Şükran Ayinine Giriş

((hazırlık dönemi (advent))

 

[I.Korintliler 11:17]

Kelam okumaları, ilahiler, dua, mezmurlar, ondalık-sunu-sadaka ve Söz’ün vaazı ile aklımızı ve yüreğimizi kutsal bir saygı ve kutsal bir korku ile Tanrı’ya çevirmeyi pratik etmiş; O’nun yüzünün ışığını aramayı, bereketleyen ve şifa veren elini aramayı pratik etmiş oluyoruz.

 

Mesih ile olan bu paydaşlığımıza, O’nun tekrar gelişine kadar kilisesinde yapılması için teşkil ettiği Şükran Ayini ile devam ediyoruz. öyle ki, Mesih ile olan bu kişisel ve özel paydaşlık aynı zamanda tek tek her bir inanan kişinin birbirleriyle olan paydaşlığını da güçlendirsin.

 

Korint kilisesi bölünme ve çekişmeler yüzünden toplantıları kişilere zarar getirmeye başlamıştı. toplantıların yapıldığı zengin kişinin evindeki Rab’bin Sofrası, onun arkadaşlarının yiyip içtiği bir şölen sofrasına dönmüştü; yoksul kimselerin biraz daha uzakta oturup ve aç kaldığı bir uygulamaya Rab’bin Sofrası denilemezdi. böylece Aziz Pavlus “toplantılarınız için sizi övemem” demek durumunda kaldı.

 

o günlerde Korint kilisesi akşam yemeğinde toplanıp Rab’bin Sofrası’nı öyle kutlamaktaydı. ancak Rab’bin Sofrası herkesin eşit bir şekilde pay aldığı bir sofra olmalıydı.

 

böylece Kutsal Kitap’tan öğrendiğimiz düzenlemeye (I.Korintliler 11:22) göre Mesih’in yemeğine karnımızı doyurana kadar yiyerek değil; O’nun son akşam yemeğini simgeleyen unsurları sembolik ve ruhsal anlamda alarak katılıyoruz.

 

böylece bu zamanda Mesih’in Sofrası’na katıldığımızda yediğimiz ve içtiğimiz unsurların miktarına değil; ama bu unsurların işaret ettiği gerçeklere odaklanıyoruz. böylece ekmek ve kaseye bakarken (Matta 26:26, 28) Mesih’in bedenine, Mesih’in çarmıhına odaklanıyoruz. ekmek ve kaseye Mesih’i ve işini önemseyerek bakıyoruz; Mesih’in çarmıh ölümünü ve derin acılarını dikkatle düşünerek (I.Korintliler 11:29) bu sofradan pay alıyoruz.

 

kendimizi sınayıp yargılayarak ( I.Korintliler 11:31) Rab’bin önünde alçalarak ve kurtuluşumuz için sunduğu kurbana şükrederek bu sofradan pay alıyoruz.

 

böylece Aziz Pavlus’un Korint kilisesine yaptığı uyarıyı dikkate aldığımızda aynı ruhsal yiyeceği ve ruhsal içeceği alan kimseler olarak Mesih’te bu sofraya davet edilmiş olma ayrıcalığımız, bizlere, bağışlanmış olan lütfa sarılmak için yeniden bir teşvik oluyor.

 

Rab’bin Sofrasından Sonra ([Post Communion] –şükran ve adanma duası)

 

bizlere Baba olan Tanrımız,

Kutsal Oğlun İsa Mesih’te bizleri uyanık tut,

Kurtarıcı Rabbimizin dünyayı yargılamak

ve kilisesini yanına almak için

tekrar gelişini beklerken,

Kutsal Ruh’unla güçlendir

bizleri imanda ve itaatte sadık tut;

Kutsal Sözün vaazı ile

sevinçle ve şükranla dolu bir tanıklık için

bizleri bereketle,

Rabbimiz İsa Mesih’in kutsal adı ve aracılığıyla.

Amin.

 

(Korintliler 11:26 ayeti ile sofranın dağıtımının tamamlandığı ilan edilir)

I.Korintliler 11:26 Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rab'bin gelişine dek Rab'bin ölümünü ilan etmiş olursunuz.

 

 

BEREKETLEME

Romalılar 15: 5 Sabır ve cesaret kaynağı olan Tanrı'nın, sizleri Mesih İsa'nın isteğine uygun olarak aynı düşüncede birleştirmesini dilerim.

6 Öyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı'nı ve Babası'nı birlik içinde hep bir ağızdan yüceltesiniz.