VAAZ/KELAM ÇALIŞMASI TASLAĞI

Galatyalılar Mektubu Üzerine Bir İnceleme

 

Müjde eşsizdir:

I. (1:1-5)

II. (1:6-10)

III. (1:11-2:21) a. (1:11-17) b. (1:18-2:10) c. (2:11-21)

 

Müjde üstündür:

IV. (3:1-4:31) a. (3:1-5) b. (3:6-4:11) c. (4:12-20) d. (4:21-31)

 

Müjde özgürlüktür:

V. (5:1-6:10) a. (5:1-15) b. (5:16-6:6) c. (6:7-10) VI. (6:11-18)

 

Kısaltmalar:

BİA: Belçika İnanç Açıklaması

Hİ: Heildelberg İlmihali

WİA.: Westminster İnanç Açıklaması

WKİ: Westminster Kısa İlmihal

WUİ: Westminster Uzun İlmihal

 

I. (1:1-5)

 

Selamlama ve giriş (1:1-5)

Bu bölümde “Kutsal Üçlübir Tanrı, Mesih’in dirilişi, Mesih’teki kurtarış, lütuf” konusu vurgulandığından, mektup içindeki bütün konulara bu açıdan bakmamız gerekir.

 

1:1-2 İnsanlarca ya da insan aracılığıyla değil, İsa Mesih ve O'nu ölümden dirilten Baba Tanrı aracılığıyla elçi atanan ben Pavlus'tan ve benimle birlikte olan bütün kardeşlerden Galatya'daki kiliselere selam!

 

Mektup en başındaki selamlama ve bereketlemede Elçisel yetki ile yazıldığını ilan eder. Bu yetkinin kaynağı Baba Tanrı ve Mesih’tir. Ayet açıkça Üçlübir Tanrı’ya işaret ederek bu Tanrı’nın insanın kurtuluşu için yaptığı işi hatırlatır. Bu kurtuluşun merkezinde olan şey ise Mesih ve O’nun çarmıhıdır.

 

1:3 Babamız Tanrı'dan ve Rab İsa Mesih'ten sizlere lütuf ve esenlik olsun.

 

Müjde’nin en temel mesajı olan “lütuf” burada bir bereketleme olarak “esenlik” ile birlikte verilmektedir. Hristiyan yaşamı lütuf ile belirlenmiştir. Ve Baba Tanrı’nın bağışladığı bu lütfu bizler alalım diye Mesih İsa alçalmış, çarmıhta acı çekmiş ve görkemle dirilmiştir. Bu yüzden lütfun da esenliğin de kendisi Babamız Tanrı ve Rabbimiz Mesih’tir.

 

Mesih’in kendisi nasıl bizler için karşılıksız bir bağış oldu ise; “lütuf” da “esenlik” de Tanrı’nın Mesih’te karşılıksız bir armağanıdır. Böylece bu ayetteki selamlama-bereketleme sözü lütuf ve esenliğin kaynağı olarak Kusal Üçlübir Tanrı’ya işaret eder; ve Kusal Üçlübir Tanrı da halkına antlaşmasını veren ve halkını kurtaran Tanrı’dır.

 

Yaratılış nasıl Tanrı’nın isteğine göre oldu ise, kurtuluş da Tanrı’nın isteğine göre lütufkarca belirlenmiş; ve insan bu kurtuluşu alsın diye de ona lütuf sağlanmıştır. Böylece ‘yaratan Tanrı, kurtaran Tanrı, kurtuluş için lütuf sağlayan Tanrı’ kavramı mektup boyunca savunulan konuların merkezi olacaktır.

 

Diğer yandan “Müjde eşsizdir; Müjde üstündür; Müjde tektir; Müjde değişmezdir” şeklindeki öğretiş mektup boyunca konuya hakim olacaktır. Bu durumda kurtuluş ve özgürlük Müjdesi’ni lütuf ve esenlikten ayrı bir konu olarak düşünemeyiz. Çünkü lütuf ve esenlikten bahsetmeden Müjde’yi anlatamayız.

 

1:4 Mesih, Babamız Tanrı'nın isteğine uyarak bizi şimdiki kötü çağdan kurtarmak için günahlarımıza karşılık kendini feda etti.

 

Lütuf ile kurtuluş Tanrı’nın isteği iledir; insanın isteği ile değildir. Mesih, bizler günahlarımız yüzünden ölü iken (Efesliler 2:1-6) kendisini kurtuluşumuz için feda etmiştir. Bu da kurtuluşun düşmüş insana lütufkarca bağışlanmasıdır. Bu kurtuluş günah yüzünden gazap çocukları[1] olan insana Tanrı’nın isteği doğrultusunda bağışlanmıştır. Kurtuluş insanın kazanamayacağı ve hak edilmeyen bir armağandır –lütuftur. Böylece esenlik de bu lütufkar Tanrı ile diri bir ilişkinin kendisinde var olan şeydir.[2] Ayet “Mesih bizi kurtarmak için kendini feda etti” demektedir. Ve Mesih’in bu işi ‘günahlarımıza karşılık’ yapılmış olduğundan, günahkara sunulan kurtarışın lütuf olduğu açıktır.

 

Yaygın Yahudi anlayışında “bu çağ” ifadesi Mesih’in gelmesinden önceki zamanı anlatıyor. Mesih gelince “bu çağ” bitecek ve “Mesih çağı” başlayacaktır. Ancak Pavlus Yeni Ahit açısından bakıyor ve “bu çağ” içinde Mesih’in gelişi ve çarmıhın zaferine bakarak konuşuyor. “Mesih geldi ve bizi bu kötü çağdan kurtardı” diyerek gözlerimizi Mesih’in ikinci gelişine çeviriyor.

 

Böylece bir anlamda geleneksel Yahudi inanışına da bir cevap vererek Mesih çağının başlangıcında olduğumuzu hatırlatıyor.[3]

 

Mesih bizi bu kötü çağdan kurtardığı için Tanrı’yı tanıyor, Tanrı’yı seviyoruz. Mesih bizi bu kötü çağdan kurtardığı için “bir zamanlar anlayışsız, söz dinlemez, kolay aldanan, türlü arzulara ve zevklere köle olan, kötülük ve kıskançlık içinde yaşayan, nefret edilen ve birbirimizden nefret eden kişiler” olan bizlere (Titus 3:3) Kutsal Ruh armağanı verilmiştir:

Romalılar 6:17 Ama şükürler olsun Tanrı'ya! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız.

18 Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz.

 

Böylece bizler bu kötü çağdan kurtulduğumuz için, Mesih bizi bu kötü çağın tutsaklığından özgür kıldığı için Tanrı’ya dönebiliyoruz (Romalılar 12:2).

 

Mesih’in bizi şimdiki kötü çağdan kurtarması ne anlama geliyor?

WİA.XX/1. Mesih’in Müjde altında imanlılar için satın aldığı özgürlük, imanlı kişilerin günahın suçluluğundan, Tanrı’nın mahkum edici gazabından, ahlaksal yasanın lanetinden;[4] şu anki kötü dünyadan, Şeytan’a tutsaklıktan, günahın boyunduruğundan;[5] güçlüklerin kötülüğünden, ölümün dikeninden, mezarın zaferinden ve sonsuz lanetten[6] özgür olmalarını; ve ayrıca Tanrı’ya özgürce yaklaşabilmelerini[7] ve bir köle korkusuyla değil, fakat çocuk sevgisi ve istekli bir bilinçle[8] O’na itaat etmelerini içerir. Tüm bunlar yasa altındaki imanlılar için de geçerliydi.[9] Ancak, Yahudi kilisesinin tabi olduğu törensel yasanın boyunduruğundan özgür kılınmalarında[10] olduğu gibi; ve lütuf tahtına daha büyük bir cesaretle yaklaşabilmelerinde[11] ve Tanrı Ruhu’nun esinini yasa altındaki imanlıların normal olarak sahip olduklarından daha dolu olarak almalarında[12] olduğu gibi Yeni Ahit altında, Hristiyanların özgürlüğü daha da genişlemiştir.

 

1:5 Tanrı'ya sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin.

 

Mesih gelmiş, Kutsal Üçlübir Tanrı’yı bize açıklamış, Baba ile diri bir ilişki içinde olmayı ve çarmıh aracılığı ile kurtuluşu ve esenliği bize bağışlamıştır. Böylece insana söyleyecek bir şey kalmamıştır –Tanrı’ya hamt etmek, Tanrı’ya şükretmek ve Tanrı’yı yüceltmekten başka…

 

İlave Açıklama

Mesih’teki lütuf ile kurtuluş inanan kişi için sarsılmaz bir güvencedir. Bu sarsılmaz güvence ile esenliğimiz vardır. Lütuf ve esenlik için, nefes aldığınız her zaman için Tanrı’ya ne kadar çok şükran borçlu olduğunuzu hatırlayarak yaşama gayreti içinde olmalısınız. Mesih’in lütuf ve esenlik Müjdesi sizde sevinçli bir yürekle Tanrı’ya ve kilisesine hizmet etmeyi teşvik etmeli; hizmet ettikçe de, sevinciniz de övgünüz de artmalıdır.

 

Hristiyan yaşamı bu çağdan kurtulmuş, bu dünyadan ayrı olduğunuzun tanıklığıdır (Yuhanna 17:9, 14-15). Hristiyan yaşamının sevinci ve esenliği Mesih’e dönmenin, Mesih’te olmanın, Mesih ile yürümenin sevinci ve esenliğidir.

 

Bu durumda bir Hristiyan olarak sizin sözlerinizde ve eylemlerinizde lütuf ve esenlik ile bereketlenmiş olduğunuz yansımalıdır. Bir Hristiyan olarak sizin yaşamınız ve tanıklığınız Kutsal Üçlübir Tanrı’da lütuf ve esenlik ile bereketlenmiş olduğunuz olmalıdır. Bunun sonucu olarak da bir kiliseye [ya da kiliseden birine] ya da dünyaya konuşurken dilinizi dizginlemek, dilinizi doğru kullanmak açısından bu konu aklınızda olmalıdır. Böylece sizler de bu mektubun yazılmasına sebep olan gibi, gergin[13] bir durum içine girdiğiniz bir zamanda bile lütuf altında düşünüp, lütufkar davranıp, esenlik ve bereket sözleri ile başlayabilme alışkanlığı geliştirebilirseniz, Müjde’nin en çok ihtiyaç duyulduğu böyle öfkeli, gergin zamanlarda doğru bir başlangıç yapmış ve karşınızdakine Müjde’yi tam zamanında sunmuş olursunuz.

 

Çünkü cennette esenliğe ihtiyacımız olmayacak; ama cennette Tanrı her şey de her şey olacak. Rabbimizin kendisi bize esenlik olacak. Böylece bu dünyasal yaşam içinde bizlerin düşüncelerini, sözlerini ve eylemlerini belirleyen en önemli şey de lütuf ve esenlik olmalıdır.

 

Lütuf, esenlik ve Mesih’teki her göksel bereketlemeler bizlere sıkıntılarımızda, acılarımızda, denenmelerimizde ve zayıflıklarımızda Mesih’te dayanalım, Mesih’te devam edelim diye verilmiştir. Dünyaya olan tanıklığımız Mesih’ in etkin varlığı ve gücü ile parlasın diye bizlere her bereketlenme verilmiştir.

 



[1] [Romalılar 2:6-8] Efesliler 2:1-2 Sizler bir zamanlar içinde yaşadığınız suçlardan ve günahlardan ötürü ölüydünüz. Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani söz dinlemeyen insanlarda şimdi etkin olan ruha uymaktaydınız. 3 Bir zamanlar hepimiz böyle insanların arasında, benliğin ve aklın isteklerini yerine getirerek benliğimizin tutkularına göre yaşıyorduk. Doğal olarak ötekiler gibi biz de gazap çocuklarıydık.

[2] Romalılar 5:1 Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı'yla barışmış oluyoruz. 2 İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk ve Tanrı'nın yüceliğine erişmek umuduyla övünüyoruz.

[3] Mesih çağı geldi; yasa ve işler Mesih’te tamamlandı; artık Mesih’te –lütuf ve esenlikte- bir yaşam ile devam etmek söz konusudur.

[4] Titus 2:14, I.Selanikliler 1:10, Galatyalılar 3:13

[5] Galatyalılar 1:4, Koloseliler 1:13, Elçilerin İşleri 26:18, Romalılar 6:14

[6] Romalılar 8:28, Mezmur 119:71, I.Korintliler 15:54-57, Romalılar 8:1

[7] Romalılar 5:1-2

[8] Romalılar 8:14-15, I.Yuhanna 4:18

[9] Galatyalılar 3:9, 14, 11, I.Korintliler 5:7

[10] Galatyalılar 4:1-3, 6-7; 5:1, Elçilerin İşleri 15:10-11

[11] İbraniler 4:14, 16, İbraniler 10:19-22

[12] Yuhanna 7:38-39, II.Korintliler 3:13, 17-18

[13] 1:6-7; 2:4; 3:1; 4:20; 5:1, 2, 4, 7-10, 12; 6:12-13