PASTOREL LİTURJİ

 

İtiraf Duaları ve Yakarışlar

Tövbe ve itiraf dualarına girerken yürekleri hazırlamak ve teşvik vermek için kısa ayetlerden biri ya da birkaçı okunabilir:

 

Sayılar 12:11; 14:17-18, Tesniye 8:5; 32:18,

I.Samuel 15:22-23; 16:7, II.Samuel 24:10,

I.Krallar 8:33-34, 36, [8:46, 48],

II.Tarihler 30:9, 1:5-6, Ezra 9:6, Nehemya 9:33

Eyüp 4:17; 7:17-18; 9:4; 34:21-23; 42:5-6,

Mezmur 5:4 [5:21]; 6:1-3; 7:9; 11:4; 19:12-13; 24:3-4; 25:6-7;( 25.8-9); 25:10-11;

32:1-5; 33:15; 30:4-5; 34:18; 38:1-4 [38:18, 21-22]; 41:4; 51:1-4; (51:3) 51:14-17;

(51.7-13); 51:17; 69:5-6; 90:8; 103:9-13 (103.8-14); 106:6; 130:1-4; 139:23-24; 143:2

Süleymanın Meselleri 6:16-19; 8:13; 15:3 [15:11]; 16:2 (16:18); 17:3; 18:12; 20:27; 21:2,

Vaiz 7:20, İşaya 1:18; 6:5; 30:15; 43:25; 44:22; 53:3-6 [53.5-6]; 54:7-8; 50:10; 55:7; 59:12-13; 66:2b,

Yeremya 2:19; 10:23-24 (10:24); 17:4 [17:9-10]; 33:8,

Yeremyanın Mersiyeleri 3:39-40, Hoşea 6:1-2; 14:1-2,

Hezekiel 18:27, Daniel 9:9-10

Yoel 2:12-13, Yunus 2:7-9; 4.2, Mika 7:18-19, Habakuk 3:2,

Matta 3:8; 18:21-22, Markos 7:21-23, Luka 15:18-19, I.Korintliler 10:13,

İbraniler 12:7-9[12:5-6]; 12:10-13, I.Yuhanna [1:6-7], 1:8-10 (1:8-9),

Vahiy 3:19

 

1-) ON EMİR

 

(1) Karşımda başka ilahların olamayacaktır.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, daima Sana yücelik sunmakta, daima Seni aramakta, daima Seni düşünmekte zayıf kaldık, Sana olan saygıyı ihmal ettiğimiz zamanlar oldu. Sana güvenmeyi unuttuk, bütün varlığımızla Seni aramadık. Seni hoşnut eden bir şekilde yürümedik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, hayatımızda tek Tanrı olan Seni inkar eden sözler ve davranışlar oldu. Sana ait olduğumuzu gösteremedik, her şeyde Sana borçlu olduğumuzu unuttuk, kendi arzularımız peşinden koştuk, ahlaki tanıklığımızda zayıf kaldık. düşüncelerimiz, duygularımız ve kendi çıkarlarımız Sana olan tapınma ve hizmetimizi kirletti. dünyasal güvenliğin peşinden gittik, yüreklerimizi katılaştırdık, kötü olana kulak verdik. vicdanın Rabbi olan Senden korkmayı unuttuk, dünyasal övgülere ve insan tavsiyelerine kulak verdik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, yanlış şeylere güvenerek emirleri ihmal ettik, gurur ve yürek katılığı ile Kutsal Ruhuna direndik. Senin sağlayışına şükretmedik, sağlayışından hoşnut kalmadık ve Kutsal Ruhunu kederlendirdik. akılsızlık ve bilgisizlik içinde Seni suçladığımız zamanlar oldu. her şeyi bildiğini, her şeyi gördüğünü unutup dünyasal yollara saptık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(2) Kendine gökte, yerde ya da sularda yaşayan canlıya benzer put yapmayacaksın.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, hoşnut olduğun tapınmayı daima Sana sunamadık, Kutsal Sözlerine itaatimiz zayıf kaldı, ruhani hayatımızın yollarını temiz tutamadık. en temiz sevgiyi Sana sunamadık. Sana Ruh’ta ve gerçekte tapınma sunamadık. hayatımızda başka öncelikler oldu, kendi yürek tutkularımızın (putlarımızın) peşinden gittiğimiz Senden gizli değildir. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, yüreğimizde başka tanrılara yer verdik ve tapınışımızın paklığını koruyamadık. Senin düzenlediğin tapınmayı ihmal ettik, Senin kıskanç bir Tanrı olduğunu unuttuk, tapınışımızla Kutsal Üçlükte tek Tanrı olan Sana hak ettiğin yüceliği sunamadık. uygunsuz bir şekilde sakramentlere katıldık. emirlerine uyup Seni sevenlere vaat ettiğin merhamete layık olamadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(3) Tanrın Rabbin adını boş yere ağzına almayacaksın.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, Senin kutsal adını alışkanlıkla, fark etmeden kullandığımız, yalan yeminlere bulaştırdığımız Senden gizli değildir. emir ve yasaklarını bildiğimiz halde adını boş ve geçersiz şeyler için kullandık. Senin kutsal adını saygısızca ve batıl anlamda kullandık. günlerimize suçluluk ve günah bulaştı, Kral olduğunu unuttuk. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, Sen her şeye kadirsin, her şeye egemensin, iyiliklerin boldur, bereketlerin sonsuzdur, Sözlerini ihmal ettik, yaşayışımız ve tanıklığımız adını küçük düşürdü. adından korkmayı unuttuk, Sana saygıyı ihmal ettik. kötü yollarımızla adını kirlettik. Kutsal Müjdeye layık bir yaşam süremedik; başkalarının ve kendimizin iyiliği için adını doğru kullanmayı ihmal ettik. kutsal sevginin Tanrısı olan Senin korkunç yargılarından ve adaletinden adının iyiliğine sığınırız. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, [Senin adınla] andımıza sadık kalmadık, sözlerini yanlış uygulayıp öğrettik ve adını küçük düşürdük. Müjde’ye tanıklıktan korktuk veya İsa Mesih’in kurtuluş Müjdesine tanıklıktan utandık, adına layık bir şekilde yücelik getiremedik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(4) Sebt gününü kutsal sayarak (takdis et) hatırla.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, bize Sebt gününü verdin, Senden hoşnut olmamızı, yaratılıştan ve işlerinden öğrenmemizi, Senden zevk alıp Seni daima yüceltmemizi istedin. kendimize ayırdığımız zamana daha fazla önem verdik. Kutsadığın sebti hatalarımızla, günahlarımızla doğru bir şekilde tutmadık, Sana olan tapınışımız yetersiz kaldı. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, gökleri, yeri Sen yarattın, Sebt gününü  Sana hizmet etmemiz için ayırdın, bir bereket yolu olarak Sebt gününü bize verdin. İsa Mesih’in dirilişinin sevincinde Sebtini tutamadık. İsa Mesih’in dirilişinin gücünde Sebtini öğretemedik, sebt gününde merhameti ihmal ettik, Tanrı halkı ile birlikte toplanmayı ihmal ettik, dünyasal işlerimiz ve dünyasal eğlencelerimizle Sebt gününü değiştirdik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, yaşantımız Senin kutsal sebtini küçük düşürdü, bize ayırdığın ve Sana kutsal tutmamız gereken günü boşa harcadık, başkalarına sebt günü için teşvik olamadık, gereksiz sözler ve işler ile sebt gününü yanlış kullandık. dinlenmemiz için bize verdiğin günü dünyasallığımız ve maddiyata olan düşkünlüğümüzle boşa harcadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(5) Babana ve annene saygı göster.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, yaş bakımından, armağan ve bilgi bakımından büyüklere saygıda kusur ettik. sorumluluk ve yetki sahibi kimselere saygı ve yardım göstermekte zayıf kaldık. sözlerimizle ve davranışlarımızla insanları onurlandırmadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, büyüklerin sahip oldukları erdemleri izlemedik; kutsal öğretiş verenlerin öğütlerine itaatsizlik ettik; öğretenlere ve yönetenlere karşı sorumluluklarımızı ihmal ettik, saygımızı gurur ve kıskançlık lekeledi, yetkiye karşı isyankar olduk. kutsamaya ve uyarıya, bilgiye ve öğüde doğru karşılık vermedik. azarlanma ve cezalandırılmaya karşı alçak gönüllü olmadık. büyüklerimizle ve küçüklerimizle olan ilişkilerde yücelik Tanrısı olan Sana övgü sunamadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, kendi iyiliğimizin peşinden giderek başkalarına kötü örnek olduk, kutsal öğütleri duymazdan geldik, yaşayışımız başkalarına teşvik olmadı, öğretenlerin, yönetenlerin ve bizden öğrenenlerinin öfkelenmesine sebep olduk, adaleti ihmal ettik, Senin Kutsal Sözlerini başkalarına yanlış tanıttık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(6) Katletmeyeceksin.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, kendimizin ve başkalarının hayatını tehlikeye attık, aklımızda dolaşan öfke, kıskançlık ve öldürme düşüncelerine kutsal bir direniş göstermekte zayıf kaldık. Senin adil eline sabırla katlanmadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, zihnimizin sakinliğine, ruhumuzun esenliğine önem vermedik, ayartının getirdiği intikam duyguları ile canımızın paklığını lekelendi, Seninle ve insanlık ailesi ile olan ilişkilerimizi zayıflattı. Mesih’in sabrını gösteremedik. hayatımızda daima pak düşüncelere, sevgiye ve merhamete, uysallığa, yumuşak huyluluğa, iyiliğe ve barışçıllığa yer veremedik. Sözlerimiz ve davranışlarımızla Mesih’in karakterini sergileyemedik. haksızlıklara katlanmaya, bağışlamaya, kötülüğe iyilikle karşılık vermeye adanmış olmadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, yaşantımız öfkeyi, kavgayı ve çekişmeyi kaldıracak teşviklerden uzak kaldı. sıkıntıda olanları teselli etmeye, masum olanları korumaya adanmış olamadık. kendimizin ve başkalarının canında öfke ve öldürme duygusu uyandırdık. pusuda yatan ayartı nefret, kıskançlık ve öç arzusu ile yüreklerimizi kirletti. kaygı ile kendimizin ve başkalarının yüreklerinin lekelenmesine yol açtık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle ya Rab merhamet eyle...

 

(7) Zina etmeyeceksin.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, bedenimizde ve zihnimizde paklığa önem vermedik. duygularımızla, sözlerimizle ve davranışlarımızla canımızı kirlettik, kendimizi pak tutmadık. başkalarının paklığını korumaya çalışmadık, gözlerimiz Senin kutsal antlaşmana ihanet etti. lütuf et ki, kulaklarımız kötü şeyler duymaya daima kapalı olsun. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle ya Rab merhamet eyle...

 

kendimizi titizlikle denetlemedik, insanlarla ilişkilerimizde ölçülü olamadık, pak arkadaşlık ilişkileri kurmakta başarısız olduğumuz zamanlar Senden gizli değildir. giyimimizle Sana yücelik sunmayı aramadık. evlilik ilişkisine, evimize, aile görevlerimize arzu ettiğin sadakati göstermedik. paklığımızı bozacak tehlikelerden ve ayartılardan uzak duracak şekilde yaşayamadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

Canımızı ve tenimizi Senin sözündeki yasaklarla lekeledik, doğal olmayan arzulara yenik düştük. Pak olmayan düşüncelere ve duygulara kapıldık. yozlaşmış ve pis ilişkilere karşı nefret duyamadık. evlilik andımızı unuttuğumuz zamanlar oldu. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(8) Çalmayacaksın.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, sözlerimize ve yeminlerimize dikkat etmedik, her konuda gerçeğe ve adalete sadık olamadık. hakkı olana hakkını vermedik. bize emanet edileni koruyamadık, sahibinden aldığımızı sahibine vermedik. dünyanın hazinelerine yüreğimizde yer verdik; ödünç vermekten, karşılıksız vermekten kaçındık. kendi dünyasal mallarımız konusunda adaleti yerine getirmedik. yasana karşı işlerle mal edindiğimiz oldu. sahip olduklarımız konusunda bazen cimrilik yaptık, sahip olduklarımızı savurganca bazen boşa harcadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

kendimizin ve başkalarının refahını yasal bir şekilde gözetmedik. sahip olduklarımızla yetinmedik, haksız yollara saptık. doğru ölçüp doğru tartamadık, başkasının sınırlarını ihlal ettik. insanlar arasındaki sözleşmelere adaletsizlik ve sadakatsizlik bulaştırdık, yasal olmayan yollara elimiz bulaştı, haksızlık ile mal edindik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(9) Komşuna karşı yalan tanıklık etmeyeceksin.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz, insanlar arasında gerçeği korumak için çalışmadık, doğru olanı desteklemedik, komşumuzun saygınlığını kendi onurumuz gibi koruyamadık, adaletin ve gerçeğin yanında olmaktan kaçındığımız zamanlar oldu. gerçeği konuşmaktan kaçındık, insanlara saygıyı ihmal ettik, ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

komşularımızın iyiliğini gözetemedik, başkalarının zayıflıklarını örtmedik. masum olanları koruyup savunamadık. ağzımızdan kötü kelimeler çıktı, kötü konuşanları uyarmadık, kendimizin ve komşularımızın saygınlığına özen göstermedik, iyi ve doğru olan şeyleri savunamadık. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

gerçeği sakladığımız ya da değiştirdiğimiz zamanlar oldu. haksız hükümleri destekledik, kötülüğe iyilik, iyiliğe kötülük bulaştırdık. gerçeği sakladık, alay ve sövgüyle konuştuğumuz zamanlar oldu. küçük hataları büyüttük, itiraf etmemiz gerekenleri sakladık, itiraf etmemiz gerekenlere mazeretler aradık, yalan şeylere kulak verdik. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

(10) Komşunun evine göz dikmeyeceksin.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, sağlayışınla yetinmedik, bize verdiklerinden hoşnut olmadık, başkalarında olan şeyleri istedik. armağanlarımızı, sahip olduklarımızı komşularımızın iyiliğine hizmet etmeye sunamadık. işlerimizle dürüst davranamadık, ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

günahlar kendi mal varlığımızdan hoşnut olmadık, komşularımızın varlığı bize kıskançlık ve keder getirdi. yüreğimizde doğru olmayan duygulara yer verdik. bencil bir şekilde sadece kendimiz için istedik. sahip olduklarımızı paylaşmaktan kaçındık. göklerdeki hazinenin güzelliğini unuttuk. ya Rab, bizi yenile, tövbemiz meyve versin diye bizleri bereketle, ya Rab merhamet eyle...

 

2-) ON EMİR

 

Yüce olan Tanrımız, Karşımda başka ilahların olamayacaktır diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Kendine gökte, yerde ya da sularda yaşayan canlıya benzer put yapmayacaksın diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Tanrın Rabbin adını boş yere ağzına almayacaksın diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Sebt gününü kutsal sayarak (takdis et) hatırla diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Babana ve annene saygı göster diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Katletmeyeceksin diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Zina etmeyeceksin diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Çalmayacaksın diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Komşuna karşı yalan tanıklık etmeyeceksin diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

Yüce olan Tanrımız, Komşunun evine göz dikmeyeceksin diye emrettin.

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

3-) ON EMİR

 

Karşımda başka ilahların olamayacaktır.

Merhametin ve gerçek tesellinin Tanrısı, tövbe ve pişmanlıkla Sana geliriz,

daima Sana yücelik sunmakta, Seni aramakta, daima Seni düşünmekte zayıf kaldık.

 

Kendine gökte, yerde ya da sularda yaşayan canlıya benzer put yapmayacaksın.

hoşnut olduğun tapınmayı daima Sana sunamadık, yüreğimizde başka tanrılara yer verdik ve tapınışımızın paklığını koruyamadık.

 

Tanrın Rabbin adını boş yere ağzına almayacaksın.

Senin kutsal adını alışkanlıkla, fark etmeden kullandığımız, yalan yeminlere bulaştırdığımız Senden gizli değildir.

 

Sebt gününü kutsal sayarak (takdis et) hatırla.

gökleri, yeri Sen yarattın, Sebt gününü  Sana hizmet etmemiz için ayırdın, bir bereket yolu olarak Sebt gününü bize verdin. İsa Mesih’in dirilişinin sevincinde Sebtini tutamadık.

 

Babana ve annene saygı göster.

Merhametin ve gerçeğin Tanrısı, oruç ve alçalışla Sana geliriz, yaş bakımından, armağan ve bilgi bakımından büyüklere saygıda kusur ettik. sorumluluk ve yetki sahibi kimselere saygı ve yardım göstermekte zayıf kaldık.

 

Katletmeyeceksin.

aklımızda dolaşan öfke, kıskançlık ve öldürme düşüncelerine kutsal bir direniş göstermekte zayıf kaldık. ayartının getirdiği intikam duyguları Seninle ve insanlık ailesi ile olan ilişkilerimizi zayıflattı.

 

Zina etmeyeceksin.

bedenimizde ve zihnimizde paklığa önem vermedik, kendimizi titizlikle denetlemedik, pak arkadaşlık ilişkileri kurmakta başarısız olduğumuz zamanlar Senden gizli değildir.

 

Çalmayacaksın.

her konuda gerçeğe ve adalete sadık olamadık. hakkı olana hakkını vermedik. bize emanet edileni koruyamadık, dünyanın hazinelerine yüreğimizde yer verdik;

 

Komşuna karşı yalan tanıklık etmeyeceksin.

insanlar arasında gerçeği korumak için çalışmadık, doğru olanı desteklemedik, komşumuzun saygınlığını kendi onurumuz gibi koruyamadık, komşularımızın iyiliğini gözetemedik

 

Komşunun evine göz dikmeyeceksin.

sağlayışınla yetinmedik, bize verdiklerinden hoşnut olmadık, başkalarında olan şeyleri istedik. bencil bir şekilde sahip olduklarımızı paylaşmaktan kaçındık.

 

her gün düşüncelerimizle, her gün sözlerimizle, her gün işlerimizle Sana karşı günah işledik. On Emrin karşısında suçluyuz. ya Rab, merhamet eyle.

 

4-) ON EMİR

 

I.

(Yuhanna 17:3, Yakup 1:17, Efesliler 5:5)

Yüce olan Tanrımız, sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımaktır. Mesih’in egemenliğindeki kutsal mirasını bizlere layık gördün, Seni överiz. Her zaman Sana güvenmeyi bizlere aşıla, her mükemmel armağanın sahibi olan Seni alçak gönülle ve sabırla beklemeyi bizlere öğret. Seni bütün kalbimizle sevmeyi ve Senden korkmayı bizlere öğret, öyle ki, sözlerimiz ve işlerimiz Sana layık olduğun saygıyı sunsun... 

 

II.

(Yuhanna 4:23-24, Mezmur 86:8; 89:8, I.Samuel 15:22)

Yüce olan Tanrımız, Gökte ve yerde olan her şeyin Sahibi olan Senin görkemini överiz. Seni yaratılmış olan şeylerle aramaktan korkarız, Sana yaratılmış şeyler aracılığı yaklaşmaktan korkarız. Övülmeye ve tapılmaya tek layık olan Sana her zaman ve her yerde ruhta ve gerçekte tapınma sunarız. Yerde ve gökte Sana benzeyen bir şey yoktur, Sen her şeye egemensin, Senin gibi güçlü bir Rab yok. Sen bütün kurbanlardan daha fazla kullarının itaatinden hoşnut kalırsın. Sana olduğumuz gibi geliriz; övgümüzle ve tövbemizle. Sana olduğumuz gibi geliriz; zayıflıklarımız, güçsüzlüklerimiz ve günahlarımızla Sana Mesih aracılığında Sana geliriz; Bizleri yürek tutkularımızdan, putlardan koru...

 

III.

(Matta 5:37, Levililer 24:10-17, Levililer 19:12, İşaya 45:23)

Yüce olan Tanrımız, Senin görkemli adını överiz. Senin kutsal adını doğruluk ve kutsallıkta kullanmayı bizlere öğret. Ağzımızı kötü sözlere, yanlış sözlere değil, kutsal adınla övgüye aç diye dua ederiz. Halkını lanet etmekten, yalandan, küfürden koru. Öyle ki, Senin adın bütün yaşamımızda kutsal kılınsın. Öyle ki, Senin kutsal adına her zaman övgü getirelim; Sana daima saygı ve korkuyla tapınalım...

 

IV.

(Tesniye 6:4-9, Yeremyanın Mersiyeleri 3:23, I.Korintliler 16:2)

Yüce olan Tanrımız, bize armağan ettiğin sebt günü için Sana şükürler olsun. Seni aramamız, Seni düşünmemiz, Seni öğretmemiz, Sana tanıklık vermemiz için verdiğin sebt günleri boyunca Sana olan hizmetimizi yenile. Her sabah yenilenen lütfun ile bizleri haftanın günleri boyunca Sana adanmış bir yaşam için bereketle. Merhameti yoksullarla paylaşmak için bizlere Mesih’in yüreğini bağışla. Öyle ki, hatalardan, yanlışlardan dönmüş ve yenilenmiş olarak Mesih’in egemenliğindeki sonsuz sebti şükran ve sevinçle bekleyelim...

 

V.

(Romalılar 13:1-2)

Yüce olan Tanrımız, anne ve babamızı onurlandırmamızı istedin. Sana olan sevgimizi güçlendir ve itaatimizi yenile diye dua ederiz. Öyle ki, büyüklere hürmette, yardımda ve onları onurlanmada da Sana hizmet sunmuş olabilelim. Üzerimizdeki bütün yetkililere, üzerimizdeki yönetime daima isyankarlıktan uzak bir şekilde bakabilelim diye Tanrı halkını bereketle ve halkına sabırlı bir şekilde yaşamayı öğret...

 

VI.

(Matta 26:52, Efesliler 4.26)

Yüce olan Tanrımız, yaşam armağanı için Sana şükrederiz. düşüncelerimizle, sözlerimizle bizleri hakaretten koru, insanların öfkesini uyandırmaktan koru. Öldürme fikrinin aklımızı ve yüreğimizi lekelemesine izin verme. Öfkenin yüreklerimizi Kutsal Yazılara körleştirmesine izin verme. Başkaları da Senin kutsal emirlerine itaat edebilsin diye Tanrı halkını uluslara teşvik için kullan. Pak sözlerle iyilik ve kutsallığın başka kimselerde de etkin olması için adımlarımızı bereketle, tanıklığımızı güçlendir. Yaşam tehlikesi yaratmaktan bizleri koru. İnsanları kendimiz gibi sevebilmeyi bizlere öğret...

 

VII.

(Levililer 18:30, Mezmur 95, Matta 5:27-29)

Yüce olan Tanrımız, bizler Senin otlağının koyunlarıyız, bu yaşamda ve sonraki yaşamda Senin halkınız. bizleri Kutsal Ruh’un tapınağı olarak seçtin, günlerimizin kirlilikten uzak olmasını istedin. Canımızı ve bedenimizi pak tutmamızı istersin, iffetsizliği yargılarsın. Halkını her kötülükten koru, günlerimizi mesh et ki, kötü işlere karışmayalım, gözlerimizi mesh et ki, kötü bakışlar bizden uzak olsun. sözlerimizi, düşüncelerimizi mesh et ki, kötü arzularla yüreğimiz kirlenmesin... 

 

VIII.

(Tesniye 25:13-16, Mika 6:9-11)

Yüce olan Tanrımız, bizlere Kutsal Yasayı verdin, bizleri kutsal antlaşman ile kendine ayırdın, Sana yücelik olsun. hile ve yalanı bizden uzaklaştır, doğru ölçü ile malımız artsın, pak yaşamlar ile Sözünün gerçekliği ilan edilsin diye Sana dua ederiz. Senin emirlerinde yasaklanmış olan şeyler evimize ve soframıza girmesin diye yüreklerimize paklık ver, gerçek zenginliği göklerde aramak için bizleri bereketle. Yaşamlarımızı komşularımızın iyiliği ve zenginliği için bereket olarak kullan, ihtiyacı olan ile paylaşan yürekler ver. Öyle ki, atamız İbrahim gibi bizler de başkalarına bereket olabilelim...

 

IX.

(Mezmur 5:5-6; 50:19-20)

Yüce olan Tanrımız, kötülükten nefret eder, yalan söyleyenleri yok edersin, iyiliği seversin. sözlerimizi ve tanıklığımızı doğrulukla, alçak gönüllülükle bereketle; iftirayı, dedikoduyu, adaletsiz yargıyı bizlerden uzaklaştır. kötü yollardan kaçmayı ve Senin kutsal öfkenden korkmayı bizlere öğret. Senin kutsal gerçeğini sevmeyi, gerçeğinde kalıp gerçeğine tanıklık vermeyi bizlere öğret...

 

X.

(Mezmur 19:7-14, 139:23-24, Yakup 3:14, 16, Romalılar 7:7-8

Kutsal olan Babamız, canımızı tazeleyen ve bize bilgelik veren yasan için Sana şükürler olsun. Kutsal Yazılardan yanlışlarımızı görmeyi bizlere öğret. öyle ki, Senin emirlerine karşı isyandan, itaatsizlikten canımız uzak olsun. Seni gücendiren kaygılarımızdan bizi kurtar. sahip olduklarımızla hoşnut olmayı bizlere öğret. başkalarında olanı kıskanmaktan halkını koru. günahtan nefret etmeyi, kötü yürek arzularından kaçınmayı, açgözlülük ile bencil isteklerden halkını koru...