VAAZLAR

 

FİLİPİLİLER VAAZLARI

 

III / 1:4-8

 

4-5 İlk günden şimdiye dek Müjde'nin yayılmasındaki işbirliğinizden[1] dolayı her duamda hepiniz için her zaman sevinçle dilekte bulunuyorum.

6 Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı'nın bunu, Mesih İsa'nın gününe dek bitireceğine güvenim vardır.[2]

7 Hepinizle ilgili olarak böyle düşünmekte haklıyım. Her an yüreğimdesiniz. İster zincire vurulmuş olayım, ister Müjde'yi savunup[3] doğrulamakta olayım, hepiniz benimle birlikte Tanrı'nın lütfuna ortaksınız.

8 Hepinizi Mesih İsa'nın sevgisiyle nasıl özlediğime Tanrı tanıktır.

 

Pavlus’un Filipi kilisesini düşündüğünde hissettiği sevincin kaynağı burada daha da açıktır. Pavlus Filipi kilisesinin kurulma aşamasında oldukça sıkıntılar yaşamıştır. Pavlus Asya’ya gitmek istemiş bu olmayınca Bitinya bölgesine geçmek istemiştir. Bu da Kutsal Ruh tarafından engellenince Pavlus Troas denilen yere gider ve o gece gördüğü görüm neticesinde Makedonya’ya gitme kararı alır[4]. Pavlus Filipi kentinde ırmak kenarında toplanan kadınlara müjdeler. Orada Pavlus’un sözlerini dinleyen Lidya ismindeki kadının yüreğini Rab açmıştır. Kadın böylece iman eder[5]. Ama çarşıda cinli bir kızı iyileştirdikleri için kızın efendileri tarafından tutuklattırılırlar. Pavlus ve Silas neticede ceza olarak dövdürülüp hapse atılırlar[6]. Onlar gece yarısına doğru dua edip ilahi söylerlerken birden şiddetli bir sarsıntı olur ve zindan kapıları açılır, zincirler çözülür. Onların kaçtığını sanan zindancı kendini öldürmek ister ama Pavlus ve Silas’ın içerde olduklarını görünce korkuyla titreyerek onlardan kurtuluş ile ilgili sözler dinler ve Rab’be iman eder[7]. Lidya ve Zindancı Rab’be iman edip ev halkı ile birlikte vaftiz olunca Filipi kilisesi kurulmuş olur. Bu kilise böyle sıkıntılarla kurulmuştur. Pavlus bu kiliseyi hatırladığı zaman Tanrı’nın orada başlattığına tanık olduğu işi hatırlar.

 

Pavlus Tanrı’nın bu işi nasıl başlattığını hatırlar: Kutsal Ruh Pavlus’u önce Filipi’ye yönlendiriyor, orada konuşan Pavlus’u dinleyen kadınlardan Lidya’nın iman etmesi için kadının yüreğini Rab açıyor,[8] aynı şekilde tutuklandığı yerde planda olmayan bir şekilde zindancı iman eder. Böylelikle Filipi kilisesi kurulmuş olur. Pavlus bu yüzden altıncı ayette bu gerçeği bütün samimiyeti ile dile getirmektedir. Tanrı iyi bir iş başlatmıştır, canlara kurtuluş vermiştir, bir kilise kurmuştur. Pavlus Filipi Kilisesinin bu başlangıç aşamasına bizzat tanık olduğu için Tanrı’nın vaatlerini tamamladığını, başladığı işleri yarım bırakmadığını bilerekten kiliseye bu gerçeği hatırlatır. Tanrı başlamıştır, Tanrı bitirecektir.

 

Aradan geçen yıllardan sonra Pavlus Roma’da hapishanededir. Filipi’de tutuklanmasının neticesinde gelişen olayları hatırlamaktadır. Bu yüzden şimdi hapishaneden yazan biri olaraktan bu sebepten sevincini kaybetmemektedir. Pavlus’un bu sevinci içinde bulunduğu ortamın endişe ve korkusuna adeta meydan okumaktadır.

 

Pavlus bu sebepten kiliseyi her durumda sevinçli olmaya çağırır. Kilisenin bilmesini istediği diğer bir şey ise bu işi Tanrı başlatmıştır, onlar değil. Öyleyse Tanrı başladığı işi bitirecektir. Lidya’nın yüreğini iman etmesi için açan Tanrı aynı şekilde Pavlus’un zindancıyla bir konuşma yapması için önceden bir hazırlık yapmasına gerek kalmadan insanların yüreklerinde ve yaşamlarında büyük değişiklikler yapmıştır. Pavlus bütün bu olayların tanığı olarak bunların insanın işi değil ama Tanrı’nın işi olduğunu bizzat gözlemlemiştir. Irmak kenarında bir kadınla buluşup konuşmak ve şehir hapishanesinde tutuklu kalmanın kilise kurma gibi yüksek bir işte bizlerin kendi anlayışına ve planlarına göre bir yeri yoktur. Bizler kilise kurmak için önce hapse girmeyi planlamıyoruz. Ama her şeye kadir olan Tanrı imkansız ve umutsuz gibi görünen bir durumda çalışmaktadır. Ve bu iş Tanrı’nın işidir, insanın değildir. Bu sebepten Pavlus Tanrı’nın başladığı işi bitireceğinden emindir. Pavlus 2:12 ayetinde şöyle diyor:

“Çünkü kendisini hoşnut eden şeyi hem istemeniz, hem de yapmanız için sizde etkin olan Tanrı'dır.”

 

Bu sebepten Pavlus Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı'nın bunu, Mesih İsa'nın gününe dek bitireceğine güvenim vardır” (1:6) derken bize bir ip ucu vermektedir. Tanrı bizde bir işe[9] başladığında aslında uzun bir dönemi kapsayan bir planı vardır. Tanrı bizleri Oğlu İsa’nın görkemini görmeye ve paylaşmaya hazırlamaktadır. Böylece Tanrı’nın yaşamlarımızda yaptığı şey bizleri bir tamamlanma süreci içinde geleceğe hazırlamaktır. Aslında lütuf ve kutsallıkta büyümek için çok uzun bir yolumuz olduğu şeklinde düşünmek bazen önümüzdeki yolun hiç bitemeyecek kadar zor olduğunu düşündürebilir. Mesih’le yaşadığımız pek çok tecrübelerden sonra bile kendimizi zaman zaman zayıflıklar ve hatalar içinde bulmak bizleri ümitsizliğe düşürebilir. Fakat burada aslında bizi her zaman teşvik eden Kelami bakış açısı ise işin büyük ve zor kısmının aslında [çarmıhta] tamamlanmış olduğudur. Pavlus bu ayetleri yazdığı anda olan gerçek şudur: Filipi kilisesi halen Mesih’indir, Filipi kilisesi halen Mesih’tedir. Bu gerçek bugün bizler için de geçerlidir. Mesih’e ait olarak Mesih’te devam ediyoruz ve Tanrı bizdeki işini Mesih’le tamamlayacaktır. Bu yüzden Pavlus’un ufukta gördüğü şey bizler için de önemli bir teşviktir. Yeryüzünde ne olursa olsun değişmeyecek bir şey vardır, o da Mesih ile olduğumuz gerçeğidir (1:23). Uğruna bedenini ve kanını sunduğu kilisesini Mesih terk etmeyecektir.

 

Pavlus Filipi Kilisesine duygularını açıkça ifade ettiğinde gözümüze çarpan manzara şudur. Bir zamanlar yüreğinde gaddarlıkla kiliseye eziyet eden biri şimdi kiliseye karşı sevgi ifade etmektedir. Kilise Pavlus’un yüreğinde ve sürekli olarak duasındadır. İşte böyle bir değişikliği ancak Tanrı başarabilir.

 

Pavlus sık seyahat eden biri olarak aynı zamanda kilise kurucusudur. Ancak kiliseyi kendi emektaşı olarak görür ve kendine üstün bir pay çıkarmaz. Onlar Pavlus ile aynı lütfa ortaktır. Pavlus’un yokluğunda bazı kimselerin gelip kiliseyi bazı konularda vazgeçirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır (3.2). Belki bazı müjdecilerin zaman zaman daha aktif, daha ürün veren şeyler yaptığı düşünülebilir, belki bazı pastörlerin daha dikkat çekici vaaz ettikleri düşünülebilir, bazı öğretmenlerin daha etkili konuştukları ve daha iyi öğrettikleri düşünülebilir (II.Korintliler 10:10). Ancak Filipi Kilisesi Pavlus ile paydaşlığını bunun gibi bir gerekçe ile yarıda kesmemiştir.

 

Günümüzün bazı vefasız Hristiyanlarını Filipi Kilisesi ile karşılaştırdığımızda sonuç daha iyi anlaşılır olmaktadır. Zor zamanlarda ya da ortaya çıkan yanlışlıklarda kendilerini bütün bunların dışında tutarlar. Ait oldukları ev halkını eleştirmekten geri kalmazlar. O güne kadar beraber geçen iyi günler ve birlikte paylaştıkları lütfu bir anda unuturlar. Söylemleriyle kiliseyi küçük düşürdükleri gibi Hristiyan birliği ve Hristiyan tanıklığına da gölge düşürürler. Kendi rahatları için kilisenin sıkıntılarını görmezden gelirler.

 

Fakat Filipi kilisesi zor zamanlarda Pavlus ile sevgi bağını koparmamıştır. Sıkıntı zamanları aralarındaki lütuf bağının güçlenmesine vesile olmuştur. Acıları paylaşmak sevgilerini derinleştirmiştir. Bu da dünyanın sevgisi ile Hristiyan sevgisinin arasındaki farkı dünyaya bir tanıklık olarak görünür kılacaktır.

 

Bu sevgi farkı aslında Tanrı’nın tamamlayacağı işin Mesih’te ve Mesih aracılığı ile olmasından da kaynaklanmıyor mu sizce?

 



[1] Elçilerin İşleri 2:42, Mezmur 119:63, Malaki 3:16, I.Yuhanna 1:7, Luka 24:15, Romalılar 1:12.

[2] I.Korintliler 1:8, Filipililer 1:10

[3] Filipililer 1:16

[4] Elçilerin İşleri 16:6-10

[5] Elçilerin İşleri 16:13-15

[6] Elçilerin İşleri 16:16-24

[7] Elçilerin İşleri 16:25-33

[8] Elçilerin İşleri 16:14

[9] iyi bir iş: kurtuluş