KURTULUŞ BİLİMİNE GİRİŞ

(SOTERİOLOJİ)

 

 

 

Rev. İlhan Keskinöz

Türk Dünyası Presbiteryen Kilisesi

 

 

KONULAR:

 

ÖNSÖZ

I. Kurtuluş Bilimine Giriş:

I.1- Yaratılış ve Düşüş

I.2- Seçilme

I.3- Günah, Yargı ve Tutsaklık (yetersizlik)

I.4- Satın Alınma

I.5- Kefaret

I.6- Barıştırılma

I.7- Diriliş

I.8- Yeniden Doğuş

I.9- Mesih’le Birleşme

I.10- İman ve Tövbe

I.11- Evlat Edinilme

I.12- Aklanma

I.13- Kutsanma

I.14- Korunma

I.15- Yüceltilme [a]

I.15- Yüceltilme [b]

II.- KURTULUŞ VE İYİ İŞLER

III.- KURTULUŞ VE TANRI’NIN YASASI

IV.- KURTULUŞ VE HRİSTİYAN ÖZGÜRLÜĞÜ

V.- KURTULUŞ VE TAPINMA HAYATI

 

 

 

ÖNSÖZ

“KURTULUŞ” kısa bir kelime olmasına karşın Kutsal Kitap bu konuyu İsa Mesih ile bağlantılı bir doktrin olarak ele alır. Özetle, düşmüş insanın ÖLÜMDEN YAŞAMA geçişini anlatır. Kutsal Yazıların güvencesinde bize Hristiyan kimliğimizi, Hristiyan olarak ayrılacağımızı ve sonsuzlukta ne olacağımızı bize öğretir. İlk Günahın getirdiği düşüş, ölüm ve yargının sonucunda Kurtuluş Doktrini bizlere Tanrı’nın Mesih’te yaptığı iyi işi açıkladığında geleceğin bilinmezliği Tanrı’yı tanımamızda açıklığa kavuşur. Kurtuluş Doktrini bizlere sadece nasıl kurtulduğumuzu açıklamaz, Tanrı’yı daha iyi tanımamızı sağladığı gibi, bütün kalbimizle, bütün aklımızla, bütün gücümüzle O’na olan hizmetimizi sevinç içinde devam ettirmemiz için de bizleri teşvik eder. Böylece Tanrı’nın yasasını sevmeyi, Tanrı’nın Yasasını yapmayı ve Tanrı’nın Yasasından zevk almayı da öğretir.

 

Bu kısa çalışma Kurtuluş Bilimine giriş niteliğinde olup, bu konuda daha geniş araştırma yapmak isteyenlere Mesih merkezli bir bakış açısı kazandırmasını diliyorum.

 

BABA, OĞUL VE KUTSAL RUH’UN KRALLIĞI ŞİMDİ VE DAİMA ÖVÜLSÜN, ŞİMDİ VE SONSUZA DEK KUTLU KILINSIN. AMİN!

 

Saygılarımla,

Rev. İlhan Keskinöz

 

 

 

KURTULUŞ BİLİMİNE GİRİŞ:

 

1- Kurtuluş konusuna girerken ilk yaratılışa bakıyoruz. İlk atamızın düşüşü onları ölüm konumuna getirmişti. Bu durumda Adem soyunun Ölüm konumundan Kurtarılma konumuna getirilmesi için bir Kurtarıcıya ihtiyaç vardır.

 

2- Böylece Tanrı ölüm konumundaki insanı kurtuluşa getirmek için önceden belirlemiştir. Çünkü ölmüş olan insan yaratılışındaki iyilik, doğruluk ve kutsallığı kaybettiği gibi, Tanrı’nın isteğini yerine getirmede [Tanrı’nın isteğini yerine getirme arzusunu da] kaybetmiş oldu. Bu da insanların kurtuluşu için Tanrı’nın müdahalesini [seçimini] gerekli kılmıştır.

 

3- Tanrı’nın bu seçimini anlayabilmek için Günahı, Tanrı’nın Yargısını ve Günahın insana getirdiği Tutsaklığı [kötülüğe meyilli hale gelmesini] iyi anlamak gerekir. Adem’de ölmüş olan insanlar doğal olarak gazap çocuklarıdır, Tanrı’nın adaletine ölüm borçludurlar.

 

4- Bu durumda günahkarın yeniden kazanılması için bir Kurtarıcı tarafından Satın Alınması gerekmekteydi. Bir Kurtarıcının günahkarı ölümden, yargıdan ve sonsuz gazaptan kurtarması için onu kendi halkı olarak sahiplenmesi gerekiyordu.

 

5- Ancak Kutsal olan Tanrı’nın adaleti günaha karşı ölüm talep ettiğinden düşmüş insanlar Tanrı’nın adaletini tatmin edemezdi. Bu durumda Kurtarıcı düşmüş insanların hak ettiği cezayı aynen kendi üzerine aldı. Günahın sonucunda Tanrı’nın adaletini tek bir seferde birçokları yatıştıracak bir şekilde kan ile fidye ödedi.

 

6- Bunun neticesinde Tanrı’dan ayrı düşmüş olan insanlık Tanrı ile Barışmış oldu. Tanrı çok kutsal olduğu için günaha bakamazdı. Bu durumda Kurtarıcı, Kutsal Yasanın talep ettiği cezayı kendi üzerine aldığında ölümü hak etmiş insanları Tanrı’nın önüne gelmeye uygun bir konuma getirdi. Böylece düşüşte Tanrı’dan kaçan Adem’in yerine artık Tanrı’ya yaklaşmaya cesareti olan kimseler olduk. En önemlisi günaha bakmayan Tanrı bize yaklaşmış oldu.

 

7- Kurtarıcımızın çarmıhtaki ölümden Dirilişi sadece bizlerin üzerindeki Adem’in günahının cezasını kaldırmadı. Ancak bu diriliş bize sonsuz yaşamdaki dirilişimizin de güvencesini getirdi. Mesih dirildiyse, O’nun çarmıhta fidyesini ödediği seçilmişler de dirilecekti.

 

8- Düşmüş bir dünyada günahın, benliğin ve şeytanın ayartısı altında yaşayan bizler bu yaşamda bizi satın alan Kurtarıcımızı nasıl takip edebilirdik? Yaratılışın başındaki Tanrı’nın kurduğu düzendeki Tanrı ile dostluk ve Tanrı ile kişisel paydaşlığa dayanan bir hayatı nasıl yaşayabilirdik. Dirilmiş Kurtarıcımızın bize açtığı yolda nasıl yürüyebilirdik? Bunun için ihtiyacımız olan şey ise Yeniden Doğuş idi. Bu şekilde Tanrı, Kutsal Ruh aracılığı seçilmişlerine ruhsal bir doğuş verir: insanların düşünüşlerini aydınlatır, iradelerini yeniler ve böylece bu kimseler bu dünyadaki yaşam boyunca Mesih’te kalırlar.

 

9- Yeniden Doğuşu almış olan seçilmişler bu durumda Mesih’in acılarında, ölümünde, dirilişinde ve yüceliğinde O’nunla Birleşmişlerdir. Bu durumda Mesih adında acı çekmemiz Mesih’in acı çekmesidir. Eğer Mesih ile O’nun acılarında ve ölümünde birleşmişsek, Mesih dirildiğinde bizler de dirilmiş oluruz. Mesih’in dirilip yücelik içinde yükselmesi seçilmişlere de yüceltilme güvencesi verir.

 

10- Tanrı kutsal olan yasasına günahlarının getirdiği ölüm ve gazabı düşünmeyen, önemsemeyen bir günahkar Tanrı’nın lütfunun bir sonucu olarak Yeniden Doğuşu aldığında günahın ve Mesih’teki merhametin büyüklüğünün bilincine ulaşır. Günahlarından pişmanlık duyar ve günahtan nefret eder. Günahlarını samimiyetle itiraf eder. Böylece eski yollarından Tanrı’nın yollarına döner. Tanrı’nın Kutsal Kitap ile öğrettiği emirler ve yasaklara uygun bir şekilde Mesih ile birlikte yürümeye istek duyar.

 

11- Tanrı, biricik Oğlu olarak açıkladığı İsa Mesih’te aklanmış olan seçilmişlerini oğulluğa layık kılmıştır. Böylece aklananmış olanlar Tanrı çocukları olurlar. Tanrı onlara yeni bir kimlik (isim) verir. Onlar oğulluk Ruhunu aldıkları için Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşabilirler ve böylece Tanrı ile ilişkilerinde yabancı değil, Tanrı’nın ev halkıdırlar. Tanrı’dan acıma, koruma, kutsama ve diğer bereketleri talep ederken, ihtiyaçlarını ve gündelik ekmeklerini dilerken O’na Abba (Baba) diye seslenebilirler. Tanrı da bir Baba gibi onları gözetir ve terbiye eder. Tanrı’nın çocukları ve ev halkı oldukları için kurtuluş günü için mühürlenmişlerdir. Sonsuz kurtuluşun mirasçıları olarak vaatleri miras alırlar.

 

12- Tanrı, seçilmiş olanları aynı zamanda aklamıştır. Yani onların günahlarını Mesih’in çarmıhta yaptığı kefaretin bir sonucu olarak bağışlamış ve onları doğru kişiler olarak kabul etmiştir. Aklanma tamamen Mesih’te verilen bir lütuftur. Tanrı, Mesih’in itaatini ve yargısının talep ettiği cezayı tam ve mükemmel bir şekilde ödemesini seçilmişlerin hesabına sayar. Sanki seçilmişlerin kendisi Yasa ve yargı kürsüsü önünde doğruymuş gibi kabul eder. Aklanma diğer kurtaran lütufları da seçilmişlere aşılar.

 

13- Aklananlar aynı zamanda Söz ve Ruh aracılığıyla kutsanırlar. Çünkü Kutsallık olmadan kimse Rabbi göremeyecektir. Kutsanma, günahın bedendeki egemenliğini yok sayar; bu yüzden de dünyasal ve günahlı tutkular zayıflar ve artan bir şekilde kutsallığı özleme, doğruluğu arama, Tanrı’nın Krallığının güç ve görkemle gelmesini arzulatır. Ancak bu yaşamdaki kutsanma mükemmel değildir. İnsanda Adem’den gelen bozulmuşluk bir dereceye kadar bulunduğundan beden Ruh’a, Ruh da bedene karşıt olarak sürekli bir savaş ortaya çıkar. Bu savaşta bazen günahlı benlik kazanmış gibi görünse de; Mesih’in itaatinin, acılarının, ölümünün, dirilişinin ve yüceltilmesinin sayesinde galip gelen taraf Hristiyan taraftır.

 

14- Tanrı, aklanmış olanların günahlarını bağışlamaya devam ederek onların aklanma konumundan düşmelerine izin vermez. Ancak günahlar daima Tanrı’nın hoşnutsuzluğunu ve bereketsizliği getirir. Tanrı’nın sevgili Oğlu İsa Mesih’te çocukları olarak kabul ettiği ve Ruhuyla kutsadığı seçilmişleri lütuftan düşmemek üzere sona kadar dayanabilmeleri için korunurlar. Bu korunma, seçilmişlerin kendi istek veya iradelerine bağlı değil, Baba Tanrı’nın karşılıksız ve değişmeyen sevgisinden ileri gelir. İsa Mesih’in kurtuluşumuz için yaptığı ve kazandığı her şeyin yeterliği ve seçilmişler için yakarışı böyle bir korunma için yeterlidir.

 

15- Tanrı, Mesih’teki seçilmişleri yüceliğe kavuşturacaktır [aynı zamanda yüceltilme, buraya kadar olan bütün aşamaların mantıki bir sonucudur]. Adem’de günah işleyip ölü duruma düşen seçilmişler Mesih’te kurtarılmışlardır. Böylece Kutsal Ruh’u aracılığıyla Mesih’e iman etmeye çağrılanlar, aklanırlar, oğulluğa alınırlar, kutsal kılınırlar ve iman aracılığıyla kurtuluşa erişmek üzere Mesih’te korunurlar. Böylece Baş olan Mesih şimdi göklerde olması sebebiyle bizler de başı yücelerde olan bir bedenin üyeleri olarak yüceltileceğiz. İsa Mesih’in dünyayı doğrulukla yargılayacağı günde herkes O’nun yargı kürsüsü önünde duracaktır. Böylece de doğru kişiler sonsuz yaşama girecek, Rabbin yüzünü görecek ve Rab’bin varlığında olmaktan gelen sonsuz sevinç ve tazeliği tüm doluluğuyla alacaklardır.