Hristiyanlıkta

ONDALIK, SUNU VE SADAKA

 

 

“Dünyasal zenginlik ve mal konusunda Kutsal Kitap’a göre edinmemiz gereken yüreğin ne olduğu ve Hristiyanlıkta Ondalık-Sunu-Sadaka hakkında bir araştırma”

 

KONU:

1-) “Ondalık-Sunu-Sadaka” hakkında “çoğu insan neden maddi kurbanlar ver[e]miyor?” sorusundan yola çıkarak; bunların ne olduğu, neden verildiği konusunu açıklığa kavuşturmak; ve böylece bu kurbanların ne olduğunu anlatmaya ya da Kutsal Kitap’ta olduğunun ispatına kalkmadan; 'Verme' konusunda değişmesi gereken yürek tutumu” hakkında Kutsal Kitap’ın, Hristiyanlara kazandırmak istediği yürek tutumu ve berekti doğru anlamak.

 

2-) “Hristiaynlıkta Ondalık-Sunu-Sadaka” konusuna bakarak, bu konddaki ilgisizliği, isteksizliği, kararsızlığı, bilgisizliği ve/veya umursamazlığı ortaya çıkarmak.

 

 

 

VIII./ Maddi Kurbanlara Bakış

 

 

Filipililer 4:18 Benim her şeyim var, bolluk içindeyim. Epafroditus'un eliyle gönderdiğiniz armağanları alınca bir eksiğim kalmadı. Bunlar güzel kokulu sunular, Tan­rı'nın beğenisini kazanan, O'nu hoşnut eden kurban­lardır.

19 Tanrım da her ihtiyacınızı kendi zenginliğiyle Mesih İsa'da görkemli bir biçimde karşılayacaktır.

 

Filipi kilisesi tarafından gönderilen yardımları aldığı zaman Aziz Pavlus bu [yukarıdaki] sözleri söylüyor. Kilise arma­ğanları Pavlus’a göndermiş olmasına rağmen bu ayetlerde Pavlus “bu armağanları bana vermediniz; Tanrı’ya verdiniz” şeklinde bir düşünce ifade etmektedir. Çünkü Filipi Kilisesi bu yardımı Tanrı’yı hoşnut etmek üzere, Tanrı’nın görkemi için göndermiştir.

 

I. bölümdeki Luka 12:16-21 ayetlerinde bahsedilen zengin adamın toprakları bol ürün verdiği halde, ürünlerini koyacak yeri olmadığı halde, bütün mallarını oraya yığmak üzere am­barlarını yıkıp daha büyüklerini yapmayı düşünerek yıllarca yetecek kadar bol mal sahibi olmayı ve böylece rahatına ba­kıp yiyip içerek yaşamın tadını çıkarma planları yaparken na­sıl başarısız olduğunu hatırlayın. Bu zengin adamın hem yaşamını hem de servetini nasıl kaybettiğini okumuştuk. Bu zengin adam elinde olan pek çok şeye şükretmek için Tan­rı’yı hoşnut eden armağanlar sunmadığından esas ihtiyacı olan “esenlikte kazanma, esenlikle yeme” ihtiyacını karşıla­yamadı.

 

Herkes iyi yaşamak istiyor; ancak her kişinin “kendine göre” olan ‘iyi yaşam’ ölçüsü ve dileği “Tanrı’ya göre” olan ‘iyi ya­şam’ ölçülerine uymuyor:

Matta 16:26 “İnsan bütün dünyayı kazanıp da canın­dan olursa, bunun kendisine ne yararı olur? İnsan kendi canına karşılık ne verebilir?”

 

Böylece Pavlus’un Filipililer Mektubunda yazdığı sözlere tekrar dönersek, yaşam ve yaşamın içindeki her şey “Tan­rı'nın beğenisini kazanan, O'nu hoşnut eden güzel kokulu sunular, güzel kokulu kurbanlar” olarak Tanrı’nın görke­mine ve övülmesine sunulmadıkça, yaşam amacınız da Tan­rı’nın isteğine göre şekillenmiş olmayacaktır.

 

Zengin adam (Luka 12:16-21) kendisine verilene şükrederek yaşamadığı için; elinde olana şükretmeyip daha fazlasını iste­diği, kendisinde olmayanı arzulayıp yaşamını Tanrı’nın iste­ğine göre değil, kendi benliğinin isteğine göre biçimlendir­meye çalıştığı için başarısız olmuştu. Bu konuda Kelam şöyle diyor:

I. Timoteos 6:10 Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler.[1]

 

O halde bu yaşamda kendi isteklerinizin size bir tökez olma­ması için Tanrı’nın isteğini benimseyerek devam etmemiz ge­rekiyor. Çünkü Kelam bu konuda çok açık:

Romalılar 12:2 Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle deği­şin.

 

Zengin adam (Luka 12:16-21) bu çağın gidişine uyduğu için “Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinden” uzaklaştı. Böylece Tanrı’nın her ihtiyacımızı kendi zenginliğiyle Me­sih İsa'da görkemli bir biçimde karşılayacağı” vaadinden ayrı düştü (Filipililer 4:19); ve kendi isteği onun başarısızlığı oldu.

 

Putperestlik demek olan açgözlülük bu zengin adamın yar­gısı oldu. Çünkü bu zengin adam “Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur” düşüncesine göre yaşamadı (Elçilerin İşleri 20:35).

 

Sizin yaşamınız “bu çağın gidişine mi” uyuyor; yoksa (Ro­malılar 12:2) “Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğine mi” uyuyor?

 

Sizin yaşamınızda ‘vermek, almaktan daha büyük mutlu­luk’ mu?

 

 

“Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur” diyen Tanrı Sözü’nün yaşamlarınıza sevinçli bir bereket olmasını dilerim.

 


 

[1] Süleymanın Meselleri 23:4 Zengin olmak için didinip durma, Çıkar bunu aklından. 5 Servet göz açıp kapayana dek yok olur, Kanatlanıp kartal gibi göklere uçar.