Paskalya’da İsa Mesih’in ölülerden şanla ve görkemle dirilişini kutluyoruz. Paskalya devresi yani Diriliş dönemi iki önemli olayı içerir: Bunlarda birincisi Yükseliş Günü, ikincisi ise Pentekost Bayramıdır. Dirilişten itibaren kırk gün süreyle İsa Mesih elcilere görünüp onlara Tanrı’nın egemenliğine dair konuşmuştur. Bugün kilise takvimimizde yükseliş günü olarak hatırlanır.

 

İbraniler 4:

14Gökleri aşmış olan büyük başkâhinimiz Tanrı'nın Oğlu İsa varken, açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım.

Kutsal Yazı bize burada İsa’nın yukarı alınışını ‘Gökleri aşmak’ ifadesiyle hatırlatıyor. İşte sizin iman ettiğiniz Tanrı Oğlu İsa varken inandığınızı söylediğiniz inancı yaşayın. Sözlerinizle değil yalnız, hayatınızla İncil açıklansın… Kilise Babalarından Tertullian da şöyle demektedir: “Birkez inandıktan sonra inanmaktan başka hiç bir şeye ihtiyacımız yok”

 

İman ediyorum dedikten sonra bu sözde kalmasın, Onun göklerden geçmiş olması, göğe çıkmış olması daima bize Onun geri gelecek olmasını hatırlatsın.

 

15Çünkü zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan değil, tersine, her alanda bizim gibi sınanmış, yine de günah işlememiş bir başkâhinimiz vardır. Kutsal Yazı burada İsa Mesih’in çarmıh üzerinde ölümü ve dirilişini hatırlatıyor. Hristiyanlara her tür zayıflıklarında denenmelerden geçmiş Rabbi hatırlamalarını istiyor. Öyle ki, İsa Mesih’in Göğe Yükselişi tüm zayıflıklarımızıda sanki bizden alıp uzaklaştırırcasına hayatımızda etkin olsun.

Rab göğe yükselmiştir, Gökleri aşmıştır; çünkü Rab çarmıhta ölmüş ve dirilmiştir.

 

 16Bu nedenle merhamete ermek ve gerektiğinde bize yardım edecek lütfa kavuşmak için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım.

Kutsal Yazı öyleyse diyor tüm zayıflık ve denenmelerde İsa Mesih’in göğe yükselişini hatırlayarak, Dirilmiş Rabbin yeryüzündeki halkının dua, övgü ve yakarışlarını göklerdeki Baba’nın huzuruna aynı şekilde çıkardığını hatırlayın diyor. O bizim için aracılık etmektedir. O halde Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım.

 

Bu anlamda

Yükseliş; İsa Mesih’in dünyanın tek sahibi olduğunun, Tanrı ile insan arasındaki tek bağ ve aracı olduğunun ilanıdır. I Petrus mektubunda sözü edilen `solmaz, lekesiz ve çürümez bir miras` Yükseliş ile kilise için gözle görülebilen bir gerçeklik kazanmıştır.

 

Yükseliş; kilisenin başı olan İSA MESİH`in manevi bedenini yeryüzünde gerçekleştirme misyonunu bir kez daha kiliseye hatırlatan bir olaydır

(efesliler 4.7-12).

 

Yükseliş; kilise için yasayan bir ümittir. Çünkü yükseliş İsa Mesih’in aynı şekilde geri geleceğinin garantisidir.

 

Yükseliş; O`nu bulutlarla ve Kutsal Meleklerle birlikte karşılama ve göksel mirası alma güvencemizdir. İsa Mesih, Kudüs`te tüm Yahudiye`de ve Samiriye`de ve dünyanın dört bir bucağında kiliseye tanıklık etme misyonunu vermeden önce, o gün, Kutsal Ruh vaadini -Pentekost`u- kilisesine müjdelediği gündür.

 

Yükseliş; her şeye kadir Tanrı’nın Mesih’te edindiği iyi amaç uyarınca zaman dolduğunda yerdeki ve gökteki varlıkları Mesih’te birleştireceğini bizlere hatırlatır (Efesliler 4:9-10).

 

Yükseliş; İman ve sevgimizin göklerde saklı olan ümitten kaynaklandığını

bize hatırlatır (Koloselier 1:5).

 

Yükseliş; Mesih’le birlikte dirilmiş olanları gökteki değerlerin ardından gitmek için teşvik eder (Koloseliler 3:1). Çünkü Mesih orada Tanrı’nın sağında oturmaktadır.

 

Yükseliş; İsa Mesih`in ikinci gelişine ne kadar hazır olduğumuzu ya da nasıl hazırlandığımızı gözden geçirmek için kiliseye verilmiş bir fırsattır.

 

Yükselişten sebep O`nun bu semtte tanıkları olan bizler, tanıklığımızı gözden geçirelim, ikinci gelişe yine ilk gelişte olduğu gibi tövbe ile hazırlanıp Kutsal Ruh`un bizi hem tövbede hem tanıklıkta hayatımızın bütün günleri boyunca yönlendirmesini dilemeliyiz.

 

Evet. Rabbimiz İsa Mesih göklere yükselmiştir; kalbimiz onu izlesin (Augustinus).