. Çoğu zaman insanları dışardan gözlemlenebilen özelliklerine göre tanımlarız. Acaba bizler Hristiyanları nasıl tanımlıyoruz? Bir Hristiyan tahsilli olabilir, cahil olabilir, şehirli veya köylü olabilir. Dış görünüşe göre yaptığımız değerlendirmeler aslında bizleri hataya götürür. Aslında bu hata Tanrı’nın bize verdiği değeri iyi kavrayamamış olmamızdandır. Oysa bir Hristiyan köylü ya da şehirli olsun kesin bir karakter özelliği taşır. Pavlus bu bölümdeki sözleriyle Hristiyanlarda olması gereken karakteristik özellikleri kiliseye yeniden hatırlatır.

 

Sevgi bir Hristiyanı tanımlayan işarettir (4:1-3)

Bu sevgi kilisede işlere yardımcı olan Klement kadar kavgacı Evodiya ve Sintihe’yi de kapsamaktadır. Bizler sevgimizde çoğunlukla seçici davranmaktayız. Bizler çoğunlukla sevgimize karşılık veren kimseleri sevmekteyiz. Ya da kendi duygularımıza göre sevilmeye layık bulduğumuz kimselere sevgi göstermekteyiz. Fakat Tanrı bize öyle davranmamaktadır. Tanrı sizleri sevgisine layık olmadığımız zamanlarda bile sevmektedir. Sizler Tanrı’nın sizi sevdiği gibi başkalarını sevmeye çalışmalısınız. Pavlus’un burada yaptığı şey de budur. Aralarında anlaşmazlık bulunan bu iki kadının varlığına rağmen Kilise Pavlus’un sevinci ve başının tacıdır. Pavlus fikir ayrılıklarına rağmen onların Rab’de oldukları vurgular. Çünkü her ikisinin de Yaşam Kitabı’nda ismi yazılıdır. Pavlus onlar arasındaki soruna Rab’de aynı düşüncede olsunlar diyerek çözüm önerir. Bu ifade bize 2:5 ayeti ile devam eden bölümü hatırlatıyor. Eğer her ikisi de Mesih İsa’daki düşüncede birleşirlerse o zaman Rab’bin kendi haklılığını aramadığı gibi (2:6-8), onlar da ‘ben haklıyım’diye diretmeyecek, fikirlerini Mesih’e getirecek, yanlışı bulmaya, çözüme ulaşmaya birlikte gayret edeceklerdir. Tanrı büyük sevgisiyle bizlere nasıl şefkat ve acıma gösteriyorsa aynı şekilde bizler de kilise içinde olabilecek farklılıklara sevgi ve tahammül gösterip farklılıklarımızı Mesih’in düşüncesinde birleştirebilmeliyiz. Bunu kilisede yapamadan kayıp olan insanlığa Tanrı’nın sevgisini ulaştırmak için yapacağımız şeylerde başarı gösteremeyiz.

 

Hristiyan sevgisi ilgilenen (kaygılanan) bir sevgidir. Sevgi, sevilen bir kimseye ilgi göstermeyi gerektirir. Pavlus burada kilisenin tamamı ile ilgilenerek, onlar için dua ederek, onlar için kaygılanarak, onların imanda büyümesi için yardımcı olmaya çalışarak sevgisini belli eder. Bu yüzden kiliseyi, ‘sevincim’ ve ‘tacım’ sözleriyle çağırır. Onlara olan ilgisi ve kaygısı hapishanedeyken, onlardan ayrı iken bile devam eder.

 

Sevinç bir Hristiyanı tanımlayan işarettir (4:4)

Bu mektup sıkıntılı ve zor zamanlarda yazılmış olmasına rağmen bir sevinç mektubudur. Bu sevinç bir süreklilik arz eder. Bu anlamda bir Hristiyanın sevinci yalnızca iyi zamanlarda değil, sıkıntılı zamanlarda da devam etmelidir. Bu sevinç Rab’den gelir, Rab ile süreklilik gösteren bir ilişkiyi tanımlamaktdır. Pavlus sürekli varolan ve yenilenmiş bir sevinçten bahsederken aynı zamanda sevinin ifadesini bir emir olarak kullanır. Öyleyse dünyanın sonuna kadar bizimle olmayı vaat etmiş olan Rab ile her durumda sevinçli olmalıyız. Yani bu sevinç hayatın değişik durumlarından bağımsız olarak her zaman vardır. Bu öyle bir sevinçtir ki, sevinmek için bir neden olmadığı halde bile hissedilebilir. Bu sevinç kazandığını şimdiden biliyor olmanın sevincidir.

 

Uysallık bir Hristiyanı tanımlayan işarettir (4:5)

Türkçeye uysallık, iyi yüreklilik olarak çevrilen bu kelime (epieikes) yumuşak huylu, sabırlı, tahammüllü anlamlarını içermektedir. Bu kelime bir Hristiyanın centilmence başkası için bir şeylerden vazgeçebileceğini tanımlamaktadır. Yani merhameti nerede kullanacağını bilen bir kimseyi tanımlamaktadır. Çünkü bir Hristiyan Rab’bin her durumda kontrolü elinde tuttuğunu bilir. Yani bir Hristiyan yaptığı her şeyi Rab’bin orada kendileri ile birlikte olduğu anlayışıyla yapar. Bu çeşit bir uysallık günümüz insanlarının çok çabuk unuttuğu bir şeydir. Hepimizin hayatında bir başkasının görmesi veya bilmesi durumunda utanacağımız olaylar vardır. Ama bizler bu durumları kimse görmediği düşüncesiyle yaparken Rab’bin kutsal varlığının orada olduğunu unuttuğumuzdan esas utanç duymamız gereken kişinin yanında yapmışızdır. İsa Mesih’te yaşamı bulmuş olanların başkalarına karşı böyle bir uysallıkla davranmaları gerekir. Rab’den merhamet bulmuşlar olarak merhameti başkalarına verebilmeniz gerekir. Rab’den şefkat ve sevgi görmüş olmak başkalarına sevgi ve şefkatle yaklaşmanızı gerektirir.

 

Çünkü Rab’bin gelişi yakındır. Merhamet göstermiş olana Rab’de geldiği zaman merhamet gösterecektir.[16] İsa Mesih bize karşı günah işleyen bir kardeşi kaç kez bağışlamamız gerektiğini soran Petrus’a bu sebepten ‘yedi kez değil, yetmiş kere yedi kez’ bağışlayın demesi bizlerin daima hatırlaması gereken bir konudur.[17]

 

Esenlik bir Hristiyanı tanımlayan işarettir (4:6-7)

Bu ayetler bizlerin İsa Mesih’te sahip olduğu esenliği en güçlü bir şekilde ifade etmektedir. Her ne durum olursa olsun bir Hristiyanın başkalarıyla uysallık ve esenlik içindeki ilişkisi korku veya endişe tarafından engellenememelidir. Her ne durum olursa olsun bir Hristiyanın Rab ile ilişkisi korku veya endişe tarafından engellenememelidir. Her türlü kötü olay veya sonuç bir Hristiyanın duasında ancak şükran ve övgü ile buluşur. Dua ve şükranla dolu bir yerde Rab’bin insan kavrayışını aşan esenliği vardır. Bu ayette koruyacaktır diye tercüme ettiğimiz kelime (frourestei) askeri bir terim olup “koruma altında tutmak, kaçış yollarını kapalı tutmak” anlamlarını içerir. Pavlus bu kelimeyi II.Korintliler mektubunda (11:32) “Şam’da Kral Aretas’ın valisi beni yakalatmak için kenti sıkı bir denetim altına almıştı” ifadesinde kullanır. Bu ayetlerde geçen Tanrı’nın esenliğinin yüreklerimizi ve akıllarımızı koruması bir vaat olmaktan çok kesin bir gerçeği vurgulamaktadır. Yeter ki, her türlü zor durum dua, dilek ve şükranla Tanrı’ya sunulsun.

 

İşte bir Hristiyan böyle işaretleri üzerinde taşıyan kişidir.

 



[1] II.Korintliler 1:14

[2] Filipililer 1:8

[3] I.Korintliler 16:13, Filipililer 1:27

[4] I.Selanikliler 2:19Çünkü Rabbimiz İsa geldiğinde, O'nun önünde umudumuz da, sevincimiz de, övünç tacımız da sizlersiniz. Başka kim olabilir ki! 20Çünkü yüceliğimiz ve sevincimiz sizsiniz.

[5] Filipililer 2:2

[6] Luka 10:20, Vahiy 3:5; 20:15

[7] Romalılar 12:12, Filipililer 3:1

[8] İbraniler 10:37, Yakup 5:8-9

[9] II.Korintliler 10:1 Ben Pavlos, Mesih'in yumuşak huyluluğu ve iyi yürekliliğinden esinlenerek, size yalvarıyorum: Ben ki, yüz yüze geldiğimizde alçakgönüllü, ama sizden uzaktayken atılganmışım!

[10] Matta 6:25-34

[11] Efesliler 6:18

[12] I.Selanikliler 5:16-18

[13] I.Petrus 5:7 Tüm kaygınızı O'na bırakın, çünkü O sizi düşünür.

[14] İşaya 26:3, Yuhanna 14:27, Koloseliler 3:15

[15] Efesliler 3: 18Kutsal yaşamlıların tümüyle birlikte bu sevginin genişliğini, uzunluğunu, yüksekliğini ve derinliğini kavramaya güçlü kılınasınız. 19Evet, Mesih'in bilgiyi aşan sevgisini tanıyasınız. Böylece Tanrı'nın tüm doluluğuyla dolasınız.

[16] Matta 5:7; 25:31-46

[17] Matta 18:21-22, 35