Şükran Ayinine Giriş

 

[Matta 11:28]

bütün yorgunları ve yükleri ağır olanları kendisindeki dinlenme ve esenliğe çağıran Kurtarıcı Rab Mesih’in adıyla; bu şehirde ve bu ülkede O’nun adını çağıranlara Babamız Tanrı’dan Kutsal Ruh’un gücünde lütuf ve esenlik olsun.

amin.

 

ruhsal ve simgesel olarak Mesih’in Sofrası’ndan beslenmeye yaklaşırken, “her şeyin yeniden düzenleneceği zamana kadar Rab Mesih’in gökte kalacağı” gerçeğini hatırlıyoruz (Elçilerin İşleri 3:21).

 

ve yine Kutsal Yazıların tanıklığından öğreniyoruz ki, bizler için çarmıhtan ve mezardan geçen Mesih Rabbimiz Baba Tanrı’nın sağında oturdu (Markos 14:62); ve bir gün tekrar gelene kadar orada bizim için aracılık etmektedir (Romalılar 8:34).

 

Kurtarıcı Mesih’in bu kutsal sofrasına yaklaşırken “Mesih'le birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor” diyen Kutsal Yazılar’dan (Koloseliler 3:1) aldığımız teşvik ile gözlerimizi kilisenin başı olan Mesih’e çevirelim; yüreğimizin gözlerini uygun zamanda alınacağımız yer olan göksel yerlere çevirelim. ve hatırlayalım ki, Mesih gökte, Baba Tanrımızın sağında; bu yüzden de Mesih’i ekmekte ve şarapta aramıyoruz; bu yüzdendir ki, aldığımız bu ekmek ve şarabın içinde veya üzerinde veya altında Mesih’i aramıyoruz; ama bir yandan aklımızla Kelam’da Mesih’in yaptığını yazdığı gerçekleri, diğer yandan da Kelam’da Mesih’in yapacağını yazdığı gerçekleri hatırlayıp mübarek umudumuzda yenilenmeyi arıyoruz.

 

bu sofradan aldığımız ve fiziksel duylarımızla tekrar bildiğimiz bu unsurlar bizi her seferde yeniden Mesih’ten ve işlerinden emin kılıyor; bu sofraya her katıldığımızda bu dışsal unsurlar bizleri Hristiyan imanında yeniden güçlendiriyor. çünkü yediğimiz şeyin ekmek olduğundan emin olduğumuz gibi, içtiğimiz şeyin şarap olduğundan emin olduğumuz gibi; bu sofradan her pay aldığımızda Kutsal Ruh, imanımıza Mesih’i ve işlerini yeniden mühürlüyor; iman ile aldığımız ekmek ve şarabın kendisinde Mesih olmasa bile, bu fiziksel simgelerin hatırlattığı; ama bu fiziksel simgelerin aracılığı ile tekrar bildiğimiz Mesih, tek tek her birimizin imanına ruhsal olarak kendisini çok özel bir şekilde yeniden açıklıyor. yani samimiyetle bu sofraya hazırlanıp, uygun bir şekilde bu sofraya katılmakla ruhsal anlamda Mesih’ten pay alıyoruz; Mesih’te besleniyoruz (I.Korintliler 11:24-29).

 

Mesih’in son akşam yemeğini hatırlayın; havarilerine şöyle demişti (Matta 26: 26, 28):

“bu benim bedenimdir; bu benim kanımdır”

böylece tövbe ve alçalışla, şükranla ve Kelamdaki umutla bu sofraya katıldığımızda Mesihsel bereketlere katılmış oluyoruz (I.Korintliler 10:16); böylece Mesih’in çarmıh ölümün zaferi imanımıza tekrar verilmiş oluyor.

 

şimdi dua ile Kutsal Yazıların vaatleri ve uyarılarını hatırlayıp kendimizi yoklayalım; tövbe ve alçalışla yenilenmeyi arayalım; kurtuluş armağanı için şükrederek Mesih’in alçalışını, denenmesini, çarmıh acılarını, ölümünü ve gömülmesini hatırlayalım; Mesih’in çarmıhta açıklanmış olan sevgisine yaklaşmayı arayalım; kutsallık ve doğrulukta hüküm süren Rab İsa Mesih’teki sonsuz paydaşlığa katılmak üzere davet edildiğimiz bu sofraya Mesih’e daima layık kullar olmak yüreği ile yaklaşalım.