VAAZLAR

 

FİLİPİLİLER VAAZLARI

 

XX / 4:4-5

 

4 Rab'de her zaman sevinin; yine söylüyorum, sevinin!

5 Uysallığınız bütün insanlarca bilinsin. Rab'bin gelişi yakındır.

 

Tanrı bizi kendi suretinde yarattığında bizlere kendi düşüncesini, iradesini ve duygularını verdi. Ancak günah ve düşüş bizlerin fiziksel ve tinsel yönüne bir bozulma getirdi. Artık irade, düşünce ve duygu olarak Tanrı’nın yaratılışının en başındaki mükemmel insandan oldukça uzaklaşmış durumdayız. Öyleyse düşüncemiz ilahi vahiyin bilgisi tarafından biçimlendirilmeli ve yönlendirilmelidir. Mesih’te olan düşünceyi giyindiğimizde irademizi iyi ve doğru olanı yapmaya yönlendirebiliriz. Diğer yandan duygularımız, düşüncemizden ve irademizden bağımsız değildir. Günahla birlikte artık insanoğlunun iradesi daha çok duyguları tarafından yönetilmeye meyillidir. Bu yüzden de ancak iyi hissettiğimiz zaman sevinebiliriz. Pavlus sevinmek konusunda daha bağımsız bir yaklaşım getirir. Böylece kişinin etrafındaki değişen durumlara bağlı olan bir sevinç değil de Mesih’le sürekli devam eden bir paydaşlığa bağlı sevinci yaşamlarımıza yerleştirmek ister.

 

Bu durumda Pavlus’un sevinin diyen bu sözleri olması gereken bir ideal standart ya da güzel bir tavsiye olmaktan çok, bizzat kendi hayatında yaşayarak bize örnek bıraktığı Kelami bir prensip olarak karşımıza çıkar.

II.Korintliler 11: 23Mesih'in hizmetkârları mıdırlar? Aklımı kaçırmış gibi konuşuyorum. Ben O'nun daha üstün bir hizmetkârıyım. Ben daha çok emek verdim, hapse daha çok girdim, sayısız kere dayak yedim, çok kez ölümle burun buruna geldim. 24Yahudilerden beş kez otuz dokuzar kırbaç yedim. 25Üç kez değnekle dövüldüm, bir kez taşlandım, üç kez deniz kazasına uğradım. Bir gün bir gece açık denizde kaldım. 26Sık sık yolculuk ettim. Irmaklarda ve haydutlar arasında, gerek soydaşlarım gerekse de diğer uluslar arasında tehlikelere uğradım. şehirde, çölde, denizde ve sahte kardeşler arasında tehlikelere düştüm. 27Emek verdim, sıkıntı çektim, çok kez uykusuz kaldım. Açlık ve susuzluğu tattım. Çok kez yiyeceksiz ve soğukta çıplak kaldım. 28Bütün diğer sorunların yanısıra, tüm inanlı toplulukları için her gün çekmekte olduğum kaygının baskısı var üzerimde. 29Kim güçsüz olur da ben güçsüz olmam? Kim günaha düşürülür de ben onun için yanmam? 32şam'da Kral Aretas'ın valisi beni yakalatmak için kenti sıkı bir denetim altına almıştı. 33Ama beni küfe içinde surdaki bir pencereden sarkıttılar; böylece onun elinden sıyrılıp kaçtım.

 

Korintliler mektubunun bu ayetleri ışığında Filipililer Mektubunun 4:4 ayetine baktığımızda pek çoğumuzun katlanamayacağı sıkıntıları bizzat yaşamış yetkili bir ağızdan gelen bu sözler bizleri ‘Daima sevinmek’ üzerinde ciddi bir şekilde düşünmeye sevk etmektedir.

 

Pavlus benzeri bir tecrübeyi Filipi kentine geldiği zaman da yaşamıştı.[1] İmanı yüzünden hapiste bulunan birinin Rab’bin gelişini düşünerek sevinç duyması günümüzün değerlerinde de oldukça şaşırtıcıdır. Pavlus pek çok kişinin ‘Rab, ben Senin için bu kente geldim, kötü bir şey yapmadım, başıma gelenleri hak etmiyorum’ demekten kendini alamayacağı bir durumdadır. Pavlus dışarıda kendisinden daha iyi durumda olan kiliseye sevinçli bir yaşam sürmesi için ısrarlıdır. Eğer sizler de aklınızı iman, ümit ve sevgi üzerinde tutarsanız, esenlik içinde olaraktan olumlu düşünüp, panik olmadan daha doğru kararlar verebilirsiniz. En önemlisi en zor zamanlarda Tanrı’nın isteğini görmekte daha başarılı olabilirsiniz. Rabbimiz İsa Mesih’in arzusu daima O’na gelmemiz ve O’ndaki sevincin doluluğunda yaşamamızdır.[2]

 

Umutsuzluğu, şiddeti, hayal kırklıklarını çok sık yaşayan dünyamız sevinç ve mutluluğu çoğu zaman yanlış adreslerde aramaktadır. Umudunuzu bağladığınız yatırımlar, umudunuzu bağladığınız işleriniz, gelecekle ilgili planlarınız, eşiniz, çocuklarınız, arkadaşlarınız, anne babanız, akrabalarınız çoğu zaman sizler için bir problem olmakta, bazı zaman sevindiğiniz bir nokta varsa onu da bozmaktadırlar. Sevinç ve esenliğin doğru adresi RAB’dir. Bu yüzden ‘RAB’de SEVİNİN’ ifadesinde Pavlus oldukça ısrarlıdır.

 

Kutsal Kitap’ın bize tanıttığı Tanrı doğruluk ve güvenin Tanrı’sıdır. O paktır, kainata hükmeder, adil ve merhametlidir. Sözlerine ve vaatlerine sadıktır. Sizleri asla hayal kırıklığına uğratmaz. O kutsallığın ve sevginin Tanrı’sıdır. Öyleyse O’nun sizlerde iyilik için etkin olmasından, iyi bir Tanrı olmasından dolayı sevinçli olmalısınız.

 

Tanrı vaatleri ile sizleri zenginleştirir ve ayakta tutar. Bundan dolayı sadece O’nda sevinçli olabilirsiniz. Rab’bin gücünde sıkıntılara dayanır ve şeytana karşı direnebilirsiniz. Rab’bin hiç tükenmeyen gücünde daima O’na hizmet etmek için kendinizi yenileyebilirsiniz. Rab dünyanın sonuna kadar bizimle olacağını vaat etmiştir (Matta 28:20). O bizi asla bırakmaz ve terk etmez. Sizlerin içinde bulunduğunuz her durumu gören, her yerde sizinle olan yaratıcımız, sizler için iyi ve doğru olanı isteyen Rab’bin çok özel varlığı ve hayatınız için olan koruma ve sağlayışından dolayı sevinmelisiniz (Mezmur 139).  

 

Bizleri hak ettiğimiz cezadan kurtarıp, bağışlayan ve bize iyi bir yer hazırlayan (Yuhanna 14:1-3) Rab’bin vaatleri ve hayatımız için yaptıkları sevinmek için yeterli değil midir?

 

Bu kadar çok konuda sevinmesi gereken bir Hristiyan hiç üzülmez mi? Elbette üzüntü ve gözyaşı Hristiyanların da hayatının bir parçasıdır. Ama bir Hristiyan sıkıntı ve acılı bir zamanda bile bu Rab’deki sevinç ve esenlikten dolayı içinde bulunduğu durumu Tanrı’nın iyiye çevirmesini ister, göksel krallığı için kullanmasını ister ve kendisine bir şeyler öğretmesi için kullanacağını bilir.[3] Sıkıntılarının bir gün teselli bulacağını bilir. Acı ve üzüntü onun aklını karıştırmaz, önünde çözüm bekleyen veya çözülemez gibi görünen sorunlar onu intihara, isyana, evini veya sorumluluklarını terk etmeye yönlendirmez. Bir Hristiyan gelecek hayatında Rab’bin yanında olacağını bilerek korku ve kaygının hayatını esir almasına izin vermez.

 

Bu duruma en iyi örneklerden biri Yusuf’un hayatıdır.[4]

 

Bu sevinç ve esenlik her durumda Tanrı ile doğru bir ilişki için olan zemini bulmamızın anahtarıdır. Rab’bin önüne gözyaşlarımızla geldiğimiz zamanlarda bile O’nun bizle olan sevinci ve tesellisi ile yüreklerimizi Rab’bin isteği olana, Rab’bi hoşnut eden şeye çevirebilir, her durumda Galiplerden de Üstün bir hayat yaşayabiliriz.

 



[1] Elçilerin İşleri 16:24-26

[2] Yuhanna 16:24 Şimdiye dek benim adımla bir şey dilemediniz. Dileyin, alacaksınız. Öyle ki, sevinciniz tam olsun. Yuhanna 17:13 İşte şimdi sana geliyorum. Sevincimin onlarda tamamlanması için bunları ben dünyadayken söylüyorum.

[3] Tekvin 45:5, 7

[4] Tekvin 37; 39-50